Resident Evil Village İncelemeler

gayet zevkli bir oyun. Kendini tekrar tekrar oynatabilen, sıkıcılaşmayan ve geçekten geren bir oyun.

gel desen senin için evde ekmek bekleyen üç çocuğumla karımı bırakıp gelirim dimitrescu mommy

Resident Evil Village, serinin korku ve aksiyon dengesini mükemmel bir şekilde harmanlayarak, oyunculara unutulmaz bir deneyim sunuyor. Oyun, atmosferiyle baştan sona büyülüyor. Kar beyazı köyler, devasa şatolar, perili evler ve ürkütücü madenler... Her mekan, gotik mimarisi ve detaylarıyla göz dolduruyor, adeta yaşayan bir tablo gibi. Görsel olarak sundukları, yeni nesil bir korku oyunundan beklediğim her şeyi fazlasıyla karşıladı. Oyunun sunduğu çeşitlilik ise takdire şayan. Her bir lordun kendine has bir oynanış dinamiği var; Lady Dimitrescu'nun şatosundaki gerilimli kaçış kovalamacalarından, Beneviento evindeki psikolojik korkuya, Moreau'nun vıcık vıcık bataklığından Heisenberg'in fabrikasının mekanik dehşetine kadar her bölüm sizi farklı bir korku türüyle tanıştırıyor. Bu çeşitlilik, oyunun temposunu yüksek tutuyor ve asla sıkılmanıza izin vermiyor. Oyunun aksiyonu da oldukça tatmin edici. Silah çeşitliliği, vuruş hissi ve düşmanların tepkileri çok başarılı. Ethan Winters olarak, hayatta kalmak için her türlü kaynağı kullanmak zorunda kalıyorsunuz ve bu da oyunun gerilimini sürekli canlı tutuyor. Bulmacalar da ne çok kolay ne de çok zor; tam kıvamında ve çoğu zaman keyifli. Ancak tüm bu mükemmelliğin ortasında, oyunun sonunda içimi burkan bir gerçek var: Ethan Winters'ın fedakarlığı ve hikayesinin trajik sonu. Tüm bu yolculuk boyunca ailesini kurtarmak için gösterdiği çaba, karşılaştığı her zorluğa rağmen yılmaması... Onunla birlikte bu korkunç maceraya atıldık ve en sonunda, her şeyin uğruna feda ettiği o son an, gerçekten kalbime dokundu. Ethan, sadece bir oyun karakteri olmaktan çıktı ve bizlere unutulmaz bir kahramanlık ve aşk hikayesi sundu. Onun bu vedası, oyunun etkileyiciliğini daha da artırıyor ve bittiğinde bile bir süre etkisinden çıkamamanıza neden oluyor. Sonuç olarak, harika bir yapım Resident Evil Village. Sadece bir korku oyunu değil, aynı zamanda görsel bir şölen, sürükleyici bir macera ve duygusal bir hikaye. Hem korku severlere hem de seriye yeni başlayacak olanlara kesinlikle tavsiye ederim. Ethan Winters'ın mirası, uzun bir süre aklımda kalacak.

koca götlü hatun ve kızları harika öldürmeye kıyamadım vampirleri

Resident Evil Village, başından sonuna kadar oyuncuyu içine çeken, her detayıyla ustalıkla işlenmiş bir yapım. Atmosferi, mekân tasarımları, boss savaşları, hikâye anlatımı ve verdiği duygularla oyun deneyimini zirveye taşıyor. Oyunun en güçlü yanlarından biri hiç şüphesiz atmosferi. Kasabanın kasvetli havası, çevre tasarımlarındaki detaylar ve dört ana bölgenin birbirinden tamamen farklı yapıları sayesinde oyuncuya sürekli yeni ve ilginç deneyimler sunuluyor. Her bölge kendine has bir ton taşıyor ve bu da oyunun temposunu diri tutuyor. Boss savaşları ise hem görsel tasarımlarıyla hem de savaş mekanikleriyle efsane. Her biri benzersiz bir oyun deneyimi sunuyor . Resident Evil Village, sadece korku ve aksiyon öğelerine dayalı bir oyun değil; aynı zamanda Ethan Winters karakteri üzerinden güçlü bir duygusal bağ kurmayı da başarıyor. Ailesiyle olan ilişkisi, yaptığı fedakârlıklar ve özellikle finalde yaşanan olaylar, oyuncuyu yalnızca korkutmakla kalmıyor , aynı zamanda derinden etkiliyor.

Bütün ana seriyi bitirdim ve Resident Evil Village ile birlikte genel olarak gayet keyifli bir deneyim yaşadım Özellikle Resident Evil 4 Remake den sonra en beğendiğim iş bu oldu serinin 7. ve 8. oyunları Ethan ve Mia nın hikayesini anlatıyor. 7. oyunda Mia yı bulup kurtarma kısmı beni rahatsız etmemişti ama 8. oyunda bu kez kızımızı kurtarmaya çalışmamız başta biraz acaba kendini 7. oyun ile tekrarlıcakmı hissi uyandırdı Neyse ki bu durum oyunun genel kalitesine zarar vermiyor oyun gayet iyi İlk yarısı korku ögeleriyle ağır basarken ikinci yarısında aksiyon tarafına daha çok yöneliyor ve bu geçişi oldukça sevdim Tempo yer yer artıyor yer yer düşüyor ama genel denge başarılı Eksik bulduğum noktalardan biri asansör kısımları Gereksiz uzun ve sıkıcıydı bazen neredeyse 5 dakika boyunca asansörde beklediğim oldu 7. oyunda kafada bırakan bir kaç soruyu oyunun son kısmında mükemmel bir anlatılıyor Onun dışında oyun atmosferi grafikler (bu arada grafikler çok iyi olmuş ilk defa bir oyunda screenshot almak istedim) ses tasarımı ve oynanış açısından çok başarılıydı Genel Puanım: 10/10

[h2] Resident Evil Village [/h2] Resident Evil 7'den sonra serinin en güzel oyunu. Gotik temayı mükemmel işlemişler. Oyunda en çok zaman geçirdiğimiz yer olan Dimitrescu Şatosu'nun ambiyansı aşırı hoşuma gitti. Hikâye, bulmacalar, görevler, boss savaşları olsun, oyun bir saniye bile sıkıcı geçmedi. Tek kötü yanı: [spoiler]Ethan Winters karakterini bir daha göremeyecek olmamız.[/spoiler]

Hikayesini bilmeyen yoktur, videolarını izleyip duruyordum ama oynamak da nasip oldu en nihayetinde. Oynarken gerildiğim, ürktüğüm, ilerlemeye korktuğum anlar oldu ama finaline ulaşabildim. Gerçek sevginin nasıl bir şey olduğunu ifade eden bu eseri bize sunan yapımcılara teşekkürlerimi iletiyorum. Beni gözyaşlarına boğan tek oyun budur. Videolarını defalarca kez izledim evet ama finalinde feci derecede duygulanmaktan kendimi asla ama asla alamıyorum, alışamıyorum bir türlü. Böyle bir baba figürü, onu ayakta tutan sevgisi benim için oldukça nadir. Sonuç olarak oyunu elbette ki öneriyorum ama umuyorum ki Heisenberg'in fabrikasında benim kaybolduğum gibi kaybolmazsınız.

The story lacked cohesion, and at times, boredom crept in — yet the visuals dazzled with their brilliance, and the translation was masterfully done. Resident Evil isn’t just a game; it’s a part of who we are… a journey we’re destined to take.

Sunduğu ambiyansı taktir edilesi bir oyun olmuş, Oyunda mücadele etmemiz gereken 4 lordun bölümleri hakkında kısa bir yorum yapacaksak; Alcina Dimitrescu bölümü, bulmacaların en yoğun olduğu ve Castle Dimitrescu yapısının ihtişamından ve içerisindeki Lady ve 3 kızından dolayı en ilgi çekici bölüm denilebilir. Donna Beneviento bölümü oyunun en gerici ve korkutucu kısmıydı. Salvatore Moreau bölümü oyunun yavaş yavaş aksiyon temasına döndüğü fakat nispeten diğer bölümlere göre sıkıcı olan bir kısımdı. Karl Heisenberg bölümü ise Lady Dimitrescu'den sonra gelen en iyi bölümdü, korkudan ziyade aksiyonun zirve yaptığı ve en çok mermi harcattıran kısım bu olmuştu. Genel olarak hikayesi son derece başarılı ve oyun gidişatı oyuncuyu sıkmadan oldukça akıcı bir şekilde ilerliyor.