Paradise Lost İncelemeler

Açıkçası böyle güzel çıkacağını düşünmemiştim ama beni şaşırtan bir oyun oldu . Oyunda küçük yaşta bir çocuğu yönetiyoruz ve Nazi Almanyasındayız. Oyunun aslında çok basit ve yavan bir kontrol sistemi var ama öyle bir atmosfer , görsellik ve merak uyandıran bir hikaye varki benim gibi oyunlardan çabuk sıkılan birisi için bile inceleme yazdırdı . Zaten fiyatıda çok uygun . Alsanız bir şey kaybetmezsiniz

-Spoiler olmadan, 8700k-1080Ti-32 GB 3200 Mhz RAM-5400 RPM HDD'ye kurulu- Yürüme simülatörü olmasına karşın gerçekten oynadığım oyunlar arasında gördüğüm en iyi tasarımlara sahip. Hikaye gerçekten ilgi çekici. Fiyat da aynı şekilde hoş ancak oyunun oynayış açısından saçma sapan problemleri var. En kısa şekilde yazan kişi harika yazmış. Yöneten kişi berbat yönetmiş. Etraf tasarımları şahane, ses aktörleri orta kalite ama tatlı. Kısaca ortam bilgisi: Alternatif evrende geçiyor. Savaş 1945'te bitmedi ve Amerika savaşa katılmadı. Gerisini oynayarak öğrenmeniz iyi olur. +'ları: +UE4 ile yapılmış, grafikler iyi. +Mekan tasarımı 10/10 +Hikaye sizi çekebiliyor. +Ucuz, indirimde 16 TL'di. -'leri: -Sürekli kafa sallanması aşırı derecede berbat bir şey. -Ayarlar özelleştirilebilir değil. -Kontroller etkileşim anlamında XBOX kontrolcüsü veya Dualshock 4 için gayet uygunken fare rezalet derecede sinir bozucu. Galiba oyun konsol portu. -Aşırı kısa, 4 saat civarı sürdü etrafı %99 gezmeme rağmen (%1'i oyun finalde gezmelik mekanların üçünün sadece ikisine girmeme izin verdi.) kısa sürdü. -Karakterimiz AŞIRI yavaş yürüyor, koşma neredeyse etki etmiyor. -Seçimlerinizin final hariç bir anlamı yok. Zaten sonuçlarını da göremiyor gibisiniz. -Kayıt dosyanız oyun bitince siliniyor. Düzeltilebilir şeyler bunlar zaten en önemli kısmı yürüme simülatöründe yapılmış o da bana göre etraf tasarımı ve hikaye evreni. Mesela şu kafa sallaması gitse, adam akıllı alt yazı seçeneği gelse, bölüm seçmenize izin verse, karakter kıçında odun varmış gibi değil de normal bir insan evladı gibi gitse kötü hikaye anlatımı ve ortalama ses işçiliği hariç taş gibi 8/10 derim. Bütçelerinin patates ve vodkadan oluştuğunu farzediyorum emeği geçenler kısmını okuduğum için, bu yüzden eğer bütçe de katılırsa fixler sonrası 9/10 alın oynayın derim.

[h1] ALMAYIN... [/h1] 2.Dünya Savaşı sonrasında geçen oyunda Naziler Avrupa'nın çoğuna nükleer füzeler fırlattığı için tam bir yıkım ve radyasyon belasına yakalanmış Avrupa'da Annesinin ölümünden sonra Polonya'da dolaşırken devasa bir Nazi sığınağı keşfeden 12 yaşındaki bir çocuk olan Szymon olarak oynuyoruz. Annesinden kalan bir fotoğraftaki tanımadığı bir adamı arıyor. Oyun atmosfer ve hikaye açısından güzel olsa da oynanış yönünden çok sığ onu belirtmeliyim ama yürüme simülatörü oyunlarında olur böyle şeyler. [b] Peki bu oyunu neden önermiyorum? [/b] Oyunda maalesef çok sinir bozucu bir hata mevcut. 2 defa buna rastladım ve beni oyundan soğuttu. Oyundan çıkıp oyuna tekrar girince kaydedilen yerden oyuna başlayınca karakter kıpırdamıyor. Böyle bir hata mevcut oyunda. Bölümü yeniden başlatmak zorunda kaldım 2. seferde bu olunca ve çok geriden başlayınca oyun beni kendinden soğuttu. Zaten yavaş bir oyun , oynadığım yerleri tekrar oynamak zorunda kalmak cidden sıkıcı . Oyunun sonunu merak ediyordum ama maalesef olmadı.

Hikaye odaklı , sıkmayan kısa tadımlık bir oyun olmuş ; Aksiyonu olmayan bol bol hikayeyi anlatmaya çalışan belgeler okuduğunuz paso yürüdügünüz bir dram oyunu sadece meraklısı alsın (birazda ingilizce lazım)

Game is supposed to be dealing with stages of grief I guess, but only in name? There is no denial, there is no anger, I'm pretty sure the rest of the stages aren't there either. They made it especially slow to make the game longer. 90 year olds walk faster than this. Optimization is garbage, it lags so much. This is an indie game, not an AAA behemoth or something. Acting/dialog is so clunky and bad. Mechanics suck. Set pieces are slightly interesting but lags prevent you from enjoying it. Story is predictable but a little intriguing I guess.

Diğer deneyimlediğim yürüme simültörlerinden daha iyi bulsamda abi bukadar yavaş bir karakter yapmanın manası nedir bir yerden bir yere yürümekten yada yürümeye çalışmaktan kaybettiğim zamanla gider birkaç bölüm dizi izlerdim.

sonunda bitirebildim. oyun fena değil arkadaşlar. oynadığımız elemanın hareketleri son derece kabız ama eğer sabırlı biriyseniz ve hikayenin devamını da merak ediyorsanız bir şekilde akıp gidiyor oyun.

Oyun gerçekten çok hoşuma gitti. Normalde böyle yavaş ilerleyen oyunlar beni sıkar ama bu oyun verdiği müthiş atmosferiyle ve çok iyi bölüm tasarımlarıyla arayı kapattı. Bir yere gitmek için birden fazla yer olması da çok hoşuma gitti. Önerim oyunu oynarken etrafta bulduğunuz kağıtları incelemeniz yönünde. Savaş hakkında güzel bilgiler veriyor. Ayrıca savaştan muzdarip Polonya halkının da yazdıkları mektuplar ve kaydettikleri sesler mevcut.

Paradise Lost, Nazi Almanyası'nın ağır su deneylerini tamamlamayı başararak, 2. Dünya Savaşı'nı 20 yıl daha devam ettirmeyi başardığı; ancak Dünya'yı da nükleer bir felakete sürüklediği alternatif bir evrende, 12 yaşındaki bir çocuğu yönettiğimiz bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Naziler nükleer silahlarını kullanması sonucunda, dışarıda bulunan radyasyon yaşanabilir seviyenin çok üstüne gelecek olmasından dolayı devasa yeraltı sığınakları yapmışlardır. Ancak bu sığınaklardan biri olan Krakow Sığınağı, Polonya güçlerince ele geçirilmiş ve yine onlar tarafınca kullanılmaya başlanmıştır. Hikayemiz, Szymon'ın (karakterimiz) bu sığınağa yıllar sonra geçmişini araştırmak için inmesiyle başlıyor. İlgi çekici bir konusu olsa da, ne yazık ki oyun boyunca bu merak duygusunu 'diri' bir şekilde tutmayı başaramayan bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Konunun nereye evrileceğini oyuncunun tahmin edebiliyor olmasının yanında, bir de karakterimizin aşırı derecede yavaş hareket ediyor olması can sıkan bir başka etken olmuş. Grafiksel anlamda atmosferin, yapıların tarihini yansıtmasının ve bir bütün olarak bakıldığında göze oldukça hoş gözükmesinin büyük bir artı olduğunu belirtmeliyim. Ancak karakter modellemeleri (çok az sayıda karşılaşıyor olsak da) ve en önemlisi de genel olarak animasyonların başarısızlığı, görsel açıdan oynanışı baltalıyor. Neredeyse hiç bir nesneyle etkileşime giremiyor; baştan sona tamamen 'ölü' bir alanda oynamak durumunda kalıyorsunuz. Ayrıca Szymon'ın tüm animasyonlarının da aynı olması, daha hızlı bir şekilde sıkılmanıza neden oluyor. Oynanış tarafıysa yine hikaye sunumu ve grafiksellikte olduğu gibi sıkıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bir 'yürüme simülasyonu' olmasına rağmen, koşmanın yürümekten neredeyse hiç bir farkı olmaması, tek düze bir yol izliyor olmak, hiç bir bulmaca ya da kaybolma gibi bir durumla karşılaşılmıyor olması, can sıkıcı olmasının temel sebeplerinden diyebilirim. Oyun boyunca notları okumak, ses kayıtlarını dinlemek ya da Ewa ile konuşmak dışında hiç bir şey yapmıyorsunuz; tabii bir kaç sefer aldığınız bir çipi hemen önünüzdeki bilgisayara takmanız da gerekebiliyor. Oyunun en büyük eksileriyse, bugları, bazı noktalarda anlık FPS düşüşleri ve çökmesi desem sanırım yanılmış olmam. Çok fazla karşıma çıkmasa da, bir kaç kez yaşadığımı belirtmeliyim. Oyunun oto-kayıt özelliği, tekrar kayda geri döndüğünüzde (eğer bölüm başı değilse) sıkışıp kalmanızla sonuçlanıyor; özellikle bu duruma dikkat etmenizi ve bölümü bitirmeden çıkmamanızı öneririm. Türkçe dil desteği bulunmayan oyunun, internet üzerinde ücretli ve ücretsiz (makine çevirisi) olarak yamaları mevcut. 3 saat civarında bir oynanış süresi ve bir kaç farklı sonu bulunuyor olsa da, tekrar oynanabilirliği oldukça düşük. Konu başlangıcı olarak ilgi çekici olsa da bunu devam ettirememesi ve elde tutulur başka hiç bir noktasının bulunmuyor olmasından dolayı fiyatının fazla olduğunu düşünüyorum. Not: Oyun 'vasat' denilebilecek bir seviyede değil ancak eksilerinin, artılarına göre daha fazla olması keyif alınmasını engelliyor. Elbette bu haliyle beğenenler de olacaktır.

Paradise Lost, bir Yürüme Simülatörü biliyorum ama bu kadar yavaş yürümek zorunda mıyız? Zaten beklentim tam bir oynanış sunması değil ama bir de bu yavaşlıkta yürümeye katlanmak çok zor oyun boyunca. Koşmak ayrı bir çile Shift'e basınca ne değişiklik oluyorsa tuşu atamışlar öylesine. [b][url=https://store.steampowered.com/curator/32515007-s%25C9%2590%25D7%259Fn%25C9%259Fnsn%25CA%258E/][u]Kuratör Sayfamı takip etmeyi unutmayın...[/u][/url][/b] ːcozybethesdaː [b][url=https://www.youtube.com/@yusufulas81/videos][u]Youtube Sayfamı takip etmeyi unutmayın...[/u][/url][/b] ːsummercat2023ː