Shakedown: Hawaii İncelemeler

Temposu hızlı olduğundan çabuk yoruyor :(

tüm şehri satın aldım, adam hala fakirim dio, ben bu işten bi bok anlamadım

Retro City Rampage gibi bir parodi, kaos ve mizahi ortama tam odaklanmasa da; odaklanması gereken noktaları çok güzel işlemişler. Aynı RCR gibi bu oyunun da kısa bir hikayesi var fakat istediğiniz gibi takılmak sıkmıyor.

[b] Old School Gta... [/b] *Gta deyince çoğunuzun aklına GTA-3-4-5 gelir ama Gta 1-2 vardır. Onu da buradaki çok az kişi oynamıştır. *Gta-2 tarzı tepeden bakış oynayışa sahip baya eğlenceli bir Gangster oyununda Şehre hakim olmayı hedefliyoruz. *GTa-2 Remastered yapsalar ne güzel olur. internet cafede Landan Co-op oynardık. Sene bilmem kaç... Steam diye bir şirket falan yok:) *7/10 puan ... Daha da çeşitlendirilebilir. Biraz Gta-2 'den kopya çekseler miş.

On numara oyun. Bence geliştirilmesi, oyuna çeşitlilik getirilmesi oyunun ekstrası olur. Bu haliyle bile ne kadar emek harcanmış olduğu belli oyunda. Şu oyun kadar sorunsuz, fonksiyonel bir başka oyun bulmak zor. Genelde seri oyunları birbirinin kopyası olur ama bu oyun bambaşka. Yapan, geliştiren ekibi tebrik ediyorum. Ben başka bir oyunda yıkmak yakmak dışında tüm şehri önce haraca bağlamak sonra teker teker satın alıp imparatorluk kurmak hissini yaşamadım arkadaş. Sonradan gelen ekleme: Arkadaş bir tane Türkçe yorum bulunmaz mı böyle güzel oyunda? Bu Türk youtubcular (halk arasında youtuberlar olarak bilinenler) hali hazırda önlerine gelen oyunlar dışında niye bu tür oyunları göstermezler? Şurada bir tane bunlardan yorum göremedim ya, benim için bu youtubcular bitmiştir.

Eskisi kadar kazanmıyor musun? Hiç dert değil. Çağa ayak uyduramadın mı? Kafana takma. Rakiplerin yürüdü gitti mi? Yetişirsin. Çünkü kirli oynuyorsun; sınırların yok. Yenilmek nedir bilmiyorsun; yaşlı kurtsun. Sen değil Hawaii düşünsün! Tam ada esintisi tadında, fazla yormayan, iki büyük oyun arasında ya da büyük bir oyunun yanında oynanabilecek oyunlara hastayım. Kafanı dağıtırsın, gülüp eğlenip durursun. Shakedown: Hawaii işte o kafada bir oyun. Çok zorlamıyor, lafı çok uzatmıyor ama şaşırtan senaryosuyla da eğlendirmeyi başarıyor. Vblank Entertainment tarafından geliştirilen oyun, bizi CEO rolüne sokuyor. Saçlar ağarmış ve yaşlanmışız. Firmanın daha önceki oyunu Retro City Rampage ile benzerlikler gösteren Shakedown: Hawaii, RCR’ye göre yaklaşım olarak farklılıklar gösteriyor. RCR’de 80’ler ve 90’lar temasında, birçok popüler kültür öğesinin de yer aldığı uçuk kaçık bir hikayenin peşinde sürükleniyorduk. Shakedown: Hawaii’nin izlediği yol ise biraz daha farklı. Yine bir sürü gönderme var ancak bu sefer, eski kafalı yönetim anlayışımız yüzünden zor durum yaşayan über, süper, muhteşem holdingimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Bu sefer biraz daha reklam, ticaret ve iş dünyasının kirli yönlerine odaklanan bir oyun var karşımızda. [h1] TROPİK ADADA BİZİ NELER BEKLİYOR? [/h1] Holding molding dedik tamam da, durum nedir? Şimdi teknoloji ilerlemiş; biz hala VHS kaset satmaya çalışıyoruz. Her şey internet üzerinden sipariş edilir olmuş; insanları mağazalara çekmeye uğraşıyoruz. Özel taksi firmaları türemiş; bizim sarı taksiler demode kalmış. Anlayacağınız, birçok farklı sektörde faaliyet gösteren holdingimiz, çağa yenik düşmek üzere. Görevlere girmeden önce oynanışı anlatalım; aradan çıksın. Aslında oynanış mekanikleri çok sade, oldukça arcade tadında ve zorluk derecesi de düşük. Çatışmalarda siper alabiliyoruz ve gayet zengin bir silah yelpazesinden yararlanıyoruz. Etrafta birçok obje parçalanıyor. Sürüş keyfi ise daha iyi olabilirdi. Özellikle kameranın biraz daha yukarıda olmasını tercih ederdim. Bunun dışında araç tipleri arasında ciddi farklar yok. Yani silahlardaki kadar çeşitlilik beklemeyin. Bir tek bazı araçların nitrosu var. Oyunun kaymak lezzetindeki kısmı kesinlikle görevleri. Holdingin yaşadığı sorunların üstesinden gelebilmek için standart yöntemlere baş vursaydık gayet sıkıcı bir oyunla karşı karşıya kalırdık. Ama sevgili CEO’muz bizi bu dertten kurtarıyor. Yapamayacağı hile, hurda yok. Oyuna CEO’nun evinde başlıyoruz. Şehrin büyüklüğü, oyunun uzunluğuna göre yeterli seviyede (15-20 saatte tüm başarımları açacak şekilde bitirirsiniz.). Şehirde serbestçe dolaşıyor, birçok farklı “challenge” ve görevi yerine getiriyoruz. [h1] MESLEK ETİĞİ ÇERÇEVESİNDE NELER YAPIYORUZ? [/h1] Görev yapısında sıradanlık yok. Basit oynanış mekanikleri eşliğindeki görevlerin içerikleri çok keyifli. Alt alta sıralamak dışında anlatmam mümkün değil. O halde gelsin liste: - Mağazalarımızdaki satışı baltalayan online alışveriş sitelerinin kargo araçlarını yağmalıyoruz. - Maliyetten kısmak için çikolataların içine kakao yerine ikamesini “üretiyoruz”. Bu tarz işler için laboratuvarımız da var. - Özel taksi firmalarının araçlarını kaçırıp şehirde terör estiriyoruz. Böylece marka değerleri düşüyor. - Reklamlarda eş-dost oynatıp halkı yanlış şekilde yönlendiriyoruz. - Küçük esnafı tehdit edip onlardan haraç topluyoruz. Bu biraz da aktiviteye giriyor. Ama öyle çok tekrar eden yapıda değil ve keyifli bir iş. - Elmas madenlerini soyuyoruz. - Tezgah kurup evine ekmek götürmeye çalışan dar gelirlilerin tezgahlarını yakıp bölgenin emlak değerini yükseltiyoruz. E iş kuracağız oraya! - Kartellerin elinden tarlalarını alıp hammadde ihtiyacımızı karşılıyoruz. Bu biraz da iyi bir şey gibi aslında. - Featherbottom diye bir rakibimiz var. Çok didişiyoruz. En çok da adamın otellerinin değerini türlü hinlikler vasıtasıyla düşürüp 1$ karşılığında satın aldığımız görevleri sevdim. - Protein tozu işine girip “acaip” maddelerden ucuza ürün ortaya çıkarıyoruz. - Sponsorlu haberler yaptırıp çevre dostu firma marka imajı çiziyoruz. - Gerisini Featherbottom düşünsün ehe… Liste cidden böyle uzayıp gidiyor. Oyunun bu reklam, pazarlama, ekonomi, iş dünyası ve sosyal hayat temellerine harika bir şekilde oturtulan görevlerinden cidden çok keyif aldım. “Bütün bunları yaparken nasıl holding patronu olarak etrafta dolaşıyoruz?” diye sormakta haklısınız. Bunun için de kılık değiştiriyoruz. Bu olay tamamen sizin tercihiniz; dilediğinizce kişiselleştirin. Normal haldeki görünüşünüzü de kişiselleştirme şansınız var. Bir de her bir karaktere hızlı yürüme, çift zıplama gibi özellikler alabiliyorsunuz. Görev yapıları ise çeşit çeşit. Bazısında araç kullanıyor, bazısında platform bölümlerini aşmaya çalışıyor, bazısında hırsızlık yapıyor, bazısında ise çatışıyoruz. Çeşitlilik açısından tekrar ediyor gibi gözükebilir fakat endişelenecek bir durum yok. Bölüm tasarımlarına emek verilmiş. [h1] EVLAT VE DANIŞMAN ÖZEL ALANI [/h1] Pek de tekin olmayan kişileriz Oynanış mekanikleri zorlamıyor ama bu görevleri takip etmek, CEO’nun oğlu Scooter ve Consultant’ın maceralarına tanıklık etmek çok ama çok eğlenceli. Scooter ve Al’ı da yönetiyoruz bu arada. Tıpkı GTA V gibi 3 karakter arasında geçiş yapabiliyoruz ama öyle derinlik beklemeyin. Scooter, tam bir ergen. Star olma heveslisi ancak “gangsta” kafasında olduğu için çete işlerine de bulaşıyor. Video oyunlarına bayağı meraklı. Al ise kirli işlerimizi yapan, sevimli (!) bir tetikçi. Al’ı kartellerin üstüne salıyoruz, rakip firmaya sabotaja gönderiyoruz ya da Scooter’ın çetelerle olan münasebetlerinde kullanıyoruz. İsviçre çakısı gibi adam. Oyunun en fantastik çatışma sahnelerinin baş rolünde Al var. Michael Bay filmleri gibi bir hayatı var kısacası. [h1] SHAKEDOWN: HAWAII EMLAK LTD. ŞTİ. [/h1] Şehirde araba ve silah satıcıları, restoranlar, butikler vs. bulunuyor. Buralardan alışveriş yapabildiğiniz gibi oyunun görevleri kadar büyük önem arz eden ve yer kaplayan emlak mekaniği ile direkt olarak bu dükkanları satın da alabilirsiniz. Evet, holdingi ayakta tutmak için agresif olmak gerekiyor ve bu yüzden de gayrimenkul işine saldırıyoruz. Yeni binalar alarak, düzenli gelirimizi çoğaltıyoruz. Yeni binalar sayesinde görev çeşitliliği de artıyor. Bu binaları, multiplier denilen bonuslar ile daha fazla gelir getirecek şekilde güçlendiriyoruz. Multiplier için özel görevler var; tıpkı emlak görevleri gibi. Oyunda daha rahat ilerleyebilmek için burada iyi düşünmek ve satın alınacak binaların önceliğini doğru belirlemek gerekiyor. Para çok hızlı birikmiyor çünkü. Gayrimenkul işleri öyle çok karışık değil. Oyunun genel basit ama eğlenceli havasına ayak uydurmuş durumda. Ancak şu mekaniğin üzerine gidip daha detaylı ve rekabetçi bir yapı kuracak başka bir oyun olursa asla hayır demem. Burada mesela görev hikayelerindeki çeşitlilikten ötürü emlak mekaniği keyifli hale gelmiş. Bir de bunu başka bir oyunda daha detaylı olarak sunsalar harika olur. [h1] BİTLİ GÖRSELLER VE MÜZİKLER [/h1] Shakedown: Hawaii, Vblank’in tarzı doğrultusunda 16-bit görselleriyle göz dolduruyor. Birçoğu için “İyi Grafik = Texture Kalitesi” anlamına gelse de o işler gerçekte öyle değil. Minik görsel detaylar çok hoş ve bu olay tüm şehir için geçerli. 16-bitte yaşayan bir dünya var diyebiliriz. Müziklerden ise bazılarını çok beğendim. Beni 90’lı yıllara götürdü diyebilirim. Araçlarda radyo değiştirebiliyoruz ancak müzikler güzel olsa da sayısı fazla değil. Shakedown: Hawaii, Vblank Entertainment’in kendi tarzını sürdürdüğü ancak tekrardan kaçmadığı için de beni mutlu eden bir oyun oldu. Oyunun sunduğu hikayeden keyif almak için belli konularda ilginiz olması gerekiyor. Oynanışı kolay ama gerçekten “Oha” dedirten işlere imza attığımız, firmalarla çatır çatır dalga geçip gülümseten bir oyun olmuş. Kafa dağıtmak için birebir.