Gemini Rue
Grafikler
1

Oyun İçi

1 617 😀     212 😒
84,41%

Değerlendirme

Gemini Rue diğer oyunlarla karşılaştırın
$9.99

Gemini Rue İncelemeler

Hayatın ucuz olduğu, kimliklerin alınıp satıldığı ve bir kurtuluş arayışının bütün bir galaksinin kaderini değiştirebileceği bir dünyayı keşfedin.
Uygulama Kimliği80310
Uygulama TürüGAME
Geliştiriciler
Yayıncılar Wadjet Eye Games
Kategoriler Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Steam Takas Kartları, Yorum mevcut, Altyazılar mevcut
Türler Bağımsız Yapımcı, Macera
Çıkış Tarihi26 Oct, 2011
Platformlar Windows, Mac, Linux
Desteklenen Diller English, German

Gemini Rue
1 829 Toplam Yorumlar
1 617 Olumlu Yorumlar
212 Olumsuz Yorumlar
Çok Pozitif Puan

Gemini Rue toplamda 1 829 inceleme aldı. Bunların 1 617 tanesi olumlu, 212 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Çok Pozitif" elde edilmiştir.

İnceleme Grafiği


Yukarıdaki grafik, Gemini Rue için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.


Son Steam İncelemeleri

Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.

Oynama Süresi: 429 dakikalar
Wadjet Eye firmasını sene hala 1992'ymiş gibi piyasaya sürdüğü Point & Click Adventure oyunları ile tanıyoruz. Gemini Rue sanırım firmanın ilk oyunlarından biri (ya da ilk oyunu) ve bir bilim-kurgu adventure. Firmanın daha sonra yayınladığı harika Technobabylon'u hissiyat olarak andırıyor ancak onun kadar güçlü bir oyun olduğunu söyleyemem. Bu tabii ki kötü bir oyun olduğu anlamına gelmiyor, aksine karşımızda artıları eksilerinden epey fazla olan bir oyun var. Öncelikle hikaye çok iyi. Plot twist (olmazsa olmaz) çok çok başarılı. Beneath A Steel Sky'ı fazlasıyla anımsatan görsellik ve atmosfer çok iyi. Bulmacaların büyük kısmı tatmin edici ve Wadjet Eye'ın daha sonra piyasaya sürdüğü bazı "kolay" adventure oyunlarına göre daha iyi. Seslendirme ve müzik firmanın diğer oyunlarındaki gibi, yani gayet güzel, zaten genelde aynı ekip ile çalışıyorlar. Oyunun zayıf noktalarına gelecek olursak... Öncelikle "aksiyon" kısımları son derece gereksiz ve de anlamsız. Sanırım Blade Runner (oyun olanı) tarzı bir hissiyat yakalamak istemişler ama olmamış. Neyse ki bu kısımların zorluk derecesini aşağı çekebiliyor ve fazla vakit kaybetmeden bu kısımları geçebiliyorsunuz. Diğer bir kötü yan oyunda iki karakter arasında geçiş yapabildiğiniz kısımlar ile ilgili. İkinci karakterin macerası (her ne kadar hikaye için kritik önem taşısa da) monoton ve biraz sıkıcı. Sonlarda toparlıyor ama o kısma kadar biraz bayıyor. Neyse ki diğer karakterin macerası son derece sürükleyici de oyunu bırakmadan ilerleyebiliyorsunuz. Son olarak kontroller ve arayüz biraz hantal ancak kritik derecede önemli olduğunu söyleyemem. Firmanın ilk oyunlarından biri (ya da ilk oyunu) olduğunu düşünecek olursak normal, sonraki oyunlarda geliştirdikleri bir gerçek. Oyuna 10 üzerinden 7 verebilirim. (Final biraz daha iyi olabilirdi) Wadjet Eye'ın Blackwell Chornicles (ismi bu muydu?) oyunlarının hepsinden bana göre daha iyi. 90'lar başı Adventure oyunlarını sevenlere kesinlikle tavsiye ederim.
👍 : 0 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 979 dakikalar
Delta six = az = charlie = Looper
👍 : 1 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 455 dakikalar
blade runner tadında oldukça başarılı bir adventure.
👍 : 1 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 467 dakikalar
Çok çok eğlenceli bir oyun, fiyatı da çok iyi. Oynarken hiçbir sorun yaşamadım.
👍 : 1 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 1101 dakikalar
EUDAİMONİA & TELOS Size Gemini Rue oynarken neredeyse gözümden yaş gelecekti ve ağlayacaktım dersem inanır mıydınız bilmiyorum, ama bunun nedeni oyunun hikayesinin çok anlamlı ve etkileyici olması, ya da size yaşattığı hissiyat, veya bir sürü pozitif olarak sayabileceğim olumlu yönlerinden dolayı değil, bir daha böyle bir oyun oynayacağımı hiç düşünmediğim için. Eskiden, Gemini Rue gibi hikayeyi, karakterleri, anlatıyı önem veren ve bunu ön plana koyan adventure oyunlar çok popüler ve ilgi gören oyunlardı, ama maalesef günümüzde bu durum çok değişti. Gemini Rue işte bana eskiden oynadığım ve hala unutamadığım, hayatımda çok özel ve önemli yeri olan Sanitarium, Monkey island, Syberia, Grim fandango gibi özel oyunların hissiyatını yaşatmayı başardı. Gemini Rue gerçekten aklınızda yer eden ve kolay kolay unutup bir tarafa atacağınız bir oyun degil arkadaşlar.. İlk bakışta, basit grafiklere ve oynanışa sahip sadece klasik oyunlara özlem duyan insanları çekmek amacıyla yapılmış bir oyun gibi gelebilir, ama biraz sabredip oynamaya devam ederseniz bunun böyle olmadığın anlayacaksınız. Tüm hayatımız boyunca sorguladığımız ve günümüzde hala çok tartışılan ve cevabını aradığımız felsefi ve teolojik konulara bir bakış açısı getiren bir oyun. İnsanlar neden iyilik veya kötülük yapar ? İyilik yada kötülük içten gelen bir dürtü mü, yoksa sadece kimliklerle mi alakalı? Kuşkusuz insanda iyiliğe meyyal olduğu gibi kötülüğe de meyyal vardır. Peki bu yönelimi belirleyen insanların içinde bulunduğu şartlar mı ? Yani yaşadığınız hayat, bulunduğunuz durum , arkadaşlarımız, ailemiz, aldığınız eğitim, yani kimliklerimiz iyi yada kötü biri olmamızda etken mi ? Şimdi ismini hatırlamadığım ünlü bir filozofun bir yazısını okumuştum. O yazıda filozof şöyle bir söz söylüyordu ‘’Tanrıların bile olmadığı, ne yaparsanız yapın hesap sorulmayacağınız bir yerde, şartlar ne olursa olsun, bana kötülük yapan biriyle karşılaşmış olsam, ben ona asla kötülük yapmazdım. Çünkü kendi kendimle kaldığımda bir katille yaşamak istemiyorum’’ Aslında bu cümleden anlaşıldığı gibi, kötülüğün karşısına Conscience yani Vicdan denen kavramın varlığını ortaya koyarak kötülüğün kaynağını temellendirebiliriz.. Peki o zaman... İyiliğin ve kötülüğün temelinde vicdan var ise, neden vicdan herkeste aynı şekilde tecelli etmiyor ? İşte Gemini Rue tüm bu sorulara yazım kalitesiyle, tasarımıyla, kurgusuyla entelektüel bir yaklaşım sergiliyor ve varoluş üzerine sorgulamalarda bulunuyor. He şimdi siz derseniz ki.. Bu sorular kimin umurunda....Ben bu sorulara kafa yoramam.... Ben yerim içerim, gezer tozar eğlenirim, günümü gün eder, yaşadığım hayata, aldığım hazlara bakarım...Benim tek derdim bu dünyada ev, araba, mevki makam, kariyer vb sahibi olmak....O zaman bu oyun size göre değil çünkü oynasanız bile sizin için bir anlam ifade etmeyecektir. Eğer aksini düşünüyorsanız hiç zaman kaybetmeden hemen oynamanız gereken bir oyun..Gemini Rue Oyunun diğer bir özelliği ise bu oyunu Joshua Nuernberger adındaki genç bir öğrencinin 3 senede tek başına yapması ve bir oyun festivalinde birincilik kazanarak çok kaliteli adventure oyunlarıyla bilinen Wadjet Eye games tarafından desteklenerek piyasaya sürülmesi. Yazıyı bitirmeden önce sizi etkileyen, uzun süre geçse de unutamadığınız, hayatınıza dokunan oyun tavsiyelerinizi bekliyorum. Herkese okuduğu için teşekkür ediyor bol oyunlu günler diliyorum.
👍 : 26 | 😃 : 2
Pozitif
Oynama Süresi: 209 dakikalar
Hikaye 9 Oynanış 2 Görsellik 3 Atmosfer 6 Ses Müzik 7 Bulmacalar 7 Epsilon Five 10
👍 : 0 | 😃 : 1
Pozitif
Oynama Süresi: 2167 dakikalar
[h1]Siz aslında kimsiniz?[/h1] [i]Bir insanı olduğu insan yapan şey(-ler) nedir? John Locke'un dediği gibi başlangıçta "tabula rasa" yani boş bir levha mıyız? Bir insana bazı şeyler öğretip onu istediğimiz gibi şekillendirebilmek mümkün müdür? Yoksa etrafımızda ne olursa olsun, içimizde değişmeyen bazı şeyler mi vardır? Kendi gerçekliğini yaratabilen özgür insanlar mıyız, yoksa bir otorite tarafından yönlendirilen kuklalar mı? Babam böyle 🍰 pasta yapmayı nereden öğrendi?[/i] Oyunu bitirdiğimde bu ve buna benzeyen pek çok soru beynime üşüşmüş durumdaydı (sonuncusu hariç, hehe). Bu kadar ufak tefek bir oyunun böyle ciddi konuları ele alıp düşündürmesi, insana bir şeyleri sorgulatıyor olması çok hoşuma gitti. Bu sebeple oyunun daha fazla insana ulaşmasını sağlayabilmek umuduyla oturdum, bu incelemeyi yazıyorum. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2243884324 [code][b]Hikâye[/b][/code] Yıl 2229. Yağmurun bir an olsun dinmeden bardaktan boşanırcasına yağdığı Pittsburgh şehrinde, Azriel Odin isimli eski bir suikastçının kontrolünü ele alarak başlıyoruz. Bu şehirde duvarlar kayıp insan ilanları ile dolu, geride kalanların bir kısmı Juice diye bir uyuşturucunun pençesine düşmüş durumda. Kimlikler rahatça alınıp satılıyor. Yönetim Boryokudan diye mafya benzeri bir örgüt tarafından zapt edilmiş. Biz de Azriel olarak kendisinden önemli bir bilgi edineceğimiz Matthius Howard diye bir adamla buluşmaya çalışıyoruz. Diğer tarafta, Delta-Six isminde, bir tür rehabilitasyon merkezinde kalan bir karakter var. Fakat kendisinin hafızası silinmiş olduğu için zihninde doldurulmayı bekleyen pek çok boşluk bulunuyor. İnsanların alfa-beta-delta-epsilon gibi isimlerle farklı gruplara ayrıldığı bu merkezi keşfederek hem Delta-Six'in kafasındaki soru işaretlerini gidermeye, hem de mekanda neler döndüğünü anlamaya çalışıyoruz. Yani bu iki karakterimizi dönüşümlü olarak kontrol ediyoruz. [i]** Lütfen oyunu bitirmeden bu kısmı okumayın, sadece hoşuma giden ufak bir detaydan bahsedeceğim. Bitirdikten sonra sizin de merak edebileceğiniz bir durumun açıklamasını içeriyor: **[/i] [spoiler]Azriel Odin'in ismi çok yapay durduğu ama bir yandan da hoş olduğu için ilgimi çekti. Azrail hepimizin malumu, kendisi can alan melek ve eski mesleği suikastçılık olan biri için çok güzel bir seçim. Peki Odin ne alaka? Tamam Nors mitolojisinde bir tanrı, ama niye? Bunu özel olarak araştırdım ve Odin'in shape-shifting yeteneğine sahip olduğunu öğrendim. Bu da yine oyunun hikayesiyle ilgili çok güzel bir dokundurma olduğu için beni çok mutlu etti.[/spoiler] [code][b]Oynanış[/b][/code] Türün klasik özelliği olarak, etrafta bulduğumuz nesneleri toplayıp daha sonra bunları gerekli yerlerde kullanıyoruz ve de bir nesneyi tutup başka bir nesnenin üzerine sürüklersek o ikisini birbiriyle birleştirmiş oluyoruz. Burası tamam. Ekranın sol üstünde "communicator" adında bir araç bulunuyor. Oyunda ilerledikçe edindiğimiz tüm bilgiler bu akıllı telefon gibi aletin içinde kısa notlar halinde yer almaya başlıyorlar. Ek olarak telefon görüşmelerimizi bu alet ile sağlıyoruz. Sokaklardaki bilgisayar benzeri terminalleri kullanarak öğrendiğimiz mekan ve kişi isimlerini sorgulayıp daha detaylı bilgiler edinebiliyoruz. Lakin ki, bir point & click adventure oyununa göre biraz enteresan bir oynanış mekaniğini içinde barındırıyor, o da silah kullanma kısmı. Senaryo gereği olarak bazen düşmanlarla silahlı çatışmaya girmemiz icap ediyor. W tuşunu bir düşmanı seçip işaretlemek, A ve D'yi siperin solundan ve sağından çıkmak, S'yi sipere geri girmek, R'yi şarjörü doldurmak, Space'i de ateş etmek için kullanıyoruz. Bir de Ctrl ile belirli bir süre nefesimizi tutup düşmanı tek seferde headshot ile öldürebilme olanağı var. Ama onun zamanlamasını tutturmanız biraz zorlayabilir. Ayrıca tuş ayarını değiştirme imkanı var, var olanlarla zorlanıyorsanız rahat edeceğiniz bir ayar yapabilirsiniz. [i]- Kötü haber,[/i] aksiyon kısımlarını "skip" diye atlama seçeneği yok. [i]+ İyi haber,[/i] bir çatışmayı kaybetseniz dahi oranın hemen öncesinde oyun auto-save aldığı için direkt aynı yerden başlayabilirsiniz. Bunun haricinde bana asıl tuhaf gelen şey, envanterimiz, daha doğrusu envantere ulaşma biçimimiz. Şöyle ki, kendisini doğrudan açmak için bir tuş yok. O esnada ekrandaki herhangi bir şeye (kapı, pencere, boşluk ... vb.) sağ tıklarsak anca o zaman envantere ulaşabiliyoruz. Bunu garip buldum yani herhangi bir eşyamı seçebilmek için niye illa garip garip yerlere tıklamak zorunda kalayım? [code][b]Görüntü, Ses ve Müzik[/b][/code] Mağaza sayfasında görebileceğiniz üzere piksel art tercih edilmiş. Ne yalan söyleyeyim ben bu tarzı seviyorum, ama bir yandan da bu durum özellikle yerde bulunan ufak tefek not gibi şeylerde piksel avcılığı yapıp nerede ne olduğunu fark etmeniz gerektiği anlamına geliyor. Voice acting kısmında karakterleri seslendiren kişiler ortalama ile güzel arasında diyebileceğim bir performans sergilemişler. Ama iyi ki seslendirme vardı, çünkü görsel roman gibi sadece yazı okumak ve onu beyninizde translate etmek bir süre sonra çok bunaltıcı olabiliyor. Yok ben ses istemiyorum derseniz sesi kapatıp sadece yazıları takip etme olanağınız da mevcut. Müzik konusunda ise [i]Gemini Rue[/i] gerçekten inanılmaz başarılı soundtracklere sahip, ilk oynadığım zamandan beri bazı parçaları ara ara çalıp dinliyorum. Nathan Allen Pinard'a mükemmel bir iş çıkardığı için saygılarımı ve teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu oyunun türünden nefret ediyor olsanız bile, oyunu hiçbir şekilde almayacak olsanız bile, en azından "The Winchester Building" ve "Sayuri" isimli müzikleri dinlemenizi kesinlikle öneririm. [i](Hatta şu anda bu incelemeyi de "The Winchester Building" eşliğinde yazıyorum :))[/i] https://www.youtube.com/watch?v=tHjXrzpUrwY https://www.youtube.com/watch?v=DgIince82tU [code][b]Özet, Puanlama ve Kapanış[/b][/code] Bu başlık altında kesinlikle söylemem gereken bir şey varsa o da şudur ki, firmanın oyunlarını yapmayı seçtiği çözünürlük ayarı nedeniyle tam ekranda oynadığınız zaman çeşitli donmalar, takılmalar yaşayabilirsiniz (istisnasız her oyunlarında bana oluyor bu durum). Çareyi, oyunu indirdikten sonra hemen başlatmayıp önce "config" opsiyonunu seçerek pencere düzeyinde ayarlamakta buldum. Gerçi böyle oynadığınızda da ekran ufalmış oluyor, ama tuhaf takılmalarla uğraşmaktan iyidir diye düşünüyorum. Üstteki durum + çatışmaların insanı atmosferden koparması nedeniyle, her ikisi için de yarımşar puan kırarak objektif bir yaklaşımla 9/10'luk bir oyun olduğunu söylemekte bir sakınca görmüyorum. Ama eğer duygusal davranırsam benim gönlümde 10/10 derecesinde bir oyun. Oynadığım en etkileyici, en güzel point and click'ler listesi yapsam en başa ismini yazarım. [h1][b]Özet olarak; [/b][/h1] [list] [*] Polisiye, dedektiflik hikayelerini seviyorsanız, [*] Gelecek temalı bir oyun oynamak ilginizi çekiyorsa, [*] "Neyiz, kimiz, ne yapıyoruz" vb. felsefik konuları sorgulatan oyunlar oynamak sıkıcı gelmiyorsa, [*] Adventure türünden hoşlanıyorsanız, [/list] size güzelinden birkaç saat geçirtecek olan bu oyunu indirimde yakaladığınızda sepetinize eklemekte tereddüt etmeyin derim.
👍 : 26 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 614 dakikalar
Oyunda glitchler var, pixel grafikleri seven sever benim gibi sevmeyen sevmez, zorlama bulmacalar var, keyifsiz aksiyon sekansları var. Açıkçası oynanış anlamında sizi tatmin edeceğini sanmıyorum amaaaa Öyle güçlü bir hikayesi var ki böyle düşük bütçeli bir indie yapımda anlatılması insanı üzüyor. Ridley Scott'ın elinde Blade Runner'dan bile daha iyi bir film olabilir bu fikri mülk. Hikaye benim için bir oyunda en önemli şey diyen oyunculara öneriyorum.
👍 : 4 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 680 dakikalar
Gemini Rue, Joshua Nuernberger tarafından geliştirilmiş ve Wadjet Eye Games tarafından piyasaya sürülmüş bir macera oyunudur. 2011 çıkışlı oyun, yakın gelecekte geçen karanlık atmosfere sahip bir yapımdır. Indie oyun kategorisine giren küçük ölçekli bir iş olmasına karşın büyük beğeni kazanarak hak ettiği ilgiyi görmeyi başarmıştır. Pixel-art grafiklerinin hakkını veren şahane bir atmosfere sahiptir. Blade Runner havasını solursunuz oyun boyunca. Atmosfere eşlik eden ses ve müzikler oyunun belki de en can alıcı kısmı olan hikâyeyi harikulade tamamlar. Düşük bütçeli bir yapım olmasına karşın büyük oradan başarılı seslendirmeleri ve sürükleyici hikâye anlatımıyla sizi içine çekmeyi başarır. Gemini Rue Kimdir Nedir Yenir Mi? Giriş paragrafında belirttiğim gibi 2011 yapımı bir oyundan bahsediyoruz. Çıkışının üzerinden epey zaman geçmiş olmasına karşın ben daha yeni oynayıp bitirebildim. Pixel-art bir yapım olduğu için ne kadar yıllansa da eskimeyen bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Eğer bu tarz macera oyunlarına aşinaysanız, hoşunuza gideceğine eminim. Macera oyunları günümüzde çok fazla talep gören bir tür değil. Geniş kitlelere ulaşmakta epey zorlandıklarını söyleyebiliriz. 90’lı yıllarda bu türe öncülük eden LucasArts ve Sierra oyunları ve yine o döneme damgasını vurmuş Sanitarium gibi örnekleri türün amiral gemileri olarak sayabiliriz. Gemini Rue belki de türün en iyi oyunlarıyla kafa tutabilecek bir yapım değil ama, atmosferine kendinizi kaptırdınız mı bir solukta bitireceğiniz ve hikâyenin nereye bağlanacağını merak edeceğiniz bir oyun. Gemini Rue: Olumlu Yönler Covid olup odadan dışarı çıkamadığım sıcak yaz günlerinde Gemini Rue bana ilaç gibi geldi. Bu kadar etkileyici bir oyun ile karşı karşıya olduğunu bilmiyordum. Her ne kadar Metacritic puanı 82 olsa da bir çekincem vardı. Ne kadar da yersizmiş. Düşük bütçeli oluşuyla alakalı birkaç sıkıntısı dışında harikulade bir yapım olduğunu söylemek lazım. Gelin o eksilere ve artılara biraz daha eğilelim. Gemini Rue’nin indie bir yapım olduğunu üstüne basa basa belirtmekte fayda görüyorum. Joshua Nuernberger’in kodlarını yazdığı, animasyonlarını ve grafiklerini tek başına tasarladığı bir oyun var karşımızda. Tek kişilik dev kadroya Wadjet Eye desteği gelince, oyun gayet dikkat çekici bir yapım haline gelmiş. Bir kere ortada harika bir hikâye var. Bu hikâye çok güzel anlatılmış ve kurgulanmış. Bu noktada kısaca oyunun konusundan bahsetmek istiyorum. Yirmi üçüncü yüzyıldayız. İnsanlık başka yıldızlara koloni kurmaya başlamış. Fakat bugün yaşadığımız güç çekişmeleri o yıllarda da devam etmiş ve oralara kadar uzamış. Savaşlar kolonileri yıkıp geçmiş. Oyun da işte kolonileşmiş bu yıldız sistemlerinden biri olan Gemini Sistemi’nde geçiyor. Savaşın açtığı güç boşluklarını suç örgütleri doldurmuş. Boryokudan da bu boşluktan faydalanıp Gemini Sistemi’nde büyük bir güce sahip olmuş. Juice isimli bir uyuşturucunun dağıtımını kontrol ederek fakirlikten kırılan insanları iyice kendine bağlamış. Azriel – Delta Six ve Diğer Karakterler Biz oyunda Azriel Odin isimli bir dedektifi yönetiyoruz. Kendisi daha önceden bir kiralık katilmiş ama sonradan doğru yolu bulmuş ve dedektif olmuş. Kayıp kardeşinin izini süren Azriel, Barracus gezegenine gelir. Burada yozlaşmış ve baskılanmış toplumun gerçekleriyle karşılaşır ve kardeşini arayışı bu sorunlarla yüzleşmesine neden olur. Oyunda Azriel dışında Delta-Six isimli bir karakteri daha yönetiyoruz. Oyun iki karakter arasında geçiş yaparak ilerliyor ve dallanıp budaklanıyor. Delta-Six bir rehabilitasyon merkezinde uyanan ve geçmişini hatırlamayan bir karakter. Tesisteki diğer hastalarla ve doktorlarla konuşarak durumu anlamaya ve nerede olduğunu, burada neden bulunduğunu çözmeye çalışıyor. Paralel ilerleyen iki hikaye de epey ilgi çekici. Sizi temin ederim ki oyun ilerledikçe daha da ilginç bir hal alıyor. Oyunun senaryosu, kurgusu, hikayesi, hepsi nefis. Benim diyen bilimkurgu filmlerine taş çıkartacak kadar katmanlı ve iç içe geçmiş bir senaryosu var. Dedektiflik, gizem, macera, dram, bilimkurgu, ne ararsanız bulabileceğiniz ve buram buram Blade Runner kokan bir oyun Gemini Rue. Eksiler Demiş Miydim? Tüm bu öve öve bitiremediğimiz kısımlarına rağmen oyunun elbette ki sıkıntıları mevcut. En ön plana çıkan sıkıntı oyunun ara yüzünün işlevsellikten ve kullanıcı dostu olmaktan uzak oluşu. Ben onu çözene kadar boş yere takılmış olduğumu fark ettim. Aslında ara yüzün basit bir mantığı var ama pek karşılaşmadığımız bir yöntem olduğu için çözene kadar epey vakit kaybettim. (Benim mallığım da olabilir bu tabi.) Ama bir kere tüm mekanikleri öğrenince bulmacalar yağ gibi akıyor ve takılmadan ilerlenebiliyor. Kimi bulmacayı çözmesi epey eğlenceli. Zorlama bir bulmaca görmedim diyebilirim, ki bu birçok macera oyununda karşımıza çıkan en temel problemlerden birisidir. Joshua Nuernberger bu hataya düşmemiş ve gayet akıcı bir oyun ortaya çıkartmış. Pixel art grafikler kimi noktada piksel avına çıkmanıza neden olsa da, hiçbir bulmaca çözülemez değil. Ben tam çözüme bakmaya gerek duymadan yaklaşık 10 saatte bitirdim oyunu. Bitirdiğim için hem sevindim hem de üzüldüm. Keşke biraz daha devam edebilseydim. Hoşuma gitmeyen, ya da daha doğrusu gereksiz bulduğum bir mekanik de silah kullanımıydı. Son derece basit ama vasat bir çatışma mekaniği eklenmiş. Olmasaymış daha iyi olurmuş ama aksiyon anlamında bir momentum kattığını kabul etmem gerekiyor. Fakat başka bir yöntemle silah kullanımı çözülmüş olsa daha zevkli olabilirmiş diyerek bu konuyu kapatıyorum. Oyunda ara sahneler bulunuyor ve sinematografik olarak gayet başarılı. Yer yer bir diziden bir filmden geri kalmayacak sekanslar kurgulanmış. Keyifle izledim oraları. Olayların gelişimini hayretle takip ettim. Dizisi çıksa büyük bir zevkle izlerim. Ben Bu Oyuna Doyamadım Yazdıklarımdan yola çıkarak Gemini Rue’ya doyamadığımı anlamışsınızdır. Es geçmeden ekleyeyim; Nathan Allen Pinard’ın oyun müzikleri de gayet başarılı. 6.2TL karşılığı satın alabilirsiniz Steam üzerinden. Oyun boyunca hiçbir bug ile de karşılaşmadım. Tertemiz kodlanmış ve güzelce cilalanmış bir yapım olarak karşımızda duruyor. Bravo valla. 18TL olan ücretinin karşılığını fazlasıyla veren bir oyun Gemini Rue. Afiyetle yiyin. Şimdi Wadjet Eye Games çıkışlı bir diğer başarılı macera oyunu olan Primordia ile yolculuğuma devam ediyorum. Pixel art macera oyunları candır. Genel olarak tüm macera oyunları candır. Sevin, okşayın, oynayın. Sağlıcakla kalın. Ufuk’un Notu: 8/10
👍 : 3 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 133 dakikalar
Wadjet Eye Games 10 yıla yakın güzel oyunlar piyasa sürüyor ancak bu oyun konusunda kişisel bir yorumum olacaktır. Senaryosunu maalesef hiç beğenemedim ve gereken akıcılığı yakalayamadım. Tabii ki bu oyunun kötü olduğu anlamına gelmez. Bu tarz pixel adventure oyunları genelde oynaması en keyifli oyunlardır. Oyunun sistemsel anlamda hiçbir sıkıntısı da yoktur. Kesinlikle tavsiye ederim.
👍 : 8 | 😃 : 0
Pozitif
Dosya yükleme