Indivisible İncelemeler

Çizimler güzel, hikaye fena değil, Ama oynanış çok sıkıcı. Özellikle yan görevleri tamamlamak için bir yere kadar gelmek gerekiyor, bana göre tam bir saçmalık. Hazır ordayken yapayım işte ne tatava yapıyon.

Oyun güzel lakin ilerlemesi çok uzun sürüyor :(

Keyifli bir maceraydı. İnişli çıkışlı olsa da bu oyun bence güzel! 8/10

ARTILAR: 1- Oyun zeka ve kabiliyet oyunu ve çok güzel düşünülmüş. 2- Joystick ile oynamanızı tavsiye ederim. Karakterlerin savaş esnasındaki yerleri joystick tuşlarıyla uyumlu. 3- Çok fazla karakter var. Bazıları birbirlerinin eksiğini tamamlıyor. Antrenman modunda oynaması bile inanılmaz eğlenceli. 4- Ajna' nın zihninde sarı saçlı oturan adamı bulun. (Oyunda bir süre ilerledikten sonra, beyaz görünümlü şehirdeydi sanırım...) Onunla konuşun. Sonsuz antrenman yapabilir ve kuralları öğrenebilirsiniz. 5- Oyun esnasında ihtiyaç duyabileceğiniz her şey düşünülmüş. 6- Hikaye için değil, karakter açmak için oynuyorsunuz. Oyun gerçekten kendini zorla oynattırıyor. EKSİLERİ: 1- Hikaye 10 üzerinden 6,5 diyebilirim. Daha çok çocuklara hitap eder gibi... 2- Bazı bulmacaları çözmek yetmiyor. Oyun kabiliyeti de gerekiyor. (Ama çözümü bulunca çok hoş hissediyorsunuz...) 3- Oyunun en büyük eksisi: Bâzı bossları öldürmek yarım saat alabiliyor. Üstelik hata yapmamalısınız. Yoksa emekler çöpe gidiyor. (Zahra' yı açmak için öldürmeniz gereken bosslar gibi...) Sanırım ben o bosslara hiç gelişmeden daldım, ondan da olabilir. 4- Savaş için seçilen 4 karakterden biri mutlaka Ajna olmak zorunda. Yerine daha iyisini koyamıyorsunuz. 5- Ajna' nın dağa ikinci çıkışında bug yakaladım. Yok olması gereken iki buz küp, grafik bozukluğuyla birlikte var gözüküyor. 6- 'Tüfekli karakter' (Latigo muydu?..), her zaman komboyu devam ettiremiyor, Küçük bazı düşmanlara tek bir mermi bile isabet ettiremiyor. Kimi vurup kimi vuramayacağı oyunda belli değil. OYUNA ÖNERİLER: 1- Oyuna ufak bir ansiklopedi bölümü getirilebilir. Oynanışla ilgili bilgileri sarı saçlı adamdan parça parça alıyorsunuz. 2- Training Modu için çok daha çeşitli düşmanlar seçilebilir. 3- Online maçları var mı henüz bilmiyorum, ama çok hoş olabilir. OYUNCUYA ÖNERİLER: Bazı karakterler boss öldürmek için, bazıları toplu hasar veriyor, bazıları ustalaşabilirseniz deli hasar veriyor, bazıları sadece iyileştiriyor, bazıları hem iyileştirip hem büyük hasar veriyor (ama yavaş), bazıları savunmanızı güçlendiriyor, bazıları rakîbin zırh savunmasını etkisiz hâle getiriyor... Hepsinin iddhi ile kullanılan özel yeteneği olmayabiliyor. Çıktıkça hepsini antrenman bölümünde deneyin, öğrenin. SONUÇ: Tam bir zekâ, kabiliyet, ve boş vakit öldürme oyunu, özellikle açtığınız karakterlerle antrenman modunda eğlenmek çok eğlenceli. Ancak adım gibi biliyorum ki çok büyük bir çoğunluğunuz bu oyundaki zorlukları inanılmaz derecede abartılı bulacaktır. Özellikle çöz çöz bitmeyen kâbiliyet bulmacalarını. Bu oyun, hikâyesi bitse de bitmese de her zaman, elimin altında bulundurup bana çay-kahve gibi keyif veren günlük bir rutinim olacak. Öteki günlük rutinim, 2005' ten beri oynadığım bir dövüş oyunu.

Sağlam bir hikayesi bulunuyor. Hoş grafikler eşliğinde değişik kontrollere sahip bir oyundur kendisi, kesinlikle herkesin bir göz atması gerektiğini düşündüğüm oyunlardan bir tanesi. Şans vermekten zarar gelmez, puan verecek olursam 10/8'lik bir puan veriyorum.

şimdi öncelikle şöyle söyleyeyim oyun güzel ama çok belli eksikleri var ve bana göre kolda da klavyede de kontroler çok karışık ve alışması zor, özellikle de klavyede oynayacaksanız oyun sizi biraz zorlayacak şimdi diğer bir konuyu ele alayim ,oyunun hikayesi biraz değişik ama özün de böyle aman aman bir hikaye yok oyunun başı çok hızlı ve sade bir şekilde giriyor, sonra ise oyunun ortalarında hikaye deli sarıyor ve çok merak içerisine giriyorsunuz sonra ise oyun size mantıklı bir şekilde anlatınca yalan yok o merakla beklediğiniz şeyi tam alamıyorsunuz, ama genede fena olmuyo oyunda beğenmediğim bir diyer yan ise oyunda sürekli büyük bir boss fight geliyorsunuz sonra kaybedip taa en gerilere düşüyorsunuz sonra güçlenip geri geliyorsunuz ama nasıl gelmek ayıptır söylemesi bir dağ var saatlerinizi parkur yaparak harcıyorsunuz ha sonra bir bakmışsın bir daha kaybediyoz ,gene taa en aşağı sonra gene güçlenip geliyoruz sonrada dağ olmuş iki katı bu sefer 1:30 saat sürüyor dağ çıkmak. yalan yok orda delirdim ama şimdi ise olumlu yanlarını söyleyeyim oyunun dünyası böyle bir oyuna göre gayet güzel ve geniş ve oyundaki savaş kombinasyonu çok güzel karakterlere öyle kafanıza göre hemen hızlı hızlı basayim demiyorsunuz evet hızlı bir savaş mekani var bu oyunun ama onda da uyumu tuturmanız gerekiyor ve bir diyer güzel yanı ise oyunda savaşlara direk hiç bir aksama olmadan girmemiz bu beni cidden etkiledi yani kısaca oyunu dövüş mantığı biraz farkı ve güzel işlenmiş, onun dışında aynı zamanda oyunda ekibe yeni kişiler eklemek kendi takımımızı kurmak ve kendi diyarımızı istediğimiz zaman istediğimiz yerde ziyaret etmek bana zevk verdi açıkcası karakteriminde sürekli geliştiğini ve yeni özellikleri gayet aktifte kullanıyoruz, bu da gayet güzel şimdi oyunu genel bir değerlendirirsek oyunun hikayesi ortalama hikaye anlatımı biraz zayıf oynanış gayet zevkli karakterler arası diyolog'lar gayet güzel sadece oyunun beli yerlede bug'lar oldu ve beni başka sıkıntılarda yaşadım ve anlatığım diyer - yanlarınıda değerlendirirsem 10/7.5 gibi bir puan veririm ama dürüs konuşucam oyun orjinal fiyatına asla değmez kesinlikle indirimde alın yada hiç almayın derim indirimde baya uygun ve iyi bir fiyata düşüyor şimdiden oyunu alıp oynayacaklara iyi oyunlar.

[quote=author] [b] Diğer oyunlar ile ilgili incelemelerime / indirim duyurularına ulaşmak için; https://store.steampowered.com/curator/37884261 [/b] [/quote] Platform mekanikleri fena durmuyor, görsel olarak çok başarılı çizimlere sahip bir oyun. Ancak kısa bir süre oynamama rağmen dövüş sisteminin sadece butonlara spamlamak ve yukarı aşağı basmak üzerine olması ve uzun vadede çok gelişeceği izlenimini vermemesi en büyük eksileri. Şöyle ki takımınızda 4 karakter oluyor. 4 karaktere bir tuş atanıyor. Klavyede WASD tuşları. Siz dövüşe girdiğinizde aksiyon sayınız kadar bu tuşlara abanıyorsunuz. Karakterler birbirini beklemiyor hepsi aynı anda saldırabiliyor, bu nedenle WASD 4 lüsüne rastgele basabiliyorsunuz. Yukarı ok tuşu ve aşağı ok tuşuna basarak tuşa basarsanız karakter bi yetenek kullanıyor ya da düşmana farklı şekilde vuruyor.Düşman saldırırken yine bi tuşa basıp savunma yapıyorsunuz. Tüm dövüş sistemi bu aslında. Başlarda enteresan geliyor ama bu şekilde 10+ saat oyun oynama fikri bana cazip gelmediği için iade ettim.

Yarı sıra tabanlı, yarı gerçek zamanlı bir strateji oyunu , muhtemelen önce PS4 için geliştirildi ve daha sonra PC'ye taşındı. Sanat tasarımı, animasyonları ve müzikleri harika, oyunun oynanışı da ilk izlenim olarak oldukça hoşuma gitti açıkçası bakalım.

~ Noldoist TV Steam Küratör Sayfam: https://store.steampowered.com/curator/32256332/ ~ Açıkçası elimden geldiğince indie, yani bağımsız yapımcı oyunlara destek vermeye çalışıyorum. Bir indie oyunda öncelikle aradığım özellikler konsept ve tasarım/görsel olduğundan güzel görünen ve ilginç gözüken indieler önceliğim oluyor. Tabii ne kadar bu oyunlara şans versem de bazen karşılaştığım oyun ve ödediğim fiyat beni tatmin etmediğinden ve ‘bana kim destek olsun?’ dediğimden elim istemeden refund tuşuna gidiyor, son zamanlarda çıkan birkaç indie oyunda da olduğu gibi, isim vermiyorum. IGN.TR’de inceleme yazarı olarak içerik ürettiğim günlerde Indivisible dikkatimi çekmişti. İlginç tasarımı ve dövüş oyunu olmasından ötürü dikkatimi çeken Skullgirls’ün ekibinin geliştirdiği Indivisible, görsel açıdan beni çekmişti. O halde geriye kaldı konsept. Sıra-tabanlı dövüş konseptini biraz daha hızlandırıp, farklı karakterlerin combo yaparak saldırı yaptığı bir RPG hissiyatını taşıyan Indivisible’ın demosunu o yıllarda oynamış ve incelemesini de hazırlamıştım. O zamandan bu zamana kadar sanırım bir 4 yıl geçti, Indivisible çıkışını yaptı ve beni tatmin etti. Bu oyunu 4 yıl beklememe rağmen oynadığım vakitte sürekli eleştirisel bakıp, ‘iyi mi, yoksa kötü mü?’ diye ölçtüm çokca içerik de oldu. Sonuç olarak Indivisible’ı o kadar çok beğendim ki 2019’un en iyi indie’lerinden birisi olarak görmeye başladım, gerçi oyun belki indie ve A arası bir seviyede olabilir ama, neyse takılmayalım. Indivisible serüvenine dövüş oyunu geliştirerek başlamış Lab Zero Games’in 2. Oyunu ve bu sefer ekip 8-10 karakterli bir dövüş oyunu yapıp, zamanlarını bu karakterlerin arasındaki dengeye ayırmaktansa tüm tasarım ve özgünlüklerini Indivisible’a aktararak bir dövüş oyunu, beat’em up tarzında RPG ile karşımıza çıkmış. Indivisible daha ilk dakikadan animasyonlarıyla o kadar çok ilgimi çekti ki, her dakika övülüp, tasarımlardaki akıcılığın vurgulanması gerekiyor diyebilirim. Bu akıcılığı Cuphead’e benzetmek yerinde olacaktır aslında. El çizimi karakterlere sahip Indivisible’ın gerek ana ve yan karakterleri, gerek de etrafta hiçbir halta yaramayan NPC’lerin olsun, o kadar başarıyla tasarlanmış ki Lab Zero’nun bu karakterlerle dolu bir dövüş oyunu yapmak isteyip, dengeleme konusuna gelince geri çekildiklerini tahmin ediyorum. Yoksa sürekli ekibine yeni karakterleri katarak, farklı combolara, oynanış tarzlarına ulaşan ana karakterimiz Ajna’nın serüveni kesinlikle bir dövüş oyunu olarak da karşımıza çıkabilirdi. https://youtu.be/2ps-960iL74