Cris Tales İncelemeler

[b]CRIS TALES İNCELEMESİ YAYINDA![/b] Kolombiyalı bağımsız oyun stüdyoları Dreams Uncorporated ve SYCK tarafından geliştirilen Cris Tales, bakalım zaman ve zaman üzerine yapılan etki hakkında üzerine düşen görevi yapabilmiş mi? THE TIMELESS BATTLE Ana karakterimiz Crisbell, Narim şehrindeki yetimhanede kalan yetimlerden biridir. Günlerden bir gün yetimhane sorumlusu Baş Rahibesi'ne bahçede yetiştirdiği gülü götürmek istediği sırada, sarı renkli ve silindir şapkalı bir kurbağanın gülü çalmasıyla maceramız başlar. Kurbağayı tüm Narim şehrinde aradıktan sonra yolumuz Narim Katedrali'ne düşer ve Crisbell’in içinde bulunan güç uyanır. Bu sırada çiçeği çalan kurbağa bizi bulur ve kendini Mathias olarak tanıtır, Crisbell; bugünü, dünü ve yarını aynı anda görme yeteneği olan zaman büyücüsü olduğunu söyler. Kazandığı yetenek sayesinde Crisbell, Narim şehri ile tüm çevre şehirleri saracak olan yıkımı görür ve bu yıkımı durdurmak için maceraya atılır. THE HIDDEN LIBRARY Hikâye genel hatlarıyla Crisbell ve arkadaşları ile beraber şehir şehir dolaşıp, bir taraftan şehirdeki sorunları çözmeye diğer taraftan ise yaklaşmakta olan yıkımı engellemeye çalışmakla devam etmekte. Kimi şehirde sınıf ayrılıklarını çözmeye çalışırken başka bir şehirde amansız bir hastalığın tedavisini bulmaya çalışıyoruz. Ana hikâye oldukça güzel işlenmiş. Her şehri kafa karıştırmayacak şekilde bir noktada birbirine bağlayarak tamamlamaya çalışıyoruz. Her şehirde tek bir ana görevimiz bulunmakta. Bu görevi de zaten şehirlere adımımızı atar atmaz bizi bulmasıyla fark ediyoruz. Ayrıca şehirlerde ana görevle beraber yan görevler de bulunmakta. Yan görevlerin bize fazladan deneyim puanı, para ve ekipman sağlamasıyla birlikte çok daha önemli bir işlevi bulunmakta. Önemini şu şekilde özetlersek; şehirdeki ana görevimizi tamamladıktan sonra şehrin geleceği için karar vermemiz isteniyor. Yapılan yan görev sayısına göre verebileceğimiz seçenek sayısı artıyor. Tüm şehirlerde verdiğimiz kararlar sonucunda oyunun genel sonu şekilleniyor. THE BATTLE AGAINST TIME Dünü, bugünü ve yarını aynı anda görebildiğimiz zaman mekaniği oldukça güzel ve ilgi çekici olmakla beraber Cris Tales oyununun ana pazarlama odağı olmuş. Zaman mekaniğini dolaştığımız haritalarda görevlerimizi tamamlarken, sayısı az ve kolay olan bulmacaları çözerken ve tabii ki dövüşürken kullanabiliyoruz. Klasik J-RYO tarzı dövüşlerde takımımızda bulunan 3 kişi ile başlıyoruz. Persona 5’e benzer dövüş menülerine sahip olan Cris Tales, sahip olduğu zaman mekaniğini de bu dövüşlere başarılı şekilde yedirmeyi başarmış. Zaman mekaniğini ekranın sol tarafında bulunan düşmanları geçmişe, sağ tarafında bulunan düşmanları ise geleceğe yollayarak kullanabiliyorsunuz. Ana karakterimiz Crisbell haricinde diğer 5 karakterin her birinin de birbirinden özgün özellikleri ve dövüş şekilleri var. Örneğin Willhelm, Yucandra adında bitkileri kullanarak savaşırken Jkr-721 yakın dövüşte etkili ve elektrik hasarı verebiliyor. Mesela Willhelm’in zehir hasarı veren Yucandra’sını düşmanın bulunduğu alana dikip ardından Crisbell ile o alanı geleceğe gönderdiğinizde o alanda bulunan tüm düşmanlar turlar boyunca alacağı zehir hasarının tamamını tek turda alıyor. Bunun gibi komboların yanı sıra ‘Syncro’ adında teknik ile Crisbell, takımından bir kişi ile birlikte ortak saldırı gerçekleştirerek daha fazla seçenek sunuyor. Dövüşlerde önemli olan son mekanik ise oyuncunun zamanlaması ile ilgili. Kısaca anlatmak gerekirse, rakibe yapacağınız saldırıda doğru zamanda hamle tuşuna bastığınızda daha fazla hasar verebiliyorsunuz. Tam tersi durumda ise rakibin yaptığı saldırıda hamle tuşuna bastığınızda alacağınız hasarı önemli ölçüde azaltmanızı sağlıyor. Oldukça kullanışlı olan bu mekanik sayesinde karşılaştığınız tüm dövüşlerde dikkatli olmanızı sağlıyor. THE MOMENT OF VICTORY Cris Tales’de göze ve kulağa hitap eden kısımlara baktığımızda ise durum şöyle. Animasyonlar, tasarımlar, atmosfer oldukça başarılı. Hatta kullanılan çizim şekli bana 2000’li yılların Cartoon Network efsanesi Samurai Jack’i hatırlattı. Her bir karakterin, düşmanın, mekânın zaman içindeki tüm hallerini görmek oldukça büyük iş. Müzikler ise oldukça güzel. Genel savaş müziği ve intro müziği haricinde akılda kalıcı müziği bulunmuyor ancak atmosferi ve hikâyeyi oldukça iyi desteklemeyi başarmış. Seslendirmeler ise şaşırtıcı derecede fazla. Hemen hemen tüm konuşmalar seslendirilmiş durumda. Şöyle örneklersem eğer, kayıt noktasına geldiğimizde kullanılan klasik konuşmalar bile seslendirilmiş. Birkaç karakterin –duyguları ve durumu iyi yansıtmamasından dolayı- seslendirilmesi dışında oldukça başarılı olmuş. THE CRYSTAL BREAK Cris Tales, hikâye anlamında güzel bir yapım bize sunmayı başarmış. Ancak bazı merak edilen kısımlar ve (Özellikle yan görevleri kaçırdığınızda) hikâyesel boşluklarla karşılaşabiliyorsunuz. Ana hikâyeyi aksatmıyor ancak küçük detaylar görmek yaşananları daha unutulmaz hale getirebilirdi. Dövüşlerde ise zaman mekaniğin iyi yedirilmesine rağmen oldukça kısıtlı kullanım alanı sunması üzücü. Daha önceden bahsettiğim ‘Syncro’ özelliği ise sadece Crisbell kullanılarak gerçekleştiriliyor. 1995 yılında çıkan Chrono Trigger’da bile tüm takım arkadaşları ana karakter olsun olmasın 2’li veya 3’lü olarak saldırı yapabildiğini düşününce hayal kırıklığı yaşattı. Yeterince düşman çeşitliliğinin olmaması, tekrar eden dövüş ve bölüm sonu savaşları da üstüne gelince ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Bazı haritalarda dolaşırken karşılaştığımız rastgele savaşlar da belli bir süre sonra can sıkmaya başlayınca işin tuzu biberi olmayı başarıyor. Akla ve mantığa en yatkın şekilde tavsiyelerde bulunduğum [url=https://store.steampowered.com/curator/36934991-Greatshield/] küratör sayfamı [/url] alttaki linkten takip etmeyi unutmayın; https://store.steampowered.com/curator/36934991-Greatshield