Decay: The Mare İncelemeler

Bulmaca ve gerilimin harmanlandığı bir oyun. İndirimdeki fiyatına kesinlikle değecek bir oyun verdiği koleksiyon kartlarıyla oyunun parasını çıkartabilirsiniz ben oynarken çok eğlendim. hikayesi de mükemmel mutlaka oynayın

Oyunu korku oyunu olarak aldıysanız baştan kaybettiniz. Puzzle tarzı bir Gerilim oyunu ki zaten "Dedalic Entertaiment" dan da böyle güzel bir oyun beklenirdi... Bazı arkadaşlar "Korkmadım bile" vs. yazmışlar ancak oyunun ana mantığını anlamamışlar. Oyun sizi ortamı ve bu ortamın bilinmezliğiyle diken üstünde tutmaya çalışıyor. İki defa girdiğiniz bir oda 3. defada aynı olmuyor. Veya 4. defa girdiğiniz bir odada 5. defa girdiğinizde farklı bir şeyler fark ediyorsunuz. Bunlar misaldir ancak oyunun temel mantığı sizi korkutmak değil gerilimde tutmak. E hal böyle olunca korku oyunu diye alanlar yüz üstü kaldılar. Ancak merak etmeyin oyun aniden oluşan bazı olaylarla sizi zaten yeterince geriyor. Eğer amacınız korku oyunuysa yanlış yerde arıyorsunuz. Ancak fazla korkuya gerek yok biraz gerilsem yeter hemde puzzle çözerim diyorsanız ve "Deadalic Yapımı" oyunlarını beğeniyorsanız, çekinmeden alın derim. Ortalama 4 saat bir oynayış sunuyor buda sizi sıkmadan oyunun sonuçlanmasını sağlıyor. Şimdiden iyi eğlenceler.

Hareket etmek için sadece mouse kullandığınız psikolojik korku oyunu. Mantığı basit. Materyalleri topluyorsunuz, birleştiriyorsunuz. Uygun yerde kullanıyorsunuz. Odadan odaya geçiyorsunuz. Benim hoşuma gitti bu oyun. Bu oyun için puanım 7/10

Bu oyundaki korku unsurlarını görmeye çok çalıştım. Darkness Within gibi bir oyun bekliyordum. Ancak maalesef beklediğim korku/adventure tadını alamadım. Belki de ben yanlış yere baktım... çünkü kontrolleri gerçekten korkunç. Tema sadece göstermelik... hele ki bu oyunun genresine baktığınızda ve oyunla kıyasladığınızda jumpscare orada devreye giriyor. Eğer sizde korku macera tadında oyunlardan keyif alıyorsanız kendinize bir iyilik yapın ve bu 'korkunç' oyundan uzak durun.

Decay: The Mare, psikolojik korku macera türünde bir oyun olarak dikkat çekiyor. Oyunda, Sam isimli bir bağımlı, uyuşturucu sorunuyla mücadele etmek ve kötü yaşantısından kurtulmak için kendini "Rüyalara Ulaşmak" adlı bir hastanede bulur. Ancak ilk gecesinde, bir şeyler korkunç biçimde yanlış gider ve bitmeyen bir kabusun içinde kalır. Oyun, Resident Evil ve Silent Hill gibi korku klasiklerine selam duran, etkileyici atmosfer, görsellik ve müzikleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca, öyküsüyle de oyuncuları etkisi altına almayı başarıyor. Zorlu bilmeceler ve bulmacalar da oyunda yer alıyor. Oyun, üç bölümden oluşuyor ve üçüncü bölümü, öyküyü sonuca bağlıyor. Oyunun zorlu deneyimi, üç bölümün bir arada sunulmasıyla daha da artırılmış. Geliştirici Shining Gate Software, Battlefield serisi için DICE ve Electronic Arts ile yaptığı çalışmaların yanı sıra, Decay serisiyle de tanınıyor. Decay: The Mare, etkileyici atmosferi ve derin öyküsüyle psikolojik korku türü seven oyuncular için tavsiye edilebilir. Ayrıca, oyunda yer alan Steam Trading Card'ları ve özel emoticon'ları kazanmak için basarımlar tamamlanabilir.

Arkadaşlar oyun resimli, siz tıklayarak puzzle çözüyorsunuz ve bu şekilde ilerliyorsunuz. Jumpscare yok korkmayın. Ama oyun resimlerden oluşsa da sizi germeyi başarıyor. Ben beğendim 2 saatte bitti pişman değilim Friends, the game is illustrated, you solve puzzles by clicking and you proceed in this way. No jumpscare, fear not. But even though the game consists of pictures, it manages to scare you. I liked it, finished in 2 hours, I don't regret it

Oyun bence korkunç değildi. Gördüğüm kadarıyla Korkunç olmak içinde uğraşılmamış. Ağır bulmaca sevenler dışında oynayanların çok sıkılacağını düşünüyorum.

Hikayesinden bir ders çıkaramamış olsam da, oynaması eğlenceli bir bulmaca oyunuydu. Decay: The Mare, etraftaki objelere tıklayarak oynadığımız bir bulmaca oyunu. Karakterimiz oyunun başında yatıp uyuyor ve yaşadığı yerin ürkütücü bir versiyonunda kendini buluyor. Karakterin gözünden görüyoruz ama oyun 2D ve mekanlar çoğunlukla statik (sayılır) görüntülerden oluşuyor. Muhtemelen akıllı buzdolabınızda bile rahatça oynayabilirsiniz. Ben 5 saatte %100 bitirmişim. howlongtobeat sitesine göre averaj 4 saatte de %100 bitirilebiliyor. Başarımları yapasınız yoksa da aynı site 3 saat felan bir oynanış süresi var diyor.

Oyunu bundle ile birlikte almıştım. O yüzden çok isteğim yoktu. Hikaye olarak güzel olsa da sıkıcıydı. Ne gerilim vardı ne başka bir şey. Yalan yok 2. bölümün yarısından sonra Walkthrough üzerinden oynadım.

point and click tarzında oldukça başarılı bir gerilim oyunu... Sam karakteri olarak hatahanede buluyoruz kendimizi.. 3 kayıp öğrenci , 1 psikiyatrist , 1 çocuk , 1 anneden oluşan oyuncu ekibiyle gerilimli bir hikayenin içine giriyoruz.. Oyun sam in başına gelen olayları 3 bölümde anlatıyor bize...Her böümde bulmacalar zorlaşıyor ama delirtme seviyesinde değil... En sevdiğim bölümü ise Frederic Chopin piano sonata 2 kıvamında harika müzikleriyle bize hikayeyi anlattığı kısımlar... Kesinlikle tavsiye ederim arkadaşlar...