Mutant Year Zero: Road to Eden İncelemeler

Taktiksel RYO oyunları arasında tavsiye edebileceğim, paranıza değecek bir oyun. Fakat: Mekanikler çok da iyi değildi. XCOM gibi derin bir yetenek ağacı yok. Stealth'e çok önem veriyor fakat stealth aynı anda 3 karakterinizin susturuculu silahıyla aynı anda ateş etmesiyle bir turn içerisinde öldürmekten ibaret. Ölen cesetleri taşıma gibi bir göreviniz yok. Düşmanlar çevresinde olanlara tepki vermiyor. Şimdiye kadar oyunda bir kere map ile interaktif bir şey yapabildim. Bir bölümde rakibin büyük robotunu "hack" yapıp -ki bu sadece bilgisayarın yanına gizlice gidip e tuşuna basmam ile oldu- herkese saldırmasını sağladım. Bu interaksiyonla bile düşman robotu çevresinde 7-8 düşman olmasına rağmen üstüme doğru odaklandı :) Oyunu oynarken belki bir 10 defa çökmüş olabilir bu arada. Kafasına göre çökebiliyor oyun. Mapler de kenar köşe bakıp saçma sapan yerlerde loota koşup e tuşuna basmak sıkıntı yapıyor. Loot yapmak ödüllendirmiyor. Loot yapmak için loot yapıyorsunuz. Oynanan karakter çok unique diyemem. Çoğunun ortak yetenekleri var. Özellikle 2 adet karakter birbirine o kadar çok benziyor ki yetenekleriyle sanki skin açmışım gibi hissettim. Fiyatı uygun, vasat bir deneyimdi. DLC ile beraber almama rağmen 26 saat böyle bir oyun için 'bence' kısa.

Dlc si ile bitirdim ve baya eğlendim, siz yorumlara inanıp sakın normalde başlamayın, zor bir oyun değil. hareketli düşmanları tek yakalayıp sessiz silahla öldür, en sona da 2-3 lü kalan gruba baskın yap ile neredeyse med-kit harcamadan bitti tüm oyun. tavsiyem hard seviyede başlayın oyuna.

Oyun güzel bir apokaliptik Dünya'da geçiyor.Özellikle mekan tasarımları ve atmosfere bayıldım diyebilirim.Sıra tabanlı sağlam oyun arayanlar mutlaka denemeli.Fakat şunu söylemek gerekiyor,oyun aşırı derecede zor.Alacak arkadaşlar eğer sıra tabanlı oyunlarda başarılı değilse onları sarmayacaktır.

Bu oyunun fikri güzel ancak haritadaki ilerleme şekli ve konusunun bağdaştırma bağlantılarında karışıklık çok fazla. Oyun ilerledikçe kendini dahada karmaşık hale getiriyor. Level ve güçlerin dengesinde ve sıralı tabanlı oyunlara göre birazdaha altta kalıyor. ama grafik ve tasarım oyuna göre güzel hazırlanmış. Çokda beğeneceğiniz bir tarzda oyun olacağını sanmıyorum. Denemek ve bir şans daha verebileceğiniz türden.

Merhaba, En başta oyunu çok sevdiğimi belirtmek isterim. Satranç oynar gibi rakibin yapacağı hamleleri düşünerek bir-iki-üç-(artı sonsuz) hamle sonrasını hesaba katmalısınız. Tarzı farklı ama hep tek düze oyun oynamaktan sıkılanlar için güzel bir soluk. Tavsiyem, sadece ana göreve odaklanarak gitmemeniz. Çünkü bir noktadan sonra sahip olduğunuz: yetenekler, silah güncellemeleri, zırh, ekipmanlar yeterli gelmeyecek ve boşuna aynı görev üzerinde zaman harcayacaksınız. Bu nedenle haritada yer alan "?" işaretli bölgeleri keşfedip takımınızı sürekli güncellemeniz gerekiyor. Örneğin 35 level bir görevi zorlanmadan geçebilmek için 45 level civarı olmanızı tavsiye ederim. Böylelikle taktiğe çok fazla kafa yormadan konvansiyonel bir şekilde ilerleyebilirsiniz. Karakterlerin yeteneklerini açarken ince eleyin ve oyun tarzınıza uygun olanları seçin. Çünkü birçoğunu neredeyse hiç kullanmayacaksınız. Rakiplere saldırmadan evvel sürekli tek dolaşan ve sürüden ayılarak volta atanları tespit edin ve teker teker indirmeye çalışın. Öncelikli sessiz silahları: ok, susturuculu tabanca vb. ful geliştirin ve silent kill yapmaya çalışın. Oyunu Twitch kanalımda oynayıp bitirdim. İzleyip, nasıl bitirdiğimi görebilirsiniz. Twitch kanalım: ProudPranks Sağlıkla kalın...

Kıyamet sonrası bir dünya, insanlar ve hayvanların soyu tükenme noktasına gelmiş. Hayatta kalanlar ise nükleer savaşın etkisiyle mutasyona uğramış ve Ark denilen ufak bir kolonide hayata tutunmaya çalışıyorlar. Yalnız Ark'ında ihtiyaçları var tabi. Bunları da Zone denilen Ark'ın dışındaki tehlikeli bölgelere giden Stalker'lar temin edip getiriyor. İşte biz de böyle bir ortamda bir Stalker grubunu yönetiyoruz. Bir gün zone'dan Ark'a döndüğümüzde Ark'ın en iyi stalker'ı olan Hammond'un grubuyla beraber hiç kimseye bir şey söylemeden kuzeye doğru yola çıktığını ve ondan haber alınamadığını öğreniyoruz. Bunun üzerine Ark'ın lideri Elder bizi Hammond'u ve Hammond'un neyin peşinde olduğunu bulmamız için görevlendiriyor. Böylece cennete olan yolculuğumuz başlıyor. Oyun savaş dışında gerçek zamanlı ilerlerken, savaşa girdiğimizde XCOM'dan alışık olduğumuz üzere sıra tabanlı bir combat halini alıyor.

Taktiksel oyunların babası x-com pazara geri döndüğünde bir kaç veteran ve dinazor hariç bu seriyi duyan veya benzerini oynayan pek fazla yoktu. Türe en yakın diyebileceğimiz örnek taktiksel açıdan aynısı olmasa da benzer oyun mekanikleri ve problem çözme gereksinimi ile Commandos'tu. Yıllar sonra türün beklenmedik bir şekilde popüler olmasıyla bugün Mutant Year Zero(MYZ diye kısaltacağım) gibi güzide oyunları oynayabiliyoruz. Kıyamet sonrası dünyaların popüler olduğu oyun dünyasında değişik bir bakış açısıyla oyuna yaklaşmış yapımcılar. Virüs, savaş ve nükleer felaket yaşamı büyük ölçüde dünyadan silmişken kalanlar son bir kurtuluş umuduyla Ark'ı kurarlar. Bu şehrin dışındaki kalıntılara Zone denir. Yaşamak ve gelişmek için gerekli olan eşyaları toplayan tüm yurttaşlarda Stalker(gözetleyici?) olarak bu tehlikeli ve berbat yere gitmek zorundadırlar. Hikayemiz Ark için çok önemli olan bir adamın kaybolmasıyla onun peşine gönderilen mutantların yolculuğuyla başlar. İlk saatlerde X-Com ile Commandos arasındaki o ince çizgide gezinmesiyle MYZ beni içerisine çekti. Hayatta kalma öğeleri, taktik savaşlar ve değişik karakterler derken saatleri devirdim. Türe devrimsel yenilikler getirmemesine rağmen, dünya içerisinde özgür dolaşma, düşmanları gizlice öldürme gibi yeni yaklaşımlar ile türün içerisinde güçlü bir yer edinmeyi başarmış MYZ. Farklı strateji opsiyonları ve himayemize verilen 5 farklı karakter ile birlikte bu yolculuk boyunca her karakter için değişik oynanışlar sunuyor. Robot ya da ghoul(gulyabani?) düşmanlara göre kullandığımız karakterlerin yeteneklerini, silahlarını, ekipmanlarını ve bombalarını düzenlemek zafere giden yolda olmazsa olmaz bir etmen. Geniş yelpazesiyle ve değişik yetenek opsiyonları ile MYZ girilen her taktiksel çatışmada oyuncuyu seçimleri için ödüllendirebiliyor veya cezalandırabiliyor. Bunu yaparken o kadar adil hissettiriyor ki türün en güçlü oyunu X-Com'dan bu noktada olumlu bir şekilde ayrılıyor. MYZ'de kaybettiğim her çatışmanın ardından hiç sıkılmadan yeni bir yükleme alarak yeniden başladım. Perma-death gibi mekaniklerin zorluk seviyesiyle ayarlanmasından ötürü biraz daha ılımlı olan MYZ bulmaca çözme ve taktiksel düşünme gibi yetilere aynı anda oynuyor. Oyunun büyüsü de bu etmenden kaynaklanıyor zaten. Bu noktada kullandığımız ekipmanları karakterlere kaydedebilmek yaşam kalitesini epey bir arttırırmış ancak yapımcılar bunu düşünememişler. Pek geniş bir dünya sunmamasına rağmen oyunun bir çok kısmında kendimi sürekli çatışmaya sürüklemek isterken buldum. Bahsettiğim ödül- ceza adaleti girdiğim bölümler her ne kadar daha öncekilerine benzer olsa da çatışma sonunda alacağım yeni silahlar, silah geliştirmeleri ya da ekipmanlar tıpkı balık oltasının ucundaki yem gibi beni içerisine çekti. Bölümlerin farklılıkları genelde çatışma alanının dikey siperlere, parçalanabilir duvarlara sahip olup olmamasından ibaretti. Tasarımlarının bu yapısı beni kimi yerde piyade bazlı bir takımla oynamaya kimi yerde ise bombacı veya keskin nişancı tercih etmeme sebep oldu. Karakterlerin farklılıkları ve bazı düşmanlara karşı güçlü olması buna eklenince bölüm tasarımlarının oynanışa olumlu anlamda yansıdığını söyleyebilirim. Hikaye anlamında yönlendirdiğimiz mutantların kökeni ve neler olduğuyla ilgili büyük soru işaretleri ile başladığımız yolculuğumuz bazı sırların kısmen aydınlanmasıyla son buluyor. Anlatım konusunda olabildiğine ketum davranan MYZ zaten ortaya şaheser diyebileceğim bir hikaye de koymuyor zaten. Klasik bir kötüler - iyiler anlatısının sınırlarında saf canlıların gözünden yeni bir dünya keşfediyoruz. Bu da bazı yerlerde eski dünyaya ait yapılarla karşılaştıklarında nispeten komik diyaloglara sebep olabiliyor. Hikayenin iyi kısmı sadece bu küçük anlar diyebilirim. Bu küçük diyaloglar keşke daha fazla karakter etkileşimi olsaymış dedirtti bana. MYZ sanat tasarımı ve müzikten sınıfta kalırken, seslendirme gayet başarılı olmuş. Karakterler birbirleriyle çok fazla etkileşime girmemelerine rağmen duygu geçişi başarılı ve karakterlerin kişiliklerine uygun ses aktör/aktrisleri bulunmuş. Dünya inşa etme konusunda ise oynanışa odaklanıldığı ve limitli bir ekiple çalışıldığı çok ortada. Açıkçası bu yaralı dünyayı az da olsa keşfetme opsiyonu verilmesi iyi olmuş. Böylece kıyıda köşede yağmalama yapabildim ve bu felaket evrenin geçmişinde neler olduğunu az da olsa çözebildim. Müzik neredeyse hiç yok diyebilirim oyunda. Yani tabii ki bir arka plan sesi olarak var ama bahsetmeye değmeyecek, gayet unutulabilir seslerden ibaretler. AA oyunların içerisinde, indie sayılabilecek bir oyun MYZ. Hikaye ve sanat gibi yerlerden sınıfta kalmasına rağmen taş gibi oynanışı ile kendisini çok yukarıya taşıyor. Oyunu oynarken geçen zamanı fark etmedim ve sürekli bir sonraki aksiyonu kovaladım. Oyunun hikaye modunu bitirdikten sonra "devam edecek" sonuyla biraz şoka uğrasam da indirime girdiğinde DLC'yi almayı planlıyorum. MYZ oyunu bitiren oyunculara bir de Stalker Trials modu sunuyor. Bu bitmeyen modda diğer oyunculara karşı maksimum skor üzerinden yarışabiliyoruz. Bu modu hiç denemediğim için (pek de ilgimi çekmiyor) bir yorum yapmayacağım. artılar: +harika oynanış +karakter tasarımları +stratejik opsiyonların çok olması eksiler: -Sanat tasarımları, müzik -Hikaye anlatımı vasat -arada çökebiliyor Karar: MYZ türün müdavimleri kadar giriş seviyesindeki oyuncalara hitap eden güzel bir oyun. İndirimde uygun fiyatlara düşen bu oyunu bir çok oyuncuya tavsiye ederim. (8/10)

Oyunin içeriği ve becerileri süper, sıra temalı oyunda gercekten hakkını vermiş hikayesi de zaten beni benden aldı hiç beklenmedik bir anda ters köşe yaptı hikayesi, şaşırttı harika

Oyun tam şahane olacakmış denge koymayı unutmuşlar. Daha lvl 5 olmadan lvl 20 düşmanlarla karşılaşıyorsun. Mecburen çoğu düşmanın etrafından dolaşmak zorunda kalıyorsun. Savaşmadan bitirdiğin bölümler oluyor. Bazı bölümlerde mecbur savaşman gerek ancak karşında lvl25 7-8 özel düşman varken, sen lvl5 dahi olalamamışsın ve daha ilk turda içinden geçiyorlar. Denge sorunları halledildikten sonra kesinlikle tavsiye ederim

İklim değişiklikleri, küresel krizler, ölümcül salgınlar ve dünya üzerindeki büyük güçlerin çatışmaları sonucunda nükleer silahların kullanıldığı bir savaştan canlı çıkmayı başarmış insan ve hayvanların hayatta kalma hikayesi... Mutant Year Zero: Road to Eden, 1984 yılında geliştirilmiş masaüstü rol yapma oyunu Mutant temel alınarak hazırlanmış bir video oyunudur. Mutant, bir çok bilim kurgu eserinden esinlenen kıyamet sonrası bir dünya inşa etmiştir ve video oyunun geliştiricisi The Bearded Ladies ve yayıncısı Funcom, Mutant'ın dünyasını ve karakterlerini temel alarak sıra tabanlı savaş ve gerçek zamanlı keşif oynanışlarını harmanlayan bir oyunla karşımızdalar. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=1579693011 2. Dünya Savaşında kullanılan Nükleer Silahların etkisiyle değişen dünyada hayatta kalanların Ark olarak isimlendirdikleri, dış dünyanın tehlikelerine karşı kendilerini koruyabilecekleri bir yerleşim yeri kurmuşlar ve Ark sakinleri yaşamak için gerekli ihtiyaçlarını karşılayan, dışarıdaki tehlikelerle yüzleşip toplayıcılık ve araştırma yapan Stalker'lardan yararlanmaktadırlar. Olağan görevlerinden birine çıkmış ve Ark'a geri dönmekte olan Stalker Dux (Evet, O bir Ördek!) ve Bormin (Evet, O bir Domuz!) adlı karakterlerle Ark'a dönüş yolunda oyunumuza başlıyoruz. Ark'a döndüğümüzde Hammon adlı mühendis ve ekibinden haber alınamadığını öğreniyoruz ve sonuçta gidipte neler olduğunu bulmak bize düşüyor. Kısaca hikayemizin başlangıcı bu şekilde fakat hikaye ilk öğretici kısımlar ve atmosfere ısındırma bölümleri sonrasında farklı bir hal alıyor ve düşündüğümüzden daha büyük ve tehlikeli işlerin içine atıyor bizi. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=1579693112 Kıyamet sonrası dünya atmosferini iyi yansıtan görsellere sahip oyunun geliştiricileri seslendirme ve müzikler ile de oldukça başarılı bir iş ortaya koymuşlar. Ara hikaye sahnelerinin çizgi roman tarzı çizimler ile anlatımı, karakterler arası atışmalar, savaş öncesi dünya ve bizim gerçekliğimize atıflar vb. oyun elementleri eğlendirici olduğu gibi ayrıca yansıtılan karanlık tabloya da uygun dizayn edildiklerinden her bir parça birbirini tamamlıyor. Mutant Year Zero: Road to Eden geliştiricileri oynanış kısmında savaş mekanikleri için sıra tabanlı bir sitemi tercih ederken (geliştiricilerin verdiği örnekle ve türe alışık olanların söyleyeceği gibi XCOM benzeri bir yapı işliyor fakat bir kopya kesinlikle değil) savaş harici keşif mekaniklerinde ise hareket etmek gerçek zamanlı tercih edilmiş. Karakter yönlendirme kontrolleri klavye ile yapıldığından (mouse tıklaması değil) keşif ya da bir hedefe yolculuk yaparken rahat ve akıcı bir deneyim sağlanıyor. Bu kısımlar genellikle sessiz ilerleme (stealth mekanikleri) üzerine kurulmuş ve başarıyla da oyuna yedirilmiş. Oyunda delikanlılık yapıp bodoslama "Alırım ben bunları!" kafasına girildiğinde başlarda olmasa bile ilerleyen seviyelerde zor durumlarda kalınması çok mümkün. Oyun yapı olarak sizi sessizce ilerleyip, bölgeyi tanıyarak stratejinizi oluşturmaya yönlendiriyor ve aksi hareket etmekte tercih edilebilir olsa da oyunun yapısına uymak daha zevkli bir deneyim sağlıyor. Bazı bölgelerde sessizce bir kaç düşmanı halledip kimse bir şeyin farkına varamadan gerekli malzemeleri toplayıp, görevi yapıp çekip gitmek ve bir kez daha hayatta kalmanın tadını çıkararak yeni bölgelere geçmek oldukça zevkli oluyor. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=1580600751 Oyun tarzına XCOM gibi dedik ama kesinlikle XCOM gibi çok rastgele bir sistem yok (bilmeyenler için XCOM da %95 isabetle kaçırmak mümkün ve çok sık rastlanan bir durum) bu oyun için bununla ilgili bir kaç şikayet okumuştum ama şikayet edilecek kadar abartı bir durum kesinlikle söz konusu değil. Ne kadar hasar vereceğiniz, isabet ettirip ettiremeyeceğiniz gibi istatistiksel durumlara kısa sürede alışıyorsunuz. Oyunun zorluk seviyeleri tatmin edici düzeyde dengeli sayılır, sayılır çünkü en kolay zorluk seviyesinde bile bazen zorlanılabiliyor. Özellikle kıyamet sonrası geçen bir dünyada olduğumuz düşünülünce kaynak azlığı çok önemli ve geliştirme, üretim vb. her durum için belirli bir kaynak ihtiyacınızın olması oyuna ekstra stratejik bir katman ve zorluk kazandırıyor. Okuduğum yorumlardaki en genel şikayetlerden biri de (anlamsızca loot dolu yeni jenerasyon oyunların etkisi olsa gerek diye düşünebiliyorum bu şikayeti sadece) kaynak yetersizliği hakkındaydı. Evet kaynaklar az gerçekten (tıpkı olması gerektiği gibi) ama eğer iyi hesaplayarak, oyun tarzınıza göre gerekli yerelere kaynak harcayarak oynanırsa kısıtlı kaynaklarla bile olsa silah, zırh ve mutasyon yükseltmeleri sıkıntı olmaktan çıkıyor. Oyunun geçtiği harita büyük ve bölgelere bölünmüş durumda, her girdiğimiz bölge çok büyük alanlardan oluşmasa bile güzel tasarlanmış ve yeterince içerik mevcut. Farklı tür ve yapıda bir çok bölgeye girip çıkıyoruz ve her bölgenin durumu, atmosferi, tarzı genel yapı ile bütünleşirken aynı zamanda bir şekilde farklı bir bölgede olduğunuz hissini yaratıyor. Oyunda bölgeleri araştırmak ve toplayıcılık yapmak çok önemli olduğundan her yeri dikkatlice kontrol edip gezmek kaynak sıkıntsıntısı sorununu biraz hafifletecektir. Sizden etrafınıza dikkat etmenizi isteyen bir oyun var karşınızda ve keşfettikçe rahat ve keyifli oluyor. Düşmanlarımız olduğu gibi oyun içinde görev gereği ya da bazı bölgelerde karşılabileceğimiz Dux ve Bormin harici karakterler de mevcut ve bunları takımımıza dahil edebiliyoruz. Takımımız üç karakterden oluşuyor ve takım dengesi de oldukça önemli bir durum. Her karakter değiştirilebiliyor ve istersek ayrı görevler için ayrı karakterlerde kullanabiliyoruz. Her karakter belirli mutasyonlara sahip ve bu mutasyonlardan yine savaş içinde sadece üç tanesini seçerek kullanabiliyoruz. Yeterince çeşitli silah ve kıyafet mevcut (her biri yükseltmeler ile güçlendirilebilir özelliklere sahip) ve kullanımları için karakter kısıtlaması yok. 30 Temmuz 2019 tarihinde çıkan genişleme paketi Mutant Year Zero: Seed of Evil ile oyuna yeni bölgeler ve yeni bir karakter olan Big Khan (Evet, O bir Geyik!) ve düşmaların yanı sıra yeni eşyalar ve senaryoda eklendi. Sıra tabanlı strateji ve kıyamet sonrası dünya senaryolarını seven herkesin zevk alarak oynayabileceği bir oyun Mutant Year Zero: Road to Eden'ın ülkemiz için de uygun olan fiyatı düşünülürse oyunu edinmemek için hiç bir sebep göremiyorum. [url=https://store.steampowered.com/curator/32515007-s%25C9%2590%25D7%259Fn%25C9%259Fnsn%25CA%258E/]Küratör Sayfam: [b] sɐןnɟnsnʎ [/b] [/url]