That Dragon, Cancer İncelemeler

:') Gerçek bir hikayeden uyarlanan bu indie oyunda, Joel Evan Green ve ailesinin, Joel'in kanserle savaştığı dönemde yaşadıklarına, hissettiklerine, acılarına şahitlik ediyorsunuz. Kanser terminal evreye döndüğünde Joel'in bitmek bilmeyen ağrıları, ağlayışları ve o esnada ailenin çaresiz çırpınışları... Çok zor... Düşmanıma dilemem bu çaresizliği... Hikayenin sunuluşu, sanatsal yönü açısından takdir edilesiydi. Yalnızca sonlara doğru, ana odağın Joel'in hikayesinden, deneyimlediklerinden çıkıp; ailenin kendi başa çıkma yöntemleriyle içlerine dönme / Tanrı'yı ve inançlarını sorgulama aşamalarına fazla girildiğini düşünüyorum. O kısımlar biraz daha her kitleyi kapsayabilecek insanî yönlere ve anılara vurgu yapılarak sunulabilirdi. 9 / 10

Oynadığım en duygusal oyundu. Oyundan çok gerçek bir hikayeye tanıklık ediyorsunuz. Kanserin bıraktığı fiziksel ve duygusal hasarı çok güzel anlatmış. Orta seviyede İngilizceniz varsa ve ağlamak istiyorsanız alın.

''gömmemeli bir anne, bir baba evladını.. dokuz yaşında küçücük bir kız ölmemeli mesela erkenden... o öldüğünde dört yaşında olan kardeşi, uyuyan herkesi öldü zannetmemeli.. ''

İlk olarak birazcık oyundan bahsedeceğim; That Dragon, Cancer oyununun üzerinden gittiği tema şu şekilde; Joel adlı bir oğlumuz var ve bu çocuk kansere yakalanmış. Her ne kadar onu sevip,sayan,çok değerli ailesi olsada Joel bu tümörlerin üstesinden gelemeyecek nitelikte. Oyun bir nebzede olsa kanser hastalığıvb. gibi durumlarda insanın nasıl acılar çektiğini keza ailesinin de ne kadar üzüldüğünü küçük ve kısa süren bir oyunla anlatmak istemiş. Diğer bir husus da şudur ki; ''That Dragon, Cancer'' adlı oyun gerçek bir ailenin yaşanmışlıklarından ve gerçekten var olan Joel'un hayatından örneklerle oyuna ve senaryoya dökülmüş. Şimdi gelelim oyunun artı ve eksi yönlerine. +Oyunda sinematik çok güzel kullanılmış. Yani o yaşatmak istenilen duyguyu hissedebiliyor insan. +Müzikler ve seslendirme, sanki oyuncular jest ve mimiklerini kullanırcasına durumu anlatmaya ve durumun içinden yaşamaya yetmiş +Oyunun belirtmek istediği mesaj güzel bir biçimde anlaşılıyor. Ve eğer bu duruma odaklanıp oynarsanız ana karakter siz oluyormuşcasına yaşarsınız. +Oyunda birden fazla insanın bakış açısına gidilebiliyor ki bu da iyi birşey, Kanserli bir çocuğun bakış açısından uçan bir güvercinin bakış açısına geçip o özgürlüğü tadabiliyor insan. Taki bu çocuğun en sevdiği insanlardan biri olan babasının bakış açısına geçip ağlamaklı sesleri duyana kadar. -Oyunun kontrolleri sadece mause ile yönlendiriliyor ve buda sadece yürü,eline al,dışarı bak gibi temel şeyler. Kısacası sadece sinematik gibi oynasak belkide daha güzel olabilirdi. -Oyunda insanlar konuştukları zaman ekranda birden bu konuşmaların,altyazısı geçiyor. Bu olayda İngilizcesi iyi olmayanlar için bir sıkıntı. Çünkü seslendirmenlerde,altyazıda geçen cümlelerde İngilizce. Durum böyle olunca İngilizceyi tam anlamıyla bilmeyenler için olay ve durum anlama sıkıntısı oluşuyor. -Oyunun şuanki piyasa değeri 18.00 TL fakat oyun yaklaşık 1-1.30 saatte bittiğinden bu kadar miktar gerçekten fazla oluyor. Ama siz yeni tatlar arıyorsanız ve ''Gerekirse oynar iade ederim! '' gibi bir düşünceniz varsa bu bu oyunu alın derim. Uzun lafın kısası eğer bu oyuna puan vermek gerekiyorsa 7.50/10

Çok fazla söze gerek yok. Oyunun sebebi belli. Gerek müzikleriyle olsun, gerek seslendirmeleriyle olsun, oynadığınız o kısa zaman diliminin en az yarısında ağlamanızı garanti ediyor bu oyun. Bir babanın oğluna verebileceği en iyi hediye sanırım. Kalpler kırgın, yürekler buruk.

Normal şartlar altında bu tür oyunları seven biriyim ancak bir şekilde bu oyuna ısınamadım. Hikaye anlatımı sıkıcı geldi. Anlatım ve kurgu farklılaşsa kesinlikle güzel bir oyun çıkabilirdi bu hikayeden ancak ilk defa bu tür bir oyunu bitirmeden bırakıyorum. "Dear Esther"'i oynamış olan kişilerin daha iyi anlamaları için "Dear Esther" bile çok daha akıcı ve insanı içine çeken bir anlatıma sahipti diyebilirim. O uzun yürümeler bile kendini oynatıyordu. Bu oyunun halini ise siz düşünün.

Oyunu Pewdiepie dan görmüştüm ve ilgimi çekmişti bende bir şans vermek istedim.Belki de verdiğim en en iyi şanslardan biri olabilirdi.Hayatımın en iyi 1.5saati olabilir.Oyunun ortalarında klavye mouseu bırakıp ağladım. 10dk boyunca ağladım o çığlıklara.. yaşamak isteyen bir bebeğin ağlaması..o anne ve babanın duyguları..okadar güzel hissettirmişki..oyun 1.5 saat ve şakasız 45 dk gözüm yaşlı oldu..hikayenin gerçek bir olaydan esinlendiğini görünce çok daha fazla ağladım.. O güzel gülüşlerini cennette de sürdür güzel çocuk :(

Çok hoş bir oyun, kanserli bir çocuk olan Joel ve ailesinin düşüncelerini ve yaşadıklarını oyun içinde göstermişler. Her saniye Joel'ın kendi çocuğunuz olmasını istiyorsunuz tatlılığından ve mutluluğundan. Şiddetle tavsiye ederim.

Oyunun tamamen gerçek hikayeye dayandığını öğrenince büyük yıktı. Lütfen, bir şans tanıyın ve bu kanser belasının gerek hasta olarak gerek çevresi, ailesi olarak ne kadar yıkıcı olduğunu görün. '' Her 7 kişiden 1 kişinin kansere yakalandığını biliyor muydunuz ? '' huzur içinde yat Joel 2009 - 2014 <3

rest in peace joel the baby knight maybe you couldnt beat that dragon but your efforts and courage will be not forgotten.