Among Trees İncelemeler

I loved the game. The ambient sounds, music, landscapes, drawings are incredible. Most of all, Orange (I gave her this name) she is a very sweet fox. I really liked the cabin design and improvements. But I can't help but mention that there are a few things missing. For example, some additions can be made to places such as abandoned campsites, such as tents. and every field is the same as the other. Additionally, there should be food and beverages in the boxes in these areas. i hope that the game will develop further in the future.

The long dark + (sexy sistem kastıran grafikler, daha sexy müzikler ve en önemlisi zıplama) - kar

Oyun diğer bazı hayatta kalma oyunlarına göre çok az öge içeriyor. Ortamlar güzel tasarlanmış. Ormanda tavşan, kuş, ayı, arı ve bir tane geyik gördüm. Ayrıca Tilkiden evcil hayvanınız oluyor. Bunları avlayabilme durumu söz konusu değil. Sadece balık avlanabiliyor o da genelde tek tip gibi. Oyunun sonuna gelebilmek için tırmanma ekipmanını craft etmeniz gerekli. Bunun bir blueprint'i yok. Keşfedilecek tüm bitkileri bulduğunuzda bu ekipmanı yapabiliyorsunuz. Zaten ekipmanı yaptığınızda oyun sona eriyor. Zorluk derecesi yok denecek kadar az. Tek tehlike ayı, o da belli bölgelerde belli bir alana kadar hareket edebiliyor. Beslenme işini hiç yemek yapmasanız da dışarıdaki mantarlardan halledebiliyorsunuz. Bir Tilki evcil hayvanım oldu, balık yemekten başka bir işe yaramıyor. Oyun genelde yürüme ile geçiyor, sağa sola yürüyüp haritayı açıp blueprint ve bitki keşfedeceksiniz. Alternatif bir hayatta kalma oyunu olarak denenebilir.

oyunun ambiansı rahatlatıcı bi o kadar da huzur verici, oyundaki tilkimiz çok tatlı, karlı alana daha rastlayamadım ama oyuna yeni göz atmaya başladığım için sanırım ileride karşılaşırım, 25 tlye değer bir oyun hatta fazlasını bile verirdim şahsen, geceleri pek ayakta kalamayan bir karakterimiz var, ben gece insanı olduğum için bu tarafını biraz beğenmedim, karakterimiz genellikle mantar ve turpla midesini doyurur ama bazı istisnalarda balık yiyebilir tutabilirse tabi :) , ve oyunda et yok etin icadı gerçekleşmemiş ama oyun baya iyi yani beni sevdirdi kendine

Görsel ve atmosferik açıdan incelediğimizde belki de platformdaki en iyi "hayatta kalma" oyunu olduğunu söyleyebilirim. Farklı bölgelerde seçilen farklı renk paletleri, girdiğiniz ortama ve mekana göre değişen, sizi atmosfere bağlayan müzikler oyun keyfini başka bir seviyeye çıkarıyor. Oyunun şu an için gördüğüm en büyük problemi bir hayatta kalma oyununa göre çabuk tüketilebilir olması. Oyunun "crafting" bölümü yeni çıkmış ve büyük güncelleme almamış bir oyun için fazlasıyla yeterli ve detaylı fakat gelecek güncellemelerle birlikte oyunun süresinin ve oyun içindeki çeşitliliğin arttırılabileceğini düşünüyorum. Hayatta kalma oyunlarını seven insanların kesinlikle aldığına pişman olmayacağı bir oyun. When we analyze the game visually and atmospherically, I can say that it is perhaps the best "survival" game on the platform. Different color palettes selected in different regions, music that changes according to the environment and place you enter, take the enjoyment of the game to another level. The biggest problem I see for the game right now is that it can be consumed quickly for a survival game genre. The "crafting" section of the game is more than sufficient and detailed for a game that has just been released and has not received major updates, but I think that the duration of the game and the diversity in the game can be increased with future updates. It is a game that people who love survival games will definitely not regret buying.

İnanılmaz güzel atmosferiyle ışık ve gölgelerin iyi kullanıldığı iç ısıtan bir oyun. Zorlu olmayan basit yapılı ve keşke biraz daha uzun olsaydı dediğim bir hayatta kalma oyunu. Sizi doğasının o özellikle süslendirilmiş rüyamsı renkleriyle güzel atmosferinin içine atarak, oyunda geçireceğiniz elli günlük hayatta kalma-inşa, yürüyüş-keşif ve toplama macerasına atıyor. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2949905337 Tatlı, iç ısıtan narin bir kitap okur gibi akıp giden bu oyundaki en büyük eksi kesinlikle kısa olması. Elli günlük bir macera dedim çünkü oyunun son ve en zorlu başarımı için elli gün hayatta kalmanız gerekiyor. Oysa oyun içinde geçirdiğiniz bir-iki hafta içinde hemencecik bitiyor ve yapacak bir şey bulamadan bu başarım için elli gün geçirmeniz biraz sıkıyor. Elbette burada kesip tadı damağınızda bırakabilirsiniz de... The Long Dark'ı hatırlatan ancak kara kış değil de daha sonbahara doğru yaklaşan bir mevsimde geçtiğini tahmin ettiğim Among Trees, gerçekten adının hakkını verircesine ağaçların arasında büyülü gerçekçi ama biraz daha mistikliği baskınlaştırılmış havasıyla iyi deneyimler sunuyor. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2949845818 Zamanla evinizi yapıyor, geliştiriyorsunuz. Oyunun size izin verdiği ve tasarladığı biçimde gelişen eviniz için çeşitli materyalleri doğada arayıp bulmanız gerektiği gibi bunun için çeşitli mücadeleleri atlatmanız, minik bulmacaları çözüp doğayı keşfetmeniz gerekiyor. Yola çıkarken sizden sınırlı oranda kaynak yönetimi yapmanızı talep eden oyunda ilerledikçe evinizi süsleyebilir, seranızı inşa edebilir, yemeğinizi pişirerek stoklayabilir, balığa çıkabilir, ekipmanlarınızı geliştirebilir, yenilerini edinebilir ve hatta ormandan dost bile edinebilirsiniz. https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2968809132 Keşke biraz daha ayrıntılandırılıp genişletilmiş bir oyun olsaydı dediğim ancak atmosferi ve oynanışıyla sizi yakalayan bu oyuna bir şans vermenizi öneriyorum.

oyun aslında çok güzel olabilirdi fakat geliştirilmek yerine terk edilmiş olması çok kötü oldu. şahsen oynarken oyunda çok fazla boşluk olmasından ötürü zorlandım biraz ama yine sanat tasarımı beni oyun içinde tuttu. bu sizi yanıltmasın oyun çok boş dev bir harita var ama içinde hiçbir şey yok.

Bir hevesle aldım ama pişmanım. Oyunu early access sanıyodum ama yapımcılar oyunun son halinin bu olduğunu açıklamışlar. İçerik bakımından çok zayıf. Hikaye, combat, detaylı haritaya dair hiçbir şey yok. Tek amacınız kulübeyi inşa etmek ve hayatta kalmak. Kulübenin dışında bulduğum çiğ mantarı yiyip gölden su içince günlerce hayatta kalabiliyorum zaten. Ayrıca save sistemi çok kötü. Sadece kulübeden yapabiliyosunuz. Sırf save alıp oyundan çıkabilmek için uzaklardan kulübeye geri dönmek çok koyuyor. Çok sinir bozucu. Tek albenisi şu tatlı mı tatlı grafikleri ama içerik olmadıktan sonra pek anlamı kalmıyor maalesef. Kendini çok sık tekrar ediyor.

Oyun diyor ki abi ben turkuazın mavisini, turuncunun o kayısı yumurta renk aralığını gradyan tavrımı gönüllere nakş ettireceğim; keza öyle de yapıyor. Son zamanlardaki incelemelerin de kötüden iyiye gitmesi buna yönelik olarak düşünüyorum. Aslında eksikler şöyle devasa tatmin edici, ağız sulandırıcı bir simit ama susamı yok, peyniri yok, ayranı yok, çayı yok. Arıyor insan abi bu kadar güzel yaptınız da bunlar neden yok dedirtiyor kendine yalan yok. Bam diye bir inşaat kısmının içinde buluyorsunuz kendinizi tahta alayım, mantar toplayayım, gölde ellerimi birleştirip avuçlarımdan akarken suyu kana kana içeyimcilik sizi ne kadar içine çekiyorsa oraya bağlatıyor. Çantamı büyüteyim, kıyafetimi şekillendireyim oyunları kısır da olsa mevcut. Baltalarla ormana dalıp kazmalarla minimal mağaraya girip maden toplamalar var. Bu tarz oyunlara aç midelere daha çok daha çok! dedirten noktalar maalesef ki eksi taraf olmuş. Bir kaç bug da mevcut. Unutmadan benim gibi aman maymuncuk kırılır eder dur şundan 3-4 tane yapayım yanılgısına düşmeyin bir adet sizi götürüyor. En çok neye tav olurum derseniz iki bölgede deadpool sprint atan ayılar mevcut. Kendi etrafında da döndürüp bug'a sokabiliyorsunuz o da işin hehehe tarafı. Ben etrafı gezeyim bakayım neymiş kolaçan edeyim. Açlık, susuzluk, uyku düzen aralığı benim için çocuk oyuncağı dersen eğer senin Evliya Çelebi aralığın 7-8 saati bulacaktır. Sonrası ben evimdeki kutuları mantarlarla, bitkilerle, balıklarla, etlerle dolduracağıımmm! formuna giriyor. Pencereden ya da ağaç aralığından içeri vuran ışıklar... Hanım bırak şimdi çayı çorbayı da gel şu manzaranın keyfini çıkartalım dedirtebiliyor. Hazır indirimdeyken at sepete. Keyifli oyunlar.

Oyunun en çekici yanı açık ara atmosferi, grafikleri diye düşünüyorum. Böyle grafiklere sahip oyun görünce acaba gerçekten oyun içinde de böylemi diye soruyorum. Gerçekten öyle. Diğer hayatta kalma oyunlarının aksine çok düz bir oyun olduğunu söylemek zorundayım. Şöyle saatlerce oynayabileceğiniz bir oyun değil. Açıkçası oyunun grafikleri dışında beni oyuna çeken bir özellik göremedim. Hayatta kalma oyunu oynuyorsanız atlama, zıplama, koşma, tırmanma gibi temel fonksiyonların olmasını beklersiniz ama bu oyunda öyle bir şey yok en azından koşma dışında. Bug yok denecek kadar az ama oyun aşırı sığ ve bu benim oyunu geri iade etmem için yeterli bir sebep. Yine de ben grafiklerini sevdim sadece ekran görüntüsü alacağım derseniz(benim gibi) :D saygı duyarım.