Ctrl Alt Ego İncelemeler

(⁠^⁠.⁠_⁠.⁠^⁠)⁠ﾉ

Yarış oyunlarının bende yeri çok ayrıdır. Arabalara, yarışlara ilgim çok küçük yaşta daha yürümeyi bile öğrenmeden başladı. Oyuncak arabalar, sadece resimlerine baktığım araba dergileri derken kendimi çok küçük yaşta bir bilgisayarın başında Need for Speed oynarken buluverdim. Yıllar boyunca dijital dünyada direksiyon salladım, yıllarca yarıştım birinci geldim ki zaten bir yarış oyununu kazanmanın yoluda buydu, birinci gelmek. Ancak yıllar sonra Driver San Francisco isimli bir yarış oyunu ile karşılaştım. Bu Driver serisi ile ilk karşılaşmam değildi ve aşağı yukarı ne ile karşılaşacağımıda biliyordum. Bu sefer San Francisco şehrinde gerçek araba markalarıyla bir araba yarışı oynayacaktım, ne güzel. Oyuna başladım, ilk görevi bitirdim ve oyun bana daha önce hiç görmediğim bir mekanik tanıttı "Shift" mekaniği. Bu mekanik ne diyenler için anlatayım. Shift mekaniği oyuncuyu sürücü koltuğundan alıp oyun alanına kuş bakışı bir kamera ile baktırıp oyuncunun imleç ile üzerine geldiği arabanın kontrolünü oyuncuya veren diğer bir değişle oyun alanındaki her arabayı kontrol edebilmemizi sağlayan bir mekanik. Yıllarca dijital dünyada direksiyon salladım ve bunun sonucunda tek bir şey öğrenmiştim o da yarışı kazanmak için birinci gelmemiz gerektiğiydi ancak Driver San Francisco bu Shift mekaniği ile kendi arabamızı 1 metre bile sürmeden yarışı kazanabilme imkanı sunuyordu. Yarışta arabamızdan Shift ile çıkıp kamyona geçip diğer yarışçıların arabalarını parçalayabilir, polis arabası alıp diğer yarışçılara çarpıp peşlerine polisi takabilir ya da yarış dışında polise çarptıysak ve uğraşmak istemiyorsak başka bir arabaya geçip oyunumuza rahatça devam edebilirdik yani yıllarca yarış oyunu oynamış birinin bile ilk kez bir yarış oyunu oynuyormuşçasına keyif almasını sağladı. Oyun Shift mekaniğinin gücünün farkında olup her bir anında onu daha eğlenceli daha etkili kullanmayı amaçladığı için çok eğlenceli ve özgün bir yarış oyunu olmuştu.Bu mekaniğin robot hacklemek veya bir süreliğine başka bir bedenin kotrolünü elimize almak gibi türevleri olsada oyunun bütününü bu mekanik üzerine kuran başka bir oyun çıkmamıştı. İşte tamda burada Ctrl Alt Ego devreye giriyor. Sadece araba sürebildiğimiz bir oyunda bile oynanışı bu kadar çeşitlendiren bu mekanik bir Immersive Sim'de yani tamamiyle oyuncunun bir sorunu çözmesi üzerine kurulu bir oyunda nasıl mı olmuş? Tek kelime ile HARİKA. Yeterli Ego puanınız olduğu sürece oyun alanındaki her şeyin (düşman, kamera, tablet...) kontrolünü elimize alabiliyoruz. Yeri gelir karşındaki her şeyi eritip başka bir yerde spawn edebilen bir düşmanın kontrolünü, yeri gelir daracık yerlere girebilen bir robotun kontrolünü elimize alabilmek yetmezmiş gibi bir çokta karakter geliştirmeside bu mekanikle birleşince problem çözmek acayip eğlenceli olmuş. Son dönemlerde tekrardan popülerleşen Immersive Sim türünün bir sorunu şu ki sadece eskiden çıkmış Immersive Sim oyunlarını tekrardan yapıyormuş gibi hissettirmesi. Türün şu "kutuları üst üste koyup bölümü geçme" olayı yeni birçok Immersive Sim'i bir lanet gibi sarmış türe yenilik katmaktansa, gücü oyuncuya vermektense sadece bir oyuncunun çözebileceği tarzda çözümleri problemin çözümü yapmak sanan birtakım oyunlar yüzünden tür son zamanlarda her ne kadar geri dönüş yapmış olsada eskisi gibi ilgi çekici değillerdi. Üzgünüm Gloomwood evet çok güzel Souls vari bölüm tasarımların var, evet save scummingi engellemek için çokta güzel bir yöntem bulmuşsun ve evet bugün artık antika sayılan Thief, Deus Ex gibi oyunların yerine her zaman seni önereceğim ama bana seni oynamam için "yeni" bir sebep vermiyorsun. Ama Ctrl Alt Ego ise türde yeni hissettiren bu mekaniği ile çokta fazla oyuncağa sahip olması ve tabii ki de oyununda bunları anlayıp mantıklı cevaplar vermesi sayesinde son zamanlarda oynamaktan en keyif aldığım Immersive Sim olmayı başarmıştır. 2 kişilik ufak ekibi buradan tebrik ediyorum. Zaten bir şekilde bu incelemeyi okuyorsanız Immersive Sim türünü duymuşsunuz demektir tamda bu sebeple bu incelemeyi okuyan herkese oyunu öneriyorum.