Observation İncelemeler
Observation, Dr. Emma Fisher'a ve görev ekibine ne olduğunu istasyonun yapay zekası S.A.M.'in merceğinden ortaya çıkaran bir bilimkurgu gerilim filmi.
Uygulama Kimliği | 906100 |
Uygulama Türü | GAME |
Geliştiriciler | No Code |
Yayıncılar | Devolver Digital |
Kategoriler | Tek oyunculu, Steam Başarımları, Tam denetleyici desteği, Televizyonda Uzaktan Oynatma |
Türler | Bağımsız Yapımcı, Macera |
Çıkış Tarihi | 21 May, 2020 |
Platformlar | Windows |
Desteklenen Diller | Portuguese - Brazil, French, German, Spanish - Spain, Simplified Chinese, Traditional Chinese, Japanese, Russian, English, Korean, Italian |

37 Toplam Yorumlar
27 Olumlu Yorumlar
10 Olumsuz Yorumlar
Karışık Puan
Observation toplamda 37 inceleme aldı. Bunların 27 tanesi olumlu, 10 tanesi ise olumsuz olup, genel puan olarak "Karışık" elde edilmiştir.
İnceleme Grafiği
Yukarıdaki grafik, Observation için yapılan geri bildirimlerin zaman içindeki eğilimini göstermektedir. Oyuncu yorumlarındaki dinamik değişiklikleri ve yeni güncellemelerin etkisini analiz etmeye yardımcı olur.
Son Steam İncelemeleri
Bu bölüm, oyunun en son 10 Steam incelemesini gösterir ve oyuncuların deneyimlerine ve görüşlerine genel bir bakış sağlar. Her inceleme özeti, toplam oynama süresini ve olumlu-olumsuz geri bildirim sayılarını içerir, böylece topluluk geri bildirimlerini net bir şekilde görebilirsiniz.
Oynama Süresi:
386 dakikalar
Gerçekten içine alan böyle oyun çok az gördüm, Keşke bitmeseydi de devam etseydim dediğim birkaç oyundan biridir. Oyunun daha ünlü olmasını çok isterdim, %75 indirime girdiği zamanlarda 60 TL ye düşüyor. Kesinlikle öneririm.
👍 : 0 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
416 dakikalar
Başına bir takım olaylar gelmiş uzay istasyonuna ve ekibine aslında neler olduğunu, istasyonun yapay zekası SAM'in gözünden ve ekibin üyesi Emma Fisher'ın yardımı ile çözmeye çalıştığınız çok güzel bir oyun. Kesinlikle öneririm.
👍 : 3 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
201 dakikalar
Observation, istasyonun yapay zekası S.A.M.'in gözünden Dr. Emma Fisher ve görev ekibinin başına ne geldiğini ortaya çıkaran bir bilim kurgu gerilim oyunudur.
Oyuncular, istasyonun kontrol sistemlerini, kameralarını ve araçlarını kullanarak S.A.M'in rolünü üstlenerek Emma'ya istasyonda neler olduğunu, kaybolan ekibi ve S.A.M'in kendisini keşfetmesine yardımcı olurlar.
İstasyonda değilsiniz, siz istasyonsunuz
Hikaye anlatıcılığı, bulmacalar, keşif ve kozmik varoluşsal korkuyu bir araya getiren Observation, kendinizin, ekibinizin ve Satürn üzerinde her zaman mevcut gizemli altıgenin gerçek doğasını ortaya çıkarır.
👍 : 1 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
434 dakikalar
karakteri kontrol etmek yerine yapay zekayı kontrol etmemiz farklı bir bakış açısı olmuş, oyun piyasadaki bütün uzayda geçen dizi ve filmlerden esinlenmiş uzaya ilginiz yoksa almayın, bulmacalar oyuncuyu yormamak adına kolay tasarlanmış ancak bir müddet sonra tekrara bağladığı için yine yorucu oldu.[spoiler] her karakterden bir tane daha olması, ana bilgisayardan damarlar çıkması, ilk Emma'nın ölmesi sonrası karşılaştırdığımız diğer Emma'nın Satürn'e ölmeden ulaşması ve sonunda yapay zekanın insan bedenine kavuşması battlestar galactica'daki cylonları hatırlattı [/spoiler]
👍 : 1 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
124 dakikalar
Observation ilginç bir oyun. Alışılmışın aksine bir bilgisayarı oynuyoruz aslında. Makinenin gözüyle yani kamerasıyla görüyoruz.
Bulmaca çözme oyunu, bazıları kolay bazıları zor bulmacalar var. Oyun süresi de ortalama 4 saat sürer. Ben 2 saat oynadım fakat bir yerde oynanış beni çok sıktığı için kalan kısmının videosunu izledim.
Oyunun kontroller ve oynanış kısmı biraz sinir bozucu olabiliyor.
Oynanış: 5/10
Hikaye: 7/10
Grafik: 8/10
Grafikleri güzel, ss alınacak çok iyi manzaralar var fakat şu Satürn'ün halkaları bi yerde gezegen yüzeyinin üstünden geçiyor saçma gözüküyordu. O mantıksız geldi sadece.
Bu tarz bilim kurgu uzay macerası bulmaca oyunu seven biriyseniz hoşunuza gider. Atmosferi de çok hoş. Sadece kontroller çok kötü, oynayacaksanız gamepad ile kontrolleri bir tık iyileştirebilirsiniz.
👍 : 2 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
894 dakikalar
2001: Bir Uzay Macerası + Interstellar, Gravity vb. popüler filmlerden esintiler = Bu oyun.
Alın, pişman olmazsınız.
Ama tekrar oynanabilirliği çok yüksek değil.
O yüzden uzun saatler geçirmeyeceğinizi öngörerek alın.
👍 : 4 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
355 dakikalar
Buyuk umutlar ile oyunu aldım. Fakat bitiremeden oyunu silmek zorunda kaldım. Neden mi, az sonra hak vereceksiniz..
Oyun ISS'e benzer bir uzay istasyonunda geçiyor. Dünyanın yörüngesinde dönmekte iken, bir kaza meydana geliyor ve birden kendinizi Satürn'ün yörüngesinde buluyorsunuz. Hikaye bu şekilde başlıyor ve bu gizemi çözmeye çalışıyorsunuz.
Oyunda SAM adında bir yapay zekayı yönetiyorsunuz. Uzay istasyonunda her modüle yerleşik 3'er adet kamera var. Tıpkı Watchdogs'da olduğu gibi bu kameralar aracılığı ile etrafı gözlemleyebilir, veya Sphere dedikleri bir küre ile oradan oraya odalar arasında ilerleyebilirsiniz. Oyunda etkileşime girebileceğiniz nesneler biraz sınırlı. Genellikle her kapsülde bulunan bilgisayarlara bağlanabilir veya kapıları açıp kapatabiliyorsunuz. Moon gibi sci-fi thriller filmleri seven kişiler için mükemmel bir oyun gibi duruyor. Özellikle istasyon ve kapsül tasarımları çok gerçekçi gözüküyor. Grafikler de bir indie oyuna göre tatmin edici düzeyde.
Geleyim 4-5 saat oynadıktan sonra artık daha fazla katlanılmaz denilebilecek noktalara;
1. Böylesine teknolojik bir uzay istasyonunda bütün kameralar nedense analog. Tıpkı 80lerde VHS kaseti izlermişcesine bir görüntü var. Sphere ile odalarda dolanırken olur da sağa sola çarparsanız, görüntü bozuluyor, birkaç saniye sonra kendine geliyor. Başlarda sıkıntı etmiyorsunuz, atmosferin bir parçası olduğunu kabulleniyorsunuz. Fakat zaman geçtikçe tahammül edilmez oluyor. Görüntü her bozulduğunda dikkatiniz dağılıyor. Oyunu ikişer saat aralıklarla toplamda 6 saat oynadım. Gözlerim adeta kan çanağı. Özellikle epilepsi hastalığı olanlar varsa kesinlikle bu oyundan uzak durmaları gerekiyor.
2. Oyunda bu süre içerisinde 8-10 bulmaca çözdüm. Hepsi de 0-6 yaş grubuna yönelik bulmacalardı. Zaman kaybından başka bir şey değil. Hiçbir şekilde zevk vermiyor.
3. Oyunun kesinlikle bir mini-map e ihtiyacı var. Uzay istasyonunun zaten her odası birbirine benziyor iken. görev gereğini belirli bir noktaya ulaşmanız gerekiyor, fakat nerede olduğunuzu anlamak güç olduğu gibi kimi zaman kendinizi aynı bölgede dolanıp dururken görüyorsunuz. Özellikle birkaç kez oyun size istasyon dışına, uzay boşluğuna çıkmanızı ve gözlem yapmanızı istiyor. Çıkıp görevi bitirip kendinizi kaybetmeden kısa sürede geri dönebilirseniz büyük başarı..
Bu nedenlerden dolayı, oyun süresince keyif almak yerine artık sinir olmaya başlayınca dedim ben ne yapıyorum. Vaktimi daha kıymetli bir şeye harcayabilirdim..
Olur da bir gün ücretsiz olursa bir denersiniz. Yoksa hiç bulaşmayın.
👍 : 12 |
😃 : 1
Negatif
Oynama Süresi:
688 dakikalar
[h1] Yazının Geri Kalanını Okumak İstemeyenler İçin: [/h1]
Yazının geri kalanını okumadan bir fikir sahibi olmak isteyenler için, asıl söylemek istediğim şeyi yazının başında vereceğim. Observation, son dönemde oynadığım en başarılı oyunlardan birisi. Son dönemde hemen her oyunda gördüğümüz jump-scare'lardan korku oyunları veya yaratık avladığımız kötü shooter mekanikleri üzerine kurulu bilim-kurgu oyunları gibi değil. Bunlardan çok uzak bir yapım. Asıl amacı, güçlü bir hikayeyi, zaman zaman zorlayıcı, zaman zaman basit bulmacaları çözdürerek, gergin bir atmosfer eşliğinde vermek.
Eğer uzaya, bilim-kurguya ya da en azından iyi bir hikayeye düşkünseniz, Observation tam size göre bir deneyim sunacaktır.
[h1] Giriş: [/h1]
Observation, aslında ilk olarak 2019'un mayıs ayında piyasaya çıkmış bir oyun. Ancak bilgisayarlarda 1 yıllık "exclusive" hakkı vardı Epic Games'in. Stories Untold'un da yapımcısı olan No Code tarafından yapılan ve Devolver Digital tarafından dağıtımcılığı üstlenilmiş.
Systems Administration & Maintenance (S.A.M.) adlı bir yapay zekayı kontrol ettiğimiz bu oyunda, Observation uluslararası bir uzay istasyonu aslında. 2026 yılında, bir şeyler oluyor ve Houston ile bağlantı kurmaya çalışan Dr. Emma Fisher, ters giden bir şeyler olduğunu anlıyor ve SAM'i tekrar başlatarak maceraya atılmamızı sağlıyor. Bu noktadan sonra hikayeyi irdelemeye başlıyoruz. Neden dünya ile iletişimimiz kesildi? Neredeyiz? Ekibin diğer üyeleri nerede? Bunların hepsi birer muamma. Ancak Emma'nın komutlarını takip ettikçe, geminin yapay zekası olarak adım adım her şeyi daha iyi görmeye başlıyoruz.
[h1] İçerik/Hikaye: [/h1]
Hikayesi sanırım Observation'ın en kuvvetli yönü. Şahsen bana çok sevdiğim birkaç bilim-kurgu filmini ciddi şekilde anımsattı. Bunlarla aynı demiyorum fakat, o filmlerde aldığım lezzetin aynısını bu oyundan da aldım. İçinde biraz 2001, biraz Gravity, biraz Event Horizon...
Hikayenin girişinde, acaba HAL (2001: A Space Odyssey) gibi mi olacağız diye düşündüm ancak beklediğimden farklı bir çizgide ilerledi oyun. Şunu dersem abartmış olmam sanırım. Aslında hikayenin baş karakteri biz değiliz. Dr. Emma Fisher'ın yardımcısıyız biz. Lord of the Rings'deki Sam gibiyiz. Frodo'nun yanındayız hep. Bu açıdan bile bana yenilikçi bir hikaye olduğunu kanıtladı. Yardımcı karakter olarak daha da iyi okudum hikayeyi.
Hikayeyi, spoiler vermeden anlatmak biraz zor bir iş. Bunun altından kalkabileceğimi düşünmüyorum ancak o yüzden bir noktayı ekleyerek bitirmek istiyorum bu bölümü:
Oyun boyunca pek çok yerde pek çok şey toplayacaksınız. Bunlar bazen doküman, bazen bir laptop'taki ses kaydı olacak. Bunların hemen hiçbiri zorunlu değil. Oyun sizin bunları toplamanız gerektiği konusunda da uyarmayacak çoğu zaman (eğer hikayenin ilerlemesi için gerekli bir şey değilde), ya da bunları toplamanızda size yardımcı da olmayacak. Ancak toplamanızı tavsiye ederim. Çünkü bulduğunuz her şey, hikayeyi daha iyi kavramanıza katkıda bulunuyor. Cevapsız kalan çoğu soruyu, bir karakterin aklından geçenleri vs. öğrenmek büyük keyif. Bence oyuncuyu ilerlemek için verdiği hikayesi çok kuvvetli olan bu oyunun; bir o kadar hikayesi de sizin keşfetmenize açık şekilde, Observation Uluslararası Uzay Üssü'nde sizi bekliyor.
[h1] Sesler: [/h1]
Sesler konusunda da söylenecek çok şey yok. Çok başarılı bir seslendirme kadrosu var. Zaten bu kadar basık ve karakter yoksunu bir oyunda daha kötü bir seslendirme olsaydı bu çok sırıtırdı. Ortam sesleri konusunda da başarılı buldum ben oyunu. Elbette hiç bir uzay üssünde bulunmadım ancak ortam sesleri konusunda da başarılı buldum oyunu. O sesler arasında kulağımı tırmalayan bir şeyle hiç karşılaşmadım.
Müzikal açıdan da başarılı bir oyun Observation. Sizi ilk dakikadan itibaren hızlıca atmosfere alıyor ve bir daha bırakmıyor. Soundtrack listesi de bir o kadar başarılı.
[h1] Görsel/Grafik: [/h1]
Görsel açıdan ağızları açık bırakacak bir iş çıkarmış yapımcılar. Genel olarak güvenlik kameraları (çevre sensörleri adını kullanıyor oyun) tarafından görüyorsunuz etrafı. Ancak ışıklandırma ve gölgelendirme kalitelerinin yüksek olduğu her şekilde belli oluyor.
Oyunun görsel kalitesinin yanında, hoşuma giden bir başka tercih de mekan tasarımları oldu. Bazen filmlerde vs. görebiliyoruz, uzay üslerinin içi ya da gemilerin içlerini çok ferah bir şekilde tasarlayabiliyor yapımcılar. Sanatsal bir yaratıcılıkla bunu yapıyorlar. Fakat Observation'ın yapımcıları çok daha gerçeğe yakın bir ortam tasarlamışlar. Oldukça basık ortamlar var oyunda. Klostrofobiyi biraz tetikleyebilir bazılarında. Ama bir yandan da uzay yürüyüşü sekanslarında ise alıştığımızın aksine o koca boşlukta yok olduğumuzu hissettiriyor. Çok küçük olduğumuzu hatırlatıyor. Bir de bunu FPS kamerası ile yaptığı için çok daha çarpıcı oluyor bu durum.
[h1] Oynanabilirlik: [/h1]
Oynanabilirlik kısmını iki açıdan ele almak istiyorum: Kontrol kolaylığı ve Oyunun puzzle zorluğu
Kontrol kolaylığı konusunda şunu söyleyebilirim, spor ve yarış oyunları dışında gamepad ile fazla oyun oynayan birisi değilimdir. Başlangıçta oyunun sizi daha mobil hale getirdiği bir sekansta kontrollerine alışmak konusunda biraz zorlansam da alışması zor olmadı. Oyunu baştan sonra gamepad ile oynadım. Klavye + mouse ikilisinin de zor olmayacağını tahmin edebiliyorum bu yüzden.
Puzzle zorluğu konusunda ise oyunun puzzle'larının fazla zor olmadığını ancak dikkat gerektirdiğini söyleyebilirim. Bazen dikkatim dağıldığında bir iki ufak detay kaçırdığımda puzzle'lar içinden çıkılmaz bir hale geldi benim için. Çünkü oyunun size bir şeyleri öğretme yöntemi de sizi "suya atıp yüzmenizi beklemekten" ibaret. İşte tam da bu yüzden, oyun hataları affedici bir yapıya da sahip. Hata yaptığınızda ya da yapmanız gerekeni bulamadığınızda size yardımcı olacak ufak ipuçları ya da yeniden denemenize müsaade eden bir tarzda kurgulanmış.
Eksi bir noktayı burada belirtmeliyim. Artık oyunun sonuna gelmiş olsanız dahi her gördüğünüz ve etkileşime geçmek istediğiniz nesne ile bir "pair" oluşturma ve ancak bundan sonra şemaları kullanarak o nesne ile etkileşime ya da ses loglarını dinleme mekaniği bir noktadan sonra yorucu bir hale gelebiliyor. Oyunun gergin atmosferini ve hızlanmaya başlayan hikayeyi kimi noktalarda yavaşlattığını düşündürdü bana.
[h1] Optimizasyon: [/h1]
Optimizasyonda hiç problem yaşamadım. Ultra grafik ayarlarında, sabit olarak yüksek FPS değerleri gördüm ve herhangi bir düşüş yaşamadım. Ne büyük alanlarda, ne küçük alanlarda bir problem olmadı. Ve oyunun minimum sistem gereksinimlerini de düşününce, oldukça iyi optimize edilmiş olduğunu da düşünüyorum. Yükleme süreleri de bir o kadar kısaydı. Bundan ötürü bir problemle karşılaşmadım demem yeterli olacaktır.
[h1] Atmosfer: [/h1]
Oyunun gerçekten yoğun (intense) bir atmosferi var. Kapalı ortamların ve sıkışık ortamların getirdiği basık bir alan var ve hareket kabiliyetiniz, sadece kameradan kameraya atlamak ve bakmak istediğiniz yöne yakınlaşarak, oradaki nesne ile etkileşime geçmek üzerine kurulu. O yüzden yapabileceğiniz şeylerin de sınırlı olduğunu sürekli size hissettiriyor. Bu his de, bu gergin atmosfere katkıda bulunuyor.
Hep kafanızın arkasında size bir şeylerin ters gittiğini, bir şeylerin yanlış olduğunu hissettiriyor. İşte tam da bu yüzden asla koltuğunuza yaslanıp rahat bir oyun oynatmıyor.
Basit bir "puzzle çöz ve ilerle" oyun mekaniği üzerine kurulmuş olan Observation, gerçekten de atmosferi sayesinde bir başka seviyeye çıkmış diyebilirim.
[h1] Sonuç: [/h1]
Son yıllarda oynadığım en başarılı bilim-kurgu oyunlarından oldu Observation. Yorucu ve gergin atmosferi, harika hikaye anlatımı, muazzam görselliği ile birlikte yapmak istediği işi en üst seviyede yapıyor. Eğer bilim-kurguya, korku hikayelerine, ya da herhangi bir korku hikayesine ilginiz varsa, gerçekten de pişman olmayacağınız bir yapım olacak Observation.
[h1] Not: [/h1] Oyundan tam anlamıyla keyif almak için İngilizce bilmenizi, eğer İngilizce bilmiyorsanız bir Türkçe yama ile oynamanızı tavsiye ederim.
👍 : 12 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
370 dakikalar
Her yanıyla, en çok da HAL gibi bir yapay zekayı kontrol etmemizle, 2001: A Space Odyssey'i andıran bir yapım. Ekran görüntüleri ya da videolarına bakınca ne yaptığımız pek anlaşılmıyor, o yüzden çok da alacalı durmuyor, ve amerikayı yeniden keşfettiği de yok ama bir içine girmek lazım. İlgi çekici bir uzay gizemi yaratılmış. Beklenmedik yerlerde beklenmedik reveallar ile kimi zaman ''noluyor ya'' gibi tepkiler verdirtebiliyor. Bu sayede kimi zaman gerilimli de oluyor, hatta keşke daha fazla gerilim olsaymış da dedirtti çünkü olaylara tanık olduğumuz açılar bu atmosferi çok destekliyor.
Oldukça gerçekçi tasarlanmış bir uzay gemisinde, onu işleten bir yapay zeka SAM'i canlandırıyoruz. Gemide kısa bir süre önce bir hadise meydana gelmiş, biz de hasar almışız ve hafızamızda eksikler var. Oyun boyunca hem bu eksikleri tamamlıyoruz, hem de bize eşlik eden, ya da bizim kendisine eşlik ettiğimiz, Emma adındaki karakterle bu hadisenin meydana getirdiği sonuçları araştırmaya çıkıyoruz. Spoiler vermeden bahsetmek zor tabi bunlardan. Ama az karakterle, öz olay zinciri ile, gereksiz aşırıya kaçmayan olay gidişatı ile sonuna kadar merakımızı ve gerilimi tırmandırarak ilerliyor senaryo. Son ne kadar tatmin ediciydi tartışılır elbet ama bu tarz eserlerde son genel olarak zaten çok bir cevap olmaz onca gizeme. ''Ne oldu acaba'' dersin ve öyle biter. Observation da bunun başarılı bir örneği olabilmiş.
Bir yapay zekanın baş kaldırısı gibi artık klişeleşmiş bir hikaye de değil oyunda işlenen hikaye, bu noktada HAL'dan ayrılıyoruz. İşin ilginç ve güzel nüansı, yapay zeka olarak bizim de hafızamızda ve datalarımızda eksiklik olması. Ve ne olduğunu biz de bilmiyoruz. Dolayısıyla ''komuta uy/uyma'' gibi seçeneklerimiz yok. İçerde enteresan şeyler oluyor, biz de ne denirse yapıyoruz bir noktaya kadar. Sonrasında da işler biraz daha karışıyor.
Bunların yanı sıra, oyunun oyun tarafı elbette limitli olsa da; neyi nerede nasıl yapacağımızı direkt boncuklarla göstermemesi ile, içerdiği mini bulmacaların veya oyunların kendisini açıklamaması ile (bu sayede gerçekten bir uzay üssünün bilmediğiniz bir arayüzü ile uğraşıyormuşsunuz gibi hissettiriyor, ben bunu beğendim ama incelemelerde bunların fazla cryptic olduğunu söyleyenler de var), ve hatırı sayılır bir düzeyde bize gezme alanı bırakması ile de beni kendine engage etti sonuna kadar. (Berbat bir cümle oldu, idare ediniz.) Dediğim gibi mini bulmacalarla uğraşması, sanki bir uzay üssü arayüzü ile uğraşıyormuşuz gibi keyifli. Hiçbirisi aşırı zor değil bulmaca olarak, rastgele iki üç yere tıkladığınızda bir şekilde çözüyorsunuz ne yapmanız gerektiğini. Uzay üssünün ara yüzlerinin yanında, oyunun kendi arayüzü yani aslında SAM'in arayüzü ile uğraşmak da keyifli.
Bazen bazı cihazlar ve laptoplar için şifreler gerekiyor, o şifreleri veya gerekli belgeleri bulmak için de genelde cihazla aynı alandaki yeri dikkatlice taramanız gerekiyor. Uzay üssü o kadar gerçekçi tasarlanmış ki, ortamın dağınıklığı, eşyaların bir yerlere iplerle tutturulmuş olması ve duvarlara asılan bolca belge ve notlar sebebiyle içeriyi taramak ve aradığınızı bulmak çok da kolay değil. Ama aşırı zor da değil. İçeride gezmek için bir bahane daha sunuyor bize.
[b]Genel olarak beklentiyi çok da arşa çıkarmak istemiyorum ama, Observation bir film olsa, biraz daha gerilim sosuna bandırılmış, gayet keyifle izlerdim. Hele de yine hikayeyi bir yapay zekanın açısından izleyeceksek, yani yavaş dönen veya kimi yerde fix olan kameralardan bakacaksak olaya, ilginç bir film olurdu.
Oyun olarak da karşılığını verebiliyor bence. Gereksiz uzatılmış değil, her şey kararında yaşanıp bitiyor. Ben sıkılıyorum hikayede olayları farklı bir boyuta taşımayan ya da sadece işleri yokuşa sürmek adına (yani içeriği uzatmak adına) konmuş olaylardan. Bunda onlardan yok. Bu da kendisini sevmeme yetti büyük oranda. :D Ayrıca SAM ile oynaması da keyifliydi dediğim gibi, kontrolün bizde olduğu illüzyonunu iyi yaşatabiliyor. Oyunun ''A'ya bas'' dediği yerde A'ya basmıyoruz sadece. Teşekkürler oyun.[/b]
👍 : 13 |
😃 : 0
Pozitif
Oynama Süresi:
142 dakikalar
Devolver'in arkaladığı, No Code stüdyosundan başka bir oyun daha. Bildiğim ilk oyunları Stories Untold'tu, ağır yazma gerektiriyordu. Fakat bu oyunla çıtayı yükseltmişler, daha ilginç hikaye, daha fazla etkileşim, daha mantıklı bulmacalar... Gayet iyi. Oyunda zaten 2001 Bir Uzay Destanı'ndaki HAL'den halliceyiz. "Observation" adlı uzay istasyonunun yapay zekası olarak neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
+'ları:
+Grafikler taş.
+Müzikler şahane.
+Seslendirme iyi.
+Etraf tasarımı iyi.
+Bulmacalar gayet mantıklı ve düşündürücü.
+Devolver arkalamış ve daha önceden umutları boşa çıkarmayan bir stüdyo yine umutları boşa çıkarmayan bir oyun çıkardı.
-'leri
-Epic'in amk, neredeyse 1 sene falan kaldı herhalde exclusive olarak.
-Bazen kulak tırmalayıcı derecede rahatsız edebiliyor.
-Bulmacaları çözerken aslında AI olarak oynadığımız için herhalde yapımcılar düşünememiş insanların çözdüğünü. Şematikler var ve belli komutları belli şemalara göre veriyorsunuz, gazete küpürü gibi kocaman şeyi nasıl ezberleyeyim?(!)
Onun dışında gayet iyi. 8/10 derdim, o da çok oynamadığım için böyle şeyleri. 9/10 diyin siz, Devolver arkalamış nasıl olsa. İndirimde (ki bunu yazdığımda %50 indirimdeydi, 20 TL) gayet değer. Alın oynayın taş gibi hikaye.
(mini not: oyunu korsanlamıştım çıkmadan önce, saate takılmayın asfsdgdfsghj)
👍 : 28 |
😃 : 5
Pozitif