
10
Oyun İçi
3 258 😀
919 😒
75,72%
Değerlendirme
$19.99
Painkiller Hell & Damnation İncelemeler
Kötülük geri döndü! Şeytani güçler sayısız karanlık yaratık olarak ortaya çıkıyor ve Araf'ta hapsedilmiş ruhların kaderleri için savaşıyor.
Uygulama Kimliği | 214870 |
Uygulama Türü | GAME |
Geliştiriciler | The Farm 51 |
Yayıncılar | Prime Matter |
Kategoriler | Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Çok oyunculu, Kooperatif, Paylaşımlı/Bölünmüş Ekran, Kısmi Kontrolcü Desteği, Remote Play Together, Steam Lider Tabloları, Steam Takas Kartları, Steam Atölyesi, Seviye düzenleyici içerir |
Türler | Aksiyon |
Çıkış Tarihi | 31 Oct, 2012 |
Platformlar | Windows, Mac, Linux |
Desteklenen Diller | English, Japanese, French, Italian, German, Spanish - Spain, Polish, Czech, Hungarian, Russian |

4 177 Toplam Yorumlar
3 258 Olumlu Yorumlar
919 Olumsuz Yorumlar
Genellikle Pozitif Puan
Painkiller Hell & Damnation toplamda 4 177 inceleme aldı. Bunların 3 258 tanesi olumlu, 919 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Genellikle Pozitif" elde edilmiştir.
İnceleme Grafiği
Yukarıdaki grafik, Painkiller Hell & Damnation için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.
Son Steam İncelemeleri
Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.
Oynama Süresi:
12 dakikalar
efsanelerden
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
489 dakikalar
[h1] Painkiller Hell & Damnation [/h1]
Painkiller: Hell & Damnation, Nordic Games çatısı altında; başta The Farm 51 olmak üzere diğer ekiplerin katkısıyla geliştirilmiş, orijinal Painkiller’ın modern bir yeniden yapımı (reboot) olarak oyuncularla buluşan, hızlı tempolu bir birinci şahıs nişancı (shooter) oyunudur. Köklerine sadık kalarak arcade tarzı FPS deneyimini yeniden canlandırmayı hedefleyen bu yapım, teknik olarak güncellenmiş görselleri ve yenilenmiş oynanış dinamikleriyle serinin hayranlarını yeniden cezbeder.
Oyun, cehennem ile yeryüzü arasında geçen, karanlık ve gotik atmosferli çeşitli bölgelerde ilerler. Teması gereği, Painkiller: Hell & Damnation’ın yoğun aksiyon, iblis orduları ve destansı boss savaşlarıyla dolu bir oyun olduğunu fark etmemek neredeyse imkânsızdır.
Oyunun başlıca ana karakteri Daniel Garner’dır. Hikâye boyunca, cehennemin derinliklerinden gelen düşman dalgalarıyla savaşırken oyuncu, öteki tarafa geçiş için fırsat kollayan bir karakterin öyküsüne tanıklık eder. Bu yapı, hem hikâyeye hem de oynanışa kesintisiz bir tempo kazandırır.
Şimdi, Painkiller: Hell & Damnation’a dair detaylı incelemeye geçebiliriz.
[b] Grafikler ve Görseller: [/b]
Painkiller: Hell & Damnation, Unreal Engine 3 ile geliştirildiği için orijinal oyuna kıyasla çok daha keskin dokular, gelişmiş ışıklandırma ve daha ayrıntılı çevre tasarımları sunuyor. Gotik mimariler, karanlık katedraller ve sisli mezarlıklar gibi mekânlar, atmosferin ağırlığını hissettirmede başarılı. İlk Painkiller oyununun sunduğu atmosferi ve o karanlık havayı bu reboot, çok güzel bir şekilde anlamış. Özellikle ışık-gölge geçişleri ve parçacık efektleri (kan sıçramaları, patlama dumanları vb.) aksiyonun görsel etkisini artırıyor. Karakter ve düşman modellemeleri de önceki versiyona göre detaylı olsa da, döneminin diğer AAA FPS’lerine kıyasla animasyon akıcılığı zaman zaman geride kalabiliyor.
Bununla birlikte, oyunun görsel tasarımında sanat yönü belirgin şekilde güçlü. Renk paleti bilinçli olarak soğuk tonlara ve kontrastlı ışık efektlerine yaslanarak “cehennem” temasını pekiştiriyor. Ancak teknik açıdan bakıldığında bazı dokuların yakın mesafede bulanıklaştığı ve çevresel objelerin çeşitliliğinin sınırlı olduğu fark edilebiliyor. Yani görsel kalite, atmosferin etkileyiciliği sayesinde güçlü hissettirse de, teknolojik olarak aynı dönemin en üst seviye yapımlarıyla yarışacak düzeyde değil.
[b] Ses ve Müzik: [/b]
Painkiller: Hell & Damnation, ses kalitesi açısından dönemine uygun, temiz ve net bir deneyim sunuyor. Silah sesleri, özellikle pompalı tüfek ve stakegun gibi ikonik silahlarda tatmin edici bir ağırlığa sahip. Patlamalar, çarpışmalar ve düşmanların çıkardığı çığlıklar, aksiyon temposunu destekleyecek şekilde güçlü şekilde mikslenmiş. Ortam sesleri ise atmosferin karanlık yapısını korumada önemli bir rol oynuyor; sisli mezarlıklardaki rüzgâr uğultusu veya uzaklardan gelen iblis homurtuları gibi detaylar, oyuncuyu sahnenin içine çekiyor.
Müzik tarafında ise oyunun temposuna uygun, sert gitar riffleri ve endüstriyel metal tınıları hâkim. Aksiyonun yoğunlaştığı anlarda müzikler adrenalin seviyesini yükseltirken, daha sakin sahnelerde atmosferi bozmadan gerilimi diri tutuyor. Ancak müzik çeşitliliği sınırlı olduğundan, uzun süreli oynanışta bazı parçalar kendini tekrar edebiliyor. Genel olarak ses ve müzik tasarımı, oyunun gotik ve hızlı tempolu ruhunu başarılı şekilde destekliyor.
[b] Hikaye ve Karakterler: [/b]
Painkiller: Hell & Damnation, hikâye açısından orijinal Painkiller’ın temel çatısını koruyor. Oyuncu, trajik bir kaza sonucu hayatını kaybeden Daniel Garner’ı kontrol ediyor. Daniel, kendisini öteki tarafta bulur ve karısına kavuşabilmek için Cennet’in kapılarını açacak görevleri yerine getirmek zorunda kalır. Bu yolculuk, cehennemin farklı bölgelerinde sayısız iblise ve efsanevi yaratığa karşı verilen kanlı bir savaşa dönüşür. Hikâye, yoğun aksiyonun arasında kısa ara sahnelerle ilerler ve temel olarak “arcade” tarzı bir FPS’ye uygun şekilde basit tutulur.
Reboot versiyonu, orijinal hikâyeyi birebir kopyalamak yerine bazı bölümleri yeniden düzenliyor. Görev sıraları, çevre tasarımları ve düşman yerleşimleri değiştirilerek daha akıcı bir ilerleme sağlanmış. Ayrıca bazı ara sahneler yenilenmiş görsellerle tekrar çekilmiş ve diyaloglar modernize edilerek karakterlerin duygusal yönü daha belirgin hâle getirilmiş. Daniel’in motivasyonu ve cehennemdeki yolculuğu, bu versiyonda görsel ve ses tasarımıyla daha tutarlı bir şekilde destekleniyor.
Karakter tarafında odak, büyük ölçüde Daniel Garner’ın kişisel hikâyesi üzerinde. Yardımcı karakterler ve düşmanlar, hikâyeyi derinleştirecek kadar geliştirilmiş değil; çoğu, oyunun atmosferine hizmet eden figürler olarak kalıyor. Buna rağmen Daniel’in hem görsel tasarımı hem de seslendirmesi, rebootta önceki versiyona göre daha olgun ve karizmatik bir yapıya sahip. Bu sayede oyuncu, hikâye kısmı minimal olsa da karakterle bağ kurmayı daha kolay başarabiliyor.
[b] Oynanış ve Optimizasyon: [/b]
Painkiller: Hell & Damnation, serinin özünü oluşturan hızlı tempolu ve kesintisiz aksiyon dinamiğini koruyor. Oyun, arena tabanlı çatışma sistemine sadık kalarak oyuncuyu sürekli hareket etmeye ve durmaksızın ateş etmeye zorluyor. Silah çeşitliliği hâlâ serinin en güçlü taraflarından biri; her silahın kendine has bir hissiyatı ve alternatif ateş modu var. Boss savaşları hem görsel hem de mekanik olarak tatmin edici, özellikle de düşman dalgalarının temposu oyuncuyu daima tetikte tutuyor. Yenilik olarak eklenen eşli (co-op) mod ve ufak tefek oynanış iyileştirmeleri, tekrar oynanabilirliği artırıyor. Ayrıca oyunda, aksiyona kısa bir mola veren ve eğlenceli bir dikkat dağıtıcı görev olarak tasarlanmış küçük mini oyunlar da yer alıyor.
Optimizasyon tarafında, Unreal Engine 3 sayesinde oyun genel olarak akıcı bir deneyim sunuyor. Döneminin donanımlarında yüksek kare hızlarına ulaşmak mümkün ve yükleme süreleri oldukça kısa. Ancak yoğun sahnelerde, özellikle yüksek çözünürlükte, kare hızı düşüşleri nadiren de olsa yaşanabiliyor. Kontroller hassas ve tepkisel, bu da hızlı oynanışın akıcılığını pekiştiriyor. Genel olarak Painkiller: Hell & Damnation, hem teknik açıdan tatmin edici hem de serinin hayranlarının sevdiği o yüksek tempolu FPS ruhunu bozmadan modernize edilmiş bir deneyim sunuyor.
[b] Sonuç: [/b]
Painkiller: Hell & Damnation, serinin hızlı ve adrenalin dolu oynanışını modern bir görsel ve teknik çerçevede sunmayı başarıyor. Gotik atmosfer, ikonik silah tasarımları ve tempolu çatışmalar, eski ruhu bozmadan oyuncuya ulaşıyor. Hikâye derin olmasa da atmosfer, müzikler ve akıcı optimizasyon bu eksikliği büyük ölçüde kapatıyor. Özellikle co-op modu ve görsel yenilikler, reboot’u sadece nostaljiye değil, yeni oyunculara da hitap eden bir hâle getiriyor.
Yine de bazı teknik sınırlamalar, düşman çeşitliliğinin belli noktalarda tekrara düşmesi ve hikâye tarafında fazladan içerik eksikliği dikkat çekiyor. Tüm bunlara rağmen final sahnesinde Painkiller: Overdose’un ana karakteri Belial’ın gözükmesi büyük bir heyecan yaratıyor. Ne var ki bu göndermeye rağmen devam oyununun gelmemesi beni üzdü; sanırım bu da hiç gerçekleşmeyecek gibi.
[b] Puanım: 7 / 10 [/b]
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif