A Vampyre Story İncelemeler

Help Mona De Lafitte escape from Baron Shrowdy von Kiefer and return to Paris!
Uygulama Kimliği313870
Uygulama TürüGAME
Geliştiriciler ,
Yayıncılar ZOOM Platform Media, Autumn Moon Entertainment
Kategoriler Tek oyunculu, Steam Cloud, Steam Takas Kartları
Türler Macera
Çıkış Tarihi15 Jul, 2014
Platformlar Windows
Desteklenen Diller French, Italian, English, German, Russian, Czech, Polish, Spanish - Spain

A Vampyre Story
1 Toplam Yorumlar
1 Olumlu Yorumlar
0 Olumsuz Yorumlar
Negatif Puan

A Vampyre Story toplamda 1 inceleme aldı. Bunların 1 tanesi olumlu, 0 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Negatif" elde edilmiştir.

Son Steam İncelemeleri

Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.

Oynama Süresi: 205 dakikalar
Hazır A Vampyre Story Steam'e dönmüşken (hem de çok iyi bir fiyatla), bundan yıllar önce, 2009'da (Oyungezer#15) yazdığım incelememi paylaşayım dedim. Steam sayfasındaki puanın Karışık olduğuna çok takılmamak lazım, modern sistemlerde çalışmadığı için çok sayıda olumsuz yorum almıştı. Bugün yayınlanan yama ise bu sorunları ortadan kaldırdı. - o - A Vampyre Story bize pis vampir Baron Shrowdy Von Kiefer tarafından Draxsylvania’daki kalesinde esir tutulan Mona De Lafitte’in hikâyesini anlatıyor. Mona oldukça saf bir hatun, mesela içtiği kanın şarap olduğunu sanıyor veya aynaların neden el çizimi resimlerle kaplı olduğunu anlamıyor. E yavrucuğum yarasaya dönüp uçuyorsun etrafta, hala mı uyanmıyorsun? Neyse ki yanında çenesi hiç durmayan sevimli yarasa Froderick var da onu biraz uyandırmaya çalışıyor. Zaten rahatlıkla söyleyebilirim ki oyunun yıldızı da Froderick. Popüler kültüre yaptığı atıflar, sağa sola yetiştirdiği laflar, Mona’yla atışmaları falan hani nerdeyse eski LucasArts oyunlarından birindeymişsiniz gibi hissetmenizi sağlıyor. İşte zaten bu da yeni çıkan adventure’ları değerlendirirken kullandığımız en önemli kıstaslardan biri. Söz konusu Culpa Innata gibi daha ‘ciddi’ bir adventure oyunu olduğunda elbette LucasArts oyunlarıyla karşılaştırmıyoruz bile, ama işin için böyle cicili bicili grafikler ve iddialı söylemler (yapımcılar sağolsun) girdiğinde o oyunun işi ciddi anlamda zorlaşıyor. Rahatlıkla söyleyebilirim ki A Vampyre Story bu konuda sınıfı geçmeyi başaran bir oyun olmuş, zaten muhtemelen siz de Baron Shrowdy’i gördüğünüz ilk sahnede ‘işte budur’ diyeceksiniz. Tabi ki bizim gibi eski topraklar için LucasArts adventure’larının yeri her zaman ayrı olacaktır, ama o seviyeye az da olsa yaklaşan her oyunu gördüğümde çocuk gibi seviniyorum ben. Popüler kültür demiştim, o kısmı da açmak istiyorum biraz. Oyunda belki bazılarını fark etmeyecek olsanız da oldukça eğlenceli dokundurmalar var. Örneğin Ozzy ismindeki çeşme özellikle de konuşma tarzıyla size birilerini hatırlatacak. Frankie, Dean, Sammy ve Joey isimli fare çetesi 50 ve 60’ların ünlü eğlence üstadları Frank Sinatra, Dean Martin, Sammy Davis Jr ve Joey Bishop’a yapılan bir gönderme (zaten onlar da Rat Pack ismiyle anılıyorlardı). Harry Potter’dan Dungeons and Dragons’a, Tim Burton ve Dr. Seuss esinlenmelerine kadar pek çok ilgi çekici ayrıntı oyunun en beklemediğiniz anlarında sizi gafil avlayacak. Bu türün standart özelliklerinden biri haline gelmeye başlayan Tab tuşuna basınca ekrandaki etkileşim kurulabilecek tüm öğelerin gösterilmesi burada da karşımıza çıkıyor. Şahsen ben bunun “piksel avlama” zevkini azaltan bir öğe olduğunu düşünüyorum ve kullanmamaya özen gösteriyorum. Ancak etkileşim kurabileceğiniz her şeyin hikâyede ilerlemek için gerekli olduğu bir oyun değil A Vampyre Story. Tıklayabildiklerimizin önemli bir kısmı sadece gülelim eğlenelim diye konmuş. Bu eğlenceli deneyimin ömrünü uzatmak istiyorsanız ekrandaki hiç bir öğeyi atlamamanızı öneririm, böyle güzel oyunları sabun köpüğü gibi tüketmek pek de hoş olmuyor. Ömür demişken, oyun yaklaşık 15 saatlik bir oynanış sunuyor. Tabi bazı bulmacalarda çakılıp kaldığınızda bu süre gayet rahat biçimde uzayabilir. Kontroller çok basit ve son derece etkili. Bir öğenin üzerine sol tıkladığınızda dört seçenekli bir menü çıkıyor karşınıza. Buradan o öğeyi kullanabiliyor, inceleyebiliyor, konuşabiliyor, üzerine uçabiliyorsunuz. Örneğin buradaki konuşma seçeneği duruma bağlı olarak ağızla yapılabilecek başka bir eyleme dönüşebiliyor (öpmek mesela). Sağ tıkladığınızdaysa envanter tabutunuz açılıyor ve sahip olduğunuz veya daha sonra işinize yarayabilir diye not aldığınız eşyaları burada görüyorsunuz. Evet, Mona gördüğü her şeyi tabutuna atan biri değil, bunun yerine ‘bunu hatırlayayım, belki daha sonra kullanırım’ diyor ve o eşyayı kullanacağınız bir yerle karşılaştığınızda gidip yerinden alıyor. Oyuna çok şey katan bir özellik değil ama yine de değişik olmuş. Gideceğiniz yerde çıkan oka sağ tıkladığınızda yürüme animasyonu olmadan anına ekran değiştirebiliyorsunuz. Yürürken boşluk tuşuna basarak yine anında gitmek istediğiniz öğenin dibinde bulabiliyorsunuz kendinizi. Boşluk tuşu diyalog geçmek için de kullanılabiliyor ama bu aynı zamanda oyunda beni rahatsız eden şeylerin de başında geldi. Ekranda altyazı olarak cümlenin yalnızca iki satırını görüyorsunuz, konuşma devam ettikçe bu iki satır da değişiyor. Ancak boşluk tuşuna bastığınızda o karakterin tüm repliği atlanıp diğer karaktere geçiliyor, e öyle olunca da iki satırın devamında neler söylendiğini duyamıyorsunuz. Halbuki ben sadece konuşmanın okuyup bitirdiğim kısmını atlamak istiyordum, olmadı ki bu? Neyse ki konuşmaları atlamamak için çok iyi bir sebebimiz var; seslendirmeler. Genel olarak sesler müthiş zaten ama özellikle aksanlar ve karakter-ses uyumu dört dörtlük. Grafikler kusursuz, animasyonlar inanılmaz derecede akıcı ve doğal, çizimler resmen gözlerinize ziyafet sunuyor. Keşke çözünürlüğü değiştirme imkânımız olsaydı diye düşünmedim değil aslında ama görsel kalite o kadar yüksek ki bunu da kafaya takmıyorsunuz. A Vampyre Story, Mona’nın hikâyesinin yalnızca ilk kısmını anlatıyor, zaten bunu oyunun sonunda daha iyi fark edeceksiniz. Açıkçası oyunun sonu bu bakımdan biraz sürpriz de oluyor, eminim siz de kendinizi ‘eee hani devamı?’ derken bulacaksınız. Ama aynı kalitede bir devam oyunu (belki de oyunları) geleceğini düşündüğüm zaman, ‘bu tür ölüyor’ diyenleri susturmak için yeni bir malzememiz olacak diye de sevinmiyor değilim. - o - DİP NOT: İncelemeyi yazdığım zamanlarda A Vampyre Story'nin devam oyunu olacağı da söyleniyordu ama gördüğünüz gibi aradan geçen 14 senede bu konuda bir gelişme olmadı. Umarım oyunun Steam'e gelişi ve yamalanması devam oyununun da habercisidir.
👍 : 13 | 😃 : 0
Pozitif
Dosya yükleme