World of Goo İncelemeler

Uygun fiyatla alınırsa.. en iyi çerezlik oyunlar arasında.. sizi zorlar, gülersiniz, bazende gerilir.. sonra yavaşta bağiımlı olur.. serisini beklersiniz.

[h1] World of Goo [/h1] Oyun, fizik tabanlı inşa etme ve bulmacaya dayalı olup tamamen 2 kişi tarafından geliştirilmiştir. Öncelikle yapanların eline sağlık. Notlar: [list] [*] Bulmacalar gerçekten çok zor ve yüksek iq isteyen ( o da bende yok) bölümler var. Benim gibiyseniz beyniniz yanacaktır. [*] Şahsen bölümleri geçebilmek için Yotube'da walkthrough ya da gameplay videoları izledim. Buna rağmen oyun 20 saat sürdü. Bölümler 4 parçadan oluşmakta ve her parça 6-7 bölüm içermekte fakat siz nasıl geçileceğini anlayana yani jeton düşene kadar 'bitse de gitsek' moduna giriyorsunuz. [*] Oyunun size sunduğu fizik işleyişi ve inşa etme keyifli olmuş. [*] İmleç çok sıkıntılı. Özellikle yeşil Goo'ların olduğu haritalarda o kalabalık sürü arasından seçmek istediğiniz Goo'yu bir türlü seçemediğiniz zaman çıldıracaksınız. Bu yüzden bazı bölümlerde zamanı yavaşlatan yardımcı programlar kullandım ;) [*] Tutorial çok yetersiz. Çoğu mekaniği gameplay videolarından öğreneceksiniz. [*] Bazı bölümlerin kendine has kısa yoldan bitirme bug'u var. Bunu da gameplay videolarında görürsünüz. [*] Başarımlar çok zor. Her bölümde 'en fazla X kadar hamle yap, en az X kadar Goo topla, en fazla X saniyede bitir' gibi görevler var. Oyunun başarımları bunları kazanmak üzerine olduğu için tüm bölümlerin görevini yapmaya çalışmak benim gibi 20 saatini harcamanızı gerektirecek. [*] Her bölümde sizi dalgaya alan tabelalar var ama size yol göstermekten çok uzaklar. [*] Yemin ederim 2 kişinin yaptığını bilmeseydim olumsuz oy verirdim. Yazık günah ya böyle bi oyuna da 20 saat harcanmaz. [/list] [table] [th] [tr] Not [/tr] [tr] 6/10 [/tr] [/th] [/table]

Oldukça eski, ama çok da keyifli, bir "fizik bulmaca" oyunu. Yanılmıyorsam 2008 tarihli oyunun yapımcıları, birkaç sene önce çok büyük grafik ve altyapı geliştirmeleri içeren bir güncellemeyi de ücretsiz olarak sundular.

bu oyunda gabardağ petrollerini çıkartıyorsunuz lütfen hepsini özenle toplayında biraz fiyatı insin

[b]İki boyutlu, çıtır çerezlik mükemmel bir platform oyunu kendisi. Hoş diyebileceğim cartoon grafiklere ve okul öncesi çocukların bile oynayabileceği basitlikte mekaniklere sahip. Eğlenceli bir kaç saat geçirmek isterseniz deneyebileceğiniz bir yapım, tavsiye ederim. Daha fazla inceleme için; https://store.steampowered.com/curator/28040015[/b]

60 küsür MB'lık bir oyun için gayet güzel. Çok sık rastlanan yanlardaki siyah şeyler olayı (oyunun ekranı tamamen kaplamaması) var, büyük ihtimal uğraşılsa düzelir, ama büyük bir problem değil. Offline olarak bulmaca oyunu oynamak isteyenler için ideal bir oyun, tavsiye ederim.

Bu benim küçükken en çok oynadığım oyundu ve aklıma gelip alınca ve oynayınca bölümler de müzikler de aşırı hoşuma gitti. Ama bunun haricinde de o "creepy" atmosferi insana iyi veren, hoş, tadımlık bir bağımsız oyun.

bu oyunun çıktığı yılı dün gibi hatırlıyom :) ozaman babamın bir mac'im vardı bitanede dükkan vardı oradan sürekli harçlığımı biriktirir oyun alırdım. tabii apk da kullanıyordum. bu oyunuda param yetmediği ve alamadığım için ağlayıp apk ile tanıştım ve bütün oyunları oradan indirdim sonra. gece gündğz oynuyodum onu. neyse sadette güzel ve nostaljik olmuş akın derim

Siz bilmezsiniz taa çok eskiden sadece Tower of Goo'ydu bu.O siyah bücürüklerle en yükseğe ulaşmaya çalışıyorduk.Aradan 2-3 yıl geçti World of Goo'yu çıkardılar.O ufak eğlencelik mükemmel bir oyuna dönüşmüştü.Etkileyici müzikleri, saçma hikayesi, grafiklerin şirinliği ve en önemlisi oyunun fizik tabanlı oynanışıyla inanılmaz bir sıçrama oldu Tower of Goo'dan.Gelmiş geçmiş en iyi indielerdendir.

ben bu oyundan 2009’da ekşi sözlük’te yazarlık yaparken bir yazar arkadaşımın tavsiyesiyle haberdar olmuştum ve internetten bir yolla edinmiş ve ayıla bayıla oynamıştım. zihnen eğitici, puzzle içeren, fizik tabanlı oyunların geliştiricilerine ne kadar teşekkür etsek az. şimdi gelip zaten bitirmiş olduğum bu oyunu, sırf emekleri için satın aldım. eskilere dayanan bu tip oyunlara geri dönüp bakınca, insan dejavu gibi bir şey oluyor. Türkiye o sıralar biraz daha yaşamaya, biraz daha katlanmaya değer bir ülkeydi. Sansar Salvolar, Şehinşahlar yeni yeni türemişti, Şanışer’in Bela ile birlikte çıkardığı ilk albümün tüm parçaları hala kulaklarımda. freestylelar, dissler havada uçuşuyordu. hiç derdimiz yokmuş gibi bir de onların kavgalarına kulak kabartıp kendimizden geçiyorduk. her şey, arkaplanı, perdesi asla aralanmamış, bütün gizleriyle halktan uzak tutulmuş; ama aynı zamanda yürürlüğe girebilmesi için de halka muhtaç oldukları o 2011 referandumuyla patlak vermeye başladı. önce Teomanlar, Sezen Aksular ve daha nice “yetmez ama evet”çilere şahit olduk. sözüm ona Kenan Evren gibi bir halk düşmanını bu rejim, bu hükümet, bu meclis, bu yargıtay, bu mahkemeler cezalandıracaktı. sonrasında fethullah ve türevleriyle devletin içine sı(z=ç)dılar. tek adam rejimi için referandumlar, türlü türlü algı operasyonları yapıldı, ikna odaları kuruldu derken, satılmamış alan kalmadı, tarım mahsulleri tarumar edildi, çiftçi, üretici, köylü, işçi ezim ezim ezildi ve ezilmeye de devam ediyor. küçük üreticiler sallanmakta, pek çoğu çoktan devrilmiş durumdadırlar. hepsinden alacaklı küçük–burjuvalar bunca olanları alkışladılar ve sonunda alacaklısından alabileceği hiçbir şey kalmadığı için bugün sitemkar pozisyondalar. küçük–burjuva darkafalılığını tartışmakla, anlatmakla bitiremeyiz ki zaten. şimdi ise “orta” diye bir sınıf kalmamış durumda, açların zenginleri yiyeceği günleri sayıklıyoruz. özetin özetiyle bu şekilde. bunları bu alakasız oyunun incelemesine bırakmaktaki maksat neydi peki? dejavu. ben bu oyunu oynayıp bitirirken, eski günlere gidip gidip geldim, tüylerim diken diken oldu. bunu bugün bu oyuna yeni başlayan birisi hissedemez. en iyi ihtimalle, yukarıdaki gibi, oyundan keyif alıp geliştiricilere teşekkür etmekle yetinebilir. eski günlerimi gözlerimin önünde canlandırdığı, sınıf kinimi yeniden alevlendirdiği, hasreti, özlemi hiç alakasız biçimde bana yeniden hissettirdiği için bu oyunu önermekle bitiremem, son noktayı koymakla yetinemem. dolaylı yoldan bütün bu hissiyatlara sebep olduğu için ekşi sözlükte o adını sanını bilmediğim yazara da buradan şükran.