VirtuaVerse
32 😀     4 😒
75,77%

Değerlendirme

VirtuaVerse diğer oyunlarla karşılaştırın
$14.99

VirtuaVerse İncelemeler

VirtuaVerse destansı siber savaşları ve sanal gerçeklikte alemcilik hikayelerini anlatan, çok da uzak olmayan bir gelecekte geçen zorlayıcı bir eski tarz siberpunk işaretle ve tıkla macerasıdır.
Uygulama Kimliği1019310
Uygulama TürüGAME
Geliştiriciler
Yayıncılar Blood Music
Kategoriler Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Tam denetleyici desteği, Telefonda Uzaktan Oynama, Tablette Uzaktan Oynatma
Türler Bağımsız Yapımcı, Macera
Çıkış Tarihi12 May, 2020
Platformlar Windows, Mac, Linux
Desteklenen Diller English, Portuguese - Brazil, French, Italian, German, Spanish - Spain, Simplified Chinese, Japanese, Russian

VirtuaVerse
36 Toplam Yorumlar
32 Olumlu Yorumlar
4 Olumsuz Yorumlar
Genellikle Pozitif Puan

VirtuaVerse toplamda 36 inceleme aldı. Bunların 32 tanesi olumlu, 4 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Genellikle Pozitif" elde edilmiştir.

İnceleme Grafiği


Yukarıdaki grafik, VirtuaVerse için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.


Son Steam İncelemeleri

Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.

Oynama Süresi: 27 dakikalar
İlk bakış için Şöyle kanalımıza buyurun :) https://youtu.be/BTYuoHI7fcE
👍 : 9 | 😃 : 3
Pozitif
Oynama Süresi: 772 dakikalar
gerçekten bazen çözmekte zorlandığım ve bir sonraki adımda ne yapmam gerektiğini kestiremediğim anlar olmasına rağmen çok keyif alarak bitirdiğim bir oyun oldu. puzzle kısmı düşündürtüyor ve oyunu akıcı bir şekilde takılmadan oynayabilmek için hikayeye dikkat etmeniz gerekiyor. tek kötü yan olarak şunu söyleyebilirim, bazen çok ileri geri yapıp farklı alanlara travel etmeniz gerekiyor, biraz sıkabiliyor arada. onun dışında ana karakter kendini sevdirdi, diyaloglar birçok kez gülümsetti ve yeterince esprili bir hikayesi var. world building ve oyundaki detaylar çok hoşuma gitti, eğer cyberpunk settingleri seviyorsanız kesinlikle bayılacağınızı düşünüyorum. achievementları tamamlaması da guidelara bakarak gayet kolay, zaten çok büyük bir kısmını hikayeyi oynayarak otomatik olarak tamamlıyorsunuz. cyberpunk pixel-art puzzle game kategorisinin önde gelen oyunlarından olduğunu düşünüyorum. öneririm
👍 : 0 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 864 dakikalar
Sürpriz bozan içeren bu incelemenin ilk paragrafı anlatmak istediklerimin özetidir. "Kim okuyacak bu kadar yazıyı?" diyorsanız yalnızca sonraki paragrafı okumanız yeterli olacaktır. VirtuaVerse, bit müziklerle süslenmiş, bazı noktalarda zevk verirken diğer noktalarda yetersiz kalan piksel çizimlerle donatılmış; odaklanmak istediği öykünün ne olduğuna karar verememiş, Monkey Island bulmacalarını yanlış tema altında kopyalamaya çalışırken kendi atmosferini baltalamış olan bir macera-bulmaca oyunu. Eser sahiplerinin 1980-1990 yıllarının teknolojik kültürüne olan fanatik hayranlığı oyunun ana karakteri Nathan'ın kişiliğinde ve senaryonun akışında bolca kendisini gösteriyor. Öyküye kız arkadaşını arayan Nathan'ın gözlerinden bakıyoruz. Nathan'ın yüzü nedenini anlayamadığım bir şekilde gözükmüyor. Bunun üzerine hiç çıkarmadığı kapşonu eklendiğinde karakterimiz karikatür denebilecek seviyede yüzeysel bir duruma giriyor. Bu kadar çok konuşan ve empati kurmamız beklenilen bir karakterin yüzünü saklamaları için, bunun "cool" olarak görülmesinden başka bir neden göremedim. Kişiliği ilgi alanından ibaret olan karakteri çözümlemem bu nedenle zor oldu. Düzgün işlenememiş tek karakter Nathan değil. Oyunun başlangıcında ana hedefimizin Nathan'ın kız arkadaşı Jay'i bulmak olduğunu öğreniyoruz. Jay hakkında önem arz eden hiçbir şey öğrenmiyoruz. Karakterler hakkında bir şeyler öğrenseydim diye düşündüğüm sırada ise oyun beni güldürecek derecede klişe ve görsel anlatım olarak küçük bir çocuğun "edgy" hayallerini süsleyen bir sonla bize veda ediyor. Aramamız gereken bu önemli karakterin yeterli derinlikte sunulması gerekirdi diye düşünüyorum. Böylelikle ilerleyişimiz güçlü bir motivasyon ile desteklenirdi. Jay'in bir kere olsun oyunun nadir ara sahnelerinde yakından gösterilmemesi de içimde olan bu hissi destekleyen etkenlerdendi. Jay'i buluyoruz elbette ama bu kötü yazılmış diyaloglar ve olayın üstün körü ele alınması ile anlamsızlaşıyor. Oyun hemen öyküsünde hızlı bir u dönüşü yapıyor. İlginç olabilecek, kendi içinde bir polisiye-drama dönüşebilecek bir öyküyü hızlıca sonlandırıp bizi dünyayı kurtarmak adına kötü yapay zekaya -öhöm skynet- karşı savaşacağımız klişelerle dolu yeni bir senaryo dalına fırlatıyor. Öykünün düğüm aşaması sandığımız kısımda bize sordurtulan tüm sorular çöpe atılıyor ve bir anda hazırlık yapmadan sundukları bir başka amaç için motive olmamız bekleniyor. Hal böyle olunca, oynarken "Neden bunları yapıyorum?" demekten kendimi alamadım. Şu ana kadar zaten Tim Schafer ve Ron Gilbert'in yaptıkları oyunlar için uygun olan komedi temelli bulmaca ve diyaloglarına özenen oyunun yazarı bu noktada oyuna adanmışlık anlamında oyuncuyu tamamen kaybediyor. Oluşturulmak istenen koyu, mavi ve depresif tonlar yüksek dozda yapılan espriler ve güldürü amaçlanmış, deli saçması( deli saçması bulmacaları severim, yerinde kullanıldığı sürece.) bulmacalarla baltalanıp mahvediliyor. Öykünün tutarsızlığı ve ne olmak istediğine karar veremiyor oluşuna rağmen oyunda yer yer oldukça etkileyici sahneler çıkmıyor değil. Komedi, bu oyunda olması gerekenden çok yüksek dozda kullanılmış olsa bile bazı noktalarda işe yarıyor. Japon restoranı ve karısını aldatan ilaç tüccarının öyküleri bunun için en güzel örneklerdi oynadığım süreçte. Arka plan tasarımları, oyunun en güçlü tarafıydı kannımca. Bit müzik olmasından kaynaklı bazı noktalarda hissi yansıtmakta olduğunu düşünmesem bile oyunun çoğu noktasında oldukça etkileyici melodiler vardı. Güzel çizilmiş arka planlar ve nesnelerle birlikte ortaya oyunun en güçlü yanını koyuyorlardı. Animasyonları ve çizimleri bende etki bırakmayan karakterler bile bu güzelliğin önünde sorun yaratmadılar. Kafamdaki tek soru pikselli grafiklerin seçilmesinin ardında yatan neden üzerineydi. Siberpunk teması çoğu zaman incelikli detaylar şeklinde görüntülere akseder. Karmaşık devreler, sokaklarda birbirine giren borular, pis ve yıkılmış duvarlar. Bedenleri bezemelerle süslü vücut modifikasyonlarıyla dolu insanlar... Bu bahsettiklerim oyunun görselleri içerisinde kendilerine yer buluyorlardı ancak piksel büyüklükleri göze alındığında yeterince yoğunlukla ifade edilemiyor gibiydiler. Bu sorun en çok karakterlerin modellerinde kendini gösteriyordu. Hiçbir karakter yeterince tanımlayıcı bir çizime sahip değildi. Yürüyüş animasyonlarındaki bir anormallik bu problemin tuzu ve biberi oldu. Keşke bu eserin ifadesi için daha uygun bir görsel yöntem seçilseymiş. Sadece görsel zevk değil, bulmacaların rahatlığı konusunda da sorunlar çıkardı az önce bahsettiğim durum. Çözümünü çoktan kafamda oluşturduğum bir bulmacayı doğru piksele tıklayamadığım için 20-30 dakika sonuca ulaştıramadığım oldu. Bulmacaların çoğu mantıkla ulaşması zor, deneme yanılma ile çözülebilecek bulmacalardı. Güzel olan bulmacaların çoğu oyun Indiana Jones'e dönüşmeden önce olan birinci yarıda bulunmaktaydı. O noktadan sonra piksel avı ve Looney Toons animasyonlarında geçerli sayılabilecek fizik yasaları denklemde yerlerini aldılar. ( Örnek vermem gerekirse: Oyunun başlangıcında karakterimizle balkon reset şifresini arıyoruz. Reset şifresinin evde bir yerde olduğunu biliyoruz. Şifre mantıkla ulaşabileceğim son yerdeymiş. Duvardaki bir posterin üzerinde. Neden bu kadar önemli bir şifre böyle bir yere yazılır? Posterin şifrenin olduğu kısmı bükülmüştü, bunu bir süpürge ile düzeltiyoruz. O kısmın ardında bir şifre olduğunu düşünmem için bana hangi görsel ipuçları verildi? Hiç. Piksellerden oluşan ufacık bir poster ucunda bilmem kaç haneli bir şifre olduğunu düşünüp o posteri neden bir süpürge ile düzelteyim? Posterin bükük ucu arada rüzgardan dalgalansa ve altında bir-iki sayı görsem bu bulmacayı mantığa yatkın ve çözülmesi bir noktaya kadar zevkli kabul edebilirdim. Bu bahsettiğim örnekteki akıl dışılığın oyunun çoğu bulmacasında kendini gösterdiğini belirterek parantezi kapatıyorum.) Bu oyunu eğer tür içerisinde başka oynayacak oyun kalmadıysa oynamanızı tavsiye ediyorum. Hatta o vakit bile başka bir oyuna yönelseniz zarar etmezsiniz. Oyunun bir easy modu var. Ne yazıktır ki bir daha bu oyunu oynamaya niyetli olmadığım için oynanışı bu mod ile değerlendiremeyeceğim. Puanlama yaptığımda: Oynanışına 3 veriyorum. Yapımcılar bir sonraki eserlerinin jeton yemesi gereken bir arcade oyun makinesi olmadığını umarlar diye umuyorum. Elbette bu tarz bulmacaların da yeri var ancak bu oyunla özdeşleştiremiyorum. Monkey Island 2 gibi bir oyunda olsa temasıyla uyumu nedeniyle beni gülümsetecek bulmacalar burada sinirlerimi gerdi. Müziklerine 7 veriyorum. Bu puan ses dizaynını da kapsıyor. Karlı bölgelerde karakterin bastığı yerlerden çıkan şaşırtıcı derecede inandırıcı kar seslerinden restoranda Baron Harkonnen'den hallice yemek yiyen adamın mukbang niteliğinde rahatsız edici şapırdamalarına kadar oldukça başarılı bir ses dizaynı var ortada. Müzikler bazı bölümlerde çok sıradanken bazı bölümlere katman katman derinllik kattılar. Seslendirme yoktu. Bu nedenle değerlendiremeyeceğim. Bir seslendirme olsaydı karakterlerle empati kurmamız bir nebze mümkün olurdu demeden de geçemeyeceğim. Öyküsüne 5 veriyorum. Düzgün bir akışı olmayan, 2 başlangıca, 2 düğüme ve sadece bir serime ev sahipliği yapan bu öykü dikkati dağıtan ve umursamayı engelleyen cinsten bir yapıya sahipti. İkinci yarıda Beneath a Steel Sky olmaya karar veren oyun bunu anlatımla destekleyemedi. Verilmek istenen mesaj bazı noktalarda ağzıma kürekle dayanıyor gibi hissettim. Yeterli felsefi derinlik çoğu noktada sağlanamamıştı. Bir noktada oyunu bitirip, "Bak kardeşim, 90'lar güzeldi. Görüşürüz" deseler şaşırmazdım. Diyaloglar öykünün başarısıyla paralel gitti. Çizimlerine 7 veriyorum. İlkokul matematiğiyle toplayıp bölüyorum ve VirtuaVerse'ye 5,5 veriyorum.
👍 : 4 | 😃 : 1
Negatif
Dosya yükleme