Draft of Darkness İncelemeler

Draft of Darkness'ı Türk oyunlarına bakarken buldum. Darkest Dungeon, Slay the Spire gibi oyunları severek oynayan ve Turn Based sevdalısı biri olarak hiç çekinmeden satın aldım. Estetik bakımdan gayet başarılı ve orijinal bir çalışma var ortada. Tasarımsal olarak Resident Evil oyunlarına benzetenler olmuş, bana daha çok slasher filmlerini anımsattı. Atmosfer de gayet başarılı, arka plandan gelen tekinsiz sesler beni zaman zaman korkutmayı başardı. Daha önce deckbuilder ve turn based oyunlar oynamışların yeni şeyler bulabileceği bir oynanış sistemii sunuyor Draft of Darkness. Çeşitli kartlarla kombo yapmanın verdiği zevki sanırım benzer başka oyunda yaşamadım. Küçük dokunuşlarla beraber oynanış derinlik de kazanmış: Çoğu düşmana kritik hasar vurmak için oyuncu sabırsızlanırken kritik hasar yedikleri durumda patlayıp karaktere de hasar veren konteynır taşıyan zombilere kritik vurmamak için kan ter içinde kalabiliyor (bu durumu canı az olunca daha efektif olan sınıflar kullanarak kendi lehinize bile çevirebilirsiniz). Kısıtlı kaynakları nasıl ve nerede kullanacağınızı seçmek de gayet keyifli. Düşman ve sınıf çeşitliliği de oynanışı taze tutmuş. Lakin son dönemlerde çıkan roguelikelara göre pek uzun olabiliyor *run*lar. Bir oyuna vakit harcamaktan yana sıkıntım olmasa da kendimi kaptırdıktan sonra giden saatler için üzülmedim değil... Fakat Draft of Darkness'ın beni en çok şaşırtan ve sevindirten özelliği düşünsel olarak içi boş olmayan bir içerik sunması oldu. Şu ana dek oynamış veya internette görmüş olduğum Türkiye temelli oyunlarda eksik olan bir unsurdu bu. Teknolojinin çağımızda oynamaya başladığı korkutucu role oyunda yer vermişler ve aynı şekilde bu konudaki felsefi tartışmalara dokunan çetrefilli bir lore da yazmışlar. Ellerinize sağlık. Oyunun eksikleri yok değil ama. Bazen etkileşime girdiğimizde çıkan metin panellerinde her seçeneğin yavaş yavaş gelmesini beklemek sıkıcı ve yorucu olabiliyor. Üstelik doğrudan olarak metin panelini kapatabileceğimiz bir buton olmadığı için ilerlemiş olan konuşmaları bitirmek için de uğraşmak gerekiyor. Bunun yanı sıra şu ana dek oynadığım üç ana karakter (Jack, Cara ve ismini maalesef hatırlayamadığım robot karakter) arasında dengesizlikler olduğunu gördüm. Jack gayet dengeli ve ayrıca başlangıç için de uygun bir karakter; oyunun başında nispeten güçsüz olsa da ilerledikçe verilen kararlarla epey güçlenebiliyor. Cara'yı ise bir türlü oynamayı beceremedim. Oyunun başında epey zorlanan bir karakter sanırım Cara. Robot'u oynadığım anda ise önüme gelen her şeyi ezip geçtim adeta. Biraz fazla güçlü olmuş sanki. En son olarak oyunun başlangıcı da biraz zorlayıcı geldi bana. Kaynak saklamaya çalışırken fazla fazla gereksiz hasar yeme durumları az olmadığı değil.