Doughlings: Invasion İncelemeler

Yapımcıların emeğine sağlık.

Good game.

ARCADE İLE BUNUN ARASINDAN BİR GİDİP GELDİM İKİSİ DE GERÇEKTEN SAĞLAM OYUN ÇIKTI LAN AMK :D

eğlenceli oyun diye alınan, oyun benzeri ne olduğu belli olmayan şey sinir etmekten başka bir şeye yaramıyor. 5. bölümdeki bölüm sonu canavarı(boss) ölmek bilmiyor. BEDAVA BİLE OLSA ALMAYIN.

tanımadığım bir oyuna 17,57tl, sırf yerli yapım diye elveda dedim :) https://www.youtube.com/watch?v=EtviUKJ36jk multiplayer kanalında denk gelmiştim(merak edenler için yapımcılardan)

İlk oyuna göre epey zorlaşmış. Grafikler iyileşmiş. İlk oyundaki ekran kararma sorununu da yaşamadım. Bir şeyler dinlerken oynanacak oyunlar kategorisinde Hero Concept çok iyi gidiyor.

Ya kardeşim oyun güzel hatta ilkinden bile daha zevkli ve eğlenceli ama bir sorun var bölüm arlarına neden save almla ekranı koymadınız ki kardeşim ölünce en baştan başlamak sinir bozucu bir durum hacı kardeşlerim lütfen her bölümden sonra save mekaniği koyunda delirmeyelim Mr.Autofiredaki kalelere bile yeni checkpoint sistemi geldi.

İlk oyunları Doughlings: Arcade ile Arkanoid/brick breaker türünün en iyi oyununu yapan Hero Concept’in yeni oyunu. Bu sefer de Space Invaders/fixed shooter türünde aynı etkiyi sağlamışlar. İlk oyunu hayatımda Arkanoid türevi oynamadığım ve sevmediğim halde bitirene kadar oynamış hatta puan sıralamasına girmiştim, oyun bir şekilde kendini sevdiriyor ve bağımlılık yapıyordu. Doughlings: Invasion’da da aynı durum söz konusu [tabii oyun oldukça zor olduğundan puanlamada henüz ilk 5’e giremedim =)]. Oyunda tamamen arcade ruhuna sadık kalmışlar, Atari salonu günlerine aşinaysanız ne demek istediğimi anlamışsınızdır, acımasız ve amansız bir action var :D. Oyun tasarımı ve mekanikleri fixed shooter’lar içinde en gelişmişi muhtemelen; her ana bölümde özel güçleri olan yeni bir karakter ekleniyor [ki bu karakterler bildiğimiz film ve çizgi roman karakterlerine göndermeler içerdiğinden kullanması oldukça zevkli olmakta] ve her karakterimizin özelliklerini 5’er kez geliştirebiliyoruz [bunun için bölümlerde yukarıdan geçen kraliçeleri kaçırmadan vurmak gerekiyor]. Düşmanlar tarafında ise her ana bölümün alt bölümlerinde birkaç yeni düşman tipi ekleniyor, bir de üstüne ana bölüm sonunda karşılaştığımız boss’lar mevcut, kısacası oyuna başladıktan sonra bitirene kadar merak duygusu ve dinamizmi kaybolmuyor. İlk oyundan kısa olmasına rağmen [boss’lar ile birlikte 55 bölüm], zorluğu ile birlikte oldukça yeterli bir oynama süresi sunuyor. Oyunu bitirince de bir üst zorluk seviyesi açılmakta ki gayet iyi olmuş. Oyunun kontrolleri de oldukça optimize. İlk oyunu gamepad ile oynamak oldukça zordu, ancak bu kez analog stick optimizasyonu gayet iyi yapılmış; çok hızlı yada çok yavaş kalmıyor. Bu türdeki oyunlarda pek göremediğimiz auto-fire özelliği de oynanabilirliği gayet arttırmakta. Grafik, ses ve müzikler ise her açıdan ilk oyunun ilerisinde ve bu türün en iyisi diyebiliriz. Grafikler zaten eski Bronx demo grubu üyelerinden Serkan Özay’ın elinden çıkma ve çok hoşlar. Ses ve müzikler de özellikle güzeller, çalıştıkları seslendirme sanatçıları da profesyonelliklerini göstermişler. Elbette oyun Türk yapımı olduğundan Türkçe seçeneği de mevcut, beni genelde rahatsız eden Türkçe seslendirme ve Türkçe menüler bu oyunda hiç göze batmıyor. Oyunda genel olarak direkt olumsuz bir kısım göremedim. Ama sadece bu tip bir oyunda aynı bilgisayar üzerinde multiplayer seçeneği olması gerekliydi, PC’ye 2 gamepad takıp, bölümleri yanımızdaki kardeş/kuzen/arkadaş ile birlikte geçmek ve kim daha çok puan alacak yarışı yapmak oldukça zevkli olurdu, oyunun da ömrünü uzatırdı, umarım ileride eklenir. Diğer bir konu da boss’lar bizi yendiğinde, bizi gayet gıcık edecek bir sevinme animasyonları olabilirdi. Sonuç olarak, türden bağımsız şekilde bu oyunu herkese öneririm, pişman olmayacağınız garanti. Ayrıca Hero Concept’in, 'Neden The Witcher 3 gibi bir oyun yerine bu tür oyunlar yapıyorsunuz?' gibi komik şekilde eleştirilmek yerine desteklenmesi gerekiyor ki, ileride AA+ hatta AAA oyunlar da yapabilsinler. Yine ayrıca, bir sonraki oyunlarında Lemmings türüne eğilmeleri için kendilerine baskı uygulamayı da ihmal etmeyin =) Genel Puan: 9/10

Hero Concept geri döndü, hem de bizi çok bekletmeden. Geçtiğimiz yıl Doughlings: Arcade ile göğsümüzü kabartan firma bu yıl da sevimli Doughlingleri serinin ikinci oyunu Doughlings: Invasion ile cihazlarımıza konuk ediyor. Cihazları dememin sebebi tıpkı ilk oyun Arcade gibi Invasion da hem pc hem de konsollara çıkıyor. Hatta Xbox’a çıktı bile. Pc için Steam’den ulaşabileceğiniz gibi çok kısa bir süre sonra PS4 için Playstation Store’da ve Switch için de Nintendo Game Store’da arz-ı endam edecek. Gelelim içeriğe. Arcade tarihinin klasiklerine güncel uyarlamalar yapan Hero Concept bu oyunda da yine bir efsaneden, 1978 yapımı Space Invaders’dan esinleniyor. Space Invaders için video oyunu tarihini değiştiren kilometre taşlarından biri dersek abartmış olmayız. Invasion’ın hikayesini de sevgili Cihan Türe’nin Kahramangiller’de yayınlanan (ki altta linki bulabilirsiniz) yazısından alıntılıyarak aktaralım. ‘’ İlk oyunda, uzak bir alemde yaşayan güler yüzlü Doughling’lerle tanışmıştık. Başka kültürleri izleyip, şekil değiştirerek onların taklitlerini yapmaya bayılan bu sevimli halkın mutluluğu gökyüzünden düşüp herkesi zehirleyen bir meteor ile son bulmuştu. Fakat Dr. Morpheus isimli bir bilim doughlingi, halkının renklerini, davranışlarını değiştiren ve hatta onları taşa çeviren bu hastalığı çaresini bulmuştu. Bu tedaviyi uygulama süreci de ilk oyunun hikayesini oluşturuyordu. Doughling’ler, başka kültürleri takip edip canlandırma işlerine meraklı oldukları için Morpheus, günümüz Dünya’sının ana akım kültürü olan süper kahramanlar üzerinden ilerliyordu. Bilindik süper kahramanların özelliklerini kendi tedavisi ile harmanlayarak, bölümleri geçmeye çalışıyordunuz. Doughlings: Invasion ise Morpheus halkını kurtardıktan sonra meteoru incelemeye başlıyor. Fakat o da ne? Meteorun aslında içine cihazlar gizli bir kitle imha silahı olduğunu fark ediyor. Maalesef halk halen hastadır ve gökyüzünü, istilacı uzay gemileri kaplamaya başlayınca Morpheus silahını kapıp onlarla savaşmaya başlıyor. Yani Invasion, Arcade’in bıraktığı yerden başlıyor.’’ Yani ponçik Doughlinglerin başı yine dertte ve biz de Morpheus’u yönlendirerek onları kurtarmaya çalışıyoruz. Oyunun temeli yukarıda sıra sıra dizilmiş renk renk ve farklı farklı yeteneklere sahip düşmanları onların bizi tepelemesine izin vermeden yok etmek. Bunların yanı sıra en üstten geçen kraliçeleri vurarak da ekstra puanlar elde ediyoruz. Burada belirtmem gereken önemli bir detay var. Benim gibi ‘’puan önemli değil, ben ilerleyerek sonraki bölümlerin tasarımlarını görmek istiyorum’’ tarzında bir oyuncu iseniz tavsiyem bu oyunda kraliçeleri vurarak toplayacağınız iksir puanlarına önem verin. Çünkü bu iksirler karakterinizin dönüşeceği kahraman hallerinde ona özel yetenekleri daha da güçlendirecek ya da süresini uzatacak. Tıpkı bir rpg’deki yetenek ağacı (skill tree) gibi düşünebilirsiniz. Bu ciddi gerekli çünkü dikkat etmeniz gereken başka bir konuda canlarınız bittiğinde bölümün en başından başlayacak olmanız. Yani düşünün bölüm sonu canavarına geldiğinizde elinizde tek hakkınız kalmış ve yaptığınız ilk hata da hooop o bölümün ilk adımına geri dönüyorsunuz. O yüzden tüm power-upları toplayarak sıkı oynamak gerekli. Bölüm geçişlerinde ise bize ilk oyuna kıyasla çok güzel bir yenilik getirmiş Hero Concept. Herhangi bir yükleme ekranına geçmeden yumuşak bir kayma efekti ile şak bir sonraki bölümdesiniz. Sonra şaaak bir bölüm daha, baktın şaşırdılar, şaaak bir bölüm daha. Öhm neyse. Şaka bir yana bölümler arası yumuşak ve vakit kayıpsız geçiş oyuna olan konsantrasyonunuzu da bölmüyor. Ben çok sevdim bu özelliği. İlk oyunda beni en çok eğlendiren level editör ise maalesef bu oyunda yok çünkü sanırım herkes (benim de yaptığım gibi) hadi ulen bu bölümü de geçin de görelim modunda takılıp insan evladının geçemeyeceği bölümler vücuda getirdi. Fakat şahsen bunu hiç sorun etmedim çünkü Invasion o kadar sarıyor ki level editör aklınıza dahi gelmiyor. Oyunun her köşesine sinen kalite ve özen seslendirmede de gösteriyor kendini. Tasarımlara geldiğimiz de ise Morpheus’un biraz daha kahramanvari bir görünüme büründüğünü söyleyebiliriz. Daha köşeli, çizgiroman normlarına göz kırpan bir yüz ile görüyoruz Morpheus’u. Her bölümde ise topladığı dna’ler ile dönüştüğü bir karakter oluyor. Bu karakterler yine ilk oyunda olduğu gibi altkültür’den gelen çizgiroman ya da sinemadan esinlenilmiş karakterler. Zap, Gunsliger, Destroyer ve Armor kolaylıkla tahmin edebileceğiniz gibi Cyclopse, Blondie, Iron Man, Terminator gibi kült karakterlerin Doughlingçeleri diyebiliriz. Az önce de bahsettiğim gibi kraliçeleri vurarak toplayacağınız iksirler ile bu karakterleri güçlendirebiliyorsunuz. Peki karakterlerin yetenekleri ne? Zap; optic shot, show off yeteneği optic blast. Gunslinger; diagonal shot, show off yeteneği bullet time. Destroyer; Grenade Launcher, show off yeteneği minigun. Armor; Rapid Shot, show off yeteneği Homing Missiles. İksirler ile yapabileceğiniz yükseltmelerin detayları için oyunun wiki sayfasını ziyaret edebilirsiniz. https://doughlingsinvasion.gamepedia.com/Doughlings:_Invasion_Wiki Bölüm sonu canavarlarında da İskandinav mitolojisi fırtınası esiyor. Thor’dan esinlenilen Hammerfall, Huginn ve Muninn’den esinlenilen Double Trouble, Heimdall’dan esinlenilen Trench Squid, Jormungand’dan esinlenilen Giant Snake ve finalde Loki’den esinlenilen Trickster. Bu bossların paternlerini ve zayıf noktalarını bulmaya çalışırken yedekte can ya da canlarınız olmasını şiddetle tavsiye ederim. Gelelim oyunda beğenmediğimiz kısımlara. Öncelikle, hadi bir el atıp kapatayım deme şansınız yok. İnanın espri ya da mecaz yapmıyorum. Hem oyun keyifli oynanışı ile kendine bağlıyor hem de bazı yerlerde işi inada bindirip bu bölümü bitirmeden kapatmak yok uleeen diye Deli Kadir moduna giriyorsunuz. Ya da büyük küçük her yaşa hitap eden bir oyun olduğu için kızım ve eşim yansa da ben de oynasam diye beklerken bulabiliyorsunuz kendinizi. Renkli, cıvıl cıvıl atmosferi ile çocuklara, popüler kültür göndermeleri ve aksiyonu ile de büyüklere hitap eden son derece geniş yelpazeli bir oyun Invasion. Açıkçası zamanında Lale Savaşçıları, Kabus 22 gibi oyunlara bile ‘’Ya evet kötü oyun ama destek olalım yahu’’ diye satın almış biri olarak Doughlings: Invasion’ı bayıla bayıla satın alıyorum ve sizleri de bu şahane oyunu almaya ve Steam’de yorum yazmaya davet ediyorum. Çünkü özellikle ilk çıkışta oyun için satın alım kadar yorum yapılması ve not verilmesi öne çıkması açısından hayati önem taşıyor. Bu kadar uğraş verilmiş ve kaliteli bir iş için buna değer.

Doughlings: Invasion: bana kalırsa, günümüzün Arkanoid’e olduğunu söyleyebilirim, aslında bizden iki önceki jenerasyon bunu çok iyi alabiliyor, günümüzün jenerasyonu bu tarz oyunlara fazla yönelmese de bizim gibiler de bir hayli fazla, haliyle oyuna ilgi de artıyor. Morpheus’lar özellikle Hollywood filmlerine selam çakmayı da ihmal etmiyor, Tepegöz, X-Men, Yokedici, Terminatör ve Şövalye ise Demir Adam’dan esinlenmiş, ha çocukluğumdan beri Terminatör hayranı olduğum için Yokedici de özellikle favorim olduğunu da eklemek istiyorum. Doughlings: Invasion’u geliştirilme aşamasından beri bekliyordum, stres atılacak nadir oyunlardan birisi özellikle kabına sığmayan bir eğlence vaat ediyor, stresliyken sizi mutlu birisi yapılabilir (Yaptığım Gözlemlemeler Üzerine Yazıyorum) Sizi Mutluyken, stresli birisi yapılabilir. İlk oyunu da inceleyen birisi olarak ve aynı zamanda türkçe yama projelerinde yer aldığım için, Doughlings: Invasion Kapalı Betasına katılıp, oyunun hatalarını seçilen oyuncular gözüyle tespit ettik. Hataları biz oyuncular olarak minimuma indirerek, hataları stüdyoya bildirdik. Böylelikle ortaya, oyuncuların istediği gibi bir oyun çıktı. Tabi, bu tarz oyunlar öncelikli olarak, çocuklara yönelik gibi duruyor ama bana göre oyun taktiksel ağırlıklı gibi görünüyor bu yüzden taktikler geliştirmeniz konusunda önem taşıyor. Çocukların oynamasına engel değil, aksine onlarında taktik geliştirmesine yardımcı olabilir. Diğer oyuna göre bu oyun bir başka olmuş, türk oyun sektörüne destek olmamız gerektiğini de defalarca vurguladım, yine vurguluyorum. + Türkçe Dublaj ve Altyazı + Stres Atılabilecek Nadir Oyunlardan Birisi + Yerli Oyun + Uygun Fiyat