Fate/EXTELLA İncelemeler

Benim gibi fate serisini takip ediyorsanız cidden zevkli tavsiye ederim

Olamaaaaaaazz !!!! Sasaki Kojiro mu koymamışlar .... ( Oyunu çok oynama az oynamayla alakası yok bunda erken bir inceleme yapıyorum çünkü oyun 2 saatte mantığı anlaşılıyor kendini tekrarlıyor :D ) Kısacası Fate Stay Night Serisini seviyorsanız almanızı öneririm. Bildiğimiz Servantları kullanıyorsunuz eksikliği Sahibi savaş alanın da yok onu korurken görev yapmak daha zevkli olabilirdi ... Fate Stay Night Fanları için : Sakın almayın ... Oyun güzel mi evet karakterler var mı evet oyun sizi zorluyor mu evet ... EE sorun ne diyor gibi bir haliniz var sanırsam hemen sorunumuza geçelim :) Sorunumuz aslaha 1v1 gerçek bir zorlayıcı servant versus servant olmuyor ... Bir sürü garip robot öldürüyorsunuz belli sınıra erişince oyun bölümüne göre servant yada servantlar geliyor (Robotlar hala etrafta avanak avanak geziniyor) Bir ultimate comboya zaten çeyrek yada yarı canları gidiyor ki bunu zaten çok kolay bir şekilde düz robotlardan kazanıyorsunuz 2-3 ultimate komboyu 30 saniyede arka arkaya yapıyor orası saçma geldi... Gerçekçiliği ölmüş Sniff* sniff* üzgünüm millet hayal kırıklığı D:

Sadece 4 saat oynamama ramen çok sevdim ama Medusa bi salmadın yanlışlıkla kesmeyim diye yarım saat kaçtım sırf EX yapçam diye ben hepsini EX yapmaya kasarım çok sevdim hazır indirmdeyken alın ben ininala para yükletçem diye kendimi nasıl dışarı attım bilmiyorum

Her kesme hitap eden bir waifu mutlaka var. Kesinlikle indirimde DLC'ler ile beraber alınıp oynanmalı.

Grafikleri ve arayüzü çok eski dursada çok eğlenerek oynadım fate seviyorsanız oynayabilirsiniz, 2. oyun biraz daha eli kolu tutulur bir oyun oyun yüzden bu oyunda kolay modda oynayıp sadece hikayeyi okusanız ve 2. oyuna geçerseniz çok bi şey kaybetmezsiniz.

Nero yu rose vacanes ile oynayınca bir hafreketlenme oluyor bu kostüm olmadan oynanmaz fate extella oyunları içinde en iyisi keşke Gil babam beni sikse

3 pros and cons of the game: + Great story with alternative routes and stuff + Flirting with 3 main characters + Arthoria - Repetitive gameplay - No Astolfo - No Astolfo

Fate serisi özellikle stay night en sevdiğim animelerden biridir grand orderi de çok severim favori karakterim fate serisinden artoria pendragondur daha bilindik adıyla Saber.Hack and slash en sevdiğim oyun türüdür.Bu oyunda hack and slash ama bir sıkıntı var .Bu musou tarzı bir hack and slash bende bunları pek sevmem .zaten genellikle 50-100 saat bir oynanış sunuyorlar.Bu oyunu alma sebebim saber arkaplanı birde parlak kartları .Güncelleme gelirse hiç alamayacağım bir fiyata çıkacağı için şimdiden almak istedim .

İncelemeyi iki kısma ayıracağım: Hikaye ve oynanış. [h1]Hikaye[/h1] Oyunun çoğunluğu hikayeden oluşuyor. Oynanış kısmı geriye atılıp, diyaloglar ve plot öne çıkarılmış. Diyalogların çoğunluğu Main Heroine'le (Nero, Tamamo veya Altera) yapılıyor. Ana hikayede, takımlardaki yan karakterlere neredeyse hiç yer verilmemiş. Bu yüzden ilk uyarım şu olacak: Eğer yan karakterlerden ilginizi çekenler olduğu için alıyorsanız, almayın. Yan karakterler için Side Stories kısmı açılmış ama -bana sorarsanız- onlar da aşırı yetersiz. Tüm plot, başta Altera olmak üzere, Nero-Tamamo-Altera üçlüsüyle alakalı. Yani eğer bu üçlüyü çok da sevmiyorsanız oyunun hikaye kısmını pek beğenmeyeceksinizdir. Çünkü oyunun en zayıf, ve en büyük (belki de tek büyük) problemi sizi istemediğiniz karakterler ile oynamak [b]zorunda[/b] bırakması. Nero ve Tamamo karakterlerini hiç sevmeyen, hatta nefret eden biri olarak bu kusur çok fazla gözüme battı. Eğer sadece plot için orda olsalar, yine anlayacağım, "Tamam, anladım. Bunlar plot için burdalar, önemli değil." diyeceğim ama o da değil maalesef. Nero ve Tamamo karakterlerinin /EXTELLA oyununda bulunmasının iki sebebi olabilir: /EXTRA oyununda seçilebilir karakterlerden biri olmaları, dolayısıyla /EXTELLA da /EXTRA sequeli olduğu için, sequele eklenmeleri ve ikinci sebep ise: fanservis. Şimdi, ilk sebebi tam olarak geçerli bulmuyorum çünkü Nameless (Archer) karakteri de /EXTRA oyununda seçilebilir bir karakterdi ama ona özel bir Arc yok. Bu yüzden Nero ve Tamamo karakterlerinin oyunda bulunmasının tek sebebi, fanservis oluyor. Plot tamamen Altera (3. yani en son oynayabildiğiniz heroine) ile alakalı. Bize Flame Poem ve Orchid Poem Arclar'ında (Nero ve Tamamo) sundukları bilginin tamamı Dawn Arc'ında (Altera) tekrarlanıyor, hatta tekrarlanmak kalmayıp daha iyi bir şekilde anlatılıyor. İnsan da ister istemez "Eee, bu Flame Poem ve Orchid Poem Arcları ne işe yaradı o zaman?" diyor. Şu kadarını söyleyebilirim ki: Flame Poem ve Orchid Poem Arclarını atlayıp Dawn Arc'a geçerseniz -ufak detaylar harici- hiçbir şey kaybetmezsiniz. Çünkü plotun ne Nero ne de Tamamo'yla bir alakası var. Her neyse, bu konu hakkında epey konuştum ama uyarmam gerekliydi. /EXTRA'nın aksine ana karakter apaçık olanı belirtmekten fazlasını yapıyor, gayet güzel monologları var ve şahsen bu monologları, oyundaki birçok diyalogtan daha çok beğendim. Oyun, ana tema olarak bir "White Maiden'in" sembolik hikayesini ve insanı oluşturan üç parçayı işliyor: "Mind", "Body" ve "Soul". İlki pek ilginç gelmese de oyun, harika anlatımı sayesinde böyle bir konuyu bile güzel bir şekilde işleyebilmiş. Dawn Arc'ı insana bambaşka duygular yaşattırabiliyor. En son olarak Golden Poem Arc'ına gelirsek: Oyun, bizi başta oynadığımız "plotla alakasız heroine" olan Nero ile yeniden oynattırmak zorunda bırakıyor ve asıl hikayeyi bir kenara bırakıp fanservise geri döndürüyor. Bu Arc, Flame Poem ve Orchid Poem'den daha iyiydi ama finalinde baya bir güldüm. Epik bir final falan bekliyordum ama karşıma çıkan şey: Çocuksu bir karakterin kostüm değiştirerek beni güldürmesi oldu. Her neyse, finali pek iyi olmasa da finalden önceki sahne duygu dolu ve çok güzel bir sahneydi. Genel olarak şöyle bir sıralamaya yapabilirim: Dawn>Golden Poem>Orchid Poem>Flame Poem. Tabii ki bu sıralama, sizin zevkinize ve karakterlere sempatinize göre değişebilir. Ben sadece kendim için bu sıralamayı yaptım. Eğer objektif bir şekilde yapmam gerekirse, Golden Poem ile Dawn Arcları yer değiştirir. Bu arada, daha önce de belirttiğim gibi, oyun size karakterleri zorla oynattırıyor. Yani bu Arcları şu sırayla oynayıp, sonraki Arcı açmak zorundasınız: Flame Poem (Nero)>Orchid Poem (Tamamo)>Dawn (Altera)>Golden Poem (Nero). Her neyse, toplamak gerekirse: oyunun hikayesi güzeldi, tek eksiği Flame Poem ve Orchid Poem Arclarının anlamsızlığı ve boşluğuydu. Konuyu sevmeseniz bile ana karakterin monologlarını, yani yazarın anlatım tarzını beğeneceğinizi düşünüyorum. [h1]Oynanış[/h1] Hayatımda ilk defa musou oynayan biri olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Tabii ki oynanış kendini [u]fazlasıyla[/u] tekrarlıyor fakat oynanış çok az olduğu için bundan rahatsız olmuyorsunuz, en azından ana hikayeyi oynarken yani. Eklenmesi ve değiştirilmesi gereken şeyler hakkında kısa bir şeyler yazmam gerekirse: [list] [*]Savaş sırasında generalleri yönetebilmeliyiz, Nero bir imparator ve Tamamo bir kraliçe olarak anılıyor fakat nedense oyunda generallerimize emir verme gibi bir seçeneğimiz yok. [*]Oyun içinde oynayabileceğimiz karakterler "Change" yeteneği bulunan bir Code Cast ile değiştirilebiliyor sadece, bu böyle olmamalı. Oyuncuya özgürlük vermek için basit bir kısayol tuşuyla oyuncu istediği zaman vice-generale geçebilmeli. [*]Zorluk tam anlamıyla acınası, normal zorlukta oynuyorsanız hiç zorlanmadan bitirebilirsiniz, hayatımda ilk defa musou türü oynadım fakat zorluk namına bir şey göremedim. Sadece düşmanların canını yükseltip erken seviyelerde zor kesilebilmelerini sağlamışlar. Belli bir seviyeye geldiniz mi düşmanları tereyağı gibi kesebiliyorsunuz, ilk defa oynadığınız karakterle -1 level olduğunuz için- kesmesi çok daha uzun sürüyor tabii. Kısacası zorluk seviyesini Hard seçerken tereddüt etmeyin. [/list]

Gelelim serinin ilk oyununa, Fate/EXTELLA Link gibi bir bronz paranın yanındaki yakuta.Extella kelimesinin manasını anladığımız bu yapımda Type Moon'un emeğini daha rahat fark ediyoruz.FGO'dan bir ay taviz verip -ki bu King Solomon'u geciktirmek demek oluyordu- bu zamanı yıllarca yapımlarıyla beslediği PC ve konsol kitlesine veren Type Moon platformlardaki etkisini arttırmak için böyle bir hamleye başvurmuştur.Peki,verdiği birçok taviz ve "emek" ne işe yaradı,o eski ihtişamına kavuşturabildi mi seriyi? [h1]Hikâye[/h1] Kutsal Kâse Savaşı'nı başarıyla tamamlamış yorgun bir savaşçı,SE.RA.PH.'ın bilinen yeni hükümdarı ve Regalia'nın (Moon Cell'in anahtarı diyebiliriz kısaca.) sahibi Hakuno Kishinami'nin yaşadığı bilinç dolanıklılığı nedeniyle ortaya çıkan 14 bin yıl öncesine ait -ki bu da M.Ö. 12.000'e tekabül ediyor- bir felaketin görüntüleriyle karşılıyor bizi hikâyemiz. Bu görüntülerin kesilmesinin ardından zihnindeki o kaos ortamından kurtulan Hakuno, "servant"ı Nero'nun endişeli bakışlarıyla bulur kendisini.Derin bir uykudan ancak uyanabildiğini Nero'dan öğrenen Hakuno,şu ana kadar yaşanmış olan birçok şeyi ve kendi gerçekliğini hatırlayamadığını söyler.Bu konu üzerine sohbete başlayan ikilinin muhabbeti bir figüranın yanlarında aniden belirmesiyle yarıda kesilir.Belirtilien figüran kendisini Moon Cell Automaton'un moderatörü olarak tanıtır ve isminin Archimedes olduğunu söyler.Archimedes,sohbeti o laf yapan zencefilli ağzıyla kestikten sonra Hakuno'nun ve SE.RA.PH.'ın içinde bulunduğu tehlikelerden bahsetmeye başlar:"Regalia,Hakuno'nun yaşadığı bu zihinsel süreçten önce bilinmeyen bir etkileşimle birçok parçaya ayrıldı.Fonksiyonları tamamen Hakuno'nun varlığına dayanan bu alet anlaşılacağı üzere Hakuno'nun benliklerinin de birçok parçaya ayrılmasına ve her benliğin birer Regalia ile SE.RA.PH.'ta ortaya çıkmasına neden oldu.Bu durum bakıldığında sadece Hakuno'nun orijinal benliği üzerinde belli bir etki yaratacak gibi gözükse de Regalia'nın Moon Cell ile var olan bağından dolayı SE.RA.PH. da büyük bir karmaşanın içine sürüklenecektir." ve bu şekilde konuşmasını sürdürür.Bu sırada Hakuno ise Archimedes'in dediklerinden hiçbir halt anlamasa da klasik bir Nasuverse protagonisti gibi anında Archimedes'e güvenir.Böylece Hakuno, Archimedes'in direktifleri doğrultusunda yanında Nero'suyla kendi benliğini ve SE.RA.PH.'ı kurtarmak için harekete geçer.Hikâye bu noktadan çıkıp Hakuno'nun etkileşimleriyle şekillenerek kendine özgün bir rota ve lore oluşturarak ilerleyecektir. Anlatımlar her EXTRA yapımındaki gibi görsel roman panelleriyle sağlanmış ancak bu sefer 3D modellemeler -ne kadar kalitesiz olsa da- kullanılarak daha hoş bir tasvir oluşturulmaya çalışılmış.Tabiî,bunun ne derecede etki ettiği tartışılır.Görsel roman panelleri sırasında çok duygusuz ve aykırı bir dil kullanılmış ayrıca modellemelerin getirdiği uyumsuzluk da anlatımda büyük bir düşüş gerçekleşmesine neden olmuştur.Karşılaşma ve savaş bölümlerinde 3D modellemeler yine bir katkı sağlasa da oyuna tam oturtulamamış bu da kalitenin yer yer düşmesine sebep olmuştur. Senaryo Extella'ya yani en iyi sona ulaşma çabasını içeriyor bu yüzden 4 rotadan oluşan bir hikâye önünüze sürülmüş ve gerçek sona ulaşmak için bunların bitirilmesi şart.Arka planda gerçekleşmiş veya gerçekleşen olaylar ne kadar hoş olsa da yapım daha çok fanservice ve özel diyaloglara odaklandığından bu olgulara erişmek için dikkat ve birikim gerekiyor bu yüzden bölümler tamamlanmak istense de bir zaman sonra bu istek yok oluyor.Saçmasapan kizuna eventleri ve galeri zenginleştirmeleriyle donatılıp gereksiz uzatılmış bir hikâye var yani elimizde.Oyun ve görsel roman bölümlerini de katarsak 30-40 saatlik bir uzunlukla karşımıza çıkıyor yapım.Kısaca,Japon fantezileriyle örülmüş bir hâlde önümüze sürülen hikâye;potansiyelini ve içeriğini Nasu'nun o kirli elleri sayesinde kaybediyor.Ayrıca hikâye ilerledikçe etkileşimlere bağlı olarak yan hikâyeler de açılıyor.Bunlar daha çok evren temeline ve karakterlere odaklı olduğundan ağızda daha hoş bir tat bırakıyor. [h1]İçerikler ve Oynanış[/h1] İlk önce grafikleri ele almak gerek.Açıkçası grafikler yılına göre işin içinde bulunan firma da ele alındığında bir küf kitlesinden hallice.Oyunun dokuları karakterler için olması gerektiğinden keskin yapıldığından çirkin bir görüntü oluşturuyor.Bu sorun basitçe yumuşatmayla düzeltilebilecekken firmanın bu tip şeylerle uğraşmayıp tembelliği tercih ettiğini görüyoruz.Mekan modellemelerinde ise bu durum daha az hissedilir çünkü belli kalıplar kullanılmış ve çok oynama yapılmamış bu kalıplar üzerinde.Ayrıca oyun modellemelerinde görülen tek sorun bu da değil;modellemelerin tasarımının oyun içine tam gömülememesi ve hatların düzgün oturtulamamasından dolayı birçok pixel öbeği oluşmuştur.Zaten keskin yapıda olan modellemeler bu durumu daha da çekilmez kılmıştır. Fate'e musou kavramını getiren EXTELLA kolunun ilk yapımı olan EXTELLA;rahat ve sürdürülebilir mekaniklere sahip.Oyundaki kombo sistemi çok akıcı ve sade ki ilerledikçe bu durum daha hoş bir hâl alıyor.EXTELLA'nın içinde bulunduğu olay döngüsüne göre ayarlanmış bu kombo sistemi ayrıca pasif ve aktif birçok destek unsuruyla da karşımıza çıkıyor.Bu bir raddeye kadar eğlenceli gelse de mekaniklerin bir "musou" için konuşsak dahî gereksiz sığlığı ve tekrar eden harita tasarımları oyuncuyu sıkmaya başlıyor.Tabiî,bu durum hep böyle sürmüyor:hikâyenin son iki rotasına ulaştığınızda birçok değişik tasarımla karşınıza çıkıyor oyun ve bu biraz da olsa şevkinizi geri getiriyor ancak bu son iki rotaya ulaşmak için geçtiğiniz ilk iki rota genel bir bıkkınlık havası yaratıyor.Böyle anlatıyoruz ama ilk iki rota da dahil neredeyse tüm oyunun içine dağılmış olan "Regime Matrix" sistemi oyuncuyu sıkıştırıyor ve bir rekabet ortamı yaratıyor.Zamana karşı bir yarış hissi oluşturan bu sistem hem oyun için hikâyenin kritiğini yerine getiriyor hem de oyuncuyu oyunun sığlığından kurtarıyor.Yapay zekaya gelince klasik "musou" düşmanları dışında karşınıza çıkacak olan bölüm veya sektör düşmanları gayet güzel hazırlanmış.Gerektiği yerde gerektiği tepkileri verebiliyor ve genelde sizi zor durumda bırakabiliyorlar.Yapay zekanın adının hakkını verip etki ve tepkilerini kendine göre ayarlaması hoş açıkçası. Kişiselleştirme kısmına gelindiğinde pek bir şey göremeyeceğimiz açıkça yüzümüze vurulmaktadır çünkü oyun içi yapılandırmaların etkisi fark edilemeyecek derecede küçük bu noktada.Seviye sistemi "düşman kes, xp kas" mantığı üzerine kurulu olduğu için herhangi bir gelişim beklemeyin.Onun dışında oyun içinde kullanılabilir aktif ve pasif birçok yetenek var ki bunların varlığı sadece eski yapımların varlığına dair bir ithaf için oluşturulmuş resmen.Ayrıca "skin" unsuru da bulunuyor oyunda ancak hepsi DLC olarak satılıyor ve birkaç tasarım dışında hiçbirinin önemi yok. Oyunda ayrıca yan hikâyeler mevcut daha önceden de bahsedildiği gibi.Her servant için var olan ve özelleştirilerek öne sürülmüş bu yan etkinliklerin birkaçı zaten yapılmış etkinlikleri tekrar yapmamızı istese de birçoğu güzelce tasarlanmış.İstediğiniz "servant"ı tatmanız da ayrı bir artı tabiî ki. Oyun içi tasarımlar ve müzikler ise açıkçası çok yavan.Tasarımlar görsel açıdan hoş dursa da orijinal değiller ve çoğu belli bir kalıp üzerinden yürütülmüş bu yüzden sadece anlık bir his yaşatıp devamını getiriyor oyun ancak birçok noktada kayda değecek tasvirler var.EXTRA'nın sanat tasarımından sorumlu olan Arco Wada,açıkçası üç yılın ardından güzelce gelişmiş.Müzikler ise klasik EXTRA tonusuna sahip bu yüzden kayda değer bir şey yok ancak açılış müziği olan "Ex:tella" bakılmaya değer bir çalışma olmuş. [h1]Sonuç[/h1] Bilerek EXTELLA Link'ten sonra ele aldığım bu yapım,mükemmel bir potansiyele sahip harika bir tasarının nasıl çöpe atılacağının güzel bir tasviridir.Seriyi topluca ele almak isteyenler için daha sonra odağa alınması gereken bir yapım açıkçası ancak yine de vakit geçirmek için denenebilir.