G String İncelemeler

Güzel oyun.

hiç iyi değil. verdiğim paraya acıdım.

G-String beklentimin bir tık altında kalsa da oyunu genel anlamda tavsiye ediyorum. Ama bazı eksilerine de değinmem gerek; - Öncelikle oyun gereğinden fazla uzun. Bu tarz çizgisel ilerleyen oyunlar için 15-16 saat gerçekten fazla ve sona doğru artık sıkmaya başlıyor. - Oyun boyunca bulunduğumuz mekanlar aşırı derecede kendini tekrar ediyor. Neredeyse oyunun %70'i yıkık, terkedilmiş, dar apartmanlarda geçiyor diyebilirim. Mis gibi bir teman var elinde kullansana, neden aynı yerlere tıkarsın oyuncuyu. Ki şehrin göründüğü açık mekanlar da gayet güzel gözüküyor, buralar biraz daha oyunun geneline yayılsa çok daha iyi olabilirmiş. Biraz daha mekanlar çeşitlendirilmeliydi. Hiçbir oyunda bu oyundaki kadar havalandırma boruları içinden geçtiğimi hatırlamıyorum. - Oyunun grafikleri hiç fena gözükmese de silah modellerini ne yazık ki hiç beğenemedim. - Aiminiz ne kadar iyi olursa olsun neredeyse her seferinde düşmandan mermi yiyorsunuz, her türlü sizden hızlı sıkıyorlar. Bu ve benzeri oyunun acımasız olduğu bazı kısımlar var. Bu yüzden en fazla orta zorlukta oynamayı tavsiye ediyorum. Zira oyunun süresini de göz önüne alınca oyun bir yerden sonra çileye dönüşebilir. - Düşman çeşitliliği çok az. - Hikaye namına doğru düzgün birşey yok diyebilirim, yani var da yok. Var ama anlayabilene. Anlayan biri varsa bana da anlatsın. - Bazı ara sahneler çok gereksiz uzun ve geçen konuşmaları nasıl bir filtreden geçirmişlerse İngilinceniz iyi olsa da anlayamıyorsunuz. - Bazı özellikler çok gereksiz, veya oyuna düzgün yedirilememiş. Örneğin alev topu gibi birşey oluşturup fırlatabiliyorsunuz ama bir iki yer dışında neredeyse hiç ihtiyacınız olmuyor bile. Madem süper askeriz benzeri birkaç skill daha verip bunlar oyunda kullanmaya teşvik edilse oynanış da biraz çeşitlendirilmiş olabilirdi. - En büyük sıkıntılardan biri navigasyon. O kadar çok nereye gideceğimi veya ne yapmam gerektiğini bilemeden dönüp durdum ki sayısını unuttum. Oyun sizi gitmeniz gereken yere veya yapmanız gereken şeye düzgün şekilde yönlendirmiyor. Ne zaman bunu da yapmayacağız heralde desem bir baktım ki gerçekten onu yapmamız gerekiyor. Birçok yerde de nereye gideceğimi bilemediğim için oyunun oynanışını izlemek zorunda kaldım. Bunlar da akıcılığı ciddi anlamda bozuyor. Bi sürü eksi saydım, peki neden tavsiye ediyorum? Çünkü oyunun atmosferi genel olarak güzel, grafikler çok iyi olmasa da göze batmıyor, oyun mekanikleri bildiğimiz Half Life 2, Cyberpunk temasını da seviyorsanız bir şans verebilirsiniz. Ancak yukarıda yazdığım konuları dikkate almanızı öneririm çünkü zaman zaman sinirlerinizi zorlayabiliyor. Bu arada G-String ismi de tangadan gelmiyor tabi ki. DNA daki ATCG dizilimindeki G ipliğini temsil ediyor.

Half-Life modlarını severim, hatta Half-Life'ın assetlerini değiştirip tamamen kendi oynanışını, silahlarını ve kaplamalarını kullanan modları daha çok severim. Steam ve ModDB'de bulduğum ücretli-ücretsiz, iyi-kötü demeden bir çok Half-Life modu oynadım. Bu yüzden bana güvenin, bu oyuna para ödemek istemezsiniz. Genellikle (%90) bir oyuna başlarsam o oyunu bitiririm ama bu oyun dayanılacak gibi değil. Sanat stili ve level dizaynı, açısından bakarsak oyunun gideri var, ama oynanış olarak iyi değil. Oyunun artı yönlerinden kısaca bahsedersek düşmanlara ateş edince uzuvları kopması güzel bir detay olmuş. Half-Life 2 dokuları kullanılmamış, ayrı bir evren yaratılmış olması çok hoş. Dar level dizaynı ve iyi ışıklandırması sayesinde oyunun atmosferi gayet yerinde. Dark Cyberpunk temasını neredeyse hiç bir oyunda göremediğimiz için nadir bir teması olması da yine başka bir artı. Yeni nesil bir oyun gibi görünmüyor, eski olduğu her yerinden belli ancak bence yeterli. Şimdi buyurun cenaze namazına. Dar koridorlardan oluşan ve bu dar koridorların içinde binbir tane fizik objesi olan bir level dizaynının içinde hareket etmeye çalışmak Source motorunda tam bir işkence. Bu motoru bilenler bilir, ayağınıza ufacık bir gazoz kapağı takılsa ilerleyemezsiniz. Bu oyunda da senaryo aşağı yukarı bu şekilde. Ufak tefek yerlerden geçmeye çalışırken minicik bir çıkıntıya takılmak veya yerdeki içinden geçilen dokuda göremediğiniz bir düşman tarafından öldürülmek gibi bi sürü sorun var. Oyun hem güzel görünüyor hem de tam anlamıyla görüntü kirliliği. Silahlar ve düşmanlar Half-Life 2'dekilerin aynısının farklı kaplamalı halleri. Tamamen aynı hissettirmiyolar gerçi, ancak temelde Source motoruyla bir kaç oyun oynadıysanız, bu oyunu oynarken Half-Life 2 beta kıvamında bir hissiyatla karşılaşacaksınız. Bu noktaya kadar çok fazla Half-Life dediğimi fark etmiş olabilirsiniz çünkü bu gibi modları oynamamın temel sebebi bu oyun motorunda bir şeyler öldürüp fizik motoruyla kendi kendime eğlence çıkarmanın beni aşırı eğlendirmesi. İşte bu oyunun en büyük sounlarından biri bu. Bu oyun Source motorunu adam akıllı kullanmıyor. Fizik motoru yerli yerinde duruyor, ama bulmacalar vana çevirmekten ibaret, oyunun haritası koridorlardan oluşuyor, üst üste iki kutu koyup bir yerlere çıkayım demek imkansız. Bu gibi durumlar aklımda büyük bir soru oluşturuyor; Ulan bu oyunun Source motorunda çalışmasının olayı ne? Neden ulan neden? Koysana oraya ağırlık dengeleme bulmacası, varilleri üst üste dizip yukarıya falan çıkalım, içi hava dolu varilleri suya atıp üstünden atlayalım vs. Neden yok ulan bunlar? Madem yok neden bu motor? Bu tarz şeyleri yapmayacaksam aşırı sıradan shooter oyunlarından farkın ne? Japonca seslendirilmiş HEV suit mi? Level dizaynı olarak oyuna iyi denebileceğinden bahsetmiştim fakat oynanış dizaynı açısından da bir o kadar kötü. Örneğin hiç bir oyunda "Ulan o düşman nereden çıktı yaa..." demezsiniz. Oyun size o düşmanın çıkacağını hissettirir, hiç bir yapay zeka siz daha ne olduğunu anlamadan üstünüze ateş açıp ölmenize neden olmaz. Örneğin düşman size saldırmadan önce "İşte burada, ateş edin!" diye bağırır veya gerçek hayatta duyamayacağınız bir yükseklikte ayak seslerini duyarsınız. Bir diğer yöntem de ekranın bir kısmında (genellikle imlecinizin etrafında) düşmanın sizi gördüğünde fark etme eşiğini gösteren, düşman sizi daha uzun süre gördükçe daha belirgin hale gelen bir imleç de aynı iş için kullanılır. Bu oyunda bunların hiç biri yok ve oyunun en kötü yönü sanırım bu. Ulan nereden çıktınız, ne zaman öldüm? Zaten canım su gibi azalıyo, nereden bileyim orada düşman olduğunu? Half-Life 2'de Combine'ların telsiz sesleri, yürürken çıkardığı sesler falan vardı, onları niye kaldırdın veya neden kendi evrenine uygun sesler koymadın? Kısacası oyun çok afedersiniz bok gibi. Teması güzel, sanat stili güzel, atmosferi güzel, oynanış kötü. Buna benzer oyun arıyorsanız, teması, ekran görüntüleri, atmosferi falan sizi yakaladıysa Fear serisini veya Doom 3'ü rahatlıkla önerebilirim, bundan uzak durun yeter. [h1]------- 6,5/10 -------[/h1]