
302
Oyun İçi
21 727 😀
4 325 😒
81,83%
Değerlendirme
$29.99
The Outer Worlds İncelemeler
The Outer Worlds, Obsidian Entertainment ve Private Division'dan ödüllü bir tek oyunculu RPG'dir. Bir uzay kolonisini keşfederken, olmaya karar verdiğiniz karakter, bu oyuncu odaklı hikayenin nasıl gelişeceğini belirleyecektir. Koloninin kurumsal denkleminde, siz planlanmamış değişkensiniz.
Uygulama Kimliği | 578650 |
Uygulama Türü | GAME |
Geliştiriciler | Obsidian Entertainment |
Yayıncılar | Private Division |
Kategoriler | Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Tam denetleyici desteği, Televizyonda Uzaktan Oynatma, Steam Takas Kartları, Tablette Uzaktan Oynatma |
Türler | RYO |
Çıkış Tarihi | 23 Oct, 2020 |
Platformlar | Windows |
Desteklenen Diller | Portuguese - Brazil, French, Italian, German, Spanish - Spain, Japanese, Russian, English, Korean, Polish |

26 052 Toplam Yorumlar
21 727 Olumlu Yorumlar
4 325 Olumsuz Yorumlar
Çok Pozitif Puan
The Outer Worlds toplamda 26 052 inceleme aldı. Bunların 21 727 tanesi olumlu, 4 325 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Çok Pozitif" elde edilmiştir.
İnceleme Grafiği
Yukarıdaki grafik, The Outer Worlds için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.
Son Steam İncelemeleri
Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.
Oynama Süresi:
1047 dakikalar
░░░░░░░░░░░████
░░░░░░░░░░░█░░█
░░░░░░░░░░█░░░█
░░░░░░░░░█░░░░█
██████▄▄█░░░░░███▄
▓▓▓▓▓█░░░░░░░░░░░░█
▓▓▓▓▓█░░░░░░░░░░░░█
▓▓▓▓▓█░░░░░░░░░░░░█
▓▓▓▓▓█░░░░░░░░░░░░█
▓▓▓▓▓█░░░░░░░░░░░░█
▓▓▓▓▓█░░░░░░░░░░░
░░░░░░░░░░░░▀▀
👍 : 1 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
2796 dakikalar
[h1] The Outer Worlds – Uzayın Derinliklerinde Bir Başkasının Kapitalizmi [/h1]
Bazı oyunlar vardır, seni ilk dakikada ikna eder: “Evet, bu başka bir şey.” Ama The Outer Worlds bunu ilk dakikada değil, yavaş yavaş, sindire sindire yapıyor. Bir bakmışsın, artık koca galaksiyi yönetmeye çalışan şirketlerin kölesi değil, kendi kararlarının efendisi olmuşsun. Ya da öyle sanıyorsun. Çünkü Obsidian bu oyunda sana sadece bir RPG deneyimi sunmuyor, aynı zamanda modern dünyanın yüzüne ayna tutuyor. Mizahla, alayla ve biraz da umutsuzlukla…
[h1] Uzayda Bile Yalnızız: Hikâye ve Atmosfer [/h1]
The Outer Worlds bizi, Halcyon kolonisinin derinliklerine fırlatıyor. Bir çeşit “geleceğin Amerika'sı” olan bu galaksi, devasa şirketlerin yönettiği, markaların din gibi işlendiği, insanların değil sistemin önemli olduğu bir distopya. Yani Fallout’un nükleer sonrası değil de, uzay versiyonunu hayal edin. Ama bu sefer dünya yok. Yerine reklam panoları var.
Ana karakterimiz, The Hope adlı terkedilmiş bir gemiden uyanan “biri”. İsmimiz yok, geçmişimiz net değil. Tıpkı klasik Obsidian tarzında: Biz kimiz, kim olacağız, bu tamamen bizim seçimlerimizle şekilleniyor. Ve bu, oyunun belki de en güçlü yanı.
The Outer Worlds, hikâyesini çat çat yüzümüze vurmuyor. Kendi küçük anlatıları var: Bir mühendisin kaybolan ailesi, bir rahibin karanlık geçmişi, bir doktorun ahlaki ikilemi… Bunların her biri, sistemin içinde sıkışıp kalmış insanlar. Ve sen, bu hikâyelerin ortasında, ya onların kaderini değiştiren bir kahraman oluyorsun ya da sadece işini yapan bir paralı asker.
Ama hangisi daha doğru?
[h1] Karakterler ve Diyaloglar: Mizahın ve Dramın İnce Dengesi [/h1]
Obsidian’ın neyi çok iyi yaptığı bellidir: karakter yazımı. Ve The Outer Worlds bu konuda sınıfı geçiyor. Parvati, belki de yılların en içten, en gerçek yardımcı karakterlerinden biri. Sadece zekâsıyla değil, içindeki çatışmalarla, hayata bakışıyla ve ilişkileriyle seninle bağ kuruyor. Yoldaşların sırf çatışmalarda işe yarasın diye değil, gerçekten seni tamamlasın diye yazılmış.
Diyaloglar bazen kara mizah, bazen absürt, bazen dramatik. Ama hepsi zekice. Bir şirket CEO’su, çalışanlarının “ölmeden önceki son dileklerini” kullanarak verimlilik raporu çıkarabiliyor mesela. Gülüyorsun ama sonra durup düşünüyorsun: “Acaba biz neredeyiz bu tabloda?”
Bu dengeyi kurmak zor. Ama Obsidian, Fallout: New Vegas’ta nasıl başardıysa, burada da o formülü korumuş.
[h1] Oynanış: RPG mi? FPS mi? [/h1]
The Outer Worlds’ün oynanış tarafı ise daha karmaşık bir tablo çiziyor. FPS olarak bakarsak: Silah çeşitliliği var, nişan alma hissi fena değil, taktiksel duraklatma sistemi (V.A.T.S benzeri TTD) eğlenceli. Ama aksiyon tarafında devrim niteliğinde bir şey yok. Yani DOOM gibi hissettirmiyor, ama zaten öyle olmak gibi bir niyeti de yok.
RPG tarafına gelirsek: Karakter yaratım sistemi detaylı. Diyalog seçenekleri, ikna – yalan – korkutma gibi özelliklerle şekilleniyor. Görevleri çözme şeklin tamamen yeteneklerine ve kararlarına bağlı. Bir görevi hiç çatışmadan da, sadece konuşarak da çözebiliyorsun. İşte bu, rol yapmanın kalbidir.
Ama... RPG tarafında da bazı yerlerde yüzeysellik hissediliyor. Özellikle oyunun sonlarına doğru görev tasarımları biraz aceleye gelmiş gibi. Yan görevler başta çeşitlilik sunuyor ama sonra “bir yere git, birini bul, geri dön” formülüne saplanıyor.
[h1] Görsellik ve Ses Tasarımı: Renkli Distopya [/h1]
The Outer Worlds grafik olarak çığır açmıyor. Ama stil sahibi. Bu çok önemli. Oyunun paleti canlı, sanki bir bilim kurgu afişinden çıkmış gibi. Uzayda bile parlak mor çiçekler, yeşil sisler, pastel tonlu güneş batımları görüyorsunuz. Karanlık distopyayı, renkli bir tablo gibi sunuyor.
Ses tasarımı ise mütevazı ama başarılı. Özellikle diyaloglarda seslendirme kalitesi çok iyi. Müzikler genel olarak fonu dolduruyor ama bazı sahnelerde gerçekten atmosferi yükselten melodiler de var.
[h1] Eleştiriler: Yarım Kalan Potansiyel [/h1]
Her güzel şeyin bir kusuru olur. The Outer Worlds, her ne kadar güçlü bir giriş yapsa da, bazı noktalarda potansiyelini tam kullanamıyor.
-Açık dünya hissi eksik. Her bölge ayrı ayrı yükleniyor. Burası bir Bethesda evreni gibi tek bir açık dünya değil. Bu da bazen kopukluk yaratıyor.
-Görev tekrarları. Özellikle oyunun ikinci yarısında görevlerin formülü çok benzerleşiyor. Bazı yan karakterler oldukça yüzeysel kalıyor.
-Savaş sistemi çok kolay. RPG öğeleri doğru kullanıldığında düşmanlar çok kolay eziliyor. Denge biraz bozuluyor. Zorluk seviyesi RPG'den çok looter-shooter havasında ilerliyor.
Ama buna rağmen, The Outer Worlds seni atmosferiyle, karakterleriyle ve zekice yazılmış diyaloglarıyla içeride tutmayı başarıyor.
[h1] Sonuç: Kendi Yolunu Seç, Ama O Yol Da Bir Şirketin Olabilir [/h1]
The Outer Worlds, bir devrim değil. Bir çığır da açmıyor. Ama öyle sağlam bir oyun kimliğine sahip ki, seni alıyor ve Halcyon’un içinden geçiriyor. Orada yalnızca bir kurtarıcı ya da bir asi olmuyorsun. Bir çark olmayı da seçebilirsin. Ya da o çarkı kırmayı...
Ama oyunun belki de en trajik yanı şu: Hangi tarafı seçersen seç, sistem yine işliyor. Tıpkı günümüzde olduğu gibi.
Ve belki de Obsidian tam da bunu söylemek istiyor: “Sistemi değiştirebileceğini sanıyorsun. Ama sistem, senin seçimini de satıyor.”
[h1] 8/10 [/h1]
👍 : 4 |
😃 : 0
Pozitif