Crusader Kings II İncelemeler

>Karım, kızım, oğlum ve amcam grup seks yapmış. >Beni davet etmedikleri için hepsini Şeytan'a ada >Bunu hem Papa hem de Halife olarak yap 9/10 ortaçağ simülatörü

Vikinglerle Tunus'u işgal edip yerleştikten sonra, Haşaşilere katılıp kendini Şii Halife ilan edebiliyorsun. Türkler olup Anadolu'ya yerleşmek yerine gidip Polonya'ya yerleşip Ortodoks olabiliyorsun. Satanist olup Şeytan'ın ordularını çağırabiliyorsun. Vezir olarak bir at atayabiliyorsun. Daha sonra bu atı kardinal yaptırarak çoğalmasını sağlayabiliyorsun. O atın sarayındaki diğer atlar ile ilişkiye girip at olabiliyorsun. Oğlun bir at tarafından eğitildikten sonra at kültürünü benimseyebiliyor.

Her zaman benim için Strateji olmuştur.Ve bu oyunda ciddi anlamda Paradox'un dev bir eseri daha. Oyunda kısaca tarihi belirleyip ülkenizi seçiyorsunuz.Ve CK2'nin büyülü dünyasına adım atıyorsunuz. (+)'ları. +Oyunda istediğiniz ülkeyi seçip oynayabiliyorsunuz.Çoğu strateji oyunununda kıstlanmış bir durum.(Daha sonra CK2'de ki kısıtlamasına değineceğim.) +Oyunda ülkenin Beylikleri ile oynayabiliyoruz. +Oyunda ciddi bir Kafa Yormayı istiyen bir oynanış karşılıyor bizi. +Diplomasi biraz iyi olmuş. (-)'ler -Türkçe dil desteği kesinlikle lazım. En büyük (-)'sine deyineceğim. Paradox gene yaptı yapacağını herşeyi DLC'yle kıstladı. Kısıtlamalar; *Müslüman ülke ile oynamak için DLC istiyor. *1066'dan gerisine gitmek için DLC istiyor. *Dahada gerisi için bir adet daha DLC istiyor. *Başka ülkeler için yine DLC istiyor. *Türk tipleri için DLC istiyor. *Türk/Fransız/İtalyan askerleri için DLC istiyor. Ve başka çok şey için. Benim görüşüm bu. İyi Oyunlar. Puan: 10/7 Alınabilirlik:Kısmi

Öncelikle Sevgili Dostlar; Grand Strategy hayranıysanız, tarihe ilgiliyseniz veya başka bir sebepten oyunu almayı düşünüyorsanız çekinmeyin, ALIN. Oyun Ortaçağ Avrupası ve civar bölgelerini dönemin şartlarıyla çok iyi yansıtıyor. Derebeylikler, Krallar, Taht Oyunları, Entrikalar, Güç Mücadeleleri, Evlilikler, Din Savaşları. Bütün bu aradıklarınızı bu oyunda bulabilirsiniz. Oyunun ham halinde Avrupalı Hristiyan devletleri oynayabilir haldesiniz. Çünkü Paradox Interactive geleneğini bu oyunda da sürdürüyor. Su içmek için bile DLC koyacaklar neredeyse. Yani Müslümanlarla oynamak için "Sword of Islam", kendi devletinizi kurmak içinse "Charlemagne" DLC'leri şart. Ha bu arada, neden Türkler Arap gibi görünüyor derseniz, Türklerin tipleri için de 5 TL meblasında Turkish Portraits DLC'sine yönlendireyim sizi. Oyunun ham halinde sıkılmanız olası ancak birtakım DLC'leri indirim dönemlerinde alabilirseniz bu oyun sizi oldukça sıkı şekilde sarıp sarmalayacaktır. Oyunda tüm ortaçağ dönemini oynayamasanız da "Old Gods" ve "Charlemagne" DLC'leri az biraz uzatıyor. Kavimler göçü arayanlar ise ne yazık ki eli boş dönecek. 1066 ila 1350 (idi galiba) yılları arasında herhangi bir tarih seçebilirsiniz. Bahsetmiş olduğum DLC'ler ise 1066'dan önceki belirli periyotları da oynanabilir hale getiriyor. Ha bi de DLC demişken yeni çıkmış "Holy Fury"den de bahsetmemek olmaz. Bu son DLC ile gerçekten oyuna daha da bir derinlik katılmış diyebilirim. (?)Peki ilk olarak hangi DLC'leri alayım/hangisi olmazsa olmaz? -Charlemagne -Sword of Islam -Old Gods -Legacy of Rome -Holy Fury diyebilirim. Ayrıca istediğiniz ulusların Portrait DLC'lerini de alabilirsiniz. Oyundaki etnik kimliklere ayrı bir hava katıyor. Herneyse, umarım bu inceleme yararlı olabilmiştir. Şimdiden iyi eğlenceler.

Oyunu DLC'lerin aşırı parça parça olması ve bunların uçuk fiyatları nedeniyle hiçbir zaman orjinal almayı düşünmemiştim, uzun seneler oynamış bir oyuncu olarak artık hakkını vermek gerektiğini düşündüm ve DLC'leriyle beraber oyunu almaya karar verdim. Crusader Kings 2 çoğunlukla gerçek Paradox Interactive oyuncularına hitap eden ve bu platformda anılmayı hak etmiş oyuncuların elinde dile gelen bir yapıt. Şahsım adına konuşmak gerekirse oyunu ilk oynadığımda fazla zorlanmamıştım, öncesinde Total War serisiyle ilgilendiğim ve bu tarz oyunlara aşina olmuş her insan gibi tarihe yatkınlık ve merakım olduğu için tabii. Ana temasından gidecek olursak ortaçağın feodal sisteminde yerinizi seçiyor ve sahip olduğunuz ailenin çıkarları için her türlü opsiyonu kullanarak zirveye tırmanma mücadelesi veriyorsunuz, tabii zirveye tırmanmak isteyenler için. Birim sınırdan oluşan bir toprağın kontu, birkaç birim sınırdan oluşan toprakların dükü ve bu birkaç birim sınırın birleşimiyle oluşan koca bir vatan toprağının kralı olabiliyorsunuz; elbette ki şartları olgunlaştırırsanız imparatorluk kapıları da açılabiliyor! Oyun tıpkı tarih devirleri gibi belli başlı olayları esas alan ve zaman aralığı koyan, bütün hazırlanmış bu seçenekleri oyuna başlamadan hemen önce sizin seçiminize bırakan senaryo aralıklarına sahip, yok "oynayacağım zamanı ayına hatta gününe kadar ben seçerim!"diyorsanız gün ay ve yılına kadar seçebildiğiniz belirli dönemlerde oyununuza başlıyorsunuz. Oyuna 'The Old Gods'(867'den başlama imkanı) ve 'Charlemagne'(769'dan başlama imkanı) DLC'lerini saymazsak en erken 1066 yılında başlayabiliyorsunuz. Oyunun bitiş tarihi ise 1453. Oyunda varis sistemi var, eğer ana karakteriniz herhangi bir sebeple ölürse(savaş, hastalık, suikast vb.) yerine varisini oynatmaya başlıyorsunuz; eğer bir varisiniz yoksa oyun 1453'e kalmadan yine bitiyor ve başarısız sayılıyorsunuz. Oyuna başlarken oynayacağımız tarih dönemini veya doğrudan tarihi seçtik, karakterimizi ve onun ait olduğu haneyi seçmemiz gerekiyor. Oyunda harita üzerindeki kont, dük, kral veya imparatorları seçebilirsiniz; untitled dediğimiz toprak sahibi olmayan birisi olma şansınız yok oyunda. Tema ve konusu üzerinde, feodal sisteme ait ve ailesinin devamlılığını sağlayıp onu yüceltmek için çaba gösteren bir derebeyini oynatıyoruz. 1066 yılında İngiltere'nin kralı olarak başladık mesela, doğrudan kralın sahip olduğu toprak parçasını seçerseniz kralı seçmiş oluyorsunuz(en basiti başkenti seçtiniz). Bu arada oyunun 'ruler designer' DLC'si var, burada karakterinizin tipini, kişisel özelliklerini opsiyonel olarak seçebiliyor ve tarihin tozlu sayfalarına, o sayfalara elinizi sürmeden adınızı yazmış oluyorsunuz, doğrudan oyunun incelemesi olduğu için fazla detaya girmeyeceğim yine de dipnot olarak düşmüş olalım. Yeni başlayanlarınız için tavsiye edebileceğim İskoçya Krallığı'dır, oyunu tanımanız ve keyfini almaya başlamanız için güzel bir seçim olacaktır. Elbette ki seçtiğiniz karakterin sahip olduğu unvan ne kadar yüksekse sorumluluğunuz da o kadar fazla oluyor. İngiltere'nin York düklüğünün Lincoln şehri kontusunuz, kendinizi fazla küçük hissetmeyin altınızda şehrinizde bulunan kale, ibadethane ve yine küçük şehirlerin yöneticileri baronlar, din adamları var. Oyunda bütün karakterlerin -100 ve 100 aralığında ilişki seviyesi bulunuyor, bazı opsiyonlar ve olayların gelişmesiyle ilişki seviyeniz oynar. Mesela bir baronunuzla ilişki seviyeniz 74, adam size seferberlik ilan ettiğinizde 270 tane karma askeri sınıftan oluşan asker grubu sağlarken ilişki seviyenizin -50 olduğu bir adam hiç denecek kadar az asker belki de hiç asker sağlamıyor. Altınızdakilerle olduğu gibi bir de üstünüzdekilerle olan ilişkileriniz var. Üstlerinizle ilişkilerinizi ne kadar iyi tutarsanız sizlere ekstra toprak, unvan, hatta krallığın genelinde bugün bakanlar kuruluna benzetebileceğimiz krallık konseyine girme şansı veriyorlar(başkan, başkomutan, hazinedar, başcasus, din adamı vs.) Oyunda sınırlarınızı genişletmek istediğinizde paldır küldür askerleri bir yere saldırtıp orasını sizin olarak dünyaya ilan etme diye bir şey yok. 'de jure claim' dediğimiz yani Latince'den kaynağını alan 'hukuki olarak hak' sahibi olmanız gerekiyor. Mesela İngiltere Kralı Harold Godwinson öldü ve yerine Normandiya Dükü William Krallığını ilan etti. Bir önceki Kral olan II. Harold'un toprak ve unvan sahibi olmayan oğlu Edmund doğrudan babasının hakkı olan topraklara 'güçlü kanuna göre hak' sahibi olmuş oluyor. Hak sahipliğini ne şekilde elde ettiğinize göre strong-low gibi derecelendirmeleri de var bu da iddianızı başka insanlara destekletmek istediğinizde size ne şekilde geri dönüş yapacaklarına dair ikna edilicik anlamında işe yarıyor. Oyunda faction sistemi var; Dük William İngiltere Kralı oldu dedik, sadakati Harold'a bağlı kalmış olan krallığın ileri gelen güçlü Dük'lerinden Mercia Dükü Edwin Krallık içerisinde bir faction kuruyor: 'Edmund Godwinson for England". Factionlar çeşitli sebeplerle kurulabilir, örneğin vergi kanununun aşağı çekilmesi, merkezi otoritenin aşağı çekilmesi, şehirlerden alınan vergilerin aşağı çekilmesi vesaire. Bu faction dediğimiz olaylar tamamen hükümdara baskı yapmak ve amacımızı kabul ettirmek için gerçekleşiyor. Kurduğunuz factionun gücü, factiona dahil olan beylerin askeri güçlerinin toplamıyla oluşuyor. Zamanı geldiğinde ve factionun ana planını harekete geçirmek istediğinizde entrikalar sekmesinden talebinizi Kral'a çıkartıyorsunuz ve vereceği cevaba göre ya sizi vatan haini ve isyancı ilan edip savaş açıyor, ya da sizin kudretinizden korkup teklifinizi kabul ediyor ve örnek verdiğimiz durum gibi olursa tahttan feragat edip hükümdarlığı Edwin'e bırakıyor. Edwin haklı gördüğü gerekçelerle Krallık'ta 'allow revoke title' kanunu geçerliyse istediği kişilerin toprak ve unvanlarını elinden alıp ister hapise atıp ister idam ediyor, ister sürgüne gönderiyor, ister ailesinden fidye karşılığı serbest bırakıyor bunun opsiyon sayısı DLC'lerle artmakta. Oyunda şehirlerimizi tek tek geliştirmemiz gerekiyor, altın karşılığı çeşitli building'ler inşa ediyoruz ve bu building'lerin fazladan asker sayısı, sur gücü, ekonomi potansiyeli gibi katkıları oluyor. Karakterimizi evlendirebiliyor ve soyun devamını sağlayabiliyoruz, eş seçerken bazı kriterleri gözetmek sizin seçeneğinizde. Sık sık oyun süresi boyunca çeşitli eventlar karşınıza çıkıyor ve seçtiğiniz opsiyona göre farklı olaylar meydana geliyor. Trait dediğimiz sahip olunan özellikler var oyundaki her karakter için, bu traitler belli başlı olaylar karşısında kazanılıyor bu traitlerin size kattığı artı ve eksiler var. Daha fazla bilgi için elbette oyunun rehberleri vardır, ne kadar özeline kaptırıp inmiş olsam da ana hatlarıyla bahsetmeye çalıştım umarım yararlı olur. Herkese iyi oyunlar, CK2'yi mutlaka değerlendirin.

ulan indirime girsin de 2 3 dlc alalım viking olalım ingiltere'ye kayalım ecdad olup bizans'a kayalım diye beklerken adamlar 3 katına çıkarıyor paralarına ulan orospu çocukları kat kat iyi kaliteli oyunlar indirime giderken bu şerefsiz para göz orospu çocuğu paradox anca fiyat arttırıyor almayın amk gidin torentten indirin üstüne Türkçe yama yapın aynı şey bi sikim fark yok indirimden indirime oyun alıyoruz bu orospu çocukları gidip bütün oyunlarını zamlandırıyo yaşasın torrent amk sikeyim seni paradox

Paradox'un elinden çıkmış bir mucize eser daha. Paradox oyunlarını oldum olası sevmişimdir. Her oyununun güzel olduğu yanlar vardır. Tarihçeleri farklıdır. Crusader Kings, Paradox oyunlarının Orta Çağda geçen versiyonudur. İncelemeye geçersek şunları söylemek isterim: Paradox oyunlarında kurallar bellidir. İlk olarak alışmanız gerekmektedir. En sıkıntılı kısım burasıdır. Böyle oyunlara karşı çok sevgi ya da ilgi beslemeyenler burada elenir. Daha doğrusu oyundan istediği keyfi alamaz ve oyundan uzaklaşır. Bu bölgeyi geçenler için şunu belirteyim. Bir ara zamanınız vardı ya. O artık Crusader Kings'in. Oyun, sayısal verileri bir takım işlemden ve algoritmadan geçiren mükemmel bir oyun motoruna sahip. Gerçeğe yakın sonuçlar elde ediyorsunuz. Bazı garip olaylar dışında gayet hoş bir motor. Konuya geçersek; Oyuna verilen tarihlerden birini seçerek başlıyorsunuz. Ya da o tarihler arası istediğiniz bir yılı seçerek... O tarihlerdeki yaşayan veyahut hüküm süren devletlerden herhangi biriyle seçiminizi bitiriyorsunuz. İşte buradan sonrası sizin taktik ve beyin becerinize bakıyor. Devletinizi güçlendirmek için türlü türlü stratejiler geliştireceksiniz. Bazen kötülük bazen ise çakallık yapacaksınız. Veya sırtlanlık. Sizin hayal gücünüz... Oyun size daha nice özellikler gösterecek. Bazı şeyler anlatılmaz. Yaşanır! Eğer kendinize güveniyorsanız bu oyunu tavsiye ederim. Ama kötü özelliklerden biri şuan da geliyor. Oyunu tam kıvamında oynamak istiyorsanız tüm dlcleri satın almalısınız. Oyun bunu sizin almanız için zorluyor. Paradox firması bu özelliğiyle bilinir. Benim bu oyuna bahşettiğim puan sekizdir. Al ulan puanını! Ben devleti sadrazama bırakıyorum. Paramla aldığım tatil köyünde sefa süreceğim. Ayrıca bunu şuan okuyan güzel insan. Küratörümüze de göz atarsan mesut edersin. https://store.steampowered.com/curator/5379168/

Oyun bedavayken almış olanlar için gelen edit: 2 dakika oynayıp bu ne yaaa offff deyip olumsuz oy vermeyin. Oynanış videolarına bakın yine sorunuz olursa ekleyin konuşalım. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Klasik strateji oyunlarından sıkıldınız mı? Rol Yapma Oyunlarını seviyor musunuz? Tarihsel oyunlardaki yüzeysel rol yapma ögelerinden sıkıldınız mı? İşte karşınızda herşeyin size kaldığı bir oyun: Crusader Kings II. Çok eğlenebileceğiniz senaryolar yaşayabilirsiniz mesela benim ilk maceram; -Hırvatistan Kralı olarak başladım. 3 düklük ve bilmem kaç kontluk var altımda. -Sayısız ayaklanma çıktı. Hepsini bastırdık. -Topraklarımı genişleteyim diye aşağıdaki dükalıkta hak iddia ettim. -Ben ordularımı aşağı indirirken Venedik 6000 kişilik ordusuyla bana girdi. -Aşağıyı da alamadım yukarıyı da kaybettim. -Lucifer Topluluğu beni davet etti. Şeytan adına çalışamya başladım azrail kıyafetiyle dolaşıyorum (!) -Bizans beyi olmayı kabul ettim. Krallığımı Bizansa bağladım. Beni korusunlar diye düşündüm. -Artık bağımsız değilim. -Yahudileri topraklarımdan kovdum. - Benim beylerim ayaklandı - Yahudileri topraklarıma geri çağırdım. -Öldüm. -Yerime oğlum geçti.Oğlum Kutsal Roma Cermen İmparatorunun kızıyla beşik kertmesi. -Kutsal Roma Crmen İmparatoru öldü. Oğlum onun varisi oldu. - Ona claim atsam o da bizans torpağı olcak yer miyim. Yemem baybay Bizans. -Bizans bana savaş açtı. - Kutsal Roma da isyan çıktı oğlumu ve eşini indirdiler isyancılar kazandı. - Şimdi hem Bizansla hem Kutsal Romayla savaştayım. - İkisi de binlerce kişilik ordular olladılar. -Şeytan bile koruyamaz artık beni. - Kutsal Roma İmparatoru olacakken elimdeki krallıktan da oldum. Daha sayamadığım nice event gerçekleşti. DÜşünün öle karışık ve sizin kontrolünüze bırakıyor herşeyi. Belirtmek lazım ki zorluğunun bir sebebi de sadece strateji oyunu olmaması. Saltanatınızı sürdüreye çalışırken bir yandan entrikalarla uğraşmak zorundasınız. 10/10 Ensest Simulator 10/10 Entrika Simulator Zor bir oyun bunu baştan söylemek lazım. Keyfine girip değişik şeyler deneyebilirsiniz ama gerçekten uzun süre devam eden bir saltanat oluşturmak istiyorsanız o zaman satranç oynar gibi oynamanız lazım bu oyunu. Dolayısıyla öğrenmesi zor. Bir çok olumsuz yorum oyunun zorluğundan mütevellit, şunu söylemek gerekirse TW ve Civ serilerinden kendinizi upgrade etmek istiyorsanız o zaman CKII EUI gibi Paradox oyunlarını oynamalısınız. DLC eleştiriliyor ama belirtmek lazım ki oyun tek bir oyun deği aslında. Oyunun derinliğini düşünürseniz her bir dlc başlı başına bir oyun gibi. Başka yaşam eventleri başka olaylar ekliyor oyuna. Dolayısıyla her DLC'de oyunu bir kere daha öğreniyorsunuz diyen yorumlara katılıyorum. DLC hususunu eleştirmek bu yüzden doğru olmaz :D

Strateji oynamayı seviyorum diyip de bu oyunu oynamadan geçerseniz devasa bir hata yaparsınız ama zaten strateji oynamayı seviyorsanız bir şekilde bu oyunu duymuşsunuzdur. Oyun aslında kısacası sizin (ve multiplayer oynuyorsanız, diğer insan oyuncuların) dışında kalan tüm ülkeri bilgisayarın yönettiği devasa ve aşırı komplike bir RİSK oyunu. Ordu üret, toprak al, daha çok ordu üret daha çok toprak al. Ama tabi her şey o kadar basit değil. oyun aşırı derecede karmaşık ve gerçekçilik ileri seviyede. Soylu bir ailenin bir ferdi olarak başladığınız oyununuzda, ailenizden bir varisiniz olduğu sürece ve tüm topraklarınız kaybetmediğiniz sürece devam edebiliyorsunuz. Karakterler yaşlanıyor, evleniyor, anne-baba oluyor ve kişisel gelişimleri (veya leşleşmeleri) ile birlikte buna yakinen bağlı bir devlet (veya bir devlete bağlı bir kontluk veya dükalık) yönetiyorsunuz. Kişisel ilişkilerin önemli olduğu ortaçağ avrupası ve yakın doğusunda (Ve ilgili DLC'yi alırsanız Hindistan ve Orta Asya'sında) şehirlerinizi geliştiriyor, vassallarınızla ve bir şekilde toprak sahibi olan, ast, üst, komşu kim ne varsa onlarla ilişkilerinizi düzenleyerek, ordular kurup topraklarınızı geliştirmeye bakıyorsunuz. Oyun gerçekten aşırı karmaşık, ama 15 yaş oyuncular gördüm. Yani geri zekalı değilseniz oynayabilirsiniz. Oyun yavaş ve bazen aşırı yavaş ilerliyor, oyun ilerlerken arada kitap okumanız, twitterda dolaşmanız falan mümkün. Oyun oynuyoruz heyecan yaşayalım diyorsanız sizin oyununuz değil. Oyun resmen uzun bir roman okumak gibi. Öyle bir yetiniz varsa verin o kadar parayı yoksa uzak durun. Grafik namına bir şey beklemeyin, ama zaten grafiklerini mümkün olduğunca kısıp oynuyorum. Daha önceden de yazdığım gibi devasa ve aşırı komplike bir RİSK oyunu gibi. Masaüstünde hareket etmeyen piyonlarla bile oynuyorsunuz grafiğe ne gerek var. Oyunun oynanışına girince anlatılmaz parça parça öğrenmeniz gerekiyor. Şöyle genel bir çerçeve çizeyim. Resimlerde gördüğünüz haritalar şehirlere bölünmüş. bunlar kontluklar. Oyunda en az bunlardan birini yöneterek başlıyorsunuz ve elinizde bunlardan en az bir tanesi devamlı olarak kalmalı. Kontlukların baronluk adı verilen alt birimleri var. 0 ile 6 arasında değişebiliyor bu sayı kontluğun durumuna göre. Kontlukların tarihsel/ekonomik/fiziki şartlarına göre bu baronluklardan bir kısmı verilmiş veya boş slotları var. Para vererek yeni bir baronluk kurmanız da mümkün. her baronluğun bir sahibi oluyor ve bunlar 3 çeşitler. Kale, Şehir, Tapınak. Kaleleri Derebeyler, şehirleri valiler, tapınakları da din adamları yönetiyor ve kontluğunuza bağlı bu şehirler arazi durumlar yoksa size bağlı. Ama size bağlı olmayabilirler de. siz de bir derebey türevi olarak oynamak durumundasınız. (ilgili Republics DLC ile Venedik ve Cenova gibi Tüccar Cumhuriyetler ile de oynamak mümkün onların oyun mekanikleri biraz daha farklı) işte bu kontluklar birleşerek dükalıkları oluşturuyor, başlarındaki dük aynı zamanda bir kont ve bir baron, onların da başında bir kral bulunabiliyor, (bulunmayabiliyor da, bağımsız kont ve dükler de var) ve hatta kralların da bir büyüğü var imparatorlar olabiliyor. karakterinizin yetenek ve statüsüne ve ülkenizin kanunlarına bağlı olarak bir baronluk/kontluk yönetme hakkınız var. bunların gelirleri ve askerleri direkt size bağlı. Diğer kontluk ve baronluklarınızı yöneten vassalarınızın size ne kadar para ve asker vereceği sizi ne kadar sevdiklerine ve ülkenin kanunlarına bağlı. bu kanunları değiştirmek için oyun içinde milyon tane bıdı bıdı var. işte paranız varsa ordu toplayabiliyorsanız, savaş açacaksınız ama savaş açmak için de bir casus belli'ye (savaş nedeni) ihtiyacınız var. Öyle canım sıkıldı hadi savaşıyoruz olmuyor. belli durumlara göre savaş nedenleri var bunlardan birini ayartmanız lazım. Bu sırada yaşlanıyorsunuz, evlenmeniz çoluk çocuğa karışmanız lazım. Çocuk yoksa ya kardeş alır toprakları ordan devam edersiniz, ya da o da yoksa artık ailenizde kim varsa size en yakın. Kimse yoksa zaten oyun bitti. Aileniz içindekiler bazen sizi daha çok sevip size bağlı kalabiliyorlar ama bazen daha da göt çıkabiliyorlar. kişisel özelliklerine bakıyor ki onun için de bir dünya bıdı bıdı var. toprak almanın tek yolu savaş değil diyerek söze devam edeyim, Oğlu olmayan kardeşinizin toprakları kardeşinizin, amcanızın v.s. toprakları onlar ölünce size kalabiliyor. Veya Bizans prensesini eş olarak alıp Bizans'la ittifak kurmanız mümkün. Karınızın babasını kardeşlerini vesair öldürüp toprakların ona kalmasını, ondan da sizin çocuğunuza kalmasını sağlamanız da mümkün. Topraklar kalmasa bile ben de oranın varisiyim diyip savaş açıp toprak alabiliyorsunuz. toprak ve taht da birbrinden bağımsız şeyler. Bizansa dini bir savaş açıp ondan toprak tırtıklamak da mümkün, diğer taraftan bizans prensesini alıp, oğlunuz anası öldüğünde "benim anam bizans prensesiydi benim de tahtta hakkım var" diyip bizans imparatoruna savaş açıp savaşı kazanırsa bizans imparatoru olup tüm imparatorluğu bir savaşla alması da mümkün. (tabi ona bağlı vassalar yarın öbür gün isyan bayrağı da çekebilirler o zaman hop en başa dönmek de mümkün) Yani yaz yaz bitmez bu ama şunu söyleyebilirim her ülkenin, her kontluğun oynanışı farklı. kayıtlarda 380 yazıyor ama genelde offline oynadığım bir oyun bu net bir şekilde bin saat değil binlerce saat diyebilirim bu oyunu oynama süreme. hala da girsem oynarım. bir kere sardı mı elden bırakacak gibi değil, bitirip bitirip bir de ingiltere kralı olayım, bir de bir irlandalı earl olayım, bir de bir bizans tekfuru olayım, bi sefer de haçlı olayım, yok bu oyunda da haçlıları kovan müslüman şeyh olayım, (DLC gerekli) vikingli olayım sağda solda yağma yapayım (DLC gerekli) haritanın herhangi bir yerinde oynayabilirsiniz dehşetengiz bir tekrar oynanabilirliği var oyunun. parasına kesinlikle değer.

- sırf şımarıklığından "prensle evlenecem ben" diyen prenses kızlarımı bana iyi hizmet edecek yetenekli soysuzlarla evlendirdim,pezevenk kral dediler. - elalemin gazına gelip tahtıma sulanan kardeşlerimi öldürdüm kardeş katili kral dediler. - lüzumsuz kardeşlerimin aptal çocuklarını vekil harçlarının davranışlarından sorumlu tutup öldürdüm çocuk katili kral dediler. - daha kendi ülkesini düzende tutamayan müttefiğimin yaşadığı iç karışıklığı fırsat bilip üç beş toprak kopardım çıkarcı kral dediler. - kendi hırsları için ülkeyi karışıklığa sokmaya hazır derebeylerime suikast düzenledim sinsi kral dediler. - isyan eden derebeyleri savaş meydanında yenip idam ettim acımasız kral dediler. dediler. peki yaptım mı bunları? Evet yaptım.Ben de istemezdim kendi annemi öldürtmeyi, zihinsel engelli oğlumu ölsün diye az sayıda askerle savaşa sürmeyi. Mutlu değilim ama yapmak zorundaydım. Soyumun 300-400 yıl boyunca yaptığı itlikler, şerefsizlikler, pezevenklikler sayesinde Büyük Britanya İimparatorluğunu kurabildim. Artık kimse kimsenin arkasından iş çeviremiyor. Yüzbinlerce ingiliz, iskoç, irlandalı gencin kanları güneyin ovalarını, kuzeyin dağlarını kırmızıya boyamıyor. Ufak tefek krallıklar, düklükler "aldım verdim ben seni yendim" oynar gibi insanların canlarıyla oynayamıyor. Artık biriz! evet ben kötü olayım, İmparatorluk varolsun!