The Mooseman İncelemeler

Etkileyici oyun bulmacaları zor değil tavsiye ederim.

Çok eski bir efsaneyi anlatan, gerilimli, küçük bulmacaları olan ve güzel çizimleriyle 1 saatlik bir oyun. Karakterimizin her iki evreni de görme yeteneği var. Onun yanı sıra yolculuk sırasında sürekli bir efsane okunuyor ve koleksiyon yapabileceğiniz küçük yerlerde saklı simgeler var. Tuhaf ve gerici oyun sevenlere önerilir. İngilizcenizi geliştirmek için bile oynayabilirsiniz.

Atmosferik, bulmaca tarzında çok oyun oynamama rağmen, ingilizceden kaynaklanan bir durum olmayıp zorlandığım bir oyun oldu. Zorlanmaktan kastım; oyunun başarımlarını ve bazı tarihi olayları anlatan kısımları tamamlamakta çok güçlük çekmem. Ancak oyunun zevkine gelirsek; ortamın kasveti, çizimler, sesler ve müzikler oyuncuyu ortama çok rahat sokabilecek türden. Oyunu tamamlama süresi bu türlere nazaran kısa olup, fiyatı da bir hayli uygun.

Oynanış olarak basit ama atmosferi ile bunu kapatan ve keşke bir tık daha iyi görsel olsaymış çok güzel bir oyun olurmuş. 90 dk'lık kısa bir oynanış süresine rağmen fiyatına göre eğlendirdi. Tek Sorunu müziği bazı yerlerde çok boğuk geldiğinden dolayı rahatsız ediyor. Bunun dışında alınıp- oynanabilir.

90 dakika oynanışa sahip olan oyunumuzu anlamak için iyi bir ingilizceye sahip olmak gerekiyor.Zira hikayesini iyice anlayarak oyunu kendinize çok daha anlamlı hale getirebilirsiniz.Bulmacaları kolay çizimleri,atmosferi ve müzikleri güzel.Çerezlik diye tabir ettiğimiz bir oyun.3 tl ve altına düşerse alın.Pişman olmazsınız.

Ural-Altay-Sibirya arasındaki alanda yaşayan Finno-Ugric denilen insan toplulukları. Çok ayrıntıya girmeden genelleme yapacak olursak “Turkic” yani günümüzde bilinen Türklerin çok eskiye dönük atalarına, daha henüz Türkler dal dal ayrılarak farklı kabilelere bölünmeden öncesi noktasına varabiliriz… Gel gelelim ki The Mooseman bir Rus oyunudur. Kiminizin aklından “Ya ama nasıl olur da bir Rus, Türklerin çok eskilere dayanan mitolojisini ve inancını ele alır?” düşüncesi geçecektir. Cevabı çok basit; son 150-200 yıldır Ruslar büyük bir yayılma planı uygulamaktalar. Terk edilmiş veya zayıf düşmüş Türk kökenli ufak devletleri veya kabileleri kendi bünyelerine katmışlardır. Tıpkı geçmişte İngiltere’nin ve Fransa’nın Afrika kabilelerine ve çeşitli bölgelerine yaptığı gibi. Durum böyle olunca da ister istemez kimi bölgelerdeki Ruslar Türklerin eski kültürlerinden ve inançlarından etkilenmişlerdir. Hazır konu coğrafya/tarih ve etnisizmden açılmışken gelin biraz daha bilgi vereyim: Mete Han, günümüzde bildiğimiz Çin topraklarının bir kısmını fethettikten sonra askerlerini ve halkını alarak o bölgeden geri çekilmiştir. Sonrasında insanları Mete Han’a sormuşlardır: “Ya Mete, neden geri çekiliyoruz, neden yerleşmiyoruz bu topraklara?”. Mete Han cevap vermiş, “Kültürlerimizin iç içe geçip özümüzün kaybolmasından korkmaktayım.” diye. Mete Han’ın o zamanlar yapmaktan sakındığı hatayı 1500-1700 yıl sonra toprak elde etmek uğruna Ruslar yapmıştır. Sonucunda ise Rusya sınırlarının içerisindeki bölgelerin neredeyse 1/3’ü Türk kültüründen etkilenmiştir. Hatta günümüzde Rusların kimisi “Throat Singing” yani Moğollara ve Türklere has olan “Gırtlak Müziği”ni sanat olarak icra etmektedir. Bu kadar tarih yeter sanırım, hadi oyuna geri dönelim. Kısacası, The Mooseman temel olarak bu eski insanların yaratılış mitolojisi üzerine kurulmuştur. Issız karanlık ormanın içerisinde bir kabile şefi olarak tanrılarımızı aramak ve kimi sorulara cevaplar bulmak için yola koyuluyoruz. Şef olarak biz seçilmiş kişiyizdir. Özelliğimiz ise tıpkı o dönemin ve şimdinin kimi Şamanları gibi hem yaşayanlar alemini hem de ölüler alemini görebiliyor olmamız. Bu becerimiz, bu zorlu yolculuğumuzda bize büyük oran da fayda sağlayacaktır. Tarihe, mistizme ve mitolojiye ilgisi olmayan çoğu oyuncudan olumsuz yorum almış bir oyundur The Mooseman, zira genel anlamda oyun içerisinde yapılacak fazla bir eylem ve aktivite bulunmamaktadır. Oyunu 3 kelime ile özetle diyecek olsanız: “Yürüme Simülatörü, Bulmaca ve Derin Hikâye” olarak cevaplardım. Bu oyundan haz alabilmeniz için hem bu kültürün müziklerini sevip ilgi alaka duymalı, hem doğaya ilginiz olmalı hem de her türden mitolojik oluşuma karşı bir merakınız bulunmalı. Oyunda hikâye eşliğinde ilerliyorsunuz, ilerlerken de keşfediyorsunuz. Keşfettikçe hayran kalıyorsunuz, hayran kaldıkça da durum oyun olmaktan çıkıp sanki fantastik bir film veya çok keyifli bir belgesel izliyormuşsunuz kıvamına geliyor. Oyun içerisinde işlenen mitolojiye göre varoluş “Alt Dünya” – “Orta Dünya” – “Üst Dünya” olmak üzere toplam 3 evreden oluşmakta. The Mooseman ile aydınlanmaya giden bu macera dolu yolculukta sırayla 3 evreyi de ziyaret etmek zorunda kalmaktayız. Her bir evre de; bizi o dünyanın tarihi, arkeolojik kalıntıları, tanrısı ve kutsalları beklemekte. En uç noktaya ulaşmak için tanrılar tarafından yeri gelecek cesaretinizle, kurnazlığınızla ve bazen de bilgeliğiniz ile sınanacaksınız. Kimi zaman ormanların derinliklerinde kimi zaman da bozkırlarda gezinirken incelemenin başında da belirtmiş olduğum “Gırtlak Müziği” de zaman zaman sizlere eşlik ederek olabildiğince o atmosferi yaşamanıza yardımcı olacaktır. Görüntü itibariyle pastel çizimlere hâkim diyebilirim (örnek: GRIS) ki bence bu da oyunun konusunu görüntüsü ile güzelce bağdaştırmış. Özellikle mağaralara girdiğinizde veya karlı ormanda ilerlerken bunu çok iyi hissediyorsunuz. Zaten mitolojinin hikaye formatı ile sunulma şekli sizi o alemde derinlere çekecektir. size ortalama 100-120 dakikalık bir oynanış seyri sunuyor, oyundaki her şeyi hiç atlamadan sindire sindire keşfedeyim derseniz de 150 dakikayı bulabiliyor. Bulmacaları basit, öyle sizi uzun uzun dakikalarca durdurup üzerinde düşünmenize sebep vermiyor. Sadece bazen engeller ile karşılaşıyorsunuz ve bu engelleri aşmanın yolunu keşfedene kadar birkaç kez üst üste ölmeniz gerekebiliyor. Oyun boyunca bulabileceğimiz tarihi eser niteliğindeki nesneleri es geçmemek gerekir. Hepsinde durup tek tek açıklamaları okunmalı, böylelikle hikâye daha bir derinlik ve anlam kazanıyor. Doğa temalı muazzam bir atmosfer, mitoloji ile derinlemesine harmanlanmış bir hikâye, antik kültürle bağlantılı müzikler ve oyun içi ses efektleri… The Mooseman yapımı, hikaye odaklı yürüme simülatörü olduğundan dolayı sakince ve acele etmeden bu gizemli yolculuğun tadı çıkarılarak oynanmasını tavsiye ederim.

The mooseman'in İlkel sanatsal tasarımı ve mistik atmosferiyle beni etkilediğini söylemeliyim.Hikayenin sunum biçimi ve arkeolojik altyapısı size zamanda yolculuğa yakın bir deneyim sunuyor dersem herhalde abartmış sayılmam. Haliyle bu fiyata iki saatlik bir zaman yolculuğunu kaçırmayın derim!

artıları -eşsiz atmosfer -mistik tarikat havası -müzikler -orjinal hikaye ve simgeler eksileri -kısa -bulmacalar basit ve az

Oynanış olarak pek bir şey sunmuyor fakat iyi olduğu bir tarafı var müzikleri. Eğer rahatlamak ve kafa dağıtmak için bir oyun arıyorsanız 1,5 saatinizi geçirebileceğiniz bir oyun. İndirimde almanızı öneririm zira kısa oynarken uykum geldi. Anlattığı bir efsane hikaye var ondan da tat almak istiyorsanız a2 seviye ingilizce yeterli olacaktır.

Belki saçma gelebilir ama yıllar yıllar öncesinde neler anlatılıyordu onları dinleyip ah çektim bu oyunda. Anlatılan olayların gerçekliğini düşünüp de heyecanlanmamak elde değil. Tüm bu hikaye anlatımlarını bize iyi bir şekilde veriyor ve oynarken de arkaplana hiç düşmüyor, tasarım yönünden de çok güzel olduğu için daha da hoşunuza gitmesi muhtemel.