Secret Files: Tunguska İncelemeler

Oyun uzun soluklu biraz. Bazen saçma sapan yollardan puzzle'lar sonuçlanıyor fakat suçlayamıyorum çünkü o dönemin oyunları bunu oyunun uzaması için sıkça yaparlardı. Biz oyunu iki kişi oynadık. Tek başına oynanacağı zaman sıkıcı olabilecek nitelikte bir oyun. Ama partneriniz varsa eğlenceli olacaktır bu oyun.[b]Benimle oynayanın yorumu: [/b]Bence film tadında olması detayların kafa karıştırması güzeldi. Sürükleyici değil diyemem. Merak uyandırdı. Ama görevlerin sıkıntılı olanları vardı. Bir şeyi yapmanın yüz yolu var orada ama senden en dolambaçlı en saçmasını istiyor. Bu puzzle karmaşası haricinde ben beğendimi

Size kronolojik olarak üç oyun sayacağım: Indiana Jones: Fate Of Atlantis, Gabriel Knight: Sins Of The Fathers, Broken Sword. Bu üçünün ortak noktalarını sayalım: Doğaüstü meseleler içeren senaryo, gizem çözmek için yapılan araştırmalar, gizli örgüt/tarikatlar, bir kadın ve bir erkekten oluşan iki karakter... ve bu iki karakteri de oyunda kontrol edebilme özelliği. Secret Files: Tunguska bu oyunların birebir izinden gidiyor, pixel art grafiklerini geride bırakıp görsel estetiği 2000'lere (ki 2000'ler dediğimiz de neredeyse 20 sene öncesi) taşıyor. Açıkçası bu oyunu uzun süre mağaza reyonlarında raflarda görmüş, merak etmiş ama satın almamıştım. İyi ki almamışım ve Steam üzerinden oynamayı beklemişim. Çünkü oyun güzel özelliklerine rağmen başarısız olarak tanımlayabileceğim bir Point & Click. Oyunla ilgili iyi ve kötü özellikleri madde madde saymam daha iyi olacak. İYİ: - Hikaye (içerdiği tüm plot hole'lara rağmen) enteresan ve sürükleyici, - Başlangıçta saydığım üç oyunun aksine ana karakterin kadın, yancının erkek olması fikri güzel, - Oyun boyunca ülke ülke dolaşıyoruz, ortamlar çok güzel tasarlanmış (ki bence oyunun en güçlü tarafı bu), - Zaman zaman karşımıza çıkan bir takım puzzle'lar güzel, - Bir karakterin Harrison Ford, bir diğerinin Klaus Kinski kopyası olması hoş. KÖTÜ: - Diğer yorumları okuduysanız görmüşsünüzdür, özellikle ana karakterin seslendirmesi çok kötü, - Bulmacalar çoğunlukla akıllara zarar. Büyük kısmını kleptoman gibi cebimize doldurduğumuz eşyaları rastgele birleştirerek çözmeye çalışıyoruz. Rastgele diyorum çünkü oyunda çoğu zaman ilerlemek için ne yapmamız gerektiği ile ilgili ipucu verilmiyor. Örneğin karakterimiz bir eşyayı incelediği zaman o eşya üzerinde bir işlem yapmamız gerektiğiyle ilgili, eşyada bir şeyin eksik olduğuyla ilgili vs... ipucu vermiyor. Kısacası çevresel iletişim (iletişim kurabileceğimiz bir sürü nesne olmasına rağmen) çok kısıtlı, iki boyutlu görsele bakıp müneccimlik yapmamız gerekiyor. Benim gibilerin çocukluklarından hatırlayacağı McGyver diye bir dizi vardı. Adam A101 kadın çorabı, paket lastiği ve bisiklet pompasını birleştirip nükleer başlık falan yapabilen bir tipti. Herhalde bu oyunu yapanlar da o dizinin meraklısıymış ve o tip bir hava yakalamak istemişler. Maalesef tutturamamışlar. Hayatımda gördüğüm en mantıksız bulmacaların bir kısmı bu oyunda. Herhalde yapımcılar 2006 senesinde "bu kadar güzel oyun tasarladık, eşek değiller ya biraz uğraşsınlar" şeklinde NAZ yapmışlar ama 2024 senesinde bunun bir karşılığı yok maalesef. FECAAT. - Ana karakter bu tür oyunlarda karşılaşabileceğimiz en itici karakterlerden biri. SPOILER: Allahın dağında uzaylı kalıntısı bulduktan sonra finalde hala "ne uzaylısı yeaa ay saçmalama" demesi falan akıllara zarar. - Ana karakter ile yancısı olan adam arasında gelişmekte olan romantizm çok kötü yazılmış ve tasarlanmış çünkü... gelişmiyor. İki karakterin romantizm ile ilgileri KÜTÜKLÜK seviyesinde. Oyun bizim bu iki karakterin birbirlerinden hoşlandıklarını kabul etmemizi istiyor. Fate Of Atlantis'in ta 1992'de sınırlı pixel ile verebildiği inandırıcılığın %10'unu maalesef verememişler. - Oyundaki ırkçılık dozajı akıllara zarar. Oyun Alman yapımcılar tarafından üretilmiş. Alman kültürünün belli bir kısmında Ruslara karşı aşağılayıcı bir bakış açısı ile "Almanlığa" adapte olmuş Rus kadınlarına karşı bir "sempati" var. Bu oyun birebir bunun yansıması. Ana karakter Almanya'da büyümüş bir Rus kadın. Bu kadın dışındaki Rusların tamamı ya embesil, ya çakal, ya cahil, ya da psikopat olarak resmedilmiş. Rusya da tahmin edeceğiniz üzere nükleer savaştan yeni çıkmış gibi görünüyor. Rusya'ya karşı o kadar fazla nefret var ki trende pencereden dışarı baktığınızda karakteriniz ülkenin iklimine bile sövüyor. Küba da tabii ki stereotiplerden nasibini almış. Oyundaki Kübalı kadının tek özelliği durmadan kıvırtmak. Kübalı adamlar kaba ve aptal. Ortam fakir, yıkık ve dökülüyor. İrlanda'ya gelirsek... İrlandalıların Amerikan aksanıyla konuşmalarını kenara koyarsak, espri anlayışından yoksun alkolikler olarak tasvir edilmişler. Bu yüzyılda hala bu kafada oyun yapabilmiş oldukları için yapımcıları kutluyorum. - Espriler genellikle çok kötü. Fazlasını beklemiyordum. Eğer nötr puan verme şansım olsa olumlu yönlerinin hatırına öyle yapardım ancak şu haliyle önerebileceğim bir oyun değil. Benim gibi bu türün bağımlısı iseniz ve oyunsuz kalırsanız şans verebilirsiniz ancak karşılaşacağınız saçmalıklara karşı şimdiden hazırlıklı olun.

point click bulmaca hikaye türünden Secret Files: Tunguska serinin ilk oyunu türünde gayet başarılı hikaye merak uyandırıcı eski bir yapım ama eskimeyen bir oyun

Zengin bir hikayesi olan, eğlenceli, esprili (özellikle bitiş jeneriği) bir adventure oyunu. Başka bir iyi bir yönü de bu tarz oyunları sıklıkla oynayan biri olarak bulmacaların zorluğunun ortalamanın üzerinde olmasıydı. Beni yoran tek yönü dialogların fazla uzun oluşuydu. Point&click severlere tavsiye ederim.

Oyunun hikayesi klişe. Hollywood yapımı üçüncü sınıf aksiyon filmlerini andırıyor. Türkçe yamayla oynuyordum, yama çok kötü olduğu için (translate çeviri) kaldırdım. İngilizce ile de anlaşılıyor, zor değil. Oyun süresi uzun, bunun sebebi bulmacaların karmaşık oluşuydu. Sonlara doğru tam sıkılmaya başlıyordum ki bitti. Sürükleyici bir oyundu. Bitiş jeneriği eğlenceliydi.

Point&Click oyunları güzel hikayelerinden (ve tabi ki çöp bilgisayarımdan) dolayı fazlaca oynarım ve bu tür içinde epey bir oyunu incelemişimdir. Secret Files serisinden bir oyuna daha önce denk gelmiştim ve kaliteyi bildiğimden son indirimde tüm serisini aldım ve bu ilk oyunla başladım. Birçok rakibine göre eski olmasına da oynadığım en kaliteli point&clicklerden biriydi. Çeşitlilik, mekan ve eşya zenginliği açısından öne çıkıyor olmasının yanında 10 saate yakın uzun bir hikaye ve sıradan olmayan bulmacaları var. Çok zor sayılmaz ama güzel düşündürüp taşındırıyor. Her yeni mekan ayrı bir zevkle yapılıyor. Konunun zaman zaman boğabilir duruma gelmemesi için hikâyeyi iyi anlayarak gitmekte fayda var. İyi bir İngilizce bilinmesi önerilir. Türkçe yama bulamadım; varsa kursanız güzel olur. Tavsiyem, eğer türün seveniyseniz tüm seriyi içeren paketi indirim döneminde kapatın.