Decarnation İncelemeler

Art style is good. Music is fine. Story and deliverance is average. Gameplay is awful and sometimes it's not even a game. Atelier wanted to tell a story and chose the wrong medium for it. The ending is not ending. I am really surprised that this game got overwhelmingly positive. Maybe try making an animated film instead. 10/6

[h1] Gloria’nın Tavşan Deliğine Atlayışı [/h1] Gloria, zamanın Paris’inin en ünlü dansçılarından biridir. Günün birinde Petrus adlı heykeltıraşa nü modellik yapar. Tüm serüvenin fitilini ateşleyecek o olay bu vakanın ardından yaşanacaktır. Heykel bittikten sonra o ve Joy beraber müzeye, sergilenen heykeli görmeye giderler. [u] Yazının buradan sonraki kısımlarında çok sayıda SPOILER bulunacak. [/u] Heykelin bulunduğu salona önden Gloria girer, heyecanlıdır. Heykelin arkasında kıpırdaşan gölgeyi farkettiğinde heyecan yerini paniğe ve korkuya bırakır. Gölge şekillendikçe bir erkeğin heykele cüretkar şekilde dokunduğunu görür. Geri dönüp yanına Joy’u da alıp müzeden çıkarlar. İlişkilerinin gidişatının pamuk ipliğine bağlı olduğunu görürüz. Joy için bu son düzlüktür. Gloria’ya gerçek hislerini söyler ve çeker gider.Tartışmalarının ardından Gloria’nın düşüncelerin, angaryaların, çalıştığı yerin onunla dalga geçermişçesine davranmalarının da ağırlığıyla o gece yatakta kıvranır kıvranır durur.Sabah gelecek gizemli bir çağrı her şeyi geri dönüşü olmayacak bir şekilde değiştirir. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3448948152 [h1] Truman Show mu Oldboy mu? [/h1] Telefondaki kişi ormana gelmesini söyler ve sunduğu fırsatın onun hayatına yeni bir renk getireceğini vaat eder. Psikolojik olarak aşınmış olan Gloria mırın kırın etse de ormana teşrif eder. Büyük ihtimalle burada bayıltıyoruz. Oyun bu sahneyi göstermese de oyunun sonundaki bir cümleden dolayı bu tahmini yürütüyorum. Gloria gözlerini açtığında penceresiz bir odada rehin olarak bulur kendini. Kapı yerine parmaklıklar vardır ve upuzun merdivenleri görmektedir. Ayrıca bizi sürekli izleyen bir kamera bulunmaktadır. Bu kısımda galiba Truman Show’umsu bir şey olacak diye düşünmedim değil. Bir zaman sonra adım sesleri duyulur. Kendini Bob diye tanıtan bu ne idüğü belirsiz adam ve “Master” belası çıkmıştır başımıza. [h1] Piksel düzlemde Dr. Jekyll ve Mr.Hyde [/h1] Bob, karakterimize bebekmişçesine bakar. Hatta biraz fazla iyi bakar. Björk’ün sapığı vakası yaşanır mı diye düşünmedim değil. Hani “o kadar seviyorum ki seni öldürürüm bile” seviyesi… Master ise tam tersi davranır. Sürekli kameradan izlemektedir. Bob, Gloria’nın deyimiyle “Michelin 3 yıldızlı servisi” sunar her gün. Oynarken hep bi huzursuzluk oluşturuyor. Heykeli ellerken bir yandan ölçüsünü alıyormuş Gloria’nın… Sinemayla benim gibi ilgiliyseniz gelecek olan twist’i birkaç bölüm önceden anlamışsınızdır. Çok küçük detay ama yeteri kadar dezormasyona uğrayanların gözünden kaçmamıştır. Zaten “Bob” isimli bir yabancıdan iyi bir şey geldiği görülmemiştir. Rip David Lynch,real ones anladı bile referansı… https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3447615768 [h1] Stockholm Sendromuna Parende Atmak [/h1] Başta bizi kaçıran bu tipsize ne kadar karşı koysa da zamanla Bob’a karşı yakın hisseder kendini Gloria. Ya da makyavelistliğini konuşturuyordur? Öyle böyle bir şekilde Bob’un kanına girer hatta bir kısımda kapıdan kaçar bile. Merdivenlerin başında Bob’u bulunca ise intihara kalkışır, uzun merdivenden geriye kendini atar. Kafası iyice gitmeye başlamıştır. İkinci Tomoaki Hamatsu vakası yaşanmaktadır. [h1] Ak Saçlı Nine , Bücür ve Değişik Yaratıklar [/h1] Fantastik öykülerdeki “kahramanın yoluna ışık olan” o karakter (nine), Silent Hill Laura (Bücür) ve Gloria’nın kendi yansımaları farklı bölümlerde bize katılır. Bob yüzünden delirmenin eşiğine geldiğinde Nine ona destek ve motivasyon kaynağı olur. Gücünün içinde olduğunu söyler. Kendi Matrix’inin The One’ı kısaca. Bücür’e en yakışan tabir Laura bence, fazla söze gerek yok. Bücür’ü boğduğumuz kısımda harbi üzüldüm, neyse ki geri geliyor. Kafes Kafa, Grolia ve Prenses ise karakterimizin bastırdığı yönleridir diye düşünüyorum. Bu kısımda oyun harbi The Substance’a bağladı hahaha. Gerek görünüş gerek olayları. Nedense Perfect Blue enerjisi de aldım. [h1] Artık Oynanışa Gelir Misin [/h1] Oynanışın çoğunluğu sohbet bitince herhangi bir tuşa basmakla geçiyor. Onun dışında müzik, ritim ve hızlı oynanması gereken yerler var. Güzel yedirildiği için sıkmadı beni. Bulmacaların zorluğu kolay-orta arasında gidip geliyor gibi. Satranç ve büyücü başarımını açmak belki bazı kişilere uyuz gelebilir. Satranç bulmacası için gerçekten satranç bilmek gerekiyor. Lakin büyücününki kadar uyuz değil, şerefsiz habire kartları değiştirip duruyor. Ekran görüntüsü alıp teker teker karşılaştırdım, cidden oynuyor kartlarla. [h1] Müzikler [/h1] Bu ambiyans sesleri neden beni rahatsız ederken bir yandan hoşuma da gidiyor diye düşündüm. OST listesine baktım bir de kimin adını göreyim… AKIRA YAMAOKA. https://youtu.be/hLRDWNM-g4s?t=1836