Rain of Reflections: Set Free İncelemeler
Rain of Reflections is an atmospheric, dystopian adventure game with exploration and deep character interactions. Its turn-based strategic confrontations are uniquely centered around a motivation mechanic.
Uygulama Kimliği | 695050 |
Uygulama Türü | GAME |
Geliştiriciler | Lionbite Games |
Yayıncılar | Lionbite Games |
Kategoriler | Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Tam denetleyici desteği |
Türler | Bağımsız Yapımcı, Strateji, Macera |
Çıkış Tarihi | 4 Oct, 2019 |
Platformlar | Windows |
Desteklenen Diller | English |

328 Toplam Yorumlar
250 Olumlu Yorumlar
78 Olumsuz Yorumlar
Genellikle Pozitif Puan
Rain of Reflections: Set Free toplamda 328 inceleme aldı. Bunların 250 tanesi olumlu, 78 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Genellikle Pozitif" elde edilmiştir.
İnceleme Grafiği
Yukarıdaki grafik, Rain of Reflections: Set Free için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.
Son Steam İncelemeleri
Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.
Oynama Süresi:
126 dakikalar
Oyun güzel tasarlanmış fenada değil daha öncede söylediğim gibi oynanışı fazla yavaş oyunlar biraz sıkkınlık yaratıyor ondan dolayı yarıda bırakıp yeni bir oyuna geçiyorum.
👍 : 3 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
213 dakikalar
3-4 saatlik bir demo gibi.
ilginç fikirler var oyunda. fena da olmamış hani. fakat oyun yarıda bitiyor. 2. ve 3. oyunların geliş tarihi de belli değil. belki de hiç gelmez bilemiyorum.
indirim zamanında bir şans verilebilir. özellikle sıra tabanlı strateji ve point&click türlerini sevenler için ilginç bir alternatif.
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
275 dakikalar
“22.yüzyılda insanlık kısırlaşmaya başladı.
Tehlikeli çorak arazilerle çevrili bir halde, soyunun tükenme tehlikesine karşı mücadele ediyordu.
Ama hala bir umut vardı.
O umut doğal yollarla doğan son çocuktu.”
Evet az önce konusunu okuduğunuz, 4 ekim 2019 tarihinde sadece PC platformu için çıkışını yapan rain of reflections kendisini atmosferik, distopik bir macera oyunu olarak tanımlıyor. Tabi oyuna salt macera oyunu demek doğru olmaz. Hikaye gereğince karşımıza çıkan düşmanlarımızla da xcom benzeri sıra tabanlı bir yapıda kapışıyoruz.
Oyun 3 chapter’a, yani 3 bölüme ayrılmış durumda ve şu an için sadece ilk bölüm yayınlandı. Oyunun “Set Free” yani “özgür bırak” isimli ilk bölümünde Dünya’nın karşı karşıya bulunduğu kısırlık tehlikesinin çözümü için çalışan bilim insanı Wilona’yı kontrol ediyoruz. Wilona çalıştığı laboratuvarda yaptıkları deneylerin ahlakdışı olduğundan şüphelenmeye başlar ve son doğan çocuğu laboratuvardan kaçırmaya karar verir ve maceramız başlar.
Oyun klasik macera oyunlarından farklı olarak bulmaca anlamında bizi zorlamıyor ve gayet akıcı bir deneyim sunuyor.
Karşılaştığımız insanlarla diyaloğa giriyoruz, diyaloglar süresince seçimler yapıyoruz ve bu diyalogların tamamı seslendirilmiş. Bu gayet güzel bir şey. Ayrıca yaptığımız her hareket ve seçim karakter ve oyunun dünyası üzerinde kalıcı etkiler bırakıyor yani hikayeyi seçimlerimiz şekillendiriyor. Oyunda bulmaca adına sadece tek bir şey var o da hack. Evet bazı bilgilere ulaşmak, engelleri aşmak, kapıları vs açmak veya bazı karakterlere yardımcı olmak için sürekli hack yapıyoruz. Onun dışında oyunda bulmaca yok.
Şimdi biraz da oyunun bana göre gereksiz olan strateji kısmından bahsedelim. Oyun boyunca sadece 3 defa sıra tabanlı dövüşe giriyorsunuz. Dövüşe girdiğinizde 2 seçeneğiniz var, ya gizliliğinizi hiç bozmadan gizli gizli yılan gibi akarak dövüş alanından burnunuz bile kanamadan ayrılabilirsiniz ya da çekerim emaneti dağıtırım adaleti moduna geçip sıka sıka ilerleyebilirsiniz. Seçim size kalmış. Bu arada dövüş kısmında can yerine “motivasyon mekaniği” diye bir kavram getirmişler. Yani karakterlerinizin bir motivasyon puanı var ve karakterler ateş altında kaldıkça, yaralandıkça ya da yerleri tespit edildikçe motivasyonları düşüyor. Siz de bunu belli bir seviyenin üstünde tutmaya çalışıyorsunuz. Belli bir seviyenin altına indiğinde karakterler kontrolden çıkıyor ve oyun bitiyor. O zaman geçmiş olsun diyorsunuz. Aynı durum düşmanlar içinde geçerli tabi. Düşmanlarınızın moralini ateş ederek veya onlara lafla sataşarak düşürebilirsiniz. Aynı şekilde yanınızda bulunan dostunuzunda moralini dvüş sırasında ona cesaretlendirici laflar ederek yükseltebilirsiniz. Peki neden strateji kısmı bana göre gereksiz? Çünkü ben bu tarz macera oyunlarında akışın kopmasını pek istemem, kendimi dünyaya ve olayların akışına bırakırım hatta zorlu bulmacalara bile tahammül edemem. Ama maalesef strateji sekansları beni bu olaydan biraz kopardı. Bana göre alakasız ve gereksiz olmuş.
Oyunun grafik ve atmosfer kısmı ise çok güzel. Kullanılan renk paleti, yağmurlu gece ve neon ışıkları distopik ve karanlık gelecek imajını fazlasıyla yaratmayı başarıyor. Atmosferden, özellikle uçan polis arabalarından Blade Runner havası almadım değil. Karakterlerin yüz modellemeleri çok iyi seslendirmeler gayet başarılı.
Özetle güzel bir oyun olmuş, daha doğrusu güzel bir ilk bölüm olmuş. Karanlık, distopik gelecekte geçen bilim kurgu macera oyunlarını seven herkese önerimdir. Unutmadan, oyun 3.5 - 4 saatte bitiyor.
👍 : 3 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
429 dakikalar
X-COM türü stratejik savaşları modern macera oyunlarıyla birleştiren bir yapım Rain Of Reflections. Daha doğrusu episodik bir oyunun ilk bölümü.
Açıkçası RoR'ı önerip önermemekte kararsızım. Çünkü çok iyi yaptığı şeyler de var eksik kaldığı kısımlar da... Oyun harika bir hikâyeye ve oldukça merak uyandırıcı bir dünyaya sahip. İnsanlara kulak misafiri olabiliyor, radyoda haberleri dinleyebiliyor, bilgisayarlara sızıp raporları ve e-postaları okuyor, sokaktaki insanlarla konuşabiliyor ve dünya hakkında daha çok şey öğreniyorsunuz. Ortada çok ilginç, distopik bir gelecek var ve insanlığın nasıl bu hâle geldiğini merak ediyorsunuz. Karakterlerin yüz yapıları ve animasyonları gayet iyi, seslendirmeler de epey başarılı. Oyunda kulaklarınızın pasını silen cinsten, orijinal bir şarkı bile var.
X-COM benzeri savaş mekanikleri de gayet güzel işliyor. Dahası, dilerseniz oyunu kimseyi öldürmeden bitirmek de mümkün. Oyunda can yerine bir "motivasyon" sistemi bulunuyor. Karakterler ateş altında kaldıkça, yerleri tespit edildikçe, yara aldıkça ya da morallerini bozacak herhangi bir şey yaşadıkça motivasyonları düşüyor. Sıfıra ulaşınca da oyun sona eriyor. Ayrıca savaş alanındaki her şey yok edilebiliyor. Bu da devamlı olarak siper aldığınız yeri değiştirmeyi gerektiriyor. Son olarak ana karakterimizin bir de "cloak" yani görünmez olma yeteneği var.
Savaşlarla ilgili tek şikayetim "kaçınma" sistemi oldu. Düşman size ateş ettiğinde yeterince motivasyon puanınız varsa bir bölümünü feda ederek vurulmaktan kurtulabiliyorsunuz. Ama işte... o zaman da düşmanların burnunun dibinde hiçbir şey yapmadan dursanız dahi vurulmuyorsunuz. Hatta yapay zeka size ateş etmek yerine siper almayı bile seçebiliyor. Yine de bu küçük gedik haricinde taktiksel savaşları sevdim.
Savaş sekansları çok fazla yer kaplamıyor. Genellikle "Longest Journey" ya da "Syberia" gibi modern 3D macera oyunlarında olduğu gibi şehirde dolaşıyor, eşyaları inceliyor, insanlarla konuşuyor ve yeni mekânlar geziyoruz. Ama işte, yazımın başında da belirttiğim o eksiklikler tam olarak burada başlıyor. Çünkü oyunda sadece ve sadece tek bir bulmaca çeşidi var: Hackerlık.
Şimdi hakkını yemeyeyim, hackerlık mini-oyunları kendi içerisinde üç farklı çeşide sahip. Ama bu durum tüm oyun boyunca, durmadan aynı hackleme bulmacalarını çözdüğümüz gerçeğini değiştirmiyor maalesef. Bir kapıyı mı açmanız gerekiyor? Hackleyin. Bir taksi mi çalmanız lazım? Hackleyin. El iziyle çalışan bir kilidi mi açacaksınız? Hackleyin. Bir jeneratörü mü kapatmanız icap ediyor? Hackleyin... Sizin anlayacağınız her iki adımda bir bir şeyleri hacklerken buluyoruz kendimizi. Bu da bir noktadan sonra can sıkıntısına sebep oluyor.
İlk bölüm 3-4 saat içerisinde bitirilebiliyor. Oyunda farklı sonlar da var ve yaptıklarımıza, söylediklerimize göre insanların bize verdiği tepkiler ve bu sonlar değişim gösteriyor. Eğer oyunda daha fazla bulmaca ya da aktivite çeşidi olsaymış gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir yapım olurdu Rain of Reflections. Yine de bağımsız bir stüdyonun ilk oyunu olduğundan ve gelecek için ümit vadettiğinden şimdilik olumlu yorum bırakıyorum. Sonraki bölümlerin daha iyi olması dileğiyle...
6.5/10
[quote]Daha fazla incelememe göz atmak isterseniz Steam Küratör sayfamı ziyaret edebilirsiniz: [b][url=https://store.steampowered.com/curator/39265984/]Pikselatör[/url][/b][/quote]
👍 : 10 |
😃 : 0
Pozitif