Pyre İncelemeler
Pyre, Bastion ve Transistor'ın yaratıcılarından grup tabanlı bir rol yapma oyunudur. Hikaye modunda sürgündeki grubunuzu gizemli karşılaşmalar yoluyla özgürlüğe kavuşturun veya Versus Modunda arkadaşlarınızla hızlı ritimli ritüel çarpışmalarında birebir savaşın.
Uygulama Kimliği | 462770 |
Uygulama Türü | GAME |
Geliştiriciler | Supergiant Games |
Yayıncılar | Supergiant Games |
Kategoriler | Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Çok oyunculu, PvP, Tam denetleyici desteği, Remote Play Together, Paylaşımlı/Bölünmüş Ekran PvP, Televizyonda Uzaktan Oynatma, Steam Takas Kartları, Telefonda Uzaktan Oynama, Tablette Uzaktan Oynatma, Altyazılar mevcut |
Türler | Bağımsız Yapımcı, Aksiyon, RYO |
Çıkış Tarihi | 25 Jul, 2017 |
Platformlar | Windows, Mac, Linux |
Desteklenen Diller | French, German, Spanish - Spain, Russian, English |

139 Toplam Yorumlar
130 Olumlu Yorumlar
9 Olumsuz Yorumlar
Çok Pozitif Puan
Pyre toplamda 139 inceleme aldı. Bunların 130 tanesi olumlu, 9 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Çok Pozitif" elde edilmiştir.
İnceleme Grafiği
Yukarıdaki grafik, Pyre için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.
Son Steam İncelemeleri
Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.
Oynama Süresi:
847 dakikalar
Oyunu yeni bitirdim ve hemen duygularımı buraya dökmek istiyorum
Oyun mükemmel bir oyun. Yorumlarda Transistor ve Bastion'a benzemiyor yazmışlar, ikisini de oynamamış birisi olarak tarafsız olmaya çalışıcam.
Oyunun oynanış şekline değinirsem %40 visual novel, %60 oyun. Oyunu nasıl anlatıcam bilmiyorum ama ortadaki bir topu, karşıdaki kaleye atmaya çalışıyoruz diyelim.
Oyun birçok şeyin; okumanın, düşünmenin, emirlere en ufak karşı gelmenin yasak olduğu bir yerden sürgün edilip Downside'ye gelen kişileri konu alıyor. Biz bu oyunda sadece bir Reader(okuyucu)iz. Sadece diyorum çünkü oyunda en etkisiz elemanız. Bizim görevlerimiz; yıldızlara bakıp yön bulmak, kimlerin oyuna gireceğini seçmek ve kimin kurtulacağını belirlemek, fakat diğerleri, geri kalan her şeyi yapıyor. Neredeyse kimse okuma yazma bilmemesine rağmen kimse senin okur yazarlığınla ilgilenmiyor. Hatta bazen vagon içinde kendileri bir şeyler konuştuğunda sen girince "sen bi yıldızlara bak da gel bakalım ehe" diye trip bile yiyoruz hatta.
Kurtulma kısmına gelirsek; oyunda belli zamanlarda "Liberation Rite" (Kurtuluş Ayini) zamanında, en yüksek aydınlanması olan 3 kişiden bir kişiyi seçip onu ebedi sürgünden, ebedi özgürlüğe kavuşturuyoruz. Her karakterin yaptığı bir suç, ve geride bıraktığı olaylar, kişiler var. Bu yüzden karakterlerin geçmişleri de özgün ve farklı
Artılar
+Müzikleri çok iyi
+Karakterlerin özellikleri çok iyi yansıtılmış
+Cinsiyet seçebilme durumu güzel düşünülmüş (he, she, them olabiliyorsunuz)
+HEM KARAKTERLERİN HEM DE ANLATICININ SESLENDİRMESİ ÇOK İYİ. Normalde Visual novelde altta yazanların hepsini söylemezler. Onun yerine ilk 1-2 kelimeyi söylerler. Fakat ilk birkaç saat hangi dil olduğunu bilemeden zaten büyülendim. Sonradan fark ettim ki İspanyolcaymış. Birkaç kelime söylemelerine rağmen resmen mest oldum... "Letteratus <3"
+Oyunu çok etkilememesine rağmen ve çok nadir olmasına rağmen SEKİZ seçeneğin olması
+Oyunda baya baya lig sistemi var, hepsi de aynı takımlar, hatta bizim karakterlerin karşı takımlarla ilişkisi, dostluğu, düşmanlığı vs var, ayin (Rite) esnasında konuşuyorlar bile
+Vagon ve kitap tasarımı çok iyi
+Oyunun sonunda creditsle fark ettim bir kişi 3-4 karakteri seslendirmiş, eğer bu oyun düşük bütçeli yapıldıysa (araştıracağım) kesinlikle 10 puanlık bir oyun
Eksiler
-Birden, çok fazla bilgi yüklemesi, özellikle hem normal konuşma hem kırmızı yazıların ayrı ayrı bilgi vermesi, oyunun en başlarını bende sildi
-Oyunun dili çok ağır, bazı yerleri anlamadım
-İlk Liberation Rite (Kurtuluş Ayini) oyunun 6.saatinde oluyor. toplamda 14 saatlik oyun sürem var ve takımınız 3 kişi kalana kadar ayin yapıyorsunuz. Ben bir kere kaybettim o yüzden 7 tane Ayin yaptım, normalde hepsini kazanırsanız 6 tane. O yüzden ilk ayin 6 saatte, diğer 6 ayin, 8 saate olması, ilk 6 saatteki bilgi yoğunluğunu bir kez daha gösteriyor
-Vagon kısmına geçiş yaptığımda bazen mousenin sol üstte takılması
-Ayin sırasında seçilen kişilerin seçim sırasıyla, veya üstten alta doğru 1-2-3 şeklinde seçilmemesi (bunun yüzünden çok oyun kaybettim)
-SIR GILMAN DENEN GEREKSIZ HERIF (AYİN KAYBETME SEBİBİMDİR KENDİSİ)
9/10 puanımı rahat alır
BUNDAN SONRASI SPOİLER
Oyunda ilk başta Jodariel'i gönderdim ve resmen gözlerim doldu, kurtuluş sahneleri grafikleri, küçük veda konuşmaları aşırı iyi yapılmış ve ben en yüksek 3 kişinin gideceğini bilmediğimden, ve hepsinden daha çok o sürgünde kaldığından onu seçmek istedim ama gitti :(. "Hayatımda kısacık ama etkili bir yer edindiğin için çok mutluyum, dediklerinin çoğunu yapamadım, tam yapacakken de ayinde kendisini yolladım. bunu yaparken her ne kadar üzülsem de 16 yıl sonraki özgürlüğünün tadını çıkart" diye not almışım bunu yaparken :D
Ayrıca Pamitha, Bertrude, Volfred ve Ti'zo hariç herkesi özgürlüğe kavuşturdum. Pamitha'yı da özgürlüğüne kavuşturmak isterdim ama sir gilman aptalını oynamak istemiyorum, gözümün önünden gitsin diye özgürlüğüne kavuşturdum resmen, bu yüzden onları yer değiştirip kalbimde onu da özgürlüğüne kavuşturdum olarak sayıyorum. Ayrıca son özgürlüğüne kavuşturacağım kişi Pamitha iken yerini bana devretmesi de aynı güzellikti <3 Hedwyn, Jodariel ve Pamitha üçlüsünün yeri bende ayrıdır <3
👍 : 1 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
867 dakikalar
Sadece Yazılardan Oluşan ve arada bir hentbol oynadığımız bir oyun için çok uzun sürüyor bence.
👍 : 1 |
😃 : 0
Negatif
Oynama Süresi:
360 dakikalar
Süpergiantın diğer oyunlarından çok farklı bir tarzı ve oynanışı var. Futbolun çok değişik bir evrende olan bir hali gibi diyebiliriz. Her karakterin kendine has yetenekleri var uçma,yerin altından gitme gibi ona göre her evrende takımını oluşturup müsabaka yapıyorsunuz.
Bu single değilde multi düşünülerek yapılmış bir oyun gibi ancak yinede mutlaka denenmesi ve oynanması gereken bir oyun :)
👍 : 13 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
954 dakikalar
Oynamadan önce yorumlardan oyunun diyalog okuma üzerine olduğunu okuduğum için sıkılacağımı düşünmüştüm. Fakat başlangıçtan itibaren oyuna çok ısındım. Karakterlerle kurulan bağlar, merak uyandıran hikayesi, heyecanlı maçları, harika müzikleri, muazzam görsellerine tam anlamıyla hayran kaldım. Özellikle son maçta oyuna kadar bağlanmışımki adeta kendim ordaymış gibi bir duyguyla kalp atışlarımı hissediyordum. Bu tarz oyunları herkesin seveceğini sanmıyorum ama ben çok beğendim kesinlikle tavsiye ediyorum.
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
705 dakikalar
3 vs 3 oynanan basit ama keyifli bir spor oyunu. Ortaya düşen orbu alıp karşı takımın pyre dedikleri pota gibi olan kısma atmalı veya komple topla girmelisiniz. farklı dinamiklere de sahip. Karakterlerin auraları ile saldırı yada savunma yapabildiğiniz bir mekaniğe sahip. Oyunun renkleri, sanat tasarımı Supergiant Games'e yakışır tarzda. Her karakterin kendine özgü yetenekleri ve tılsımı var. Aynı zamanda versus moduna sahip çok hoş oyun. Hikayesi de gayet güzel ancak belli bir seviyenin üstünde ingilizce istiyor. Kolay bir İngilizce değil. Güzel bir hikaye, Sanat eseri gibi çizimler ile güzel zaman geçirmek isterseniz mutlaka deneyin.
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
120 dakikalar
supergiant gamesin ilk iki oyununu oynamış ve beğenmiş biri olarak sıra 3. oyundaydı. Çok oynamadığım için çok uzatıp detaylı yazmayacağım. Görseller, müzikleri fena değil ama oynanışı ve kontrolleri çok zevksiz geldi bana. 3 karakteri de kontrol etmek ve birini kontrol ederken öbürlerinin haraketsiz durması falan hiç keyifli değil. Her oyunlarında farklı bir oynanış denemeleri hoş, güzel bir şey ama bu olmamış bence
👍 : 0 |
😃 : 1
Negatif
Oynama Süresi:
847 dakikalar
Oyunların sizi kendine duygusal olarak bağlaması çok tuhaf bir olay. Bu sadece oyunlara değil de kitap, film vb şeyler için de aynı. Aslında olmayan bir şey varmışcasına hayatınızda bir yer kazanıyor. Bu bana sorarsanız başarması zor bir şey, hele ki günümüzde sadece para odaklı yapılan online oyunlar arasında bu tarz şeyler hala çıkabiliyor olduğu için hala çok şanslıyız. Emin bir şekilde belirtebilirim ki, Supergiant oyunları günümüzde bu tarz oyunların en büyük temsilcilerinden. Uzun süredir karakterlere bu kadar bağlandığım bir oyun oynamamıştım diyebilirim, çünkü bu kadar aşk ile yapılan oyun sayısı gerçekten çok az.
Pyre ile ilgili en kafamı karıştıran şey oynanışı idi diyebilirim. Oyunu almadan önce Supergiant hayranı arkadaşlarım bile oynanış konusunda çok karmaşık duygular içinde olduklarını belirtiyorlardı. Haklılardı. Stüdyonun daha önce yapmış olduğu yaratıcı oyun mekaniği olan 2 oyunun aksine Pyre tuhaf bir şekilde spor oyunu olarak çıktı karşımıza. Oynanış gerçekten hikayeye oturtması bile tuhaf bir yapıda. En kaba tabirle ölümüne çift kale maç yapıyorsunuz diyebilirim. Aksiyon içeren her sekans rite denen çift kale maçtan ibaret. Oynanış hakkında gerçekten daha ne yazabilirim diyeceğim ama cidden aklıma başka bir şey gelmiyor. E peki neresi ilginç çift kale maçın diyorsanız, maç sırasında rakipleriniz tarafından buharlaştırılma şansına sahipsiniz ve merak etmeyin aynı şeyi size de yapabiliyorsunuz, dedim ya baya ölümüne. Partinizdeki her karakter kendine has özelliklere sahip (oynanış olarak, kişilikleri ayrı bir güzel). Hepsinin ayrı haraket hızı, saldırı çeşidi ve W tuşunu kullanma şekli var. Böylelikle oyunu çok çeşitli bir şekilde oynama şansına sahip oluyorsunuz. Oynanış hakkında daha fazla konuşmak isterdim ancak cidden kendi başına ne Transistor'u ne de Bastion'ı geçebiliyor oynanış.
Gel gelelim oyunun hoş kısımlarına. Hikaye ile başlayalım. Plot genel olarak sürgüne gönderilmiş karakterlerin özgürlüklerinin peşinden koşması üzerine kurulu olsa da gelecekte karşınıza çıkacak karakterler ve seçenekler hikayenin gidişatını sizin değiştirmenize imkan sağlıyor. Hatta tahminimca rite kaybettiğinizde sizin elinizde olmadan da bir şeyler değişiyor ancak ben daha önce hiç rite kaybetmediğim için tam bir şey diyemeyeceğim. Yolculuğunuz boyunca bir çok arkadaş edineceksiniz yeri gelecek onlar için endişelenecek yeri gelecek onlar güldüğü zaman sizin içinizde bir sıcaklık oluşacak. Onları birisi sinirlendirince kendinizi sinirli bulacak, sinirlendiren kişiyi yaka paça dövesiniz gelecek. Karakterler sizinle sırlarını paylaşacak, hayatlarını size açacaklar zira hepiniz sürgünde aynı vagonu paylaşan bir takım şanssız kimselersiniz, siz bir ailesiniz, anlaşamasanız bile. Karar verirken kendinizi sorgulayacak ve belki üzüleceksiniz, doğru kararı veriyor olsanız bile. Hikaye ile ilgili son ekleyeceğim şey ise şu, oyun bir spor oyunu gibi durabilir aslında bir visual novel, yazıları düzgün okuyun.
Oyunun sanat kısmı nasıl desem, ağlatıyor. Karakter dizaynları muazzam, illüstrasyonların hepsi mükemmel göz şekerleri, haritaların hepsi ayrı birer tablo, görsel efektler o kadar hoşlar ki kendimi bazen aynı ışık efektini görebilmek için çıkan seçeneklerle oynarken buluyordum. Karakterler tepki verince ruh hallerini desteklemek için eklenen efekt animasyonlarını her gördüğünüzde nasıl desem gözünüz ile lezzetli bir şeyin tadına bakıyormuşsunuz gibi oluyor. Aslında tüm oyun için de bu geçerli. Her Supergiant oyunundaki gibi hem görseller muazzam iken müzik departmanı da armut toplamıyor. Müzikler ayır bir muazzam hatta birkaç gündür Pyre'ın soundtrack'ını dinliyorum. Oyun içinde sizi havaya çok güzel sokuyorlar. Konuşmaları çok güzel destekliyorlar ve kesinlikle oyunun oynanışını öyle bir perdeliyorlar ki oynanış sıradan kalıyor. Her liberation rite'ında şarkıyı duydukça insanın içi dağılıyor. En korkunç kısmı da ne biliyor musunuz? Bu dediklerimi sadece 2 kişi yapıyor. Söyleyin bana aşk değil de bu?
Daha neyden bahsetsem bilemedim gerçekten o nedenle bu muazzam oyun için olan incelememi artı eksi ile bitireyim
Artılar:
+ Harika hikaye
+ Konuşmaların arasındaki notlar sayesinde benim gibi hafıza özürlüler isimler konusunda kafa karışıklığı yaşamıyor
+ Karakter tasarımları aşmış
+ Seslendirmeler çok güzel
+ Görsel bakımından aşırı iyi böyle harika mükemmel
+ Müzikler çok güzeller
+ Karar-Sonuç olayı güzel işliyor
+ Oyun içindeki ekstra okuma bölümleri çok güzel ekstra içerik oluşturuyor
+ Ses efektleri kulak okşuyor
+ Görsel efektler çok smoothlar
+ 3D modeller gayet hoşlar
+ Karakterler ile aranızda bir bağ oluşturabiliyor
+ Çok yaratıcı bir dünyası var
+ Oynanış yeri gelince iyi zorlayabiliyor ve gayet çeşitli karakterlere sahip bu konuda
+ Versus modunda tüm karakterler ile istediğiniz takımı ve karakterleri kullanarak arkadaşlarınızla maç yapabiliyorsunuz ve normal oyunun aksine size baya değişik imkanlar sunuyor
Eksiler:
- Oynanış stüdyonun önceki iki oyununa oranlar çok sıradan kalıyor
- Item kullanımı bir süre sonra saçma bir hal alabiliyor
- Eksi mi bilemem ama çok fazla okumanız lazım
- Versus klasik multiplayer olmasına karşın aynı zamanda online olması daha hoş olabilirdi
- Rukey'e bıyıklarını kestirebiliyorsunuz
9/10
👍 : 3 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
281 dakikalar
Pyre Transistor ve bastion yapımcılarından güzel bir oyun. Arka plan müzikleride herzaman ki gibi o müzikleri yapanların ve şarkıcıların isimlerini unuttum ama oldukça başarılı bir soundtrackları vardır. Screenshoot için bu oyun kesin tavsiye ediyorum. oyunun gameplay futboll tarzı ama sistemi baya güzel yapmışlar o yüzden oyunu çok beğendim ama upgrade o kadar iyi yapamamışlar. Oyunu 100 üzerinden değerlendirirsek 70/100 ben pek ısınamadım yada ben oynayamadım bilemem :D ama soundtracklerle gaza getiren müzikler vs. hoş üstelik ben oynayamadığımı düşünüyorum. o yüzden bu oyunu kötülemek istemiyorum benim yeteneksizliğim :D ama oyunu iyi oynayan biri eğleneceğini umuyorum bu yüzden oyunu tavsiye ediyorum.
👍 : 5 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
469 dakikalar
Pyre, Supergiant Games'in yaptığı üçüncü oyun. Bastion ve Transistor'u çok seven biri olarak Hades'i oynamadan önce bu oyunu da oynamak istedim ve biraz hayalkırıklığına uğradım. Bu oyunu tavsiye etmeyi çok isterdim çünkü içinde iyi olan küçük de olsa çok şey var ama oyunun yaptığı kötü dizayn tercihleri yüzünden öneremiyorum.
Öncelikle visual novel türünü sevmiyorsanız ya da ilk defa oynayacaksanız bu oyunu almayın. Çünkü oyunun temel yapısı visual novel ve aralarda giren minioyundan ibaret. Ben oyunu alırken bunu bilmiyordum Supergiant'ın gameplay üzerine oyunlar yaptığını bildiğim için böyle bir şeyle karşılacağımı düşünmüyordum fakat bu benim için bir sıkıntı değil çünkü visual novel türünü çok olmasa da severim yine. Ve oyunun ilk yarısı da güzel geçiyor aslında. Evren ilginç, yeni karakterleri tanımak ve aralarındaki etkileşimleri görmek eğlenceli, mini oyun yeni katılan karakterlerle çeşitleniyor ta ki spoiler olacağından söyleyemediğim bir olaydan sonra oyunun hem hikaye anlamında hem de oynanış anlamında kalitesi düşüyor. Mini oyun tekrar etmeye başlıyor, diyaloglar sıkıcılaşıyor ve oyunu bitirmek için aynı şeyleri tekrar ve tekrar yapmak zorunda kalıyorsunuz. Keşke daha kısa bir oyun olsaydı daha akılda kalıcı ve akıcı bir oyun olurmuş.
Mini oyun kısmına gelecek olursak basitçe üç vs üç oynanan her karakterin özel yetenekleri olan bir basket maçı gibi diyebiliriz. Mantığını kavrayınca gerçekten de eğlenceli, farklı karakterlerle oynamak gerçekten de farklı hissettiriyor. Keşke sadece arkadaşlarımızla değil de online matchmakingle de oynayabilseydik. Ama sadece local co op var.
Kısacası çok sıkı bir visual novel hayranıysanız belki bir şans verebilirsiniz ama visual novellerle pek alakası olmayan birine önermiyorum.
👍 : 5 |
😃 : 1
Negatif
Oynama Süresi:
594 dakikalar
Banner Saga'yı alıyorsun ama dövüş kısımlarının tamamını rugby tarzı bir oyunla değiştiriyorsun ve karşına bu oyun çıkıyor.
'Banner Saga bilmiyorum ben' diyorsan uzun bir yolculuk yaptığını düşün. Mesela İzmir-İstanbul arası otobüse bindin gidiyorsun. Muavin yanına gelip ne içmek istediğini soruyor. Vereceğin karara göre çiş statın artacak, ama hiçbir şey içmezsen susuzluk statın çok yükselecek. İşte bu oyunun ilk parçası böyle bir şey, ufak ufak kararlar vererek yolculuğu tamamlamaya çalışıyorsun. Grafikleri çok oturaklı ve renkli, gerçeküstü bir dünyada olduğunu hissediyorsun.
Oyundaki karakterleri ve hikayeyi de sürükleyici buldum/buluyorum. İçine çekiyor insanı.
Yalnız İstanbul'a gidiyorsun ya? Şöför nedense 15 dakikada bir otobüsü durdurup seninle 2 el rocket league atmak istiyor, her seferinde de eline veriyorsun. Oyunun ikinci kısmı da 2d Rocket League gibi bir şey. Her karakterin farklı özellikleri var ve buna göre strateji üretiyorsun. Çok derin değil ama oldukça keyifli.
Tek sıkıntım oyunun biraz kısa sürecek olması. Ana hikaye 10-15 saatte bitecek gibi. İndirimli halini al, keyfini çıkar işte.
👍 : 38 |
😃 : 4
Pozitif