Silent Hunter® III İncelemeler

lisedeyken oynardım, 20 yıldan fazla zaman geçti hala bu oyunun verdiği heyecana yakın bir oyun çıkmadı

Denizaltı simülasyonlarının babalarındandır Silent Hunter 3. Gerginliği iliklerine kadar hissettirir, ama denizlerin hastalarını asla üzmez. Soğuk çelikle karanlık suyun birleştiği o daracık tüpte, sadece düşmanla değil, zamanla, yakıtla, moralinle savaşırsın. Oyunun içinde değil, sanki gerçekten o denizaltının içinde hissedersin kendini. Karanlıkta yüzen hayalet gibi, periskop derinliğinde gözünü kırpmadan beklersin. Bir kargo konvoyunu yakaladığında küçük bir sevinç yaşarsın; ama sonra bir "ping" sesi yankılanır denizaltının içinde. İşte o anda anlarsın sıçtığını. Telsizciye emir verirken klavyede tuşlar karışır, torpido tüplerine emir verilir, ama zaman dar, düşman yakın. Periskopla çevreyi tararsın, ama ne yana kaçacağını bilemezsin. İskeleye mi kıracaksın dümeni? Sancağa mı dalacaksın tam yol? Kalp atışlarınla senkronize olur sonarın sesi. Ama o muhrip öyle panikte falan değildir… Freni patlamış kamyon gibi üstüne gelir. Gürültüsüyle suyu deler, su altı bombalarının yankısı metal kabinde tokat gibi çarpar yüzüne. Her patlamanın ardından mürettebattan gelecek "Sir we are taking damage sir." sesini beklersin. Ama yine de devam edersin. Çünkü bu oyun değil, bu bir görev. Bu bir hayatta kalma savaşı. Sessizlik içinde ölümüne bir satranç. Ve senin elinde sadece sabır ve çelik var. Silent Hunter 3, seni sadece kaptan yapmaz; seni hayatta kalmak için avlanmayı bilen bir kurt yapar. Ve o kurt, sessizce yaklaşır bekler ve vurur.