Yonder: The Cloud Catcher Chronicles İncelemeler

Rahatla bebeğim... Relax my baby... расслабься ,малыш...

Oyuna dair sevmediğim tek şey bitmesi. Harrrika bi oyun *-*

Keşif Oyunlarını Ve Craft Sistemli Oyun Seviyosanız Alın :D Oyun İngilizce Fakat Ne yapman Gerektiğini Anlıyorsun Yakında Videosu Gelir =) https://www.youtube.com/channel/UCePNmgoJaW8p039hzPmfU6g

Oyunun atmosferi, müzikleri çok çok güzel ama basit bir hikayesi var. Daha da geliştirilebilecek olanak varken bu şekilde bırakmaları üzücü olmuş. Uzun yürüyüşler sıkıcı olsa da biraz dayanabilirseniz portallar ve sageler işinizi baya kolaylaştıracaktır.

Çoğu noktada eksiği olan ne hikayesi ne mekanikleri olan öylesine zaman geçirmek için oynuyabilceğiniz bir oyun kardeşlerinize hediye edebilrisiniz ama onların da bu oyunu oynaması için bir sebep yok gibi yaptığınız herhangi bir şeyin sonucunda ödül tarzı bir mekanikte yok kısacası tırt bir oyun başarım kasmak için oynayın gerisi boş

Eğer keşfetmeyi ve zanaatkarlıkla uğraşmayı seviyorsanız bu oyunu öneririm. Ayrıca oyunun grafikleri ve müzikleri de bir ayrı güzel.

tek başına kafa dinlemelik bir oyun. ama map çok büyük sürekli kayboluyom :/ ve tr dil desteği olmaması çoooook üzücü :(

Çok beğendim. Başlarda oyun motorundan basitçe yapmışlar hissi verse de başarılı bir yapım olmuş. Akıp gidiyor. Wiki'ye ihtiyaç olabiliyor.

Oynarken içiniz huzur dolacak, emin olabilirsiniz. Yonder, Gemea adında bir adada geçiyor. Yolculuğumuz esnasında karaya oturan gemimiz ile bu adayı keşfetmeye başlıyor, kazada kaybolan mürettebatın geri kalanını arıyoruz. Bir oraya bir buraya derken adanın yerlileri ile tanışıyor, ortamını keşfediyor ve sorunlarına çare olmaya başlıyoruz. Senaryosu tatlı mı tatlı, şirin mi şirin bir şekilde ilerliyor. Harika buldum. Oynanış ise çok ama çok iyi. Savaşmadığınız ve sakin sakin etrafı gezip çeşitli görevleri yaptığınız bir oyun düşünün sadece. Haritası oldukça büyük ve her bir köşesi keşfedilmeyi bekliyor. Oyun içerisinde yeni materyaller ve eşyalar buldukça bunları geliştirebiliyor ve üretebiliyoruz. Ancak üretim aşamasını gerçekleştirmek için önce haritanın etrafına dağılmış köyleri, bu köylerdeki ustaları bulmamız gerekiyor. Üretim yanı sıra kendi çiftliğimizi de kurabiliyorsunuz. Hikayede belirli bir ilerleyiş katettikten sonra ilk çiftliğinize sahip oluyorsunuz. Tabi haritada oluşturabileceğiniz başka çiftlik alanları da mevcut. Yine haritanın çeşitli yerlerinde "Murk" adı altında bazı bulanıklıklar bulunuyor. Bunları yine etraftan topladığınız "Sprite" adındaki küçük ve tatlı yaratıklarla açabiliyorsunuz. Kiminin içinde sandık, kimisinin içinden ise yeni görevler alabileceğiniz yerler çıkıyor. Oyun bu açık dünya ve keşif elementleri ile Zelda vari bir görüntü çiziyor. Grafikleri ise oldukça iyi. Her yer rengarenk ve insanın gözü gönlü açılıyor. Farklı hayvanlar keşfetmek, farklı görevlerin peşinde koşmak baya eğlenceli. Oyunun tek ama tek sıkıntısı ise koca haritada sadece koşarak bir yerlere erişim sağlayabilmek. Ben binek keşfedememiş olabilirim diye düşünüyorum ama bu biraz zor, zira keşfetmediğim nokta bırakmadım oyunda. 39.00 TL'yi sonuna kadar hak eder. İndirim beklemenize gerek yok. Kesinlikle tavsiyemdir. [b]Puan: 92 / 100 [/b] [u] Diğer yazılarımı okumak için: [/u] [url=https://arrangepoint.com.tr/author/ap-atakan/] ArrangePoint Web Sitesi [/url] [u] Twitch kanalım: [/u] [url=https://www.twitch.tv/lodrinnn] Takip etmeyi unutmayın :)[/url]

Yonder: The Cloud Catcher Chronicles daha çıkmadan önce radarıma girmişti. Serbest keşif ile hiç bir şey ile savaşmadığınız bu rahatlatıcı oyunu tabii ki denemem gerekiyordu. Ama üzgünüm... Bu oyunu herkese önermek isterdim fakat ne yazık ki zorlanıyorum. Bu kadar tatlı, hoş gözüken bir oyunu neden önermiyorum kısaca bahsedeyim. Öncelikle Gemea denen bölgeye girdiğimizde bizi hoş grafikler, eğlenceli oynanış ve kontroller bekliyor. Bu da bizi oyunun ilersi için gayet umutlandırıyor. Bir çok hayatta kalma oyunundan aşina olduğumuz kaynak toplama, crafting sistemi, giysilerimizi ve görüntümüzü değiştirme gibi pek çok imkanımız burada da mevcut. Hatta crafting sistemi gayet başarılı. 8 farklı kategoride (Wayfarer, Chef, Carpenter, Constructor, Tinker, Brewer, Tailor, Master) bir çok alet edevat üretebiliyoruz. Ancak bütün bu sistem ana görevi bitirmeniz için çok gerekli değil. Yan görevler için lazım oluyor. Gamea'da bir çok bölge mevcut ve her bölgenin kendi questleri, mutluluk oranı ve toplanabilirleri bulunuyor. Ayrıca çoğu yerde erişimimizi kısıtlayan bir bulut tabakası (lanet de diyebiliriz) kaplı. Buralara erişebilmemiz için ana görev ile alakalı tatliş yaratıkları toplamamız gerekiyor. Onlar da tüm haritaya gizlenmiş durumda. Kimi az yaratıkla açılırken kimi ise daha fazla istiyor. Bu yüzden dolaşmamız gerekiyor. Bunların haricinde bölgelere tarım yapabileceğimiz mekanlar eklenmiş. İstersek hayvan besleyebiliyor, bitki ve ağaç türleri yetiştirebiliyor ve bazı ham maddeleri üretebiliyoruz. Çok detaylı bir sistem beklemeyin. Hiç yapmasanız da olur. Fakat kesinlikle tarım bölgesini inşaa etmeniz gerekiyor. Neden diyecek olursanız: Oyunda fast travel yalnızca belli noktalardan ve üretebildiğiniz bir item ile açtığınız farmlara yapılarak oluyor. Peki neden gerekli? Oyun serbest dolaşım sağlasa da bir noktadan başka bir yere gitmek çoğu zaman işkence. Harita güzel gözükse de rezalet tasarlanmış. Gördüğünüz bir noktaya ulaşmak çoğu zaman koca dağlar, derin sular ile engellenmiş. Tabii "buyur hemen burada" demesini bekleyemezdik ama neredeyse her yer böyle. Dibinizde olan bir göreve gitmek için zibilyon adım atarak dağları bayırları tırmanmak zorunda bırakıyor oyun. Bu da er geç sizi bezdiriyor. Fast travel noktaları da çok saçma yerlerde olduğundan bir süre sonra oyundan soğuyorsunuz. Kontroller güzel demiştim. Genel olarak evet öyle ama zıplama konusunda çok büyük bir sıkıntı var. Göreve gidişiniz zaten dağlar bayırlarla engelli dedik. E peki madem bazı tırmanılabilir noktalardan biraz daha kısaltayım yolu diye düşünebilirsiniz. Bu noktada zıplamaya ihtiyacınız var. Bu da kasten iğrenç tasarlanmış. Örneğin önünüzde ufak bir bayır var zıplayarak üste çıkmayı planlıyorsunuz. Eğer karakter o bayıra bitişik ise ileriye doğru zıplamak istediğinizde sizi anında geriye fırlatıyor. Tam dibinde atlattırmıyor ve uzaktan da yetişemiyor. Atlamak istediğiniz çoğu zaman daha aşağıya düşüyorsunuz. Alt + F4'lük bir durum. Grafikler ne kadar güzel gözükse de, gündüz - gece döngüsü olsa da, ışıklandırmalar hoş dursa da bu bahsettiğim sıkıntılar oyunun büyük bir bölümünde şevkinizi kırıyor. Eğlence kat sayısını düşürüyor ve sonunda çok vasat bir oyun olarak kalıyor. Ana görev ise çok kısa bir sürede bitirilebilir. O kadar crafting sistemi üzerine düşen bir oyunda daha farklı eğlenceli bir süreç bulunabilirdi. Ama çoğu şeyi öğrenmeden de oyunu bitirebilirsiniz. Ben öyle yaptım. Bitsin ve gidelim mantığıyla oynadım sıkıntıları gördükten sonra. Kısacası öneremiyorum. Bundle'a falan girerse bir göz atabilirsiniz. Daha fazla oyun önerisi için küratörü takip edin: https://store.steampowered.com/curator/5379168/