Hello Charlotte EP3: Childhood's End İncelemeler

hehehehehehe

-Story- Charles’ın ailesi, anne ve babası Lilith ve Seth Eyler'dı. Ancak Charles doğmadan önce, Lilith aslında bir kız çocuğuna hamileydi. Seth bilinmeyen bir sebeple bu çocuğu istemedi ve Lilith’i zorla kürtaj yaptırmaya zorladı. Bu olay, Lilith’i derin bir depresyona ve zihinsel çöküşe sürükledi. Zamanla Lilith tekrar hamile kaldı ve Charles doğdu. Ancak bu kez Seth tamamen ailesini terk etti. Bu yüzden oyun boyunca babayı hiç görmüyoruz. Lilith'in durumu her geçen gün daha da kötüleşirken, Charles evde her şeyi kendi başına yapmak zorunda kaldı. Yemek yapıyor, evi temizliyor ve annesine bakıyordu. Ancak Lilith’in zihni, geçmişte yaşadığı kaybı kabul edememişti. Charles’ı aslında sahip olamadığı kız çocuğu olarak görmeye başladı ve ona “iyi bir kız” diye hitap etmeye başladı. Bu psikolojik baskı Charles’ın zihinsel sağlığını paramparça etti. Gerçeklikten kopmaya başladı ve zihninde hiçbir zaman var olmamış bir kız kardeş yarattı: Scarlett. Scarlett, Charles’ın içindeki karanlık tarafın bir yansımasıydı. Onu baskı altına alıyor, hataları için cezalandırıyor ve istemediği şeyleri yapmaya zorluyordu. Charles artık kendi zihninin içinde bir savaş veriyordu. Zamanla Henrietta Warhol (Anri) ile tanıştı. İkisi garip bir ilişki yaşamaya başladı. Anri, onunla sevgili olduklarını düşünse de Charles, onun bu ilişkiyi sadece arkadaşlarına hava atmak için sürdürdüğünü düşünüyordu. Charles bir süre sonra internette Vincent adında biriyle tanıştı. Vincent, "C" takma adını kullanıyordu ve mükemmel bir hikâye anlatıcısıydı. Ancak çizim konusunda yardıma ihtiyacı vardı. Charles ona yardım etmeye başladı ve ikisi arasında derin bir bağ oluştu. Ancak gerçek hayatta hiç buluşmamışlardı. Bu süreçte Charles, kendisine ait bir karakter yarattı: Charlotte. Charlotte, Charles’ın kadın versiyonuydu ve kısa sürede onun için bir saplantıya dönüştü. Kendisini internette Charlotte olarak tanıtmaya başladı ve hatta Anri ile yaptığı rol oyunlarında Charlotte karakteriyle etkileşime girdi. Ancak Scarlett’in asıl odaklandığı şey "Duruşma"ydı (Trial). Duruşma, Charles’ın tıp fakültesine kabul edilmesi süreciydi. Annesine yardım edebilmek için doktor olmak istiyordu, ancak işler beklediği gibi gitmedi. Bir gün Vincent, hayattan tamamen vazgeçtiğini söyledi. Charles, onunla buluşmaya karar verdi ve ikisi bir çatıda felsefi bir konuşma yaptı. Ancak sohbetin sonunda Vincent, Charles’ın gözleri önünde kendini aşağı bıraktı. Bu olay Charles’ın ruhsal çöküşünü hızlandırdı. Hayatına devam etmek istemiyordu. Sonunda Anri’ye birlikte kaçmayı teklif etti. Anri bunu kabul etti ve bir otel odasına yerleştiler. Ancak Charles, yanında bir kutu hap getirmişti. "İkimiz için de yeterince var," dediğinde, Anri dehşete düştü. Öfkelenip tartıştılar ama sonunda sakinleştiler. Yıllar geçti ve "Duruşma" günü geldi. Anri başka bir şehre taşınmış, Vincent çoktan ölmüş, annesi ise daha da kötüleşmişti. Charles artık yaşamak istemediğini fark etti. Kendi hayatını "Pes etmek üzerine yazılmış bir hikâye" olarak tanımladı ve denize doğru yürüyerek kendini boğdu. Duruşma’yı kaybetmişti. Öldüğünde, kendi dünyasının tanrısı oldu. Geçmişte tanıdığı herkes, hissettiği korkular ve duygular birer varlık kazandı. Ve bu dünyanın başkahramanı, onun zihninde yarattığı en değerli şeydi: Charlotte. Oyun oldukça iyi bana biraz Omori'yi hatırlattı