
1
Oyun İçi
156 😀
441 😒
29,61%
Değerlendirme
$9.99
Painkiller: Resurrection İncelemeler
William "Bill" Sherman'ın bir sorunu var - o öldü. Bazı karanlık gizli servis elemanları adına Güney Amerikalı bir uyuşturucu baronunu ortadan kaldırmak istediği kendi C4 yükü tarafından paramparça edildi.
Uygulama Kimliği | 39560 |
Uygulama Türü | GAME |
Geliştiriciler | Homegrown Games |
Yayıncılar | Prime Matter |
Kategoriler | Tek oyunculu, Çok oyunculu |
Türler | Aksiyon |
Çıkış Tarihi | 27 Oct, 2009 |
Platformlar | Windows |
Desteklenen Diller | English, French, Italian, German, Spanish - Spain |

597 Toplam Yorumlar
156 Olumlu Yorumlar
441 Olumsuz Yorumlar
Genellikle Negatif Puan
Painkiller: Resurrection toplamda 597 inceleme aldı. Bunların 156 tanesi olumlu, 441 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Genellikle Negatif" elde edilmiştir.
İnceleme Grafiği
Yukarıdaki grafik, Painkiller: Resurrection için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.
Son Steam İncelemeleri
Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.
Oynama Süresi:
920 dakikalar
AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
👍 : 0 |
😃 : 0
Negatif
Oynama Süresi:
215 dakikalar
[h1] Painkiller: Resurrection [/h1]
Painkiller: Resurrection, JoWooD Entertainment çatısı altında; başta Homegrown Games olmak üzere farklı ekiplerin katkısıyla geçen geliştirme sürecinin ardından oyuncuların karşısına çıkan, kağıt üzerinde FPS korku-aksiyon olarak tanımlanabilecek bir yapımdır. Ancak bu tanım, sadece ambalajın üstünde yazan süslü cümlelerden ibarettir. Oyuncuların beklentilerinin neredeyse dipte olduğu bir ortamda bile bu oyun, teknik ve sanatsal anlamda çıtayı yerin altına gömmeyi başarıyor.
Oyun, ıssız mezarlıklar, ruhsuz şehir sokakları ve kopyala-yapıştır cehennem temalı haritaların arasında geçmektedir. Mekân tasarımındaki tek “batılı” unsur, haritaların oyuncuyu nasıl soğuk ve ilgisiz hissettirdiğidir. Öylesine ruhsuzdur ki, bir Western’in aksine burada bir başıboşluk ve anlamsızlık hissi kol gezer.
Oyunun başlıca ana karakteri William Sherman’dır. Ancak hikâye o kadar kopuktur ki, oyuncunun bu karakterle bağ kurması imkânsız hale gelir. Arada geçen diyaloglar ve sinematikler, hikâyeye değil, oyunun ritmine fren etkisi yapar. Bu da oyunun zaten ince olan bağlarını tamamen koparır.
[b] Grafikler ve Görseller: [/b]
Painkiller: Resurrection, grafikler konusunda ilk oyunun neredeyse birebir kopyası gibi görünüyor. 2004’teki Painkiller’ın görsel temelleri, beş yıl sonra hiçbir gelişim kat edilmeden karşımıza çıkıyor. Modellemeler köşeli, dokular düşük çözünürlüklü ve ışıklandırma teknolojisi ise dönemin diğer FPS oyunlarıyla kıyaslandığında oldukça ilkel kalıyor. Yeni nesil görsellik bekleyen oyuncular için bu, daha ilk dakikadan oyunu görsel olarak bitiren en büyük darbe oluyor.
Bununla birlikte, bazı bölümler var ki, tüm bu teknik eksiklere rağmen nostaljik bir etkisi olmayı başarıyor. Özellikle mezarlık temalı alanlar ve eski Avrupa mimarisini andıran sahneler, görsel atmosferiyle ilk oyunun karanlık ve gotik havasını hatırlatıyor. Bu kısımlar, oyunun geri kalanındaki görsel sıradanlık içinde nadir rastlanan, kısa süreli estetik bir tat bırakıyor.
[b] Ses ve Müzik: [/b]
Painkiller: Resurrection’da önceki oyunlardaki karakter seslerinin neredeyse birebir aynı şekilde kullanıldığı fark ediliyor. Düşmanlar, eski oyunlardakiyle aynı ses efektlerine sahip; tek fark, bu seslerin farklı düşman modellemeleriyle karşımıza çıkması. Bu durum, özellikle seriye aşina oyuncular için ciddi bir tekrar hissi yaratıyor. Silah sesleri ve çevresel efektler de büyük oranda önceki oyunlardan taşınmış; dolayısıyla ses tasarımında yeni bir şey sunulmadığı net şekilde görülüyor.
Müzik tarafında ise, seriyle özdeşleşen ağır metal ve gotik tonlar korunmuş durumda. Tempolu çatışma anlarında yüksek enerjili parçalar devreye girerken, bazı keşif bölümlerinde atmosferi destekleyen karanlık ve yavaş tempolu besteler kullanılmış. Teknik olarak müzikler kötü değil, ancak yeni bir albüm dinliyormuş hissi vermekten çok, eski bir çalma listesini tekrar açmış gibi hissettiriyor.
[b] Hikaye ve Karakterler: [/b]
Painkiller: Resurrection, hikâye anlatımı konusunda seriye yeni bir soluk getirmek bir yana, var olan ilgiyi de tamamen yok eden bir yaklaşıma sahip. Ara sahneler yerine kullanılan çizgi roman tarzı geçişler, sinematik beklentisi olan oyuncu için büyük bir hayal kırıklığı. Bu tercih, hikâyeyi derinleştirmekten çok ucuz bir sunum yöntemi gibi duruyor. Özellikle diyalogların ve olay akışının bu statik görüntüler eşliğinde verilmesi, oyunun atmosferini ciddiyetsiz ve yüzeysel hissettiriyor.
Yeni ana karakter William Sherman ise, seriye getirilmiş taze bir yüz olma potansiyeline rağmen, neredeyse hiç işlenmemiş. Karakterin geçmişi, motivasyonu ve duygusal çatışmaları yüzeysel bırakılmış, sanki ilk oyundaki Daniel Garner’ın adının değiştirilmiş bir versiyonu gibi. Bu durum, hem senaryo bağlamında özgünlüğü baltalıyor hem de oyuncunun karakterle bağ kurmasını imkânsız hale getiriyor.
Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde, Resurrection sadece başarısız bir devam oyunu değil, aynı zamanda Painkiller serisinin yavaş yavaş çöküşe giden yolunun başlangıcı oluyor. Hikâye zayıflığı, karakter derinliğinden yoksun ana figürler ve özensiz anlatım teknikleriyle bu oyun, sonraki yapımlarda yaşanacak düşüşün habercisi niteliğinde.
[b] Oynanış ve Optimizasyon: [/b]
Painkiller: Resurrection, oynanış açısından serinin ilk iki oyununun neredeyse birebir kopyası gibi. Yeni bir mekanik, yenilikçi bir sistem ya da oynanışı derinleştirecek herhangi bir ekleme yok. Hatta bazı noktalarda önceki oyunlardan bile geride olduğunu söylemek mümkün. Boss savaşları, serinin önceki oyunlarındaki yaratıcılıktan çok uzak ve heyecan verici olmaktan ziyade temposuz, sıradan karşılaşmalar olarak kalıyor.
Oyunun belki de tek olumlu yanı, bazı bölümlerin nostaljik hisler uyandıracak şekilde tasarlanmış olması. Ancak bu da temel oynanış sorunlarını örtmeye yetmiyor. Resurrection, bir sandbox değil, doğrudan bir shooter oyunu olduğu için asıl parlaması gereken yer ateşli çatışmalar, silah hissiyatı ve tempolu ilerleme olmalıydı. Ne yazık ki, tüm bu alanlarda rezalet bir performans sergiliyor; oynarken sıkılmamak neredeyse imkânsız hale geliyor.
[b] Sonuç: [/b]
Painkiller: Resurrection, serinin mirasını ileri taşımak yerine, onu geriye çeken ve oyuncuya neredeyse hiçbir yenilik sunmayan bir yapım olarak öne çıkıyor. Hikâye anlatımı, karakter derinliği ve sunum açısından büyük hayal kırıklıkları yaratırken; oynanış ve teknik performans tarafında da ciddi eksiklikler gözlemleniyor. Atmosferdeki birkaç nostaljik dokunuş, oyunun genel kalitesini yükseltmekte yetersiz kalıyor. Tüm bunlar birleştiğinde, Resurrection, oyuncunun sabrını zorlayan, kendini çok tekrar eden rezalet bir oyun olarak akıllarda kalıyor.
[b] Puanım: 3.8 / 10 [/b]
👍 : 0 |
😃 : 0
Negatif