The Charnel House Trilogy İncelemeler

pixel grafik point click bulmaca hikaye 3 farklı hikaye mevcut ortalama bir yapım

Sıra dışı bir hikayeye sahip, Oynanış basit ve akıcı. Bulmacalar pek zorlayıcı değil ve oyun size ciddi anlamda yol gösteriyor. Hiç takıldığım bir bulmaca olmadı. 2,5-3 saat civarı bir oynama süresine sahip. Can sıkıntısı yaşatmadan, iyi vakit geçirten bir oyun. Tavsiye ederim.

The Charnel House Trilogy, Augur Peak'e giden bir trende geçen üç macera oyunundan oluşan bir koleksiyondur. Owl Cave tarafından geliştirilen ve yayınlanan oyun, Madeleine Roux, Peter Willington, Jonathan Grier, Jim Sterling ve Grub rolünde Ben Chandler tarafından seslendirilen çok sayıda karakterle heyecan verici ve korkunç bir hikayeye sahiptir. Oyunun anlatısı, her biri kendine özgü hikaye ve karakterlere sahip üç bölüme ayrılmıştır. İlk bölüm, kendisini karanlığın kalbine götürecek bir yolculuğa çıkmaya hazırlanan genç bir kadını takip ediyor. İkinci bölüm, trende gizemli bir geçmişe sahip bir yolcu olan Doktor Harold Lang'ın etrafında dönüyor. Son olarak, üçüncü bölüm oyuncuları trende uyanan ve oraya nasıl geldiğini hatırlamayan Alex Davenport'un yerine koyuyor. Oyuncular oyunda ilerledikçe bulmacaları çözmeli, hikayeyi etkileyen seçimler yapmalı ve her karakterin geçmişindeki sırları ortaya çıkarmalıdır. Oyunda Ivan Ulyanov ve Ben Chandler'ın çarpıcı çizimleri ve Jack de Quidt, nervous_testpilot ve Bryan Henderson'ın unutulmaz müzikleri yer alıyor. Genel olarak, The Charnel House Trilogy macera oyunları ve korku hikayeleri hayranları için mutlaka oynanması gereken bir oyun. Oyunun sürükleyici anlatımı, ilgi çekici karakterleri ve sürükleyici atmosferi unutulmaz bir oyun deneyimi sunuyor.

Very good game and do not mind its shortness. The developers are planning a sequel to be released in 2016. It has unique and deep story, and features some symbolical elements giving hints about the storyline but may not be noticed at first glance. Atmosphere successfuly conveys the mood the game intends to thanks to properly applied sound effects and good music. Characters are interesting and have distinct personalities. Especially the main protoganist is so natural that one feel symphaty as well as emphaty. It's also worth noting that the developers seem to care customer feedback pretty much. In short, the game definitely deserves what's charged for and I am personally looking forward to playing its sequel when released. İyi bir oyun, kısalığına takılmayın. Devamının 2016 içinde gelmesi geliştiriciler tarafından planlanıyor. Hikayesi özgün ve derinliği bulunan bir hikaye. Oyun içerisinde hikayeyle ilgili ipuçları veren, İlk bakışta farkedilmeyebilecek sembolik unsurlar da var. Karakterler ilginç ve kişilikli ama özellikle ana karakteri çok sağlam. Parasına değecek bir oyun. Bence alınmalı. Geliştiriciler müşteri geri bildirimlerini gayet önemsiyorlar.

Öncelikle 15 tl fiyat 2 saatte bitirebileceğiniz bu oyun için fazla. Ama %90 indirimle 1,5 tl gibi bir fiyata aldığınız zaman, ders arasında atıştırılan bir bisküvi/ kek gibi düşünerek oynarsanız pişman olmazsınız. Ben de oyunu final haftam başlamadan önce biraz kafa dağıtmak için oynadım, kesinlikle de zaman ayırdığıma değdiğini düşünüyorum. Şimdi incelemeye geçelim... The Charnel House Trilogy, 3 adet minik bölümden oluşan, pixel art kullanılarak yapılmış bir point & click adventure oyunu. Charnel House'ın anlamına bakarsanız zaten oyun hakkında genel bir fikir edinebilirsiniz. Menü ekranını açtığınızda gördüğünüz bölümlerin isimleri sırasıyla "Inhale", "Sepulchre" ve "Exhale". Yine buradan da nefes, kabir/ defnetmek vb. "ölüm" ile ilgili anlamlar çıkarmak mümkün. Başlangıçta dairesinde yalnız yaşayan, sıradan bir kızla ilgili bilgiler edinmemizi sağlayan oyunda, ilerledikçe bir yolculuğun, -creepy bir yolculuğun- bu kızın hayatındaki bilinmeyenleri açığa çıkarttığını görüyoruz. Ailesi, arkadaşları, eski sevgilisi, stalker'ı, trene binmeden önce lafladığı adam... gibi her gördüğümüz kişi bazı sırların çözülmesinde puzzle parçası görevi görüyor. Bol miktarda sembolizm var, fikir vermesi için sadece en göze çarpanını yazacağım [spoiler]after life yolculuğu diye tanımlayabileceğim bu tren yolculuğunda, insanların solucanlı toprakla dolu "bavullara" dönüşmesi bana wtf dedirtti[/spoiler]. Ayrıca kime güvenip kime güvenilmeyeceği konusunda, insan ilişkileri ve "manipülasyon" konusunda sorgulama yaptırmayı başarabiliyor. Boyutuna göre oldukça ağır konulara değindiği için takdirimi kazandığını söylemeliyim. Daha örnekler vererek yaptırdığı çağrışımları vb. anlatırdım da o zaman bu yazı inceleme olmaktan çıkardı ve ben spoiler vermek istemiyorum, hoşunuza giderse alıp kendiniz keşfedin daha iyi. Ucu devam ettirilmeye müsait bir şekilde açık bırakıldığı için ve oynarken size anlattığı şeylerin yanında anlatmadığı şeyler de bulunduğu için, üzerinde düşünüp teoriler kurmaya müsait bir oyun. Bu yönünü sevdim, yani şöyle diyeyim, herkes iyi yapamıyor bunu. Bazı yapımcılar konuları olduğu gibi bir yere bağlamadan bırakıyorlar ve tatmin olmuyorsunuz. Ama bu oyunda öyle değildi. Tabii daha detaylandırılmasını istediğim noktalar yok değil, ama gene de genel olarak hikaye doyurucu ve keyif vericiydi. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=1951455393 Oyunun barındırdığı korku ve gerilim öğeleri (hayalet ya da şimşeklerin çakması gibi), atmosfere uygun müziklerle birleştiğinde anlatılan hikayeye kapılmak oldukça kolaylaşıyor. Ben o korku ögelerine rağmen kendimi güzel bir kitabın içinde kaybolmuşum gibi huzurlu hissettim, oyunun akışı ve gidişatı sıkmadı hiç. Seslendirmelerin bazısı gayet iyi ama bazıları başarısız, neyse ki başarısız olanlar az ve fazla kopma yaşamadan devam edebiliyoruz. Soundtrack kısmı gerçekten başarılıydı, oyun sonunda Credits ekranında durdurup durdurup aradım ama bulamadım müzikleri. Sonra oyun ismi + ost diye aratmak aklıma geldi ve EVREKAAA öyle bir video varmış, çok mutluyum :D Sizinle de paylaşmak istiyorum bu güzel müzikleri: https://www.youtube.com/watch?v=6kylQ94faXA Bulmacaları kafa yorucu değil, genelde bulduğumuz şeyi nerede kullanacağımız gayet belirgin oluyor ya da doğrudan oyun bize hangi nesneyle ne yapacağımızı söylüyor. Daha zorlayıcı olabilirdi, ama hikayeden kopmamak adına ve sembolizm üzerine düşünebilelim diye böyle tercih edilmiş olabilir, o nedenle normal buluyorum. Gerçekten eksi olarak yazabileceğim tek şey, oyun çok hoş ama o kadar kısa ki tadı damağınızda kalıyor. Birkaç bölüm daha uzun olsa veya bir devam oyunu olsa, daha iyi olurmuş.