Urban Chaos İncelemeler

oyun iyi benim annemin çocukluğunun oyunu ben oynadım bazen atıyo eski olduğu için

Kült bir oyun olduğunu düşünüp eski olmasına rağmen önem vermemiştim fakat oyunu aldığıma pişman oldum. Kontrolleri olsun kamera açısı olsun gerçekten çok berbattı ve görev yapısı da ondan hallice denebilir çünkü bir hikaye gidişatı bile yok oyunda. Kesinlikle bu rezil oyunu almayın aldırmayın

Kendisi ps1 oyunu olup açık dünya serbest gezinme oyunu değildir. Sadece belirli görevlerdeki size verilen sınırlı alan(sokaklar)da dolaşabiliyorsunuz. 3-4 saate bütün görevler biter.

Zamanında(2010 falan) komşumuzun evinde kitapların arasında CD'sini görüp "aaa oyun mu bu" diyerek CD'yi çorlayıp eve götürmüştüm. Tüplü televizyon misali monitörümde açıp 1-2 saat oynamaya çalıştıktan sonra bi s*k başaramayıp CD'yi ben de kitaplığa fırlatmıştım. Yıllar sonra steamda görüp, ulan acaba dedim. Yine bi s*k başaramadım.

Çoğu insanda artık çalışmadığından ötürü Steam'de satın alınamıyor. Oyun çok eskidi, yapacak bir şey yok. Sandbox third person oyunlarının ilki. Grand Theft Auto serisinin yapmak istediğini onlardan önce başarmış bir oyundur. Bu oyunda da çok fazla vaktim geçti, özel anılarım birikti. Sana da aşığım Urban Chaos. Zamana yenik düşsen de hep aklımda olacaksın.

1999 yılında çıkmış bir oyun için şaşırıtıcı derecede günümüz single player standartıları ile yapılmış tuhaf bir oyun urban chaos. alışması zor ama alışınca oldukça eğlenceli oynama sürem burda yanlış görünüyor çünkü bazı hataları düzeltmek için oyun dosyaları içindeki laucher ile oynadım bir noktadan sonra 15-20 saate yolu olurdu normalde. basitçe third person açık dünya aksiyon üzerine bir oyun.

Şöyle bir çocukluğuma dönmek istedim. Zamanında tüm yan görevleriyle birlikte bitirmiştim, GTA'nın atalarından sayılır. D'arci Stern isimli bir afro-amerikan polis memurunu canlandırdığımız bu oyunda, Roper isimli tek tabanca takılan bir dostumuzun da yardımıyla Union Şehri'nde hüküm süren Wildcats isimli suç örgütünü çökertmeye çalışıyoruz. Bölümler ilerledikçe Fallen isimli karanlık bir örgüt de hikayeye dahil oluyor ve iş bu noktadan sonra tam bir Film Noir'e dönüşüp, fantastik bir hal almaya başlıyor. Yakın dövüş, tutuklama, silah kullanabilme gibi özelliklerin yanında, -epey tırt olsa da- oyunda araba sürebildiğinizi de söylemeden edemeyeceğim. Ayrıca kısmen açık dünyada özgürce geziniyorsunuz diyebiliriz ama görevleri tamamlamaktan başka pek yapabileceğiniz şey bulunmuyor. Şehirde bir de disko mevcut, bu diskoda çalan o tek şarkı, yıllar geçmesine rağmen hala ara sıra aklıma gelir. :D Effffffsane gaz bir intro'su vardır ayrıca, yukarıda hikaye olarak bahsettiğim her şeyi o kısacık intro'da görebilir, o Film Noir havasını tadabilirsiniz. Oynamayacaksanız bile açın netten o intro'yu izleyin derim. 8 / 10

[h2]GİRİŞ[/h2] Milennium çağına girerken çıkış yaparak dönemine damga vuran oyunlardan biridir Urban Chaos. Ne yazık ki çıktığı dönemler yaşım atari oynamak için bile küçüktü. Kaldı ki durumumuz da PS1 alacak kadar iyi değildi. Haliyle bu oyunu çok uzun yıllar sonra deneyimleyebilmiştim zamanında. Kendisi için -kaba bir tabir olsa da- GTA'nın atası demek mümkün. Yarı açık dünyasında suçluların peşinden koştuğumuz ve kendinizi yalnız kahraman ilan ettiğiniz bir oyun. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3142413197 [h2]HİKAYE[/h2] Oyun, ana karakter D'arci Stern'ün Union Şehri Polis Departmanına katılmasıyla başlıyor. Union şehri 2000 yılına girerken, kendine Wildcats denen bir suç örgütünün sabotajı altındadır. Bu çetenin faaliyetlerini Roper McIntyre adlı bir adam aracılığı ile öğreniyor ve oyunda da çetenin peşine düşmeyi başarıyoruz. Oyunda ilerledikçe çetenin Union City belediye başkanı adayı Mack Bane tarafından yönetildiğini öğreniyoruz ve sonunda Wildcats'in faaliyetlerini durdurmayı çalışıyoruz. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3142413217 Wildcats'i durdurduğumuzu düşündükten bir süre sonra bir cinayet vakasını araştırmaya başlarız. Cinayetin, Fallen (Düşmüşler) olarak bilinen özel siyah takım elbiseli gizemli adamlardan oluşan Bane'in seçkin korumaları tarafından işlendiğini keşfederiz. Bane'i tutuklamaya karar verdikten sonra ana karakter D'arci, Bane'in adamları tarafından alıkoyulur ve yan karakter Roper ile D'arci'yi kurtarıp Bane'i hapse atmayı başarırız. Hikaye Bane'in hapisten kaçması ve daha ütopik yerlere giderek devam eder (Spoiler olmasın diye uzatmıyorum). Sonuç olarak amacımız bir polis memuru olarak Union şehrini suçtan ve çete faaliyetlerinden arındırmaktır. [h2]OYUN VE OYNANIŞ[/h2] Öncelikle şunu belirtmeliyim ki oyun oldukça eski olduğu için günümüz oyunları gibi mekanikler beklemeyin. Ben oyunun grafik kalitesi çok kötü olduğu için mod kullanarak grafiklerde biraz iyileştirme yaptım. Eğer olduğu haliyle oynayacaksanız burada paylaştığım görselleri göz ardı edebilirsiniz. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3143075230 Oyunun seslendirmeleri oldukça iyi, müzikleri de fena sayılmaz. Oynanış kısmına gelecek olursak, öncelikle oyunda mause kullanımı bulunmuyor. Bu sebeple çevreye bakmakta zorlanabilirsiniz. Hareketler ise Tomb Raider'in ilk oyunları gibi. Sadece ileri ve geriye yürümek mümkünken sağa ve sola gitmek için karakterinizi o yüne döndürmeli ve ilerlemelisiniz. Yine TR oyunları gibi haritada tırmanabileceğiniz pek çok bina var. Tabi bunun yanı sıra oyunun eksik yanları da çok. Örneğin oyun size gitmeniz gereken yolu doğrusal bir şekilde göstermiyor, yalnızca navigasyonda işaretliyor. Oraya gitmeniz gereken yolu, tırmanmanız gereken binayı, kaymanız gereken ipi sizin araştırıp bulmanız gerekiyor. Düşmanlarla savaşmak oldukça keyifli, dilerseniz kimseyi öldürmeden, herkesi tutuklayarak oyunu oynayabilirsiniz. Ama şöyle bir kötü yan var, karakteriniz yere düştüğünde yerden kalkması biraz uzun sürüyor. Bu sırada düşmanlarınız sizi tekmeleyerek öldürebiliyor. Oyunun en büyük eksisi ise kayıt sisteminin olmaması. Oyun bölümlere ayrılmış, her bölüm 10 dakika kadar sürüyor fakat bölüm içinde kayıt sistemi olmadığından öldüğünüz anda bölüme baştan başlamak zorunda kalıyorsunuz. Oyunun eski olduğunu göz önünde bulundurursak bu eksikleri göz ardı edebilirsiniz. [h2]SON SÖZLER[/h2] Günümüzde bu oyunu oynamak biraz zor olsa da bana nostalji yaşattığı için yine severek oynadım. Yeni nesil oyunlara daha aşinaysanız hiç bulaşmamanızı, ama benim gibi old school oyunculardansanız ve bu oyunu gözden kaçırmışsanız muhakkak bi' bakmanızı önerebileceğim bir oyun.

Urban Chaos benim için çok eskilerde kalan bir anı, oynadığım zamanlarda bana gerçekten büyük keyif yaşatmış bir oyundu, steam mağazasında gezinirken eski oyunlar arasında görünce almaya karar verdim. Grafikler hatırladığımdan çok daha kötü ama bir hatırası olduğu için oyun yine de keyifli. Artıları: + Serbestçe gezinebilmek, araç kullanabilmek, bol npc sayesinde adeta GTA 3'ün atasıyla tanışmak gibi bir his vermesi + Esprili bir yapısı olması + Kolay oynanış dinamikleri. Eksileri: - Kayıt sistemi berbat. Bir bölümün son saniyesinde ölseniz bile en baştan başlamak zorundasınız. - Eğitim kısmında açıklamaların yetersiz olması veya bazen yönlendirme olmaması. O sırada ne yapmanız gerektiğini kendiniz buluyorsunuz. Oyunun kesinlikle bir remakei yapılmalı.

Galiba tek türkçe yorum benden gelicek. Şöyle söyliyim oyun çocukluğumun oyunu. 90'lılar diceklerimi biraz daha anlarlar 2000'lere ilk girildiğindeki fantastik hikayelerden nasibini almış bir oyun. Oyun konusu ve içeriği gayet güzel ama tabi 99 oyunu olduğu için grafik beklemeyin haliyle. Ama ben grafiklere takılmam ve güzel kurgulu bir oyun istiyorum diyorsanız kesinlikle alın.. Oyunun incelemelerindeki karışık kısmına pek takılmayın derim. Konu olarakta 2000 yılına girmden öncesindeki amerikada bir polissiniz ve büyük bir çeteye karşı savaşıyorsunuz.