The Medium İncelemeler
Sadece bir medyumun çözebileceği karanlık bir gizemi keşfedin. Terk edilmiş bir komünist tatil köyüne seyahat edin ve son derece rahatsız edici sırlarını ortaya çıkarmak için benzersiz psişik yeteneklerinizi kullanın, çift gerçeklik bulmacalarını çözün, uğursuz ruhlarla karşılaşmalardan kurtulun ve aynı anda iki gerçekliği keşfedin.
Uygulama Kimliği | 1293160 |
Uygulama Türü | GAME |
Geliştiriciler | Bloober Team |
Yayıncılar | Bloober Team SA, NA Publishing Inc. |
Kategoriler | Tek oyunculu, Steam Başarımları, Steam Cloud, Tam denetleyici desteği |
Türler | Macera |
Çıkış Tarihi | Jan 2021 |
Platformlar | Windows, Mac |
Desteklenen Diller | Portuguese - Brazil, French, Italian, German, Spanish - Spain, Simplified Chinese, Japanese, Russian, English, Polish |
Yaş Kısıtlamalı İçerik
Bu içerik yalnızca yetişkin izleyicilere yöneliktir.

333 Toplam Yorumlar
313 Olumlu Yorumlar
20 Olumsuz Yorumlar
Çok Pozitif Puan
The Medium toplamda 333 inceleme aldı. Bunların 313 tanesi olumlu, 20 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Çok Pozitif" elde edilmiştir.
İnceleme Grafiği
Yukarıdaki grafik, The Medium için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.
Son Steam İncelemeleri
Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.
Oynama Süresi:
620 dakikalar
Hikayesi dahada iyi olabilirdi, ancak konsept vs olarak çok iyi bir oyun.
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
2874 dakikalar
Kesinlikle oynamalıyım denecek bir oyun değil. Oynanır mı? Hiç oyun bulmazsanız evet, kötü diyemem ama eksik sanki.
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
345 dakikalar
Bloober Team’i akraba ziyaretindeki teyzeler gibi şapır şupur öpmek istiyorum gerçekten.
Medium uzun zamandır arada bir karşıma çıkan ancak sonradan unuttuğum bir oyundu. Laf arasında arkadaşım hatırlatınca ve indirimde olduğunu görünce aldım ve süllllllük gibi yapıştım. Yine ölüler dünyası, yine o ince çizgi... Bayılıyorum hikayesine bunları konu alan oyunlara.
[h3] Hikaye [/h3]
Canımız ciğerimiz Silent Hill’in müziklerini bize resmen bahşden Akira Yamaoka, bu oyunda da ustalığını konuşturmuş. Oyunun atmosferi Silent Hill 2 gibi huzursuzluk veriyor ancak bu oyunda kendimi SH 2’deki tanıdık bir zihinde gibi değil de her an tetikte olmam gereken bir yerdeymişim gibi hissettim.
Oyunda medyum güçlerine sahip olan Marianne adında bir kadını canlandırıyoruz. Gizemli bir telefon alıyor ve Sovyet tesislerinden biri olan Niwa'ya gidiyoruz. Burada geçmişte yaşamış pek çok insanın anısıyla ve hayaletiyle karşılaşıyoruz. Aynı zamanda Marianne de kendi geçmişiyle yüzleşiyor. Oyunun son sahnesi, bazı sinematikler resmen sanat eseri gibiydi.
[h3] Oynanış [/h3]
The Medium’da göze çarpan ilk şey dual reality yani çifte gerçeklik sistemi. Oyunda hem öteki dünyada hem de fani dünyada yol bulmaya çalışıyoruz. Bazen sadece fani bazense sadece öteki dünyada oynadığımız gibi ekranımız ikiye bölünüyor ve her iki dünyada da yol bulmaya, gizemleri çözmeye çalışıyoruz. Bazen bedenimizden ayrılıp öteki dünyada geçitlerden geçiyor ve eşyalar buluyoruz. Sonrasında bedenimize geri dönebiliyoruz. Oyun boyunca ekranımız ikiye bölünmüş şekilde oynamıyoruz elbet. Ruhlarla ilgili çözülmesi gereken şeyler olduğu zaman ya da bulmaca olduğu zaman oluyor genelde.
Korku oyunlarında jump scare yemekten gerçekten nefret ediyorum. Korkunun gerilimle birlikte sunulması bana daha çok keyif veriyor. Medium’da ise *neredeyse* jump scare yok. Psikolojik korkuyu iliklerinize kadar hissettiriyor. İlk jump scare yediğim yerde gerçekten kolu ekrana çakıp gitmek istedim ama sonrasında neyse ki korkuyu sadece buna bağlayan bir oyun olmadığından keyifle oynadım.
Medium’da düşmanlarla doğrudan savaşmıyoruz. The Maw adında bizimle arkadaş olmak (derimizi yüzmek) isteyen bir varlık var ve zaman zaman öteki dünyaya geçtiğimizde bizi kovalıyor. Onu saklanarak ya da kaçarak atlatıyoruz.
Oyunda cidden rahatsız bir edici atmosfer var ve bunu çok güzel aktarmışlar. Ayrıca Sadness ile olan ilişkimizi çok sevdim.
[h3] Grafİkler ve Tasarımlar [/h3]
Oyunlarda ince düşünülen sanat anlayışına ba-yı-lı-yo-rum.
Oyunda ray tracing ve oldukça etkili ışıklandırma efektleri kullanılmış. Bu da atmosferi çok daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Ayrıca oyun hakkında biraz araştırma yapayım dedim ve ruh dünyasının Zdzislaw Beksinski gibi sanatçılardan ilham alınarak hazırlandığını öğrendim. Google’da aratırsanız bu zihnini yediğiminin sürreal sanatçısının eserleriyle oyunun ne kadar fazla benzerlik gösterdiğini anlayabilirsiniz.
[h3] Sonuç [/h3]
5-6 saat tadında, keşif odaklı, bulmacalı, atmosferine hapsolacağım psikolojik korku türünde bir oyun arıyorum derseniz ya da farklı bir şey denemek isterseniz kesinlikle bu oyunu indirimdeyken havada kapmanızı öneririm. Sanat tarzı, oynanışı ve ortamı her kuruşuna değer.
👍 : 10 |
😃 : 0
Pozitif