ENSLAVED™: Odyssey to the West™ Premium Edition İncelemeler

Kötü Oyun

Enslaved: Odyssey to the West benim için özel bir deneyimdi. Genel olarak bakarsak bol bol parkur yaptığımız, bir takım bulmacalar çözdüğümüz ve bolca robot patakladığımız basit bir tasarıma sahip aslında. Ancak başından sonuna kadar hiç sıkılmadığım gerçekten her anlamda keyif aldığım bir oyun oldu. Çoğu oyunun en çok sıkıntı çektiği tempo konusunda gerçekten çok iyi bir iş çıkarmışlar. Hikaye üçüncü ve dördüncü dünya savaşları sonrası harap olmuş dünyada başlıyor. İnsanların kontrolü robotlara kaybettiği bir noktadayız ve özellikle oyunun başlarında haritadaki çoğu yerde robotlara karşı direnişlerin olduğunu görmek mümkün. Tabii oyun evreninin neden bu hale geldiğini veya robotların nasıl dünyayı ele geçirdiğini vs. çok anlatmıyor. Sanki bir oyun serisi haline getirilecek bir yapım oynuyormuşuz hissine kapıldım ancak elbette bir devam oyunu bulunmamakta. Tabii kim bilir günümüzde yirmi yıl sonra çıkabilen devam oyunlarına rastlıyoruz belki de aynı şansı bu oyun için de görebiliriz. Hikayeye geri dönecek olursak kaba taslak bir yolculuk hikayesi olduğunu söylemek lazım birbirinden zıt iki karakterin birbiriyle bir çok zorluğun üstesinden geldiği genel anlamda duygusal bir hikaye mevcut. Karakterlerimiz Monkey ve Prim çok iyi tasarlanmış karakterler. Özellikle 15 yıl önce çıkan bir oyuna göre inanılmaz iyi mimiklere ve animasyonlara rastlamak mümkün. Günümüz şartlarında bile kalburüstü bir yapım. Oyunun ilerleyen kısımlarında yolculuğumuza Pigsy adında bir karakter daha katılıyor ve oyunun biraz daha mizahi yönüne tanıklık ediyoruz. Oyun boyunca bir çok espriye rastlamak mümkün şahsen oynarken çok eğlendim, karakterlerin aralarındaki farklar çok iyi işlenmiş ve çoğu noktada sadece diyalog olarak değil davranış ve mimiklerle güldürmeyi başardılar beni. Harita dizaynları genel anlamda tam bir playstaion 3 oyunu olduğunu gösteriyor. Mekanikler çok çeşitli olmamakla beraber tamamen Monkey ve Primin birbirine muhtaç olduklarını gösterir nitelikte. Dövüşmek bence gayet keyifli ancak derin mekaniklere sahip değil fazlasıyla yüzeysel. Parkurlar da keza aynı durumda fazlasıyla basit, fazlasıyla yüzeysel ancak dediğim gibi keyifliler. Ve son olarak özel nefretimi kusmak istediğim kamera açıları var ki rezillik. Oyuna yeni bir zorluk eklemişler iki saat oynadıktan sonra bir baş dönmesi, bir mide bulantısı geliyor insana. Şahsen nefret ettim kamera açılarından. Boss savaşlarını beğenmedim iyi olduklarını düşünmüyorum çok basit tasarımlara sahipler ve zaten çok fazla da rastlamıyoruz oynanış sürecinde. Robot çeşitliliği az oyunu daha eğlenceli hala getirmiyorlar. Ve kesinlikle savaşması zor bu arkadaşlarla biraz sinir bozucu olabiliyorlar. Müziklerde pek etkileyici bir şey yok. Atmosfer çok iyi değil ancak yıkık dökük bir New York kesinlikle güzel gözüküyor. Daha iyisi kesinlikle yapılabilirdi ancak dönemi için yeterli bir şeyler çıkarmışlar. Özetleyecek olursam karakter tasarımları, temposu, mizahı ve duygusallığıyla çok başarılı bir yapımdı Odyssey to the West benim adıma. Aradan geçen 15 yıla rağmen hala alınıp oynanabilir. Şahsi fikrim herkesin alıp denemesi üzerine.

Wukong ve Tarzan benzeri bir adamı kontrol ediyoruz. Aksiyonu bol bir oyun. Kontrolcü ile oynarsanız, daha çok keyfi çıkacaktır.