Homesick İncelemeler

Totalde 3 saat oyun ile biraz yavaş modda olması sıkıcı bir hale geliyor. Layers of fear tarzında bulmaca severler için ideal ama kopya çekmeden bitmesi zor gibi görünüyor. İndirimde tercih edilebilir..

Homesick, psikolojisi bozuk bir kişiyi kontrol ettiriyor bizlere. Unreal Engine ile geliştirilen bu yapım dönemimize uygun grafiklere sahip, zaten grafik alıyorsanız da almayın. Bu tür oyunlar senaryo ve oyuniçi sesleri ile başyapımlar. Hakikaten oyunu oynarken ne yapıyoruz biz abi? dedim defalarca. Hani oyunda yaptıklarımı dışarıda yapsam deliye bak derler :D Akıl hastasının gözünden kısa bir oyun oynuyoruz açıkcası ve oynanmasıda gerekiyor, bakış açısı demektir bu. Dünyayı onların gözünden görmüş oluyoruz. Oyunun -Leri -Kaplamalar geç geliyor Oyunun+Ları +pek yok:D

İlk başta anlamsız semboller içeren, yavaş ilerleyen sıkıcı bir oyun olarak başladı ve verdiğim paraya üzüldüm. Ama sonrasında merak ettiren ve bu sayede sürükleyen hikayesi, tahmin edebildiğiniz ama yine de şaşırtan ve duygusal sonu, zekice hazırlanmış puzzle oyunları ve tabi ki oldukça etkileyici müzikleri beni hayran bıraktı. Kesinlikle alın ben indirimde aldım fakat 24 liralık fiyata bile değer. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

To be honest i dont like indi games. But this one... this one is totally different. it let's you imagine. Scenario is not so clear so you can imagine so many possibilities. Outstanding graphics , not so easy, not so hard puzzles. This game has it all. Dürüst olmak gerekirse indi oyunlar pek bana göre değil ama bu oyun bambaşka. Hayal etmene izin veren bir oyun. Senaryo açık değil onun yerine senin üzerine kurmana izin veriyor. Mükemmel diyebileceğim grafikler, ne çok zor ne çok kolay puzzlelar bu oyunda hepsi var.

saçma sapan bir oyun ...pişman olursunuz benim gibi eminim ... videosunu izlemeden hiçbir oyunu almayın ( benim gibi )

Sanatsal türde bir oyun. Oyun içindeki herşey her ne kadar çok durağan olsada çok güzel görünüyor. Müzikleri için baya zaman harcanmış. Çok kaliteli müziklere sahip. Müzik teması görsel detaylara çok yakışmış. O bina içinde yalnızlığınızı hissettirir nitelikte melankolik tınılara sahip. Hikayesini anlatım biçimi çok basit türde. Normal şartlarda oyunu yarım saatte bitirebilirsiniz ama etrafı gezerken etkileşime geçeceğiniz eşyaları incelerken ve ne olup bittiğinizi anlamak için kafa yorarken en fazla 2 saatte oyunu bitirebilirsiniz. Oyunun sonlarına doğru karşılaşacağınız 'küp' bulmacası şahsen çok hoşuma gitti. Oyunun finaline doğru yaklaşırken oyunun atmosferinden daha da fazla etkilendim. Dear Esther tarzında yavaş ilerleyen ve hikayesini aynı hızda anlatan etkileyici bir oyun.

Bu bir bulmaca oyunu değil. Yürüme simülasyonu veya hikaye anlatımı bile değil. Bulmacalar sıradan; karakterin yürüyüş hızı oyunun süresini uzatmak için kasıtlı olarak yavaşlatılmış; ışıklandırma (daha doğrusu kimi yerdeki aydınlatma teknikleri) göz yorar cinsten; çeşitli yerlerde fps drop ve takılma problemleri var. Daha birçok sorun, akabinde alınmaması için sebep sayabilirim ancak beni en çok muzdarip eden kısım: bulmacaların çözülmek için değil karakterin yavaşlığı ile birleşip bizi daha da uzun süre ekran başında tutmaya yönelik dizayn edilmiş olması oldu!

Puzzle oyunlarını sevmeme rağmen bu oyun beni hiç açmadı. Karakter aşırı yavaş, puzzle'lar anlamsız. Walkthrough ile 45 dakikada bitebilecek bir oyun. İlginç bir oyun olabilecekken amelelik oyunu olmuş. Unreal Engine ile yapılması ayrı bir falso, ilk başlarda 90 fps alırken ileriki bölümlerde 30'a düştüğünü gördüm. Oyunun kartları görece pahalı, 60-70 kuruş civarında. Bunun dışında bir avantajı yok diyebilirim. İlk defa böyle bir oyundan memnun kalmadım sanırım.

Oyunda size hiçbir yönerge verilmediği için oyunu alacaklara kısaca oyunu özetleyeyim Oyundaki amacımız elimizdeki kovaya su doldurup solmuş olan çiçeklere dökmek "Eee bundan sonra ne yapacağız." derseniz de elinizdeki mavi çiçeğin yayındaki çocuk fotoğrafıyla uyumanız gerekiyor. ayrıca oyun baya zor bunun sebebi ise oyun bize hiçbir yönerge vermiyor yeterince sabırlı değilseniz hiç bulaşmayın ya da Walkthrough'a bakarak oynayın

Homesick, bir yürüyüşe çıkmak isteyen ama oyun oynamaktan bir türlü fırsat bulamayan biz oyunseverler için zihin jimnastiği yaptıran bir oyun olma özelliğiyle raflardaki yerini alıyor. Onun için tıpkı Dear Esther tarzında bir yürüme simülatörü olduğunu söylemek gayet yerinde bir lakırdı olacaktır. Oyunda yatağın tekinden ağzımız salya sümük esneyerek kalkıyor ve yıkıntı bir bina içinde kaldığınızı fark ediyorsunuz. Neden buradayız, ne yapmamız gerekiyor bilmiyoruz. Soracak birileri de yok sanki dünyada kalan tek insan sizsiniz gibi. Anlayacağınız çoğu klişe oyunda olduğu gibi, her şeyden bihaber biniyoz bir alamete gedeyoz kıyamete. Şimdi gelelim bu meyvenin faydaları ve zararları kısmına: - Arkadaşımız çok hantal, yürürken insana gına getirebiliyor. Yine de mekan sayısı pek fazla olmayınca bu yürüyüşü az da olsa çekilir hale gelebiliyor. + Grafikler ve mekan tasarımlarını gayet başarılı buldum. Oyunun en güzel yanını zaten bu sanatsal tasarımlar oluşturuyor. + Müzikler de tıpkı görselleri kadar oyunun beğendiğim bir başka yanı olmuş. Dinlerken sizi rahatlatacaktır. - Anlamadığımız dilde yazılmış abidik gubidik yazılar ve çizimler var. Oyun yapımcıları işi gücü bırakıp tamamen bunlarla kafayı yememizi ve bulmacaları çözmemizi bekliyorlar fakat yanılıyorlar. Ne de olsa okyanusta dünya kadar balık var. + İnsana yalnızlık hissini iyi aşılıyor. Şurda tanıdık bir sima görsem de iki lafın belini kırsam şeklinde düşüncelere dalabiliyorsunuz. - Edebiyat derslerinde sorulan acayip kompozisyon sorularında olduğu gibi yazarın tüm oyun boyunca ne demek istediğini çözmeye çalışıyorsunuz. Ben psikolojik olarak alt üst olduğunu ve zihin dünyasının kapılarını bize araladığını düşünmekteyim. Kompozisyondan kaç aldım hocam lütfen söyleyin? Bunu kaldırabilirim. Kıssadan hisse çıkaracak olursak toplamda 3 - 4 saatinizi hayatınızdan alacak bu oyun için kararsız kaldığımı ifade edebilirim. Oynamak isteyen alabilir ama oynamayanın pek de bir şey kaybedeceğini düşünmüyorum. Böylece, sanat sanat için midir yoksa insan için mi döngüsünün içerisine girmekten de kurtulmuş olursunuz hem. Dipnot: Steam, lütfen tavsiye ediyor musunuz sorusuna cevaben iki arada bir derede kaldım seçeneğini de ekleyin. Bazen biz oyuncular da ne yapacağımızı şaşırabiliyoruz.