The Eyes of Ara İncelemeler

bulmacaları çok sevdim.

The Room serisi ve The House of Da Vinci serisini aratıyor, tırnağı etmez. Oyun buglarla dolu. 1660S ekran kartının anasını ağlatıyor, optimizasyon sıfır.

Taban aritmetiği konusunu tekrardan hatırlamama yardımcı olduğu için bu oyuna teşekkür ederim. - The Room, The House of Da Vinci, Quern vb. oyunları oynayıp sevdiyseniz düşünmeyin alın. - Kontroller yukarıdaki oyunlar kadar akıcı değil ama çok büyük bir sıkıntı değil. - Bazı bulmacalarda bug oluyor, normalde bölüm geçmek için asla internete bakmam fakat bir yerde kafayı yiyecektim baktım nete benim oyun buga girmiş, dönmesi gereken bir platform dönmüyordu aç kapa yaptım düzeldi. İki farklı bulmacada başıma geldi bu. -Oyunun toplanabilir olarak sunduğu bazı çeşitli şeyler var oyuncak, orb, resim gibi ve bir bölümü bunları toplamadan bitirebiliyorsunuz. Fakat sevgili oyun son bölümüne geçmeden tüm orbları toplamış olmanızı bekliyor, ben opsiyonel sandığım için bazılarını es geçmiştim, oyunu bitirmek taaa en başa hatırlamadığım yerlere dönmek zorunda kaldım. Kötü bir tasarım. -Bazı bulmacaları çözmek için gerekli olan notlar çok kıyıda köşede karanlık yerlerde olabiliyor, hadi bir iki tane neyse de tonla var bundan bir noktadan sonra sıkıyor. -Bu sıkıntılara rağmen türü sevenler bu oyunu zevkle oynar, yinede uyarayım benim gibi internete, bakmama ipucu almama gibi takıntılarınız varsa bu oyun sizin istisna olsun, buga giren bir bulmacayı çözmek için zaman harcamayın.

Olumlu oy vermiş olsam da kanaatten dolayı olumlu oy verdiğimi belirtmeliyim. Bazı bulmacalar güzel hazırlanmışken ve çözmesi de oldukça keyifliyken bazılarını anlamak neredeyse imkansız. Roma tarihiyle alakalı genel kültür bilgisini kimsenin bilmesini bekleyemezsiniz, fakat oyun bekliyor. Kendilerince bir mantık içerisinde hareket ettiklerinden şüphem yok ancak bazı yerlerde video izlemeden bitirmek imkansıza yakın. Quern oynayıp bitirdim, açıkçası o bundan daha zordu bazı yerlerde. Fakat Quern'de her şey mantık içerisinde olduğu için üstüne yoğunlaşınca çözebiliyordum. Bu ise "mantıksız zor yapayım dumur olsunlar" mantığıyla yapılmış bir oyun. Görseller bir bulmaca oyunu için yeterli, müzik yok desem yeridir. Bir eksi yönü de; bulmaca oyunlarında çözümün neticesinde ilerleme kaydedilmesi gerekir, ancak bunda başarım niteliğinde üç beş para veriyor bazen. Emeğe saygısızlık olmasın diye önermem diyemem ancak bu türde çok daha keyifli oyunlar mevcut. Room, Da Vinci's House ve özellikle Quern çok daha oynanası oyunlar. Bunu pas geçin, saydıklarımı oynayın. 6/10

Son yılların en güzel indie birinci şahıs point&click oyunundan birtanesi. Sade hikayesi ve göze gayet hoş gelen grafikleriyle beraber şatonun sırlarını açığa çıkartırken çözmeniz gereken bulmacalar sizi keyifli bir maceraya sürüklüyor. Adventure/Puzzle tarzı oyun sevenlere şiddetle tavsiye edebilirim.

Çok güzel bi oyun.Epeyce dikkatli olup parçaları birleştirmeyi,her karışı dikkatli incelemeyi gerektiriyor.Oyun çok güzel.Tek eksi tarafı çok çabuk bitmesi.Biraz daha fazla bölüm olsa veya daha uzun sürseydi tadından yenmezdi.Ama kesinlikle zeka,mantık ve araştırma seviyorsanız bu oyun tam size göre.

Birinci Şahıs Point & Click oyunlarının güzel bir örneği! Mouse kontrolüne yabancılık çekebilirsiniz ama kısa sürede alışıyorsunuz. Bulmacalar fazla zorlayıcı değil ama mekan çeşitliliği ve grafiklerin güzelliği yetiyor. İçinde barındırdığı fantastik öğeler, hikayenin sadeliği yormadan keyifle oynamanızı sağlıyor. Türü sevenlere tavsiye ediyorum!

The Room oyun serisini bitireli bir hafta olmuştu. Benzer oyunlar listesinde The Eyes of Ara yı gördüm ve aldım. Oyun mekanikleri ve grafikleri The Room kadar iyi olmasa da, konu ve bulmaca olarak oldukça tatmin edici buldum. Türü sevenler kaçırmasın. 8/10 The Eyes Of Ara Tam Çözüm Videolarım : https://www.youtube.com/playlist?list=PLsgMQ4QyTtv9Jc3eSz1Z1N-QLi9_zCZvK takıldığınız yer olduğunda, çekinmeden bakabilirsiniz. =)

Puzzle oyunlarını seven ve kendini detaycı bulan biri olarak söylüyorum ki oyunun detaycılığı beni bile bunalttı. Bence puzzle oyunlarında keyif veren durum bilmeceye odaklanmak ve bilmecenin çözüldüğünde gelen tatmin hissi. Bunun yanında bilmecenin kurgulanma biçimi de kaliteyi belirleyen ana faktör. Eyes of Ara'da ise çok fazla oda, çok fazla bilmece var ve bazı bilmeceleri çözebilmek için ise öncesinde başka bilmecelerden ipucu veya item kazanmak gerekebiliyor. Oyun sizi, hangi bilmeceyi önce çözmeniz gerektiğine yönelik bir yönlendirmede de bulunmadığından iteminizin, ipucunuzun olmadığı bir bilmecede saatler harcayabiliyorsunuz. Bunun yerine, o sırada çözemeyeceğimiz bilmeceyle etkileşime giremiyor olsak bu gereksiz zorluk ortadan kalkardı. Bunun yanında oyun boyunca toplamanız gereken ve bölümü geçmenize fayda sağlamayan aksesuarlar var. Bu aksesuarları toplasanız da toplamasanız da oyunda ilerleyebildiğiniz için aksesuarların size sağladığı tek fayda steam başarımı gibi hissettiriyor. Başarımla zaman kaybetmeyeyim, oyunu bitireyim dediğinizde de aksesuar toplamayı boşverip ilerlemeye bakıyorsunuz. Ancak oyunun sonuna geldiğinizde karşınıza çıkan bilmeceyi çözebilmeniz için aksesuarlardan oluşan koleksiyonlarınızın hepsinin tamamlanmış olması gerekiyor ve evet! "Şaka mı lan bu" diyorsunuz. Benim oyunu bıraktığım kısım burasıydı. Daha fazla kendime işkence etmek istemedim. Yine de düşük bütçeli bir yapıma göre atmosferi, mistik havası ve her şeye rağmen bulmaca kalitesi oyunun artı yönleriydi. Kısaca; hedefe yönelik değil yormaya yönelik zor olan, iyi bilmecelere - kötü yönlendirmelere sahip, obsesif kişilerin uzak durması gereken, hayal kırıklığı oyun.

Kendisi The Room tarzındaki birçok bulmaca oyunundan birisi. Yakında TheRoom-like diye bir tür çıkarsa şaşırmam. Çok güzel bölümleri olduğu gibi çok saçma sapan uyuz bölümleri de vardı. The Room'da her adım, bir sonrakine giderken bu oyunda bazı yollar tamamen amaçsız toplanabilir ögelere çıkıyor ve bu da oyun zevkimin içine etmişti. Bu oyuna olan görüşüm biraz karışık olumlu diyorum ama dediğim gibi sinir eden çok yanı vardı onun da uyarısını yapayım.