Eastshade İncelemeler

Uzun zamandır oynadığım en huzur verici, en keyifli oyunlardan, sıkıldıkça resim yapan biri olarak gezip dolaşıp resim yaptığın bir oyun evreninin benim için iyi olabileceğini düşünüyordum fakat eastshade bütün beklentilerimi aştı. Kimseyi öldümediğin, kimseye şiddet uygulamadığın bir evrende de oyun oynamaktan keyif alınabileceğinin kanıtı niteliğinde. Yeni yerler bulmak yeni npclerle konuşmak için sarfettiğim çaba ve oyunu bitirme sürem dikkate alınırsa şiddetle öneririm. Böyle yer yer kendimi sesli bir şekilde "oha.. ne güzel manzara" derken buldum. Bittiği halde bazen canım sıkıldığında girip diyar diyar dolanasım resim yapasım geliyor.

Sistemim oyun için fazla bile olmasına rağmen inanılmaz bir kasma var. Orman içinde 30 nava içinde ise 20 üstünde fps alamıyorum. Forumlarda okuduğum yorumlarda da yüksek sistemlerde aynı sorunla karşılaşanları gördüm. Bunun dışında manzaralar efsane.

[h1] Eastshade [/h1] Öncelikle oyunu daha yeni aldım , ilerlediğimde bu incelemeyi düzenlerim. Eastshade' ı ilk gördüğümde bayağı merak etmiştim.Benim gibi atmosferik keşif oyunlarını seviyorsanız ve bu oyunu gördüyseniz mutlaka sizde merak etmişsinizdir. Oyunu gördükten uzun bir süre sonra aldım. Oyunun hikayesi şu şekilde : Bulunduğumuz geminin içine su basması sonucunda, Eastshade denilen adaya gitmiş oluyoruz. Bu yer annemizin bize görmen gereken,gitmen gereken bir yer olarak tanımladığı bir yer. Oyunun dünyası çok güzel , çok renkli bir dünya, oyunda etrafa baka baka , tadını çıkara çıkara ilerlememek mümkün değil. Oyundaki karakterler ile bir çok diyalog var. Bizden sürekli bir şeyler yapmamızı ya da karakterimiz bir ressam olduğu için bir şeyler çizmemizi istiyorlar. Oyunun mantığı bu şekilde işliyor. Benim gibi keşif oyunu severler için nokta atışı bir yapım,ayrıca oyundaki bazı karakterlerinin isimleri Türk isimleri. Oyun uzun süreceğe benziyor şuan için gayet güzel ilerliyorum , bakalım devamı nasıl olacak. Ayrıca oyunda çok fazla diyalog var , insan keşke Türkçe dil desteği olsaydı diyor. Umarım bir gün gelir.

[h1] Genel İnceleme [/h1] [list] [*]Gerçekten orijinal bir oyun, benzerini daha önce oynamadım. Gemimizin alabora olması sonucu kısa süreliğine bulunduğumuz adayı ve gizemlerini bir ressam olarak keşfedip resimler çizdiğimiz, adanın yerlileriyle vakit geçirdiğimiz, huzur dolu bir oyun. [*]Ben içerik olarak daha basit bir oyun bekliyordum ancak oyunda beklediğimden daha fazla içerik var. [*]''İnsanlarla'' konuşup onlardan çizim görevleri alabiliyorsunuz. Çizim görevleri haricinde de görevler var. Toplam 36 adet görev mevcut. [*]Çeşitli yerleri keşfettikçe, kitapları okudukça ilhamınız artıyor. [*]Ayrıca kendi kanvasınızı kendiniz craftlıyorsunuz. Bunun haricinde craftlanabilen şeyler de mevcut. [*]Oyunda ticaret var. Oynanışınızı kolaylaştıracak şeyleri para biriktirip alabiliyorsunuz. [*]Ayrıca oyunda araştırıp bulabileceğiniz gizemli hikayeler, görevler de var. Oynanış için bir not: harita, bir görevi yaptıktan sonra açılıyor. [*]Oyunun atmosferi gerçekten güzel. Gezip resim çizmek için birebir. Keşfetmeyi ve atmosferik oyunları sevenlere tavsiye ederim. [/list] [url=https://store.steampowered.com/curator/39741242/][u] İncelemeler için Küratör sayfam[/u] [/url]

Arkadaşlar merhaba... Ben bu oyunu yanlışlıkla aldım ama yine de bir kurup oynayayım dedim. Kısa birkaç şey söylemek istedim. Oyun, oyunun kahramanının, annesinin son isteğini, yani bir anlamda onun vasiyetini yerine getirmek için Eastshade isimli bir adaya gitmesiyle başlıyor. Tam okumadım ama anladığım kadarıyla annesinin son isteği de Eastshade adasını konu alan bir resim portresi çizmesiymiş, veya buna benzer bir şey işte... Burası spoiler sayılmaz, zaten oyunun başında bunu anlıyorsunuz. Sadece keşif ve yürüme olsaydı oynardım ama bana göre değilmiş zaten... Oyun çok yavaş ilerliyor... Oyunu kısacası resim yapma+yürüme+muhatap olma+toplama... simülasyonu gibi bir şey...Eziyet... Bu tip oyunları daha çizgisel ve hafif gerilimli olarak seviyorum... Mesela Through the Woods, mesela Dear Esther... Bu oyunda sanki masal alemindeki Polyanna'sınız... Bu tip oyunlara ilgisi olanlar, sabrı olanlar, resimle ilgisi olanlar, masalsı bir ortamda kafa dinlemek isteyenler alabilir... Benim gibi işin içinde biraz gerilim, aksiyon isteyenler uzak dursun... Yoksa oyun kendi türü içinde güzel arkadaşlar... Ciddi emek harcanmış... Saygı duyuyorum... Ama oyun bana hiç hitap etmedi...Yani ücretsiz de alsaydım, o öyle orada kalacaktı... Saygılar...

Bu oyunu herkese önerebilmeyi çok isterdim ama öneremiyorum maalesef. Oyunu sevebilmek için sonuna kadar oynayıp bitirdim ama yine de olmadı. Oyunun hoşuma giden tarafı da oldu nefret ettiğim yanları da. Oyuna başladığım ilk birkaç saat güzel gidiyordu, kontrol ettiğimiz karakterimiz maceracı bir ressam ve Eastshade denen bir kıtaya ayak basıyor. Çevredeki NPC'lerle konuşmaya başladığımda bazılarının Türk isimlerine sahip olduğunu fark ettim ve hoşuma gitti, sanırım geliştirici firmada Türk çalışanlar var ya da internetten Türk isimleri bulmuşlar çünkü bazı erkek isimlerini kadın karakterlere koymuşlardı. Bu oyunu alma sebebim sakin sakin gezip keşif yapmaktı ama ne yazık ki birkaç saatin ardından bunu alamayacağımın farkına vardım. Evet, indie bir oyun ama açıkçası oyunu almadan önce bu kadarını da beklemiyordum. Oyunun optimizasyonu ve mekanikleri aşırı kötü, garip garip buglar ve çökmelere sebep oluyor. Bunlar bir miktara kadar göz ardı edilebilir ama bu oyun bana hayatımda ilk kez bir şey deneyimletti; oyunun bütün mekanikleri çok kötü olduğu için sandal sürme ve deniz dalgası mekaniklerinin de berbatlığından ötürü oyunda denize açıldığımda gerçek anlamda midem bulandı. Tüm bunları hala göz ardı edip yine de sakin sakin keşif yapayım deseniz bile oyunda kayda değer güzel bir tane bile müzik bulunmuyor. Hikayenin de hiçbir derinliği yok, böyle bir keşif ve macera oyunu için görevler aşırı zayıf kalmış. Eee oyunun her tarafını kötüledim, bu oyunun hiç mi iyi yönü yok? Sadece 1 tane var: karakterimiz ressam olduğu için oyunun sadece görselliği güzel, buna da harika diyemiyorum sadece güzel. Bir kere gittiğiniz yere tekrar bi gideyim diyeceğiniz güzellikte bir yer bulunmuyor oyunda. Yine de oyunu alıp denemek isterseniz de kaç fps alırsanız alın en yüksek ayarlarda oynayın derim. Tek güzel yönünün görsellik olduğu oyunun görselliğini de yarım yamalak görmemek gerek bence.

Karantinadan bunalanlar için öneriyorum. Vahşet, vurdu kırdı, öldürme olmadan görevlerin tamamlandığı, dünyanın tadının çıkarıldığı yürüme simülasyonu. Böyle oyunlardan daha çok yayımlanmalı.

Point&click mantığı üzerine harika bir macera/keşif oyunu. Oyunda seyahat eden bir ressamı canlandırıyor, Eastshade adlı adada size ada halkı tarafından verilen görevleri yapmaya çalışıyorsunuz. Artılar: + Görsellik ve oyun içi müzikler çok iyi. Oynarken huzur doluyor insanın içi. + Basit oynanışa sahip. + Uzun oyun süresi. 6,5 saat oynadım, daha başlardayım. Sanırım oyunu bitirmek için en az 20-30 saat oynamak gerek; tabi bu etrafı gezmeden sadece görev yapmak için. Görselliği yaşamak için dolaşayım derseniz oynanış süresini katlayabilirsiniz. + Gece/gündüz geçişleri başarılı. + Görevler bezdirmiyor ve kendini tekrar etmiyor. + Oyun içi diyaloglar gayet hoş ve gerektiği kadar uzun. Eksiler (aslında tam eksi de sayılmazlar ama): - Ne yazık ki Türkçe dil seçeneği yok. Görevler "şunu getir, bunu götür" tadında olduğundan basit bir İngilizce ile de görevleri zorlanmadan anlayabilirsiniz. - Oyunda insan yok. Ada halkı geyik, baykuş, ayı, maymun vb. hayvanlardan oluşuyor. Bunun dezavantajı, her türün kendi içinde birbirinin neredeyse aynı oluşu. Bir de bir karakterin adı (ki neredeyse tek ayırt edici özelliği) onunla konuşma başlatana kadar ekranda görünmüyor. Kalabalık ortamlarda (Nava kasabası gibi) bu biraz sorun olabiliyor. - İlk başlarda oyun içi para yerine geçen kristaller ve resim yapmak için gereken tahta ile bez parçası biraz kısıtlı. Oyunun ilk kısmında kristallerinizi hemen harcar, her şeyin resmini yaparsanız, sonradan biraz sıkıntı çekebilirsiniz. - Geceleri dışarıda kalmayı kısıtlayan soğuk kötü olmuş. Gerçi içecekler yardımıyla (ve ileride paranız yeterse alabileceğiniz palto ile) geceleri kısıtlı da olsa gezebiliyorsunuz. Ama yine de bu görselliğin gece halinin tadını pek çıkaramıyorsunuz. Dikkat edilecek noktalar: * Ana yollardan çıkıp etrafı bol bol gezin. İhtiyaç duyacağınız şeylerin pek çoğunu ana yolların dışında buluyorsunuz. * Dolaşırken kaybolmaktan korkmayın. Oyun biraz ilerlediğinde bölgenin haritasını edineceksiniz. * Gündüzü ve geceyi iyi takip edin. Gece, önleminiz yoksa dışarıda kalamıyorsunuz. Hava kararmaya yakın handaki odanıza dönün. * Boş tuvale ihtiyacınız olduğunda, daha önce üzerine resim yaptığınız bir tuvali tekrar kullanabiliyorsunuz. Ama dikkat edin, eski resim size bir görevde gerekiyor olmasın. * Bazı görevleri yapmak için oyunun ilerlemesini beklemek gerekebiliyor. Tamamlayamadığınız görev olursa panik yapmayın. Örneğin başlarda bir görevde ihtiyaç duyduğunuz macunu (sealant), ancak oyunun ortalarında başka bir görevde edinebiliyorsunuz. * Oyunda gezerken, görev yaparken acele etmeyin. Görselliğin ve müziklerin tadını çıkarın. Hiç bir görev zamana karşı değil oyunda. Bence parasını sonuna kadar hak eden bir oyun. "Ben macera oyununa bu kadar vermem" diyorsanız bile indirimde yakalayıp mutlaka alın. Pişman olmazsınız.

Eastshade'in fragmanını ilk gördüğümde merakım tavan yapmıştı. Bunun gibi oyunlar tam olarak benim tarzım olmasa da büyüleyici görselleri ve bulmacaları tamamlamak için manzara boyama etrafında dönen oynanışı beni büyülemişti. Ve şimdi nihayet oyunu 100 saate yakın bir süre oynadım ve 2 kere bitirdim. Bu oyun hakkında söyleyeceğimi hiç düşünmediğim bir şey; bana bir Elder Scrolls oyunu oynuyormuşum gibi hissettiriyor. Oyun hiçbir şekilde bir RPG değil, ancak seviye tasarımı, görev sistemi ve NPC etkileşimleri Skyrime'e çok benziyor. Oyunu oynamadan veya tanıtımını görmeden önce birisi bana bunun bir Skyrim modu olarak başladığını veya bunun Bethesda'nın "The Creation Engine" motorunda çalıştığını söylese hiç şaşırmazdım ve yadırgamazdım o kadar diyim. Karakterlerin sana bakışları ve seninle konuşmaları bile bana Elder Scrolls oyunlarını hatırlatıyor. Eastshade'de savaş kavga gürültü yok. Oyun tamamen bir yürüyüş simülatörü ile bir açık dünya sanat bilinmezinin karışımı. Güzelim Eastshade ülkesini keşfediyor, NPC'lerle konuşuyor, görevler buluyor ve bazı bulmacaları çözüyorsunuz. Bulmacaların büyük çoğunluğu, başkası tarafından talep edilen bir şeyi tuvale aktarmak ile alakalı ve bu olay hiçte karmaşık değil. Tek yapmanız gereken bazı tahtalar ve bazı kumaş parçaları ile bir tuval yapmak, bir manzara veya insan aramak, onları kadraja almak ve tuvalin boyutunu belirlemek. Buraya kadar amacı eğlenceli gözüken ilginç bir oyun. Amaaa.... Eastshade'in en büyük sorunu ise genel oyun tasarımı. Resim boyamak manzara vs. eğlenceli falan ama oyun boyunca bu işi yapmak biyerden sonra s*kerler dedirtiyor. Zamanımın çoğunu kafa karıştırıcı bir adada amaçsızca yürüyerek, bana yardım edecek bir harita veya pusula olmadan, yapacak bir şey bulmak için herkesle konuşarak geçirdim. Ayrıca oyunun başında bir köprüyü geçmek için ödeme yapmak veya bir şehre girmek için iyi bir insan olduğumu onaylamak için üç kişi bulmak gibi aptalca görevler nedeniyle oyunun akışı dehşet yavaşlıyor. Özet olarak Eastshade, “güzel ama sığ”ın mükemmel tanımıdır. Çok sayıda teknik sorun ve berbat ilerleyiş hızıyla gölgelenen fantastik sanat ve ses tasarımına sahip muhteşem bir oyun. Bulmacaları çözmek ve dünyayı keşfetmek için boyama becerilerini kullandığınız bir oyun teoride harika bir fikir, ancak buradaki konseptle yapabileceğiniz pek bir şey yok. Eastshade'i en çok düşüren şey bu. Olağanüstü ışık efektleri, TRT çizgifilminden fırlamış karakter modelleri ve iddialı müzikleri arasında tek yapmak istediğim, araziyi keşfetmek ve başyapıtlarımı yaratmak için nefes kesici yerler aramak oldu.

Oyun atmosferiyle sizi alıp götürüyor. Görsellik olarak çok canlı ve iyi duruyor. Oyunca bir çok karakterin adı Türkçe. Buna rağmen oyunun Türkçe dil desteğinin olmaması üzücü.