Outlast 2
Grafikler
318

Oyun İçi

50 676 😀     4 824 😒
89,77%

Değerlendirme

Outlast 2 diğer oyunlarla karşılaştırın
$19.99

Outlast 2 İncelemeler

Outlast 2 sizi, vahşi doğanın derinliklerinde ve medeniyetten gizlenmiş bir kasaba olan Temple Gate'i doğurmak için kötü dünyamızı geride bırakan Sullivan Knoth ve takipçileriyle tanıştırıyor. Knoth ve sürüsü zamanın sonundaki sıkıntılara hazırlanıyor ve siz de bunun tam ortasındasınız.
Uygulama Kimliği414700
Uygulama TürüGAME
Geliştiriciler
Yayıncılar Red Barrels
Kategoriler Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Tam denetleyici desteği, Televizyonda Uzaktan Oynatma, Steam Takas Kartları
Türler Bağımsız Yapımcı, Aksiyon, Macera
Çıkış Tarihi24 Apr, 2017
Platformlar Windows
Desteklenen Diller Portuguese - Brazil, Italian, German, Spanish - Spain, Japanese, Russian, English, French, Polish

Outlast 2
55 500 Toplam Yorumlar
50 676 Olumlu Yorumlar
4 824 Olumsuz Yorumlar
Çok Pozitif Puan

Outlast 2 toplamda 55 500 inceleme aldı. Bunların 50 676 tanesi olumlu, 4 824 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Çok Pozitif" elde edilmiştir.

İnceleme Grafiği


Yukarıdaki grafik, Outlast 2 için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.


Son Steam İncelemeleri

Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.

Oynama Süresi: 366 dakikalar
The game is fine, but it becomes too predictable after playing Outlast 1 and The Whistleblower DLC- you just kind of know what to do. Story-wise and visually the game is perfect. However I strongly reccomend playing Outlast 1 and the DLC if you want to complete this game quickly and with minimal difficulty when it comes to puzzles and tasks. :)
👍 : 0 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 802 dakikalar
Outlast 1’i oynamış biri olarak söyleyebilirim ki ikinci oyun da korku atmosferini en uç noktaya kadar taşıyor. Grafikler ve sesler inanılmaz başarılı, kulaklıkla oynadığınızda her an bir yerden bir şey fırlayacak hissi veriyor. Hikayesi ilk oyuna göre daha geniş alanlarda geçiyor ve sizi sürekli tetikte tutuyor. Savunmasız kalmak, saklanmak, nefesinizi tutup kaçmak… Kısacası klasik Outlast gerilimi aynen devam ediyor. Ayrıca Outlast 1 gibi sonu çok da kötü değildi, en azından “bu muydu şimdi?” demiyorsunuz.
👍 : 0 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 560 dakikalar
Harika oyun.Genelde insanlar ilk oyunu çok sevmiş ikinci oyunu sevmemiş.Ama ikinci oyun birincisinin üzerine baya koymuş .Grafikler 2025 senesi için harika ve aksiyon efsane.Korku oyunu oynamaya çekinenler bile bu aksiyon için bu oyunu oynamalı.İyi oyunlar.
👍 : 0 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 511 dakikalar
İlk oyununa göre korkusu ve gerilimi az olsada, hikaye bakımından daha zengin bir seri.
👍 : 0 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 558 dakikalar
aşırı sıkıcı düz ve bayat olmuş 2 saat kayık sürdüm boşboş aq hiçbi karakterle adam akıllı interactionımda yok zaten ulan bari iki kazma kürek alabilseydik elimize ful kamerayla gospel sayfaları bulup dolaştık outlast1in üstüne BU OYUN hiç olmamıs sonunu merak ettiğimden bitirdim zaten bi artınız kaliteli jumpscaredi onu bile bozmussunuz . neyse kısa lafın uzunu bok gibi oyun BOK BOK
👍 : 1 | 😃 : 0
Negatif
Oynama Süresi: 588 dakikalar
fazlasıyla geren ve mide bulandıran iğrenç bir oyun alın aldırın 2 mekan arası geçişi kusursuz ve mükemmel yapmışlar grafik desen ideal ve güzel oyunu bitirdiğinizde RE villagela aynı hisse kapıldım temasal olarak benziyorlar zaten birbirlerine 8.8/10dir bu oyun lakin o pedofili orhan evladını kendi ellerimle öldüremediğim için çok sinirliyim
👍 : 1 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 573 dakikalar
çok güzel bir oyun gerçekten parama değdi en başta çok korkunç geldi sonra alıştıkça daha çok eğlenceli puzzle oyunu gibi oldu
👍 : 1 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 384 dakikalar
couldnt understand the story, i didnt understand the ending tho, whats the point of all of that? first game is good but this one is idk 6/10
👍 : 1 | 😃 : 0
Negatif
Oynama Süresi: 428 dakikalar
Ah, Outlast... ilk oyunun çıktığı yıl çok net hatırlıyorum tüm yayıncılar oynuyordu. Ben de doğal olarak seri ile o şekilde tanışmıştım. Korkunçtu fakat yayıncıları izlemek keyifliydi. Daha sonra cesaretlenip ilk oyunu ve DLC'sini kendi başıma oynamıştım. Açıkçası o senelerde Alien: Isolation dışında başka çok popüler korku oyunu yoktu diye hatırlıyorum. Yani şu anki gibi Resident Evil'ların, Silent Hill'lerin tekrar dirildiği ve popüler olduğu bir dönem değildi. İkinci oyundan ilk teaser geldiğinde çok heyecanlandığımı hatırlıyorum ama ikinci oyunu şu ana kadar hiç oynamamıştım. Aklımda hep ilk oyun ve DLC'si kalmıştı. Çok detaylı bir inceleme yazmayacağım. Daha çok ilk oyun ile karşılaştırıp hoşuma giden ve gitmeyen şeyleri yazacağım. İlk oyunun en sevdiğim yanları atmosfer, gizem, korku ve oynanış elementleriydi. Yani sürekli bir şeylerden kaçıp saklanıyoruz haliyle, çok derin değil fakat oyunun korkunçluğunu arttıran şey de bu zaten. İlk oyunda genel olarak işler şu şekilde işliyordu: Gitmemiz gereken bir yer var ama ilerlemek için o bölgede başka başka şeyler de yapmak gerekiyordur. Mesela bir cihazı çalıştırmak için sigortaları açmak, fuse toplamak, anahtar almak ve tüm bunları yaparken akıl hastanesindeki delilerden veya daha tehlikeli düşmanlardan kaçmak. Oynanış bu kadar basit de olsa korkutucu ve bana kalırsa eğlenceliydi çünkü o kadar tehlikeli şeylere göğüs gerip sonunda bir şey "başarmış" oluyorsun. İkinci oyunda da oynanış temel olarak aynı: Gece görüş kamerası olan bir elemanı kontrol ediyorsun, kendini manyaklarla dolu ve herkesin seni öldürmek istediği garip bir kasabada buluyorsun, hayatta kalmaya ve karını bulmaya çalışıyorsun. Red Barrels belli ki ilk oyunun hem üstüne koymak hem de biraz farklı hissettirmek istemiş çünkü bazı yeni elementler de var. Mesela bu oyunda sadece pil toplamak yerine bandaj da topluyorsun. Karakter bir hasar yediği zaman kendi kendisine iyileşmek yerine kan kaybediyor ve bandaj kullanması gerekiyor. Bu oyunda aynı zamanda bir stamina da var ve karakter uzun bir süre koştuğu zaman artık yoruluyor ve zorlanıyor. Bu da ilk oyundaki Chris Walker gibi tehlikeli düşmanlardan öylece kaçamayacaksın demek oluyor. Bir de mikrofon özelliği var, bu sayede eğer bir yere saklandıysanız dibinizde birileri var mı yok mu, çıkmak güvenli mi değil mi anlayabiliyorsun. Bence hoş yenilikler. Bir diğer farklılık ise ilk oyundaki gibi kapalı bir ortamda değil, neredeyse açık bir alanda yolumuzu bulmaya çalışıyoruz bu oyunda. Kapalı ve dar alanlarda yön bulmakla kıyaslandığında bir köyde arkanda seni kovalayan 50 kişi olunca kaçış sekansları çok daha adrenalin yüklü oluyor. Tüm bu yenilikler ve değişiklikler ilk oyunla kıyasla daha korkutucu anlar sunuyor. Bu oyunda sevmediğim sadece birkaç şey var, aslında hepsi hikaye ile ilgili. Oyunun bazı kısımlarında ana karakter Blake, çocukluk arkadaşı Jessica ile gittiği katolik okulunun karanlık ve ürkütücü koridorlarında buluyor kendini. Bu geçişler oyunun ilk yarısında güzel tempo değişikliği oluyor. Köyün tehlikeli, yönünü bulamadığın ve peşinde insanların olduğu karanlık açıklıklarından dar koridorların olduğu ve daha yavaş ilerlediğin, daha çok puzzle ağırlıklı bir sekansa geçiş yapıyorsun. Fakat oyunun ikinci yarısında her ne kadar bunun mantıklı bir sebebi olsa da bu geçişler o kadar sık yaşanıyor ki artık rahatsız edici olmaya başlıyor. Blake'in o anıları neden gördüğünü ve neden bu kadar sık sık bunları düşündüğünü anlıyorsun tabii ki fakat köyde yaşanan ana hikayeye herhangi bir katkı sağlamıyor ki bu da ana hikayedeki çoğu şeyin açıklanmamasına neden oluyor. Mesela ilk oyunda tüm bunların neden olduğunu, Walrider'ın aslında ne olduğunu ve nasıl durdurulacağını vs. bir şekilde öğreniyorduk. Fakat bu oyunda tüm olan bitenler etraftaki kağıt parçalarından vs. öğreniliyor ki açıkçası korku oyunu oynarken durup kağıt okumak istemiyorum. Ve oyunun son kısmında tüm bu anılar arasında git gel, Lynn'i bulmaya çalış derken oyun cart diye bitiyor. Yani "bir dakika, bu kadar mı?" falan dedirtiyor. Yani kısacası tüm bu yenilikler hoşuma gitse de oyunun ikinci yarısındaki tempo geçişleri, hikayedeki anlaşılmaz noktalar ve oyunun aniden "tamam, artık bu kadardı" demesi oyunun bir nebze değerini düşürüyor gözümde. Ayrıca bu oyundaki Martha veya Val gibi karakterlerin kısımları da çok uzun değil, ilk oyundaki Chris Walker veya Eddie Gluskin gibi hatırlanabilir değiller bence. Ama yine de bir korku oyunu olarak, oynanış elementleri ve atmosfer bakımından ilk oyunun üstüne çıkmış bence. Hikaye kısmını çok sevemedim.
👍 : 5 | 😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi: 371 dakikalar
Outlast serisini korku severler gayet iyi bilir zaten ama ben oyunla ilgili görüşümü belirteyim. Outlast 1'den sonra açıkçası Outlast 2'nin çıtayı ne denli yükseltebileceğinden şüpheliydim. İnsan psikolojisini korku ögesi ile bütünleştiriyor resmen. Kovalamacalarda, diyaloglarda, çevre unsurlarında ve karakter tasarımında kendini bütünlemiş, her anında oyunun içindeymişiz gibi bize sunum yapan bir haz gergin atmosfer. Outlast 2 ucuz jumpscare ile donatılmış bir oyundan öte gerginliği yediren bir oyun olmuş. Benim oyuna puanım -kendi oynadığım korku oyunlarını baz alarak- 10/8
👍 : 2 | 😃 : 0
Pozitif
Dosya yükleme